BRICS Zirvesi Küresel Sistem ve Türkiye

Yorum

Dünya, 21. yüzyıla “pusulasız“ bir halde girdi. Soğuk savaşın yıkıntıları arasında kalan kurallara dayalı küresel düzen, çoğunluğun taleplerine yanıt veremezken Batı cenahı dışında kalan ülkelerin BRICS ile bir karşı-hegemonya alanı yaratmaya başladığı görülüyor....

Dünya, 21. yüzyıla pusulasız“ bir halde girdi. Soğuk savaşın yıkıntıları arasında kalan kurallara dayalı küresel düzen, çoğunluğun taleplerine yanıt veremezken Batı cenahı dışında kalan ülkelerin BRICS ile bir karşı-hegemonya alanı yaratmaya başladığı görülüyor. 22-24 Ekim tarihleri arasında Rusyaya bağlı Tataristan'ın Kazan şehrinde yapılan Adil Küresel Kalkınma ve Güvenlik İçin Çok Taraflılığın Güçlendirilmesi“ temalı BRICS zirvesi jeopolitik fay hatlarının harekete geçtiği ve tarihin hızlandığı bir dönemde gerçekleşti. Çok kutupluluğa geçişin kilit sembollerinden birisi olan ve küresel ekonominin yüzde 35ini temsil eden BRICSin son zirvesi, grubun genişlemesine ve yeni finansal mimariye yönelik hususlara odaklandı.

Türkiyenin BRICS üyeliği ile ilgili bir karar çıktı mı?

Rusyada gerçekleşen zirveye 20den fazla devlet başkanı katılırken, 36 ülkeden temsilciler de hazır bulundu. Rusyanın bugüne kadar düzenlediği en büyük dış politika etkinliği olarak nitelendirilen zirve, Rusyanın küresel toplumdan izole edildiği yönündeki genel kanıyı tersine çevirdi. Diğer yandan zirvede yeni üye alımı konusunda bir hamle yapılmadı. Zaten bir süre önce Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov yeni üyelikten ziyade ortak ülke“ kategorisi üzerinde çalıştıklarını söyledi. Son zirvede de ortak ülke statüsü onaylandı ve böylece grubun genişlemesinin önü açıldı.

Bu arada Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuri Ushakov, BRICS liderlerinin 13 üyeli bir formata yeşil ışık yaktığını belirtirken üyelerin isimlerini açıklamadan "BRICS üyeliğine ne kadar hazır olduklarını tartışmak gerekecek" dedi. Türkiyenin de geçtiğimiz eylül ayında BRICSe resmi başvuruda bulunduğu iddia edildi. Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, NATO üyeliği Türkiyenin BRICS üyeliğine engel değil açıklamasında bulunurken, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ise "Türkiye'nin BRICS ülkeleriyle işbirliği yapması egemenlik hakkıdır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kazanda kimlerle görüştü?

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zirvede Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Kongo Cumhurbaşkanı Denis Sassou Nguesso ve Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh ile görüşmeler yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile yaptığı görüşmede iki ülke arasında banka ödemelerindeki sıkıntıların çözülmesine yönelik çabaların sürdüğünü aktardı. Türkiyenin Rusya ile ilişkilerinin güçlenerek geliştiğini belirten Erdoğan, İsrailin Filistindeki katliamlarına Lübnanda yenilerini eklediğini, saldırıların yalnızca Orta Doğuyu değil küresel güvenliği de tehdit eder noktaya geldiğini söyledi.

Daha sonra BRICS Liderler Zirvesine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, BRICS ailesiyle diyaloğumuzu ilerletmeye kararlıyız“ dedi. Erdoğan ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde İsrail'e silah satışının durdurulmasına yönelik bir girişim başlattık. Siz değerli dostlarımın bu hususta sağlayacakları desteğe güveniyorum.“ dedi. "İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemin ürünü olan siyasi ve mali mekanizmalar mevcut beklentileri karşılayamamaktadır" diyen Erdoğan, Türkiyenin daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inandığını söyledi.

Putin ise Türkiye'nin BRICS'le işbirliği konusuna ilgi gösterdiğini belirterek "Avrasya Kıtası'nın doğusu ile batısını birbirine bağlayan ülkenizin otoritesi ve özel jeopolitik rolü göz önüne alındığında burada önemli fırsatlar görüyoruz." dedi. Uluslararası doğal gaz merkezi kurulmasına yönelik ortak girişimin devam ettiğini belirten Putin iki ülke arasındaki ticaret hacminin 55.4 milyar dolara ulaştığının altını çizdi.

Görüşmelerde Gazze de gündeme geldi

Rusya ve Türkiye'nin Orta Doğudaki trajik duruma ilişkin ilkeli pozisyonları birbirine çok yakındır, diyen Putin, Arap-İsrail çatışmasının kalıcı siyasi çözümünün yalnızca BM Güvenlik Konseyi tarafından ortaya konulan iki devletli formül olduğunu vurguladı. BRICS liderleri bölgede artan çatışmalardan dolayı çok endişeli olduklarını da özellikle belirttiler. Putin ayrıca Orta Doğu'nun geniş çaplı bir savaşın eşiğinde olduğunu söyledi.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Gazzede ateşkes çağrısında bulunurken 134 maddeden oluşan 43 sayfalık Kazan Bildirisinde 1967 sınırları dahilinde egemen bir Filistin Devleti'nin kurulması ve BM'ye kabul edilmesinin desteklendiği beyan edildi. Bu arada zirveye katılan Filistin devlet başkanı Mahmud Abbas, BRICSe katılmak istediklerini söyledi.

Kazan bildirisinde dikkat çeken diğer hususlar ise BMnin reformu, tek taraflı uygulanan yaptırımlar ve yeni ödeme sistemi oldu. Bildiride gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisine katkısını artırmak suretiyle Bretton Woods kurumlarında reform yapılması gerektiği savunuldu. BRICS ülkeleri Ukrayna ihtilafının çözümüne yönelik önerileri de "not ettiler".

BM Genel Sekreterinin zirveye katılımı ne anlama geliyor?

Öte yandan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in BRICS zirvesine katılması oldukça önemli bir husus. BM Genel Sekreteri bu hamlesi ile BRICSin küresel gündemini zımnen de olsa onaylamış oluyor. Özellikle Gazzede yaşanan dram ve Batı’nın bu konudaki duyarsızlığı BMnin de uzun süredir işlevsiz bir hale gelmesine yol açtı. Guterresin BRICS zirvesine gitmesi bu hususta bir reaksiyon olabilir.

Sonuç olarak BRICS genişlemesi, Batı merkezli küresel düzeni dengelemeyi hedefleyen alternatif bir hamle olarak algılanıyor. Türkiyenin zirvedeki varlığı, hem dış politikadaki esneklik ve özerklik arayışını hem de BRICSin genişleyen etki alanını gözler önüne seriyor.

Jeopolitik bir dengelemeye giden ve stratejik erişimini artırmayı hedefleyen Türkiye için BRICS bir alternatif olmaktan ziyade dış politikasına derinlik kazandıracak tamamlayıcı bir hamle olacaktır. Tarihsel çerçevede bakıldığında doğu ile batı arasında bir köprü ülke“ olan Türkiyenin Yeniden Asya vizyonu eşliğinde Orta Koridor girişimini realize etmek suretiyle jeopolitik rolünü detaylandırması ve diplomatik aktivizmini sürdürmesi beklenebilir. (AA)

 
 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2778 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1115
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Dünya, 21. yüzyıla “pusulasız“ bir halde girdi. Soğuk savaşın yıkıntıları arasında kalan kurallara dayalı küresel düzen, çoğunluğun taleplerine yanıt veremezken Batı cenahı dışında kalan ülkelerin BRICS ile bir karşı-hegemonya alanı yaratmaya başladığı görülüyor.;

Türkçe’ye “İslam ve Müslümanlar için Destek Cemaati” olarak çevrilebilen “Jama’a Nusrat ul-Islam wa al-Muslimin (JNIM)” terör örgütü 2 Mart 2017’de Afrika’nın Sahel bölgesinde etkili dört terör örgütü olan El Murabitun, Ensar Dine, Mağrip El Kaidesi (AQIM) ve Macina Kurtuluş Cephesinin birleşmesiyle...;

Geçtiğimiz yıl boyunca, COVID-19 pandemisi dünyaya kırılganlığını hatırlatmış ve yüksek düzeydeki karşılıklı bağımlılığın içerdiği riskleri gözler önüne sermiştir. Önümüzdeki yıllar ve on yıllarda, dünya hastalıktan iklim değişikliğine, yeni teknolojilerden ve finansal krizlerden kaynaklanan kesinti...;

Artık ahkâm kesmekten öte çapı kalmayan Birleşmiş Milletlerin(BM), Afet Riski Azaltma Günü yaklaşırken uygun gördüğü tema bu yıl oldukça ilginç. Adeta eski kuşaklardan ümidi kesmişçesine 2024, Uluslararası Afet Riski Azaltma Günü olan 13 Ekim için açıklanan tema “ Bir Sonraki Kuşağın, dirençli bir G...;

Geçtiğimiz Eylül ayında Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın ABD’deki temasları sırasında ortaya attığı Arnavutluk’ta mini bir Vatikan modeli Alevi/Bektaşi devleti kurma planı halen devam eden şaşkın ve meraklı tartışmaları doğurdu. ;

Biz, dünya halklarını temsil eden Devlet ve Hükümet Başkanları olarak, Gelecek İçin Pakt'ta yer alan eylemler aracılığıyla mevcut ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını ve çıkarlarını korumak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde toplandık.;

Yakında dünyanın en büyük işgücüne sahip olacak olan Afrikalılar, modern güce erişebildikleri takdirde bölgelerini küresel bir ekonomik güç merkezine dönüştürme fırsatına sahipler. Şu anda, Sahra Altı Afrika'da yaklaşık 600 milyon insan elektriğe erişemiyor. Bu durum onları yemek pişirmek, ısınmak v...;

Çin’i Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın kararlı bir destekçisi olmakla itham eden NATO, Avrupa-Atlantik güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyor. NATO, çok kutuplu bir yapıya evrilen uluslararası sistem içerisinde kendisine tatmin edici tarihsel bir rol arıyor.;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin bugünü ve geleceğinin ele alındığı Avrupa Birliği Sempozyumu, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ile Türk Avrupa Bilimsel ve Eğitimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) işbirliğinde 02 Şubat 2018’de İstanbul Taksim Hill Otel’de gerçekleştirildi.

1982 Anayasası'nın defalarca değişikliğe uğramasına rağmen iskeletinin değiştirilememesi nedeniyle Türkiye'nin yeni bir anayasaya gereksinimi olduğu konusunda kamuoyunda genel bir konsensüs bulunmaktadır.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) bünyesinde yaptığımız bilimsel çalışmalar ile Dünya ve Türkiye’deki gelişmeleri kavrama ve analiz etmeye yönelik çabalarımızın ortaya koyduğu açık bir gerçek var: Aktörleri, kuralları, vizyonu eskisinden çok farklı olan yeni bir uluslararası sistem il...

Başta ülkemizde bulunan on Afrika büyükelçiliğinin değerli temsilcileri, yine Başbakanlığımız başta olmak üzere, Dışişleri Bakanlığımızın ve periyodik olarak bu toplantılara katılan bütün kamu kurumları ve diğer kurumların kıymetli temsilcileri teşrifinizden ötürü hepinize teşekkür ediyor ve hoş gel...

Teknolojideki hızlı gelişmeler, toplumun ilgilendiği tüm alanlarda büyük değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, güvenlik, sosyoloji ve kültür alanlarındaki değişim ve dönüşümler, olayların ve sonuçların algılanmasını güçleştirmektedir.

Teknolojideki hızlı gelişmeler, toplumun ilgilendiği tüm alanlarda büyük değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, güvenlik, sosyoloji ve kültür alanlarındaki değişim ve dönüşümler, olayların ve sonuçların algılanmasını güçleştirmektedir.

Teknolojideki hızlı gelişmeler, toplumun ilgilendiği tüm alanlarda büyük değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, güvenlik, sosyoloji ve kültür alanlarındaki değişim ve dönüşümler, olayların ve sonuçların algılanmasını güçleştirmektedir. Değişimin çok hızlı ve ola...