Giriş
ABD resmi söylemine göre; Amerikan rejiminin dünyanın en gelişmiş demokrasisine sahip, bir anayasal cumhuriyettir. Ancak, gerçekte Amerikan rejimi bir demokrasi değil hegemonyayı elinde tutan zenginler tarafından yönetilen, onlara hizmet eden ve nesilden nesile geçen bir tür ‘plütokrasi’dir. Diğer yandan, bir Amerikalıya ülkelerinde “derin devlet‟ diye var mı diye soracak olsanız, derin devletin Üçüncü Dünya Ülkelerine ait olduğunu, kendi ülkelerinde kesinlikle olmadığını söyleyecektir. Hâlbuki ABD’deki derin devleti açıklamak için kullanılacak doğru terim “derin devlet“ ve onun da arkasındaki “daha derin devlet“ olmalıdır. “Daha derin devlet“, Sanayi Devrimi ile belirginleşmeye başlarken; “derin devleti“, Roosevelt Komünistlere karşı iç işleri için, Truman ise uluslararası amaçlar için kurmuştu.
Bugün de, Washington’daki görünen hükümetin dışında, görünmeyen ve tanımlanması zor bir derin devlet var3. Derin devlet seçimlerle gitmez. Bu devlet içinde devlettir ve temel unsurları; CFR, gölge hükümet, elit tabaka ve Wall Street Dünyası’dır3. Operatörleri ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve istihbarat teşkilleri (CIA, NSA, FBI vd.) içinde köşe başlarını tutmuşlar ve küresel bir gündem uygulayan uluslararası bir ağ kurmuşlardır. Bu ağın parçası olmayan bir kişinin yükselmesi ve seçimlerde başarılı olması mümkün değildir. Bu aslında Amerika’nın ülke dışındaki müdahaleleri için gerekçe olarak kullandığı tiranlık düzenidir. Bu tiranlık da tüm imparatorluklar gibi yayılmacı amaçlar için vardır. Amerikan anayasası ise bu imparatorluğun vicdanı değil, vasıtasıdır.
Amerika’da çoğunluğun fikri ne olursa olsun elit tabaka bildiğini okur, gerekirse medyayı kendi görüşlerini yayacak propaganda için kullanır. Seçimler, resmi daireler ve hükümetin icraatları diğer eşyalar gibi bu elit tabaka tarafından satın alınmaktadır. İki büyük parti özellikle ikincil konularda farklı görüşlere sahip gibi gözüküyor olsa da ikisinin de mevcut plütokrasiyi değiştirmeye niyeti yoktur. Seçim sonuçları her zaman adaletsiz bir toplum düzeni, ekonomik olarak iyi kesimin yükün çoğunu taşıyan alttaki kesim tarafından sürekli olarak sübvanse edildiği kısır değişmez bir yazgı yaratmaktadır. Bu makalede, hem ABD devlet yönetim sisteminin perde arkasını, hem 2024 seçimlerinin neler getirebileceğini değerlendirirken, ülkenin iç dinamikleri ile ilgili bir çerçeve sunacağız.
ABD’nin Kısa Geçmişi
ABD, 1861-1865 Amerikan iç savaşından sonra devlet olarak ortaya çıktı. Louisiana Fransa’dan, Florida İspanya’dan, Alaska Rusya’dan satın alındı. Teksas ise iç savaş çıkartılarak Meksika’dan zorla ele geçirildi. Bununla da kalınmayarak Meksika’nın üçte biri savaşla ele geçirildiğinde Kaliforniya, Nevada, Utah, Kolarado, Arizona ve Yeni Meksiko da ABD eyaletleri oldu6.
Amerika’ya köle olarak Afrika’dan getirilen zenciler ise kölelikten Abraham Lincoln’un Başkanlık döneminde 1865’deki Anayasa değişikliği ile kurtuldular. Zenciler bugün nüfusun %12’sini teşkil etmektedir7. 1890 yılında son olarak Oglala Siu yerlileri de yok edilerek büyük yerli temizliği tamamlandı. Bugün 2 milyondan az olan Kızılderili nüfusu daha çok ülkenin batısında yaşamaktadır.
Amerika; kendi dilini, Protestan değerlerini, bireyselciliği, dine bağlılığı ve hukukun üstünlüğü kültürünü taşıyan İngiliz göçmenler tarafından kuruldu. Daha sonra Amerika’ya gelen göçmenler Amerika’nın Anglo-Protestan kültürüne asimile oldular, bu değerleri kabul ettiler. Bununla beraber, yakın zamanda bu değerler Hispanik göçmenler, iki dillilik, çok- kültürlülük, vatandaşlığın değerinin düşmesi ve Amerikan elitlerinin milliyetsizleşmesiyle aşınmaya başladı.
Devamı için tıklayınız ...