Afganistan, dünyadaki hemen her sorunun önüne geçti. Gazze’ye artık sadece göz ucu ile bakıyoruz. Yemen’i unuttuk gibi. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs, Libya ve deniz yetki alanları ile ilgili belirsizlikler sanki bir kenara itildi.
İsrail ve Filistin’e en son 2018 in başında gittiğimde, “İki devletli çözüm” tartışmaları her iki kesim için de sona ermiş gibiydi. Arazi bölüşümünden kaynaklanan zorluklar dışında Filistin hâlâ birbiri ile birleşemeyen iki parça.
Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık (BK) arasında 30 Aralık 2020 tarihinde imzalanan “Ticaret ve İşbirliği (TCA) Anlaşması” 30 Nisan 2021 itibarı ile yürürlüğe girdi.
Çin’le geliştirmekte olduğu yakın ilişki, Batının yaptırımlarla köşeye kıstırdığı İran için şimdi önemli bir fırsat. Xi Jinping’in 2016 yılında İran’a önerdiği stratejik anlaşma geçen ayın son günlerinde imzalandığında, kapsamı hakkında tahminden öte bir şey bilinmiyordu.
Salgın öncesinde dünyanın durgunluk tehlikesi ile karşı karşıya bulunan ülkelerinde, bireyleri ve kurumları, harcamaya teşvik edecek gevşek para politikaları zaten başlamıştı. Miktar kolaylaştırma (Quantitative easing) denilen ve tahvil alımına dayanan aktif para politikası, Japon Merkez Bankasının icadı olarak tarihe geçti.
Çocuk kitaplarının fantastik dünyası hoştur. Bunları da yetişkinlerin yazdığını düşünecek olursanız her yaşa hitap etmelerine hayret etmemek gerek. Hele etrafınızda kitap önereceğiniz veya hediye edeceğiniz çocuklar varsa, çocuk edebiyatını izlemek iyi bir şeydir.
Türkiye 1970’li yılların ortalarından itibaren ambargo ve yaptırımlarla tanışmaya başlamıştır. 1974 Kıbrıs müdahaleleri, ABD’nin Türkiye’ye karşı silah ambargosu uygulamasını sonuçlandırdı. Bu ambargo, Türkiye’ye, Kıbrıs’taki askeri birliklerini çekene kadar silah ithal engeli dayattı. Silah ambargosu ve askerî yardımın kesilmesi Türkiye ekonomisini ve siyasî istikrarını zorladı.
Doğu Akdeniz Gaz Forumu / Eastern Mediterranean Gas Forum (EGF), 2019 yılında Mısır, Kıbrıs Cumhuriyeti, İsrail ve Yunanistan tarafından hiçbir resmî sıfatı olmaksızın oluşturulan bir platformdu. Bu platform, Doğu Akdeniz’de doğal gaz bulan, çıkaran, ticarî hâle getiren,
Bu defa dünyanın her köşesini, markası John Deere, Komatsu veya Caterpillar değil, Covid 19 olan bir buldozer kazıyor. Bir ileri, bir geri giderek kocaman kepçesi ile önüne ne çıkarsa alıp kenara bırakıyor.
2018 yılında Trump’ın İran ile yapılan anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesinden sonra, İran için dünya daha dar, İranlı için hayat daha zor olmaya başladı.
Ulusal ve uluslararası siparişlerin telefonla verildiği, ödemelerin akreditifler ve banka havaleleri yolu ile yürütüldüğü bire bir ticarî işlemler belki, uzaktan siyasî pazarlıklar ve hatta uzlaşmalar için emsal olabilir.
Minnesota’ya bahar hep geç gelir. Bu defa insanlık dışı ırk ayırımcılığa, meşum cinayet ve izleyen isyan dalgalarına sahne olan Minneapolis şehrine de. Birçok orta ve kuzeybatı, doğu ve kuzeydoğu eyaleti gibi Minnesota’da da yılın neredeyse dokuz ayı kutup soğukları ile geçer. Kar başka eyaletlere göre Minnesota’ya daha az yağar. Ama kemik sızlatan soğuklarda, pek dışarıda kalamazsınız.
AB Komisyonu şu sıralar bir kaç yönden sıkıntılı. Salgın öncesinde engelleyemediği ekonomik daralma bir yana, zaten iyi bir tulumbacı reis olmadığı için salgınla birlikte üyelerinden yükselen alev ve kesif dumana hızla basınçlı su yetiştirememiş olması büyük bir şikâyet konusu.
Bilindiği gibi 2018 yılından bu yana, ABD ile Çin arasında gümrük tarifeleri savaşı sürüyor. Taraflar zaman zaman birbirlerini tarife dışı engellerle tehdit ediyordu. Görünürde hâlen 550 milyar dolarlık Çin malına ABD, 185 milyar dolarlık Amerikan malına da Çin yüksek tarifeler uygulamakta.
Mart ayı başından beri, dünyanın hemen her yerinde, salgın dolayısıyla birçok insan kendi kabuğunda bir yaşantı sürmeye başladı. Kamu otoritelerinin tavsiye ve zorlaması sonucu, insanlar arasında fiziksel ve toplumsal temas asgari düzeye inmiş durumda. Kapalı iş yerleri ve yaşa bağlı sokağa çıkma yasakları da toplumsal hareketliliği, alışılmış harcama kalıplarını ve tüketim tercihlerini değiştirmiş durumda.
Corona önce bağışıklığı en düşük olanı vuruyor. Salgına karşı alınan önlemlerin zamanlaması, hızı ve uygulama süresi önemli. Ama karantinanın gün sayısı dâhil olmak üzere, birçok konuda, dünyada bir uzlaşma olduğunu söylemek zor. Güney Kore hariç her ülke kervanı biraz yolda düzmeye çabalıyor gibi. Fiziksel ve toplumsal teması azaltma belki tek kabul gören korunma yöntemi.
27 Şubat 2020 tarihinde AB’nin Brexit baş müzakerecisi Michel Barnier, önemli bir açıklama yaparak, AB’nin ne olursa olsun mantığı ile Birleşik Krallık tarafından önüne konulan her ticaret anlaşmasını kabul etmek mecburiyetinde olmadığını ilan etti. “Elimizde uyulması gereken bir çerçeve ve boşanma kuralları manzumesi var, serbest ticaret anlaşması da her iki tarafın çıkarına hizmet etmek zorunda” diye ekledi.
Thomas Hardy’nin 1874 de yayınlanan kitabını ve ilk olarak 1967 de Julie Christie, Allen Bates ve Peter Finch’in unutulmaz bir oyunuyla sinemaya aktarılan yorumunu hatırlayanlarınız elbette vardır. Hardy’nin kurgu karakteri Bathsheba Everdene, duygusal beklentilerle “çılgın kalabalıktan uzak” bir kırsal yaşamı tercih eder. Oysa şimdi bir virüs gerçeği ile her yerde hepimiz çılgın kalabalıklardan uzağız.
Günler günleri kovalıyor. Her şeye alıştığımız gibi günlük tecrit temposuna da alıştık. Üzerimize çöreklenen bu kâbus bulutunun dağılmasını bekliyor, umudu kaybetmiyoruz. Belli ki bir seyir tamamlanacak. Alınabilecek en etkin korunma önlemlerini ve tedavi yöntemlerini öğrenmeye çalışıyoruz. Dünyada olup bitenleri izlemek de iyi geliyor insana.
Bir tek hücreli tüm dünya ve ülke gündemini bir anda değiştirdi. Bu ilk dünyanın ilk karşılaştığı pandemik değil. Ne yaparsak yapalım sonuncusu da olmayacak. Amaç çağdaş bilim, teknoloji ve iletişimin yardımı ile Corona’nın en başta beşeri telefatı ve yapacağı ekonomik hasarı asgariye indirmek. Bunun için ilk akla gelen önlem karantina oldu. Dünyada şu anda milyarlarca insan kendi kabuğuna çekilmiş durumda. Türkiye’ de de öyle.