Yemen, Coğrafi konumu itibarıyla kızıl denizin Hint Okyanusu’na açıldığı kapıdır. Afrika boynuzu ile birlikte Bab’ül Mendeb boğazının doğu kıyısında yer almaktadır. Yeryüzünde denizler üzerinde seyreden malların p gibi büyük bir oranı Süveyş kanalı, Kızıl Deniz ve Aden körfezinden geçtiği düşünülürse, Aden körfezi ve bölgenin istikrarının ne kadar önemli olduğu tahmin edilebilir.
Yemen, Coğrafi konumu itibarıyla kızıl denizin Hint Okyanusu’na açıldığı kapıdır. Afrika boynuzu ile birlikte Bab’ül Mendeb boğazının doğu kıyısında yer almaktadır. Yeryüzünde denizler üzerinde seyreden malların p gibi büyük bir oranı Süveyş kanalı, Kızıl Deniz ve Aden körfezinden geçtiği düşünülürse, Aden körfezi ve bölgenin istikrarının ne kadar önemli olduğu tahmin edilebilir.
Geçmişten günümüze gerek dağlık coğrafyası gerekse toplumsal yapı nedeniyle Yemen, idare altına alınması en zor coğrafyalardan biri olmuştur. Şia’nın bir kolu olan fakat İran Şiiliğinden bir çok hususta ayrılan Zeydilik mezhebi, Yemen’de hayat bulmuş ve yaşamaktadır. Ayrıca toplumsal yapı incelendiğinde ise geleneksel olarak aşiretlerin Yemen sosyal ve siyasi hayatını derinden etkilediği de görülmektedir. Yemen’de iktidar aşiretlerle mezhepler arasına bölünmüş desek abartmış olmayız. Yemen’de Şiilik kadar Sünnilik de yaygın bir mezheptir. Sünniliğin Şafi mezhebine bağlı olan nüfus da Yemen siyasi hayatını etkilemektedir. İran devriminden sonra İslam coğrafyasında gibi küçük bir nüfusa sahip olsalar da Şiilerin İslam coğrafyasını etkiledikleri su götürmez bir gerçektir. Günümüzde Irak, Suriye ve Lübnan gibi devletlerin mezhep çatışmalarından muzdarip olduğunu görüyoruz. Bu istikrarsızlık kuşağında yer alan Yemen devletinin bundan nasibini almaması mümkün değildir. Ortadoğu coğrafyasında Şii-Sünni gerilimi Yemen’de diğerlerine nazaran daha köklüdür.