Son bir iki yıldır Almanya ve Türkiye ilişkileri enerjide önemli bir hamle yapmış durumda. Her iki ülke de birbirleriyle işbirliği yapmak anlamında istekli görünüyor.
Enerji konusu kurulduğundan beri Avrupa Birliği’nin gündeminin en önemli maddelerinden biri olmuştur. Enerji Uzmanı Arzu Yorkan’ın "Avrupa Birliği’nin Enerji Politikası ve Türkiye: Fırsatlar ve İşbirliği Alanları" başlığını taşıyan çalışmasını, mevcut gündemle de örtüştüğü için yayınlıyoruz.
1996 yılında Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından oluşturulan “Şanghay Beşlisi” 2001 yılında Özbekistan’ın katılımıyla teşkilat Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) olarak isim değiştirdi. Örgütte İran, Pakistan, Hindistan ve Moğolistan ise gözlemci statüde temsil ediliyorlar.
Türkiye son günlerde enerjide art arda attığı başarılı adımlarla dünya enerji oyununda adından söz ettirmeye devam ediyor. 13 Temmuz günü İran’la imzaladığı “Doğalgaz Mutabakat Zaptı” da bunlardan biri.
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz günlerde Petkim Petrokimya Holding A.Ş.’nin ihalesi yapılmış ve şirket’in yüzde 51’lik kamu hissesi Kazak-Rus ortaklı Trans Central Asia Petrochemical Ortak Girişim Grubu’na satılmıştı[1]. Petkim’in yabancı sermaye tarafından satın alınması ülkemizde bazı çevreler tarafından tedirginlikle karşılanmış olsa da
Kasım 2006’da Finacial Times gazetesinin basına sızdırdığı NATO Ekonomi Komitesine ait raporda Rusya’nın Doğalgaz OPEC’i kuracağından bahsediliyordu. Ardından da İran dini lideri Hamaney Rusya’ya “gelin birlikte doğalgazda bir ittifak kuralım” çağrısı yapınca Rusya’nın liderliğini üstleneceği bir gaz OPEC’i tartışması gün yüzüne çıkmış oldu. Fakat kartel fikri çok daha eskiye dayanıyor.
Bu genişlemeyle birlikte yeni sorunlar ve sorumluluklar kendini göstermeye başladı. Asıl amacı 2. Dünya Savaşı sonrası Avrupalı halkları bir araya getirmekti. Birliğin bu genişlemesi kendini bir dünya gücü olarak tanımlamasına yol açtı.
Özet (Stratejik Rapor No:13, Aralık 2005)
Bu çalışma tez yazım sürecinde ortaya çıkan bir düşüncenin ürünüdür. Sosyal Bilimlerde yazılan yüksek lisans tezlerinin çoğunluk itibarıyla raflara kaldırılması ve ilgili insanların faydasına sunulmaktan uzak kalması gibi sebeplerle tez yazılırken Bülent Aras ve Arzu Yorkan tez danışmanı ve öğrencisi sıfatlarıyla bu raporu, tez yazımına paralel süreçte hazırladılar.