Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çinli mevkidaşı Wang Yi'nin davetlisi olarak 3-5 Haziran 2024 tarihleri arasında Çin'i ziyaret etti. Üç gün süren ziyareti sırasında Çinli yetkililerle üst düzey görüşmelerde bulunan Fidan, iki ülke arasındaki ikili bağların ve iş birliğinin güçlendirilmesine yönelik çeşitli etkinliklere katıldı.
Napolyon Bonapart'ın yeğeni III. Napolyon, 1852'den 1870'e kadar Fransa'yı yönetti. Onun dış politikası, askeri maceracılık, diplomatik manevralar ve yurtdışında Fransız nüfuzu kurma girişimlerinden oluşmuştur. Kısaca III. Napolyon’un dış politikası hırs ve çelişkinin bir karışımıydı.
7 Ekim 2023’te başlayan süreçten bu yana İsrail, binlerce Gazzeliyi yerinden etti ve öldürdü. İsrail’in insanlık dışı saldırılarına karşı ABD ve İngiltere tam destek verirken, uluslararası kamuoyu devam eden açlık, susuzluk ve insani kayıplara karşı elle tutulur bir adım atmış değil. Gazze'de devam eden çatışma, BM uzmanları tarafından yapım aşamasındaki bir soykırım olarak tanımlanıyor.
Küreselciler ve ulusalcılar arasındaki çatışma, ulusların ve uluslararası kurumların küresel yönetişimi şekillendirmedeki rolüne ilişkin farklı görüşler etrafında dönüyor. Bu terimler sıklıkla geniş anlamda kullanılır ve bireyler bu kategoriler içerisinde farklı konumlara sahip olabilirler. Küreselciler ile ulusalcılar arasındaki çatışmanın temel noktalarını ele alalım.
İki liderin görüşmesinde, Moskova'nın azalan silah ve mühimmat stokunu yenilemek için Kuzey Kore'den malzeme temini konusunda bir görüşme yapılıp yapılmadığı belirsizliği yer almaktadır.
Çin, son yıllarda iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi işbirliklerinin artmasıyla birlikte Türkiye'ye açılıyor. Bunun nedeni, Türkiye'nin stratejik konumu, büyüyen ekonomisi ve ticari ortaklarını çeşitlendirme isteği gibi bir dizi faktördür. Çin, Türkiye'nin Avrupa ve Orta Doğu'ya açılan bir kapı olarak stratejik konumuyla ilgileniyor.
BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın kısaltmasıdır. Dünyanın önde gelen gelişmekte olan ekonomilerinin oluşturduğu bir gruptur ve bu ülkeler dünya kara yüzeyinin yaklaşık %27'sini ve küresel nüfusun %42'sini oluşturmaktadır.
Son on yılda Rusya, siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel de dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde Afrika uluslarıyla bağlarını aktif olarak güçlendirmenin yollarını arıyor. Rusya, birkaç Afrika ülkesinde büyükelçilikler açarak, Afrika'daki diplomatik varlığını genişletiyor. Rus yetkililer ile Afrikalı liderler arasındaki üst düzey ziyaretler ve toplantıların sıklaşması, ikili ilişkileri derinleştirme isteğini gösteriyor.
Realpolitik bir bakış açısından incelendiğinde Doğu Asya'daki uluslararası siyaset, devletlerin öncelikle kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiği, güç ve güvenlik arayışına öncelik verdiği bir güç ve nüfuz mücadelesi olarak anlaşılabilir.
Çin, çeyrek asrı aşkın bir süredir dünyanın en yüksek ekonomik büyüme oranlarından birini koruyarak sadece birkaç on yıl içinde 800 milyondan fazla insanı yoksulluktan kurtarmaya yardımcı oldu.
Ortadoğu'nun iki büyük petrol üreticisi olan İran ve Suudi Arabistan, ilişkilerin kesilmesinden yedi yıl sonra bağları yeniden kurma ve büyükelçilikleri yeniden açma konusunda anlaştılar. Anlaşma, Çin'in arabuluculuğunda Pekin'de yapılan görüşmelerin ardından geldi.
Çin'in ekonomisini ve küresel nüfuzunu güçlendirmek için çeşitli stratejiler izlediği bilinmektedir. Bu amaca ulaşmak için kullandığı araçlardan bazıları şunlardır: Ekonomi politikaları, Diplomasi, Askeri modernizasyon, İdeoloji.
Son yıllarda Çin, ekonomik ve askeri gücüyle dünya sahnesinde giderek daha iddialı hale geldi. Çin, kendisini küresel meseleleri şekillendirmede daha büyük bir rolü hak eden yükselen bir güç olarak görüyor. Aynı zamanda Çin, ABD ve diğer Batılı güçlerin etkisine karşı temkinli davranıyor ve uluslararası forumlarda kendi değerlerini ve çıkarlarını öne sürmeye çalışıyor.