Son günlerde Türk Dış Politikasının en sıcak konularından birisi Amerikan ve NATO güçlerinin ayrılmasından sonra Kabil Havaalanının güvenliği konusunda ortaya konulan tekliftir.
AB’nin yılsonu Konsey toplantısına hazırlık amacıyla toplanan Bakanları, genel ilişkiler üzerine bazı kararlar aldılar. Konsey toplantısında ele alınacak konularda hazırlık görüşmeleri olarak gerçekleşen toplantıda Türkiye’yi de yakından ilgilendiren konular görüşüldü.
Bir ülke için hayati bir öneme sahip bir konu. Yine aynı senaryo: Her alanda olduğu gibi yine medyadan, akademisyenlerden ve siyasilerden taban tabana zıt açıklamalar. Peki, böylesine bir konu siyah ve beyaz olacak kadar farklı olabilir mi? Yine her konu da olduğu gibi eski Türk filmleri tadında geçen bir süreç ve yıllarca birbirlerine kavuşmayı bekleyenler.
Şiddetli geçen bir kış ve televizyonda haberler, hava muhalefeti yüzünden Türkiye’ye ulaşamayan tankerlerden bahsediyor. Kimileri dışarıda tüm doğayı kaplayan beyaz büyünün hayallerine dalıp gidiyor. Oysa iki gün sonra enerji hatlarına aşırı yüklenmeden doğan elektrik kesintilerini bekliyordu Ankara ve insanı hayal kurmayı bile unutturan soğukları. Artık bir rüya gerçekleşmek üzere…
Pan, Eski Yunan Mitolojisinde yarı insan yarı hayvan tanrıdır. Tam olarak hangi sınıfa konacağı belli olmasa bile… Pan gücünü kendisine inanan insanların varlığından almaktadır. İnananların sayısı azaldıkça gücünü kaybetmekte ve fani sınıfına geçiş yapmaktadır. İşte Türkiye-AB ilişkilerinin hikâyesi de buna benzer.
21–23 Haziran, Brüksel Avrupa Konseyi Toplantısı Üzerine Notlar:
Almanya her hangi bir kaza olmadan dönem başkanlığını devretmeye hazırlanıyor. Genişleme ve anayasa sorunları, bir dönem Türkiye için gündeme getirilen tren kazasını AB’ye yaşatabilir mi? AB Balkanlar’a doğru genişleme sürecini devam ettirip AB Hukuk Sistemini uygulama alanını genişletebilecek mi? Ya da Balkanlar üzerinde gücünü kullanarak bir imparatorluk mu olacak?