Dünya ticareti, Trump’ın her cephede açtığı tarife savaşları ile şirazesinden çıktı. İdari kararlarla sürekli değişen ticari tarifelerin yarattığı belirsizlik, ilk etkisini yılın birinci çeyreği sonunda Amerikan ekonomisindeki yüzde -0.3 lük daralma ile gösterdi. Henüz enflasyon ve işsizlik verilerinde önemli bir değişme yok. Trump muhtemelen bunu sık sık yerden yere vurduğu FED ‘in faiz kararlarına borçludur.
Ticaret savaşları ne dünya, ne de ABD için yeni. İktisadi ve teknolojik rekabetin aracı veya yolu. ABD ve AB arasında şarap, jambon, hardal ve daha önemlisi hizmet ticareti üzerinden zaman zaman fena halde kızışan ticaret savaşları, Çin’in WTO’nun koşullu üyesi haline geldiği 2002 yılından bu yana, zaten daha karmaşık ve çok boyutlu hale gelmişti.
Gaza Marine, Gazze deniz yetki sınırları içinde kıyı şeridine 36 kilometre uzaklıkta bir doğal gaz sahası. 1999 da Filistin Ulusal Otoritesi, BP grubuna arama lisansı verdiğinde ertesi yıl burada 30 milyar metre küp doğal gaz rezervi olduğu ileri sürülmüştü. Yıllarca güvenlik riski ve ekonomik nedenlerle sahada yatırım yapılmadı.

Bahtı Kara Beyaz-Yeşil Ada

Kuzey kutup bölgesinin eteklerinde adı yeşil kendi beyaz dünyanın Avustralya’dan sonra en büyük adası Grönland şimdi Trumpist ABD ile Danimarka ve dolayısı ile AB arasındaki en büyük gerginlik konusu olma adayı. Trump’ın yeniden yönetime gelmesiyle Monroe doktrininden bu yana ilk defa yine “en büyük olma“ iddiası taşıyan ABD, bu tehlikeli işi nereye kadar tırmandıracak belirsiz. Blöf mü yapıyor? Birileri kulağına mı fısıldıyor?
Çin’in küresel ekonomik sistemin resmen ve fiilen dışında kalıp güçlendiği yıllarda, uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi için büyük bir çaba sarf eden ülkeler, çeşitli yuvarlak masa toplantılarıyla, üzerinde uzlaşılan bir serbest ve adil bir ticaret mekanizması yaratmışlardı.
Artık ahkâm kesmekten öte çapı kalmayan Birleşmiş Milletlerin(BM), Afet Riski Azaltma Günü yaklaşırken uygun gördüğü tema bu yıl oldukça ilginç. Adeta eski kuşaklardan ümidi kesmişçesine 2024, Uluslararası Afet Riski Azaltma Günü olan 13 Ekim için açıklanan tema “ Bir Sonraki Kuşağın, dirençli bir Gelecek için Güçlendirilmesi (Empowering the Next Generation for a Resilient Future)”.

Çin’den İki Yeni Kart

Çin Komünist Partisi Merkezi Komitesi 18 Temmuz 2024 de partinin 20. Ulusal Kongresinde alınan kararları hayata geçirmek için reformların derinleştirilmesi ve ülkenin her alan ve her şehirde, her kırsalda ve sektörde modernizasyonu için kolları sıvadı.
Gürcistan, yumuşak kıvrımlı ulu dağların ve bu dağlar arasındaki vadilerde gürül gürül akan nehirlerin ülkesi. İnsanın diline Kafkasların İsviçre’si demek geliyor. Ama hiçbir zaman İsviçre kadar huzurlu olmadığını hatırlayınca vaz geçmekten başka çare kalmıyor. Onlarca dil veya lehçenin onlarca farklı etnik grup tarafından konuşulduğu bu ülkenin bir resmi dili, bir de ulusal kimliği var.

Eski ve Yeni Holodomor

Tarih boyunca düşman tarafından açlıkla ölüme mahkûm edilen insan sayısı dudak uçuklatacak kadar yüksek . 1958 ve 1962 yılları arasında 36 milyon insanın ölümü ile sonuçlanan “Büyük Çin Kıtlığı” dışında çoğu unutulmuş veya hatırlanmak için yeterince önemli görülmemiş.

Mahşerin Üç Atlısı

Çin, İran ve Rusya ilişkileri giderek daha çok göze batıyor ve batı dünyasına karşı kurulan bir ittifak olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle Jinping, Reisi ve Putin’in kişisel benzerlikleri değerlendiriliyor, her birinin kalbinde yatan siyasi ve coğrafi ihtirasın dünya için yarattığı tehdide dikkat çekiliyor.
Bu yıl Çin için Ejderha yılı. Bu yıl doğan çocukların daha şanslı kabul edildiği, varsayılan şansı yakalamak için ailelerin büyük gayret gösterdiği bir yıl 2024. Aynı inanç Tayvan, Singapur, Hong Kong, Japonya ve Malezya içinde söz konusu. Çin acaba 2024 de ejderhanın verdiği özgüven ve ivmeyle ne gibi yeni fırsatlar yakalayıp, hangi yeniliklerle dünyayı şaşırtacak?
Bilindiği gibi BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’yı bir araya getiren bir grupken 2023 bitmeden Arjantin, Mısır, Etiyopya, İran, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın katılımı ile dönemsel toplantılarda buluşmaktan öte ortak iktisadi veya siyasi amaçlar etrafında buluşma niyetinin işaretini verdi. Dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkeleri olmakla birlikte hepsinin ekonomik ve demografik göstergeleri farklı.

Tuğla Üzerine Tuğla Ekleyen BRICS

En son 2010 daki eklemeyle üye sayısı 5 e yükselen BRICS[1], Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’yı bir araya getiren bir grup olmuştu. 2023 bitmeden gruba Arjantin(A), Mısır(E), Etiyopya(E), İran(I), Birleşik Arap Emirlikleri(UAE) ve Suudi Arabistan(SA) da katıldı. Ancak bu genişlemenin hala dönemsel toplantılarda buluşmaktan öte bir iktisadi veya siyasi amacı olduğu söylenemez.
Avrupa Konseyi 14 Aralık 2023 de yapılan toplantıda Ukrayna ve Moldova ile üyelik görüşmelerinin resmen açılmasına karar verdi. Ama akabinde, Konsey oylamasında bulunmayan Macaristan 15 Aralık itibarı ile Ukrayna için düşünülen 50 milyar Avroluk yardım paketine veto kartını kullandı.
Gaza-Marine, Gazze deniz yetki alanı içinde bulunan bir doğal gaz keşif alanına verilen isim. İlk defa 1999 yılında, British Petrol Grubuna Filistin Ulusal Otoritesi(PA) tarafından arama lisansı verilmiş ve 2000 yılında yetkililerce bu alanda 30 milyar metre küp(veya 1 trilyon kübik feet) doğal gaz rezervi olabileceği tahmini ileri sürülmüştü.
Alınan kararların bağlayıcı olmaması her işbirliği kuruluşunda olduğu gibi APEC de de bir sorun. Ama 34 yıldır devam eden süreç önemli. Bunda tüm üyelerin başlangıç amacı olarak benimsedikleri “büyüyen ve zenginleşen bir bölgesel ekonomiyi“ destekleme konusuna hala önem veriyor olmaları etkili.
Orta Doğu tarihin her döneminde hep dini çatışmalara, toprak ve şahsileşmiş egemenlik iddiaları nedeniyle savaşlara sahne oldu. Batı Avrupa teknolojik ilerleme, keşif ve icatlarla öne geçerken, imparatorluk dönemlerinde fütuhatla gündemde kalsa bile sonunda parçalandı ve büyük bir bağımsızlık savaşı veren Türkiye Cumhuriyeti hariç uzun süre sömürge haline geldi.
Geçen hafta toplanan G20 zirvesinde dağ fare doğurdu diyebilirim. Son fotoğrafta, Biden, Modi ve Ursula Von der Leyen adeta halay çekiyor gibiydiler. Oysa ne başardılar? Evet, 55 üyeli Afrika Birliği gruba davet edildi. Bu en fakirlerin gönlü hoş olsun diye mi yapıldı? Yoksa Afrika’yı Rusya’nın pençesine bırakmayız mesajı mıydı?