Doğa ne kadar dakik! Hiç sektirmiyor. Evet, olağanüstü kuraklıklar, seller, yanardağ patlamaları, deprem veya yangınlar var. Ama bunların şiddeti artsa bile çoğu kez zamanlama açısından bir belirlilik var.
Geçen hafta toplanan G20 zirvesinde dağ fare doğurdu diyebilirim. Son fotoğrafta, Biden, Modi ve Ursula Von der Leyen adeta halay çekiyor gibiydiler. Oysa ne başardılar? Evet, 55 üyeli Afrika Birliği gruba davet edildi. Bu en fakirlerin gönlü hoş olsun diye mi yapıldı? Yoksa Afrika’yı Rusya’nın pençesine bırakmayız mesajı mıydı?
Yine debdebeli bir zirve, yine israf, bilindik yüzler ve tavırlar. Hindistan’da toplanan G20 zirvesinden söz ediyorum. Dünya Hindistan resmi adını Bharat’a[1] çevirecek mi? Bu yaparken ülkenin Hindu olmayan insanına ne olacak diye düşünürken, G20 2023 teması “Tek Yeryüzü, Tek Aile ve Tek Gelecek“ olarak açıklandı.
Bilirsiniz inşaat yaparken tuğlaları üst üste koymak yetmez. Aralarına bunları bir arada tutacak sağlam bir harç koymak gerek. Ben BRICS’in genişlemesine de işte böyle bakıyorum. Gruba yapılan eklemelerin bir fayda sağlaması ve ömrünün uzun olması için Horasan olmasa bile güçlü bir yapıştırıcı harç ve ses getirecek, fark yaratacak yeni bir görev tanımı veya misyon gerekli.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırdığı Şubat 2022 de Eva “gördün mü neler oluyor?” diye kısa bir mesaj gönderdi. Artık kendisini Ukrayna’dan gelen mültecilere yardıma adamıştı. Geçen hafta ona Putin’in son mesajını üzüntüyle gönderdim. Eva’nın kâbusunun gerçek olması ihtimali ürkütücü!
Karadeniz Tahıl Anlaşması süresinin 17 Temmuz’da dolması ve henüz tekrar yenilenmemesi, şu sıralar birçok ülke için ciddi bir endişe kaynağı. Rusya ve Ukrayna’dan tahıl sevkiyatının durması, zaten enflasyonist bir dünya için dizginlenemeyecek fiyatlara, açlık sınırındaki ülkeler içinse ölüme mahkûm olmakla bir.
Mart ayından bu yana Orta Doğu’da bazı gelişmeler var. Bunların başında 10 Mart’ta Çin’in araya girmesi ile Suudi Arabistan ve İran arasında başlayan temas geliyor. Nisan ayında Beijing’de imzalanan mutabakat zaptıyla sonuçlanan bu temasın sonuçlarını görmek için zaman henüz erken. Ama Çin Orta Doğu gibi bir coğrafyada arabulucu rolü üstlenerek borusunu daha fazla öttürmeye başladı.
Abraham normalleşme süreci sonuçlarını vermeye ve Maşrıktan Mağribe doğru kararlı adımlarla ilerlemeye başlamıştı. Yapılan her toplantı yeni işbirliği umudu yaratıyor, atılan her imza yeni bir projeye karşılık geliyordu. Basıncı hep yüksek ortamda güven meltemi esmeye ve bölgesel barışa soluk aldırmaya başlıyordu.
Çin başkanı Xi Jinping’in 22 Mart’ta Moskova’ya yaptığı 3 günlük ziyaret, Batıya karşı bir başkaldırı ve Putin’e büyük bir destek olarak algılandı. Çin uluslararası siyaset sahnesinden dışlanan Rusya’dan ne bekliyor? Beklediğini alınca ne yapar?
Geçen hafta Cuma günü (10 Mart 2023) Suudi Arabistan ve İran arasında yeni bir anlaşma imzalandı. Buna yeni bir “Kutsal Cuma“ anlaşması denebilir mi? İki ülke arasındaki en büyük fayın mezhep farkının siyasileştirilmesinden kaynaklandığı düşünülür ve mezhep anlaşmazlığının arkasına gizlenen bölgesel güç rekabetinin 2016 yılından bu yana yarattığı yüksek gerilim, Çin’in yardımı ile kotarılan bu anlaşma sonrası gevşeyecekse, elbette.
Arap yarımadası tektonik hareketlerle Afrika’ya doğru kayarken hiç olmazsa siyasi faylardaki gerilimi azaltacak girişimler önem kazanıyor. Necef Zirveleri işte bunlardan biri.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in Mısır’la başlayan Orta Doğu gezisinde, Mısır ve İsrail arasındaki barışın ve özellikle Abraham konjonktürünün, bölgedeki gelişmelerden olumsuz etkilenmesi endişesi hissedildi. Orta Doğu uzlaşmadan çok çatışmanın olduğu bir bölge.
Komşu kıyılara sahip devletlerin Deniz Yetki Alanı (DYA) yan sınırının belirlenmesi her zaman sorunlu olmuştur. Genelde sınırın denizle birleştiği noktayı merkeze alan bir açı genişliği başlangıçta olmasa bile ilerleyen zaman içinde denizde veya karada meydana gelen topografik değişiklikler nedeniyle, yeni tartışmalar yaratabilir.
Çin enerji kaynaklarına kayıtsız kalamaz. Büyüyen ekonomisinin enerji güvenliğini sağlamak zorundadır. Çin petrol ve doğal gaz açısından enerji ihtiyacının büyük bir kısmını İran, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Umman ve Emirlikler’den karşılamaktadır. Ayrıca Körfez, Orta Doğu’ya daha çok nüfuz edebilmek için Çin’in uzun dönemli stratejisine uygun bir bölgedir.
ABD’de bu hafta seçim telaşı var. Bu telaş yine uzun bir zaman süreceğe benzer. Ama FED, yani ABD Merkez Bankası yapması gerekeni siyasetin gündeminden bağımsız olarak yapmaya devam ediyor.
Artık Birleşik Krallık (BK)'da yeni bir başbakan var. Johnson hükûmetinde Maliye bakanı (Chancellor of the Exchequer) olarak görev yaparken âni istifası ile hükûmeti düşüren Rishi Sunak bu defa hem ülkenin iki yüz yıl sonra en genç ve ilk beyaz olmayan, hem de yeni Kral 3. Charles tarafından ilk defa onaylanan başbakan olarak tarihe geçti.
Rusya Kırım’ı 2014 de ilhak ettiğinde daha ileri bir tarihte yarımadayı ana karaya bağlayan alanı genişletmek isteyeceği belliydi. Ukrayna’nın doğusundaki etnik farklılık da buna zemin hazırladı ve Don nehrinin doğusunda kalan Zaphorijya’nın bile Rusya’ya geçebileceğine işaret etti. Ama dünya o tarihte Kırım’ın ilhakına sadece göz ucu ile baktı, etkisiz yaptırımlar ve birkaç kınamayla geçiştirilen tepkiler, Putin’in gelecek ile ilgili hesaplarını pekiştirdi.
Seferberlik “harîm-i ismetine” tecavüz eden düşmanı püskürtmek ve vatan topraklarından kovmak için yapılan kutsal bir çağrıdır. Vatan savunması için ilan edildiğinde genç, ihtiyar, kadın, erkek şimdi Ukrayna’da olduğu gibi cepheye koşar, şehit düşen kanıyla gömülür.
Sınır Ticareti, ülkelerin kara ve kıyı sınırlarında bulunan yerleşim yerlerindeki ekonomik faaliyetleri canlandırmak ve ulusal sınırların ötesindeki komşularla ilişkileri güçlendirmek için teşvik edilen bir ticarettir. Bu yolla, çoğu kez görece mahrumiyet yaşayan bölgelerde gelir, istihdam ve refah artışı sağlanacağı varsayılır.
BM Genel Sekreter’i Antonio Guterres’in “Dünyanın buna her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardı” ifadesi ile 22 Temmuz’da imzalanan, ilk etapta 120 gün boyunca uygulanacak, sonra yenilenecek olan Tahıl Koridoru Anlaşması’nı, her ne kadar, Rusya’nın Odesa saldırısı izlediyse de, dünya tahıl borsaları rahatladı. Spot ve vadeli piyasalar gevşedi. Guterres, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ısrarlı çabalarından dolayı teşekkür etti.