Güvenlik Konseyi Kararı Afrin’i Kapsar mı?
Kamuoyunda yanlış bilinenin aksine Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanlık divanı oluşturulduktan sonra 45 gün içerisinde hükümetin güvenoyu alamaması durumunda seçimleri yenilemek zorunda değildir.
Kıbrıs Kararı: “Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin”
Dar Bölge Seçim Sistemi: Fırsatlar ve Riskler (?)
Louis Favoreu, “geri kalmış ülkelerde ‘hukuk’, tıpkı bir süper market gibidir. Burada herkes istediği şeyi istediği gibi alır” demişti. Kanatimizce son birkaç yıldır hukukumuz süper, mega hatta hiper bir markete dönüştü.
Henüz kamuoyu ile resmi olarak paylaşılmamış olsa da siyasiler tarafından zaman zaman yapılan açıklamaları bir araya getirerek “demokratikleşme paketi”nin
Anayasa Mahkemesi tarafından 2009 Aralık başında kapatılmadan önce DTP, 26-28 Ekim 2007 tarihleri arasında Diyarbakır’da “Demokratik Toplum Kongresi”
“Evet, vatanın bütünlüğüne, bayrağın tekliğine, üniter yapıya saygılıyız ve sahip çıkıyoruz. Ama, tek millet olgusuna, asla, asla!”
Sırrı Sakık, 5 Aralık 2007, TBMM Genel Kurulu
TBMM Genel Kurulu 23 Kasım tarihinde ceza yargılaması hukuku ve infaz hukuku alanında kimi yenilikler/değişiklikler içeren kanun tasarısını görüşmeye başladı.
Bundan neredeyse bir yıl kadar önce, ABD askerlerinin tahliyesine ilişkin antlaşmanın altına imza atıldığı gün bu satırların yazarı Bağdat’ta Başbakan Maliki ile görüşme fırsatı bulmuştu.
TBMM tarafından 2 Temmuz 2012 tarinde kabul edilen ve “3. Yargı Paketi” olarak bilinen 6352 Numaralı Kanun, Resmi Gazete’de yayımlandı. Şimdi soru, ilgili kanunun adli kontrole ilişkin getirdiği yeniliğin tutuklu vekiller sorununu çözüp çözemeyeceği...
Avrupa mekânında tarihsel olarak ulus-devletin inşa süreci, resmi bir devlet dilinin toplumun bütün katmanlarına yukardan aşağıya aktarıldığı etkin ve merkezi bir dil politikasına paralel ilerler.
Anayasa Mahkemesi’nin norm denetimi dışında kalan görev ve yetkilerinden birisi de “Yüce Divan” sıfatı ile yargılama yapmaktır.
Fransa örneği
Türkiye’nin “Dil” sorunu hararetle tartışılırken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Diyarbakır gezisi sırasında önemli mesajlar verdi. Sayın Cumhurbaşkanı, devletin resmi dilinin Türkçe olması hususunu tartışma dışı tutarken bölgesel dillerin farklı düzeydeki kullanımı konusunda örnek olarak Fransa’yı işaret etti.
Ulus-devlet ve dil
Kastilya (İspanyol) dilinin gramerini yazan Antonio de Nebricha, kitabını sunmak için Kraliçe I. İzabel’in huzuruna çıkar. Huzurda İzabel “Neden böyle bir çalışma isteyeyim, ben zaten dil biliyorum” der. De Nebricha yanıt verir: “Majesteleri, dil bir imparatorluk aracıdır.”
MADDE 14- Anayasa’nın 144. maddesi kenar başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“G. Adalet hizmetlerinin denetimi
MADDE 144- Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.”
MADDE 8- Anayasa’nın 74. maddesinin kenar başlığı “VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” şeklinde değiştirilmiş, maddenin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.
7 Mayıs 2010 tarihinde TBMM’de kabul edilen 5982 Sayılı “T.C Anayasası’nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 12 Eylül günü halkın oyuna sunulacak.
“Milli birlik ve kardeşlik projesi”nin henüz “Kürt açılımı” olarak kavrandığı günlerde bu satırların yazarı, söz konusu açılımın, eninde sonunda bizi Türkiye’de üniter devletin sorgulanmasına götüreceğinden bahisle, bu sorgulama yapılırken “devletin üniter yapısı korunabilir mi?” ya da daha önemlisi, tarihin yükü ve sosyal-siyasal taleplerin çeşitliliği üzerinde bir “Türk modeli kurulabilir mi?” sorularına yanıt aramaya çalışmıştı.