Cheney’nin Ortadoğu Ziyareti

Yorum

Irak’ın işgal edilmesinin ardından geçen sürenin beşinci yılını henüz doldurduğu günlerde, ABD Devlet Başkan Yardımcısı Dick Cheney Türkiye başta Türkiye ve Irak olmak üzere, Ortadoğu ülkelerine bir ziyaret gerçekleştirdi. ABD başkanlık seçimlerinin yaklaşmakta olduğu ve konu ile ilgili tartışmaların kızıştığı bir dönemde yapılan ziyaret, Afganistan sorunu, Irak’ın güvenliği, ...

Irak’ın işgal edilmesinin ardından geçen sürenin beşinci yılını henüz doldurduğu günlerde, ABD Devlet Başkan Yardımcısı Dick Cheney Türkiye başta Türkiye ve Irak olmak üzere, Ortadoğu ülkelerine bir ziyaret gerçekleştirdi. ABD başkanlık seçimlerinin yaklaşmakta olduğu ve konu ile ilgili tartışmaların kızıştığı bir dönemde yapılan ziyaret, Afganistan sorunu, Irak’ın güvenliği, Irak’ta çıkarılması beklenen petrol yasası, füze kalkanı gibi bölge ve dünya gündeminde üst sıralarda yer alan sorunlar için çözüm beklendiği sırada gerçekleşti. Ziyaretin İran’ın nükleer faaliyetlerine karşı yükselen tepkilerin de dorukta olduğu bir dönemde geçekleşmesi de, tüm dikkatlerin bu ziyaret üzerine odaklanmasına neden oldu. On gün süren ziyaret, Türkiye, Afganistan, Suudi Arabistan, Umman, Filistin ve Irak’ı kapsamaktaydı.
***
Türkiye ziyareti öncesinde İsrail, Filistin ve Irak’ta temaslarda bulunan Cheney, İsrail—Filistin barışının sağlanabilmesi için her iki tarafın da acı tavizler vermesi gerektiğini söyledi ve ABD’nin bağımsız, demokratik ve barışçıl bir Filistin devleti kurulması taahhüdüne bağlı olduğunu yineledi.
Ziyaretin Irak bölümünde ise öncelikle ABD Irak Büyükelçisi Ryan Crocker ve Irak’taki ABD askerlerinin komutanı David Petraeus ile görüşen Cheney daha sonra başta Başbakan Nuri El Malikî olmak üzere diğer Iraklı yetkililer ile görüştü. Ne var ki, dünya kamuoyunda tüm dikkatler bu ziyaretin Irak’ta çıkarılması istenen petrol yasası arasında herhangi bir bağlantı bulunup bulunmadığı üzerine odaklandı.
ABD’nin Irak’ı işgal etmesinin temel nedenlerinden birinin bu ülkedeki petrol kaynaklarını kontrol etme amacı olduğu ileri sürülmektedir. Nitekim çıkarılacak olan petrol yasası ile de –ayrıntıları ne kadar gizli tutulursa tutulsun- Irak’taki petrol kaynaklarının kapılarının ABD kökenli uluslararası petrol şirketleri için sonuna kadar açılacağı tahmin edilmektedir. Zaten Başkan Bush ile birlikte gerek Cumhuriyetçi, gerek Demokrat olsun Kongre temsilcileri petrol yasasını Başbakan Nuri El Malikî’nin önüne önemli bir dönüm noktası olarak koymuşlardır. Irak’taki mezhep ya da etnik grup liderleri ise, doğal kaynakların nasıl paylaşılacağı noktasında derin bir görüş ayrılığı yaşamaktadırlar.
Petrol yasa taslağının ABD gözetiminde hazırlandığını göz önünde bulundurduğumuzda, çıkarılacak yasa ile merkezî hükümetin petrol kaynakları üzerindeki kontrolünü minimum düzeye indirme, Çinli, Rusyalı ve Avrupalı petrol şirketleri ile daha önce yapılmış olan anlaşmaların feshedilmelerini sağlama gibi amaçların hedeflendiğini tahmin etmek güç değildir.
Cheney’nin, Irak’ın işgali ile ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi tarafından alınan ve Aralık ayı ile birlikte süresi dolacak olan kararlar ile ilgili de görüşmeler yaptığı ileri sürülmektedir.
Afganistan ziyareti sırasında Afgan halkının son altı yıldır özgürlük ve demokrasi yolunda cesaret ve güvenle ilerlediğini ileri süren Cheney, NATO’nun Afganistan için büyük bir önem taşıdığını ileri sürdü ve gelecek ay Romanya’nın başkenti Bükreş’te yapılacak olan NATO zirvesinde AB ülkelerinin NATO’nun Afganistan’daki askeri faaliyetlerine daha etkin bir biçimde katılmaları yönünde ısrarcı olacaklarını dile getirdi.
***
Cheney’nin ziyaretinin belki de en önemli amacı İran’a karşı bölge ülkelerinin desteğini garanti altına almaya çalışmaktı. ABD ordusunun Ortadoğu başkomutanı Amiral William Fallon’un istifasının ardından bu ziyaret ayrı bir anlam kazanmıştı. Çünkü aylardır İran’la savaş ihtimalinin düşük olduğunu öne sürenler, Fallon’u bunun başlıca nedeni sayıyordu. Fallon böylesine çılgın bir maceraya karşı çıkacağını pek çok kez dile getirmişti. Nihayet Bush yönetiminin İran politikalarını onaylamadığı için kısa süre önce istifa etmişti.
Cheney ziyaret sırasında İran’a herhangi bir askeri saldırı planının bulunup bulunmadığı yönündeki sorulara, bölge ülkelerinde nükleer bir İran’a karşı çok ciddi bir tepki oluştuğu biçiminde cevaplar verdi ve bölgedeki müttefikleri ile ortak bir hedefi paylaştıklarını söyledi. Cheney’nin bu açıklamaları en azından, İran üzerindeki ABD kuşatmasının daha da daraltılacağı ve bu ülkenin nükleer faaliyetlerinin engelleneceği anlamına geliyor.
Bu arada, İran üzerindeki ABD baskısının en temel nedenlerinden birinin de, İsrail’in güvenliğini garanti altına alma amacı olduğu öteden beri ileri sürülmektedir. Nitekim Cheney bu ziyareti öncesinde yaptığı açıklamalarda, İran’ın Gazze’de İsrail’e karşı büyük gaileler çıkardığını, bölgede imal edilen el yapımı silahların İran’dan elde edilen bilgi ve uzmanlar sayesinde daha da geliştirildiğini ileri sürmüştür. Anlaşılan taraflar karşılıklı olarak birbirlerini zor durumda bırakmak için her türlü girişimde bulunma eğilimindedirler.
Bush dönemi sona ermeden önce ABD’nin İran’a herhangi bir saldırı düzenleyip düzenlemeyeceği yönünde belirtilen görüşler, spekülasyondan öteye geçememektedir. Bilinen tek şey bölgedeki gerilimin yoğunluğunu koruduğudur. Yine de söylemek gerekirse, başkanlık seçimlerinden önce İran’a karşı düzenlenecek bir ABD saldırısı büyük riskler içermektedir ve bu nedenle Bush yönetimini ve Cumhuriyetçi partiyi büyük bir sıkıntıya sokacaktır.
***
Türkiye’deki görüşmeleri sırasında PKK ile mücadelenin süreceği yönünde açıklamalar yapan Cheney Kuzey Iraklı Kürt yetkililerle ve Iraklı yetkililerle görüştüğünü, hem Iraklı yetkililerin hem de Iraklı Kürt yetkililerin PKK’yla mücadele konusunda Türkiye ile birlikte çalışmak isteklerini belirtti. Iraklı Kürt yetkililer ile Türkiye arasında diyalog başlatılması yönündeki taleplerin yinelendiği sanılan görüşmede Cheney Türk yetkililere Irak’ta, güvenlik alanında gördüğü gelişmeleri de anlattı.
Görüşmeler de İran konusunda da görüş alış verişi yapıldı ve taraflar birbirlerine konuyla ilgili olarak kendi kaygılarını ilettiler. Nükleer faaliyetlerin önlenmesi için İran’ın izole edilmesi ve İran’a yaptırım kararlarına, Türkiye’nin de katılmasının ABD tarafından talep edildiği yönünde görüşler ileri sürüldü ama bu görüşler resmi ağızlardan onaylanmadı. Ne var ki, ABD’li yetkililer, görüşmeler sırasında Türk yetkililerden Nükleer bir İran istemediklerini duymalarının kendileri için son derece önemli olduğunu ve sorunun çözümü için diplomatik yolları kullanarak birlikte çalışma kararı alındığını açıkladılar.
Görüşmeler sırasında yapılan açıklamalarda, Cheney ile yapılan görüşmelerde Irak petrol ve doğal gaz kaynaklarının işletilmesi için Türk ve ABD şirketlerinin yatırım yapması ve bu kaynakların Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması projesi, Taliban ile mücadelede Türkiye’den daha aktif rol üstlenmesi, İran’a karşı Türkiye’nin kendi kuracağı füze savunma sisteminin NATO ile ortak kullanılması gibi konuların da ele alındığı ileri sürüldü.
***

Irak’ın işgalinin beşinci yıldönümünde, gerek ABD kamuoyuna gerekse dünya kamuoyuna önemli mesajlar vermek üzere Ortadoğu bölgesini ziyaret etmiştir. Beş yıldır devam etmekte olan işgal sürecinin yıl dönümünde ABD’li üst düzey bir yetkilinin bölgeyi ziyaret etmesi doğaldır. Ne var ki, bölgede hiçbir zaman düşmek bilmeyen tansiyon nedeniyle bu tür ziyaretler tüm dikkatlerin ziyaretçiler üzerine odaklanmasına neden olmaktadır.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2782 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1118
TASAM Avrupa 23 651
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Irak, Suriye ve Filistin coğrafyası yüz yıllar boyunca, 20.Yüzyıl'ın ilk çeyreğine kadar güçlü, merkezi yapılar tarafından yönetilen eyalet yapısında, çoğunlukla valilerin idare ettiği geniş coğrafi alanlar oldu. Bölgeyi yöneten Emeviler merkezi Şam'da olan güçlü bir idareydi ama ömürleri kısa sürdü...;

Kamu güvenliği, devletin egemenlik sınırları içerisinde yaşayan insanlarının kendisinin, canının, malının, eşyalarının ve mülkiyetinin zarar ve tehlikelerden uzak tutulması, vatandaşlarının hak ve özgürlüklerinin muhafaza edilmesidir (Gözler, 2008: 217-218; Boz vd., 2020: 74). Modern devlet, kamu gü...;

Son yıllarda teknolojideki ilerlemeler ve uluslararası serbestleşme faaliyetleri, üretim, tüketim ve finans alanlarında küreselleşmiş bir ekonominin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu küreselleşme sürecinin önde gelen aktörlerinden olan çok uluslu şirketler, birden çok ülkede faaliyet göstermektedi...;

Soğuk Savaş’ın sona ermesi, Avrupa Arktik Bölgesi için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Soğuk Savaş boyunca Arktik, Barents Denizi’nin nükleer silahlı denizaltılar ve yoğun askeri konuşlanmalar için bir operasyon sahası olduğu stratejik bir sınır hattıydı. ;

Küresel ölçekte bir “Türkiye Markası“ olan 10. İstanbul Güvenlik Konferansı (İGK) 2024, TASAM Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü (MSGE) tarafından “Teknopolitik Yeni Dünya Güvenliğin Güvenliği: Akıl, Nesil, Aile, İnanç ve Devlet Güvenliği“ ana teması altında 21-22 Kasım 2024 tarihinde İstanbul’da W...;

Makale, Türk dış politikasının şekillenmesinde güvenlik kültürünün önemli bir rol oynadığını incelemektedir. Güvenlik kültürü, uzun dönemli yapısal ve kısa dönemli konjonktürel faktörlerden etkilenir. Uzun dönemli yapısal faktörler arasında Türkiye’nin kurucu ideolojisi, coğrafi koşulları ve tarihse...;

Ortadoğu, Osmanlı hakimiyeti altında dört yüzyıl boyunca barış ve istikrarın hüküm sürdüğü bir bölge olmuştur. Ancak I. Dünya Savaşı’nın ardından bu düzen sona ermiş ve bölge, büyük devletlerin güç mücadelelerinin etkisiyle zayıf, istikrarsız ve geri kalmış bir yapıya bürünmüştür. Soğuk Savaş’ın son...;

Dünya sanki “delilik yürüyüşü“ne çıktı. “Topal ördek“ Biden ve ABD’nin dümen suyundaki İngiltere ile Fransa, Ukrayna’ya, Rusya’yı uzun menzilli ABD ve İngiliz-Fransız füzeleriyle vurma izni verdiler. Putin de Nükleer Doktrin’i, Rusya’nın nükleer veya konvansiyonel füzelerle vurulması halinde, sadece...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...