Üretimin yapıları ve tüketim değişen çeşitli mega trendlerin işler için büyük etkisiyle tekrardan şekilleniyor. Bu çalışmada 3 tane mega-trend çalışılmıştır:(i) yaşlanma ve demografik değişim, (ii) Dördüncü Sanayi Devrimi ve dijitale dönüşümü ve (iii) iklim değişikliği ve yeşil dönüşüm. Asya ve Pasifik’te üçlü değişimin doğası ayırt edici özelliğe sahiptir. Mega-trendler eş zamanlı olmasına rağmen oluştukları bölgelerde farklı derecelerle ve farklı başlama noktalarından meydana gelirler. Bu rapor 3 mega-trendin istihdam yaratılışının ve işin niteliğinin Asya ve Pasifik’teki etkilerini gösteriyor. İş talebi ana odak noktası olarak baz alınıyor. İş kalitesi iki boyutla sınırlıdır: beceri kazandırma ve sosyal koruma kapsamı. Bu rapor, üçlü geçiş için politika oluşturmaya daha entegre bir yaklaşıma rehberlik etmek için mega trendlerin kritik bölümlerine yönelik politika odağını güçlendirmeyi amaçlıyor.
İş Talebi ve Demografik Değişim
Popülasyonun değişen yapısı bakım sektöründeki iş talebini etkiler. Bakım bağımlılığı oranları yaşlı ekonomilerde, özellikle yaşlı insanların olduğu (65 yaş ve yukarısı) bölgelerde iki katına çıkmış olacak. Daha fazla bakım işine ihtiyaç duyulmuş olacak. Birçoğu düşük ücretli, resmi değil ve güvence sahip değil. Uzun dönemli bakım servisi (LTC), belirli bir büyüme alanı olarak görülüyor, evde yaşlı bakımı örnek olarak verilebilir. Singapur’da 2017’den 2030’a kadar olan zaman diliminde uzun süreli bakım çalışanlarına olan talebin %130 artacağı düşünülüyor. Toplumlar yaşlandıkça, talepler dayanıklı tüketim mallarından (arabalar gibi) daha çok hizmet sektörüne (sağlık bakımı gibi) yaşlı insanların tüketim tercihlerine bağlı olarak değişimi gösterir. Daha küçük haneler kişi başına daha fazla enerji kullanır. Çocuklu ev sahipleri veya yaşlı insanların çoğunluklu olduğu evlerin kaynak dağıtımındaki öncelikleri farklıdır, örneğin çocuklu evlerde eğilim eğitim masraflarının olduğu yerde olacaktır. İş gücünün medyan yaşı yukarı doğru artış gösterdiği zaman, belirli bir noktada ortalama üreticilik azalmaya başlar. Eğer çalışan sayısındaki azalma, verimlilik artışı ile telafi edilmezse üretim düşecektir ve iş gücünün yaş ortalamasının daha yaşlı ve daha az verimli olursa kişi başına düşen üretim azalacaktır. Demografik yük" (yaşlanma ile iş gücü verimliliği artışının yavaşlaması) gelişmeye çalışan ekonomilerde, gelişen ekonomilerden daha fazladır.
İş Talebi ve Dijital Dönüşüm
Teknolojik bozulmalar, işçi ve işlerin yeniden dağılmasına yani daha fazla yapısal iş gücü piyasasının karmaşasına yol açmaktadır. Bölgedeki kayıp oranları, Çin’in Hong Kong bölgesinde %19’dan Pakistan’da %30’a kadar değişmektedir. En yeni dijital gelişmeler işleri önceki otomasyon aşamalarına göre farklı şekilde etkilemektedir. Teknolojiler gelişmeye devam ettiği sürece ve tüm kullanım alanları evrilmeye devam ettiğinden, gelecekte iş gücüne olan talep tam olarak öngörülemez. İş kaybına yol açan ancak aynı zamanda daha yüksek verimlilik ve düşük maliyetler sağlayan teknolojiler, genel denge anlamında daha yüksek iş yaratıcı büyümeye yol açabilir. Ayrıca, dijital olarak ağ bağlantılı bir ekonomi, işlem maliyetlerinde büyük bir azalma anlamına gelir; zaman ve mesafe engellerini ortadan kaldırarak iş gücü arzı ile talebi arasında daha verimli bir aracılık sağlar. Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ekonomisinin dijitalleşmesindeki %1'lik bir artış, gayri safi yurt içi hasılada (GSYİH) %0,3 oranında bir büyüme ile ilişkilidir. Dijitalleşme, insanları iş ile etkileşime geçme biçimlerini daha fazla gig çalışması yoluyla da dönüştürmektedir. Geçtiğimiz on yılda, özellikle çevrimiçi ve konuma dayalı platformlarda (görevlerin taksi şoförlüğü ve ev hizmetleri gibi belirli bir coğrafi konumda yüz yüze gerçekleştirildiği platformlar) dijital iş gücü platformlarının sayısı dünya genelinde beş kat artmıştır. Gig çalışması genellikle 35 yaş ve altındaki gençler tarafından yapılmakta, çevrimiçi gig çalışanlarının 10’da 6’sı daha küçük şehirlerde yaşamaktadır ve gig işlerinin büyük bir kısmı kayıt dışı ve güvencesizdir.ü
İş Talebi ve Yeşil Dönüşüm
İş tahminleri, iklim değişikliğiyle mücadele senaryoları için net olarak pozitiftir ve modelleme parametrelerine göre değişiklik gösterir. Asya Kalkınma Bankası (ADB), 2030 yılına kadar Güneydoğu Asya’da 30 milyon iş kurabilmeyi hedeflemiş ve beş aşamalı bir yeşil büyüme stratejisinin etkilerini, ayrıca 172 milyar dolarlık etkilerini de tahmin etmiştir. Genel olarak, yenilenebilir enerji teknolojileri şu anda fosil yakıt teknolojilerinden daha çok iş gücü yoğunlukludur. Yeşil dönüşümün yeniden dağıtıcı iş etkileri belirli bir faktördür. İş gücü piyasalarının yeniden şekillenmesi bazı işçilerin yerini değiştirirken diğerleri için yeni fırsatlar yaratacaktır. İş kayıpları, iş kazanımlarının önünde gelerek geçici bir gecikme yaşanabilir; ayrıca mekânsal ve gelir eşitsizliklerinde artış olabilir. Düşük eğitim ve düşük beceri seviyesine sahip kişiler genellikle kirletici işlerde çalışmaktadır. Yeşil olmayan bir işten yeşil bir işe geçiş, tüm çalışanlar için özellikle zorlayıcı bir iştir. İklim değişikliği, giderek ekonomik fırsatların belirleyici faktörü haline gelmektedir. İnsanlar zaten çaresizse, iklim etkileri, yoksulluk, kötü sağlık veya zayıf altyapı gibi diğer iklim dışı çaresizlik faktörleriyle birleşerek geçim kaynaklarını bozabilir. Dünyada artan sıcaklıkların, dünya genelinde 80 milyon tam zamanlı işle aynı seviyede bir üretkenlik kaybına yol açabileceği düşünülmektedir.
(Asian Development Bank, Eylül 2024)
Devamı için...