TÜRK SAVUNMA SANAYİİ VE TERÖRLE MÜCADELE: GELİŞİM VE KATKI ANALİZİ

Makale

Savunma sanayii, bir ülkenin güvenliği ve ekonomik kalkınması için kritik öneme sahiptir. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve iç-dış tehditler, savunma sanayiinin önemini artırmaktadır. Terörle mücadele, Türk savunma sanayiinin gelişimini etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Bu çalışma, terörle mücadele ve Türk savunma sanayii arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma, savunma sanayiinin ekonomik, teknolojik ve tarihsel önemine dair kapsamlı bir değerlendirme sunmayı amaçlar....

Giriş

Savunma sanayii, bir ülkenin güvenliğini sağlamaktan ekonomik kalkınmayı desteklemeye kadar geniş bir yelpazede etkilidir. Güçlü ve etkili bir savunma sanayii; bir ülkenin ulusal çıkarlarını korumasına, stratejik hedeflerine ulaşmasına ve uluslararası alandaki etkisini güçlendirmesine katkı sağlar. Bu nedenle, bir ülkenin savunma sanayiisinin güçlü, yenilikçi ve sürdürülebilir olması; ulusal güvenlik ve kalkınma açısından hayatî bir öneme sahiptir. Özellikle de Türkiye bağlamında düşündüğümüzde, savunma sanayiinin önemi çok daha net bir şekilde anlaşılmaktadır. Zira; Türkiye Cumhuriyeti, gerek bulunduğu jeopolitik konumdan ötürü, gerek kurulduğu dönemden bu yana çeşitli iç ve dış tehditler ile mücadele ettiğinden ötürü bu noktada birçok ülkeden ayrılmaktadır. Türkiye’ye komşu ülkelerin uzun yıllardır devam eden iç savaşları, sınırlarda var olan terör tehlikesi ve çeşitli güvenlik sorunları, ülke içerisinde dönem dönem şiddetini arttıran terör gruplarının mevcudiyeti; Türkiye için savunma sanayiinin önemini oldukça arttıran bir unsur hâline getirmiştir.

Terörle mücadele ve Türk Savunma Sanayii arasındaki ilişki son yıllarda Türkiye'nin savunma alanındaki dinamizmi ve başarıları üzerinde önemli bir etki yaratmıştır. Yıllardır süregelen yurt dışı ve yurt içi operasyonların yoğunluğu da Türkiye’nin aktif bir orduya sahip olduğunun göstergesidir. Bilindiği üzere; sadece savaş zamanlarında değil, devlet ve sınır güvenliğini sağlama hususunda da Türkiye her geçen gün kendisini daha aktif ve etkin hâle getiren askerî hareketlilikleri bünyesinde barındırmaktadır. Bu bağlamda; Türkiye’nin terörle mücadele sürecinde elde ettiği tecrübeler, yerli savunma sanayii üzerinde önemli değişikliklerin ve gelişimlerin yaşanmasını kaçınılmaz hâle getirmektedir.

Araştırmanın yazılış amacını oluşturan sebepler; yukarıda belirtildiği üzere, Türkiye için savunma sanayiinin önemidir. Zira; yerli sanayiinin mevcudiyeti, Türkiye için sadece terörle mücadele etmenin bir aracı olarak değil; daha çok “hayatî“ bir mesele, diğer bir değişle devletin “var olma“ endişeleri doğrultusunda yorumlanacak kadar önemli bir müessesedir. Bu sebeple, Türk Savunma Sanayii ve terörle mücadele değişkenleri arasında bir gelişim ve katkı analizi yaparken bu konuda bir farkındalık oluşturmak ve Türk Savunma Sanayii’nin neden bu denli önemli olduğunu analiz etme gayreti, bu çalışmanın yazılış nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Bunlara ek olarak; Türk Savunma Sanayii alanında elde edilen gelişmeler son dönemlerde toplum ve uluslararası diğer aktörler ve basın tarafından oldukça merak edilen ve araştırma konusu yapılan bir alan olmuştur. Bu nedenle, yapılan bu çalışma oldukça güncel ve “popüler“ bir konuya işaret etmektedir.

Literatürde, "Türkiye' nin Terörle Mücadelesi" ve "Türk Savunma Sanayii" konularına dair birçok çalışma bulunmaktadır. Ancak dikkate değer bir nokta, bu iki önemli konunun genellikle ayrı ayrı ele alındığı ve aralarındaki ilişkinin detaylı bir biçimde incelenmediği yönündedir. Bu noktadan hareketle, söz konusu çalışmanın temelini oluşturan ve terörle mücadeleyi "bağımsız değişken" olarak, Türk Savunma Sanayiisi’ni ise "bağımlı değişken" olarak ele alan bütünlüklü bir araştırmaya rastlanmamıştır. Bu bağlamda; yürütülen bu araştırma, savunma sanayiinin sadece ekonomik ve teknolojik getirilerini değil, aynı zamanda siyasî ve tarihsel önemini vurgulayarak savunma sanayiinin gelişimini ve önemini farklı perspektiflerden ele alacaktır. Bu kapsamlı yaklaşım, terörle mücadele ile Türk Savunma Sanayii arasındaki ilişkinin daha derin bir şekilde anlaşılmasına olanak tanıyacaktır.

Çalışma dört ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde; Türk Savunma Sanayii’ nin tarihçesi genel hatlarıyla incelenerek, yerli sanayinin Türkiye’deki tarihsel evrimini anlamak adına bir temel oluşturulacaktır. Bu bölümde aynı zamanda, Türk Savunma Sanayii’nin siyasal bağlamda gelişimi vurgulanarak; özellikle dışa bağımlılıktan kurtulma, kendi kendine yeterlilik ve terörle mücadeleye etkin bir şekilde katkı sağlama noktalarına odaklanılacaktır.

İkinci bölümde, Türkiye'nin terörle mücadelesinin tarihine ve kapsamına kısa bir girişle, terörle mücadele süreci daha anlaşılır kılınacaktır. Türkiye’de gerçekleşen terör faaliyetlerine atıfta bulunularak; Türkiye'nin terörle mücadele stratejileri, askerî operasyonları ve istihbarat faaliyetleri gibi çeşitli boyutlara odaklanılarak terörle mücadele süreci analiz edilecektir. Bu çerçevede, yerli üretim kapasitesinin artırılmasıyla ulusal güvenliğin güçlendirilmesi arasındaki ilişki analiz edilecektir.

Üçüncü bölümde ise terörle mücadele sürecinin Türk Savunma Sanayii’ne katkıları analiz edilecektir. Artan savunma harcamaları, dışa bağlılığın azalması, teknolojik gelişmeler, savunma sanayii ihracatının önemi, İHA/SİHA üretimi ve pazarlaması gibi alt başlıklar üzerinden belirlenen hipotezler ele alınacak ve bu konularda derinlemesine bir analiz sunulacaktır.

Araştırmanın dördüncü bölümünü oluşturan sonuç kısmında; çalışmanın ana bulguları ve tartışmaları özetlenerek, yapılan analizlerin ve incelenen konuların Türk Savunma Sanayii’nin geleceği üzerindeki olası etkileri ele alınacaktır. Elde edilen bulgular neticesinde Türk Savunma Sanayii ve terörle mücadele süreci arasındaki korelasyon, gelişim ve katkı analizi çerçevesinde bir sonuca ulaştırılacaktır.

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2842 ) Etkinlik ( 228 )
Alanlar
TASAM Afrika 80 662
TASAM Asya 100 1149
TASAM Avrupa 23 661
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 303
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1415 ) Etkinlik ( 56 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 25 630
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 191
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1308 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 522
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2071 ) Etkinlik ( 84 )
Alanlar
TASAM Türkiye 84 2071

Her ülkenin kurucu ataları vardır. Doğal olarak onlar çok sevilirler ve gelecek kuşaklara gururla aktarılarak unutulmaları önlenmeye çalışılır. Buna rağmen birçoğu hem kendi tarihleri hem de dünya tarihi içinde unutulurlar. Bu nedenle onlar için devasa görsel anıtlar yapılır, resmi kurumlara resimle...;

Önümüzdeki günlerde “Savunma, Güvenlik ve İstihbarat Devrimi“ teması ile düzenlenecek 11. İstanbul Güvenlik Konferansı kayıtlarında artık sona yaklaşılıyor. Küresel bir “okul“ ve uluslararası “pazar“ imkanları ile katılımcılara sertifika ve konferans kitabı verilecek. Yurt içi ve dışından çok sayıda...;

Amerika için İşe Yarayan bir Ekonomik ve Güvenlik Düzeni Nasıl Oluşturulur? Oren CASS ABD, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana geçen 80 yılda iki büyük strateji izledi. Bunlardan biri olağanüstü bir başarıydı: Soğuk Savaş sırasında Amerikan ekonomik yatırımlarını, dış ilişkilerini ve askeri konuşlanm...;

Yuri Aleksandrovich Bezmenov (1939–1993), aynı zamanda Tomas David Schuman olarak da bilinir, propaganda ve ideolojik yıkıcılık konusunda uzmanlaşmış bir Sovyet gazeteci ve KGB ajanıydı. İdeolojik yıkıcılık, bir toplumun gerçeklik algısını o kadar çarpıtma sürecidir ki, toplum kendini yok eder. ;

Güvenlik temalı 5 eş-etkinlikle birlikte bu ay “Savunma, Güvenlik ve İstihbarat Devrimi“ teması ile düzenlenecek 11. İstanbul Güvenlik Konferansı kayıtları hızla devam ediyor. Küresel bir “okul“ ve uluslararası “pazar“ imkanları ile Konferans katılımcılarına sertifika ve konferans kitabı verilirken ...;

2026 “hesap verebilir hızlanmadan” ölçekli performansa geçiş yılı olacak. Bütçeler ölçülebilir verimlilik/kârlılık hedeflerine bağlanıp, süreçler ajan/otonom iş akışları ışığında yeniden kurgulanacak. Bu not; Wharton Human-AI Research 2025 bulgularını temel alarak 2026’ya dönük öngörüleri “Yatırım g...;

“Yurtta sulh, cihanda sulh.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk Atatürk'ün bu sözü, sadece bir dönemsel barış çağrısı değil; Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzyılı aşan dış politikasının özüdür. Bugün, cumhuriyetimizin 102'nci yılında, Türkiye'nin Doğu ile Batı arasında savrulmadan denge kurabilmesi, her zamank...;

Bu çalışma, Batı’nın yaptırımlarını ve Çin-Rusya güvenlik yakınlaşması altında Rusya’nın Arktik LNG stratejisini incelemektedir. 2030 için belirlenen 100 Mt hedefe karşın 2024’te ihracat 34 Mt’ta kalmıştır. Teknolojik yaptırımlar, Arc7 tanker eksikliği ve AB’nin 2027’ye uzanan kısıtlamaları pazar er...;

9. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

7. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

4. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

8. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

2. Yeniden Asya Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • İstanbul - Türkiye

11. İstanbul Güvenlik Konferansı (2025)

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

1. Yeniden Asya Güvenlik Forumu

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

Geçmişte büyük imparatorluklar kuran Çin ve Hindistan, 20. asırda boyunduruktan kurtularak bağımsızlıklarına kavuşmuş ve ulus inşa sorunlarını aştıkça geçmişteki altın çağ imgelerinin cazibesine kapılmıştır.

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin bugünü ve geleceğinin ele alındığı Avrupa Birliği Sempozyumu, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ile Türk Avrupa Bilimsel ve Eğitimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) işbirliğinde 02 Şubat 2018’de İstanbul Taksim Hill Otel’de gerçekleştirildi.

1982 Anayasası'nın defalarca değişikliğe uğramasına rağmen iskeletinin değiştirilememesi nedeniyle Türkiye'nin yeni bir anayasaya gereksinimi olduğu konusunda kamuoyunda genel bir konsensüs bulunmaktadır.

Bu rapor, Türk savunma sanayiinin gelişme sürecinin sürdürülebilirliginin ve ihracat potansiyelinin arttırılmasında, şekillendirilecek geleceğe uygun; insan sermayesi, yapı, süreç ve stratejilerin tasarlanmasına ışık tutmak, bu kapsamda alınabilecek tedbirleri saptamak maksadıyla hazırlanmıştır.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) bünyesinde yaptığımız bilimsel çalışmalar ile Dünya ve Türkiye’deki gelişmeleri kavrama ve analiz etmeye yönelik çabalarımızın ortaya koyduğu açık bir gerçek var: Aktörleri, kuralları, vizyonu eskisinden çok farklı olan yeni bir uluslararası sistem il...

Başta ülkemizde bulunan on Afrika büyükelçiliğinin değerli temsilcileri, yine Başbakanlığımız başta olmak üzere, Dışişleri Bakanlığımızın ve periyodik olarak bu toplantılara katılan bütün kamu kurumları ve diğer kurumların kıymetli temsilcileri teşrifinizden ötürü hepinize teşekkür ediyor ve hoş gel...

Türk insanının, Osmanlı zamanında olsun, Cumhuriyet döneminde olsun, stratejik düşünceler üretebildiği ve bunları karar organları üzerinden uygulamaya geçirebildiği tarihi bir gerçektir.Bu özellik tarihte her ülke ve her toplum için geçerli olmamıştır.