Ben yıllar önce, 2008 yılında kısa adı ile “Kıbrıs Planları ve Anlaşmaları” adlı 2 ciltlik bir kitap yayınlamıştım. Esinlenme konum da Annan Planı idi. Müzakereler katılmış,
Orijinal adı “Cyprus Mail” (Kıbrıs Postası) olan ve Kıbrıs Rum tarafından yayınlanan günlük gazetede George Koumoullis adlı bir yazar var. Rumlara göre biraz
Bu sabah KKTC yerel saati ile 02.00’de New York’taki BM binasının 38’inci katında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı
Genelde Kıbrıs’ın yakın tarihi, özellikle de 1950-1974 arası beni çok ilgilendiriyor. Kıbrıslı Rumların sapıttığı ve asırlardır adada
Türkiye günümüzde her yönden saldırı altına sokuldu bile bile ve bilinçli bir şekilde.
Kıbrıs Rum Basını ballandıra ballandıra AB’nin, Cenevre’deki konferansa “taraf olarak” katılacağından bahsetmekte. Rum lider Anastasiadis’e yandaş gazetelerin yaptığı yayınlara göre
Cenevre'de 9-10-11 Ocak'ta yapılacak toplantıya Akıncı, Anastasiadis ve Eide katılacak ancak 12 Ocak'ta yapılacak Türklerin "Beşli", Rumların "Çoklu" dediği toplantıya daha kimlerin katılacağı belli olmadı.
2013 yılının Şubat ayında seçilmiş olan ve Derviş Eroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı döneminde her fırsatta yalan dolan bahanelerle masadan kaçan Rum lider Anastasiadis, 2015 yılının Nisan
Rumlar ve Yunanlılar ağız birliği etmişçesine, yıllardır 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası içinde yer alan Garanti ve İttifak Anlaşması ile Türkiye’nin garantörlüğünün kalkmasını ve Türk askerinin tümü ile adadan geri gitmesini istiyorlar. Bunun için de yasal ve yasal olmayan her yolu deniyor, Makyavel’in tavsiyeleri doğrultusunda da her tür girişimi yapıyorlar.
Garantiler Güçlü Ülkeler İçindir
Rum Kilisesi bir taraftan dini kisve altında, yasal veya hukuk dışı yollarla Kıbrıs adası üzerinde bulunan Türk topraklarına sahip çıkmaya çalışırken, diğer taraftan da Rum Hükümeti
Rum Kilisesi bir taraftan dini kisve altında, yasal veya hukuk dışı yollarla Kıbrıs adası üzerinde bulunan Türk topraklarına sahip çıkmaya çalışırken,
Mont Pelerin müzakere süreci, bilip de bilmediğimizi sandığımız birçok gerçeği gene bize tekrardan hatırlattı. Herhalde dünya siyasetinin üzerimizde yarattığı baskı, birçok gerçeği bize zaman içinde unutturuyor veya da görmememize yol açıyor.
İsviçre’de Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in katılımıyla yapılan ikinci tur görüşmeler,
Geçtiğimiz hafta, Gagauz yönetiminin düzenlediği bir dizi etkinlikte yer almak üzere Gagauzya’ya gittik. Moldova'nın güney batısında yer alan Gagauzya Yurdu'na yaptığımız ziyaretin en önemli bölümlerinden bir tanesi de Moldova Sendikalar Başkanı ve Devlet Bakanı olan Oleg Budza ile başkent Kişinev'deki makamında yaptığım görüşme oldu
Anastasiadis’in ve Kıbrıslı Rum siyasi parti liderleri ile Rum Kilisesi Başı Başpiskopos Hrisostomos’un, 49 yıldır sürdürülmekte olan müzakereler sonunda Kıbrıs adasında kurmayı planladıkları
Batı dünyası bir türlü bileğini bükemediği, silah ve askerle yenemediği Türkleri yenebilmek için farklı yollar düşünmeye başlar ve ilk adımı 1303 yılında atar. Dönemin
Anastasiadis’in kimlerle İsviçre’deki Mont Pelerin görüşmesine gideceği, ekibinde kimlerin olacağı yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başladı. Rum tarafında ne kadar Kıbrıs Rum Kilisesinin güvendiği siyasi ve bürokrat varsa, hangi partiyi desteklediklerine bakılmaksızın ekipte yer alıyor.
Kıbrıslı Rumlar 21 Aralık 1963 tarihinde adanın tümünü ele geçirmek ve Kıbrıslı Türkleri aynen Girit’te yaptıkları
Bu hafta peşpeşe ve eşzamanlı olarak iki kitap okuyorum.
Benim ilgi alanıma, okuma zevkime ve kültürüme göre her ikisi de müthiş kitaplar. Adeta birer hazine değerindeler. Herhalde birkaç kez daha okur ve içlerindeki püf noktalarını yakalarım.
Nedense bizim ülkemize özgüdür Sendikaların, Belediyelerin ve Kamu Görevlilerinin vatandaşı yolunacak kaz gibi görmeleri.