Yazar Hakkında:
Dr. Nejat Tarakçı, 1949 yılında Sinop'ta doğmuş, 1970 yılında Deniz Harp Okulu'nu bitirerek Türk Donanması'na katılmıştır. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtına katılan yazar, NATO'da ve çeşitli askeri görevlerde rol almıştır. Deniz Kuvvetleri'nde 31 yıl hizmet veren Tarakçı, 1981 yılında Deniz Harp Akademisi'ni bitirmiş ve Kurmay Subay olmuştur. 2004 yılında tarih alanında doktor unvanı almış ve üniversitelerde ders vermiştir. Uzmanlık alanı jeopolitik ve jeostrateji olan Tarakçı, dış politika, uluslararası güvenlik ve savunma konularında çok sayıda makale ve kitap yayımlamıştır.
Kitap Hakkında:
"Küresel Sistemde Dış Politika Stratejileri" kitabı, küresel sistemde dış politika stratejilerinin nasıl şekillendiğini ve uygulandığını kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir. Farklı ülkelerin stratejik yaklaşımlarını tarihsel ve modern perspektiflerle ele alan bu eser, uluslararası ilişkiler ve güvenlik konularında derinlemesine bilgi sunmaktadır. Dış politikanın elemanlarını, yöntemlerini tek tek ele almaktadır. Ekonomi ve enerji geniş kapsamlı konuları ayrı başlıklar altında incelemektedir. Dr. Tarakçı, realist bir bakış açısı ile dış politika stratejilerini irdelemekte ve okuyuculara teorik ve pratik bir çerçeve sunmaktadır.
Giriş
"Küresel Sistemde Dış Politika Stratejileri" kitabı, uluslararası ilişkiler ve dış politika stratejileri alanlarını kapsayan bir eser olarak öne çıkmaktadır. Dr. Nejat Tarakçı, bu eserinde realist bir bakış açısıyla dış politika stratejilerinin nasıl şekillendiğini ve uygulandığını analiz etmektedir. Kitap, okurlarına bu alanda, tarihsel ve modern perspektiflerle inceleme ve derinlemesine bir anlayış sunmaktır. Dış politika ve strateji arasındaki ilişkiyi açıklayarak başlayan eser; dış politikanın elemanlarını ve yönetişimini ele alarak devam etmektedir. İlerleyen bölümlerde ise enerji ekonomi, din gibi dış politikanın kapsamındaki konuları ayrı ayrı başlıklar altında inceleyerek dış politikanın oluşum ve şekilleniş aşamalarını okuyucuya sunmaktadır. Son olarak Türk dış politikası, cumhuriyetin kuruluşundan 2012 yılına analiz edilmiş yaklaşık bir asırlık süreci kapsayan dönem farklı perspektiflerle, aktörlerin politikalara etkilerinin incelendiği başlıklar altında, dış politika ve elemanlarının tanımlarıyla ele alınmıştır.
Kitap, okuyucuya bir dış politika konusu üzerine stratejik analiz yaparken nereden başlayacağını, hangi yöntemleri kullanması gerektiğini, sonuçların ne ifade ettiğini ve tarihte yaşanmış olaylar üzerinden kullanılan stratejilerin yorumlanmasını yalın ifadelerle açıklamaktadır.
Birinci Bölüm, Strateji ve Dış Politika
Dış politika, devletin özünü ve çıkarlarını korumak adına izlediği stratejilerin bütünüdür. Devletlerin çıkarlarını korumasının birçok yolu vardır. Bu yolların her birisi için net bir ihtiyaç vardır ki o da stratejidir. Kuvvet, zaman, mekân elemanlarından oluşan strateji, dış politikanın olmazsa olmaz yapı taşlarındandır. Yani, başarılı bir politikayla iyi bir strateji birbirlerini tamamlayan parçalardır. Dış politikanın tanımı ve etkinliği konusu ise eski ABD dışişleri bakanlarından Madeleine Albright tarafından şu şekilde tanımlanmıştır: “The purpose of foreign policy is to persuade others to do what what we want or, better yet, to want what we want.“ / “Dış politika, başkalarını bizim istediğimizi yapmaya ikna etmek ya da daha iyisi, bizim istediğimizi istemelerini sağlamakla ilgilidir.“ Dış politika yalnızca güç kullanımı değildir. Başarı için daha derin ve sofistike bir strateji en temel gerekliliktir. Bu stratejiler içlerinde diğer aktörleri yönlendirebilecek gücü barındırmalıdır. Güçlü bir dış politika stratejisi, diğer aktörleri de yönlendirerek, içinde bulunulan durumları yönetebilme gücü demektir.
İkinci Bölüm, Dış Politikanın Elemanları
Dış politika elemanları her birisi ayrı öneme sahip olan, ülkenin siyasi arenadaki gücüne doğrudan etki edebilen kimi zaman değişken kimi zaman sabit faktörlerdir.
Üçüncü Bölüm, Dış Politika Modelleri
Günümüzde dış politika modelleri küreselleşmenin ve çok uluslu şirketlerin etkinliğinin artması nedeniyle birçok politika modelinin birleşiminden oluşur hale gelmiştir. Bu modeller genel olarak şu ana başlıklara ayrılmaktadır: Rasyonel, Bireysel, Bürokratik ve Ekonomik model. Bu modellerin her birisi devletlerin dış politikalarının belirlenmesinde rol oynar. Farklı stratejiler izleseler de hepsinin ana hedefi devletin çıkarlarını korumaktır. Rasyonel model, istatistikleri ve diğer rasyonel bilgileri kullanarak Stratejik Yönetim ve Stratejik Planlama yöntemleriyle sonuca gitmektedir. Bireysel modelde ise kararlar kişi bazında, devlet adamları ya da yöneticiler tarafından verilir. Kişi, mekanizmanın üstündedir. Bu modelin örnekleri Atatürk, Kennedy, Putin ve Hitler gibi tarihe damga vurmuş insanlık tarihinin en büyük liderlerini kapsamaktadır. Bürokratik modelde ise yönetim mekanizmasının tam kullanımı aracılığıyla bürokrasi basamaklarının atlanmadığı bir yapı görülmektedir. Bürokrasinin yavaş işlemesi bu modelin ana eleştiri noktasıdır. Ekonomik modeli incelediğimizde ise ekonomi gücün esas karşılığıdır. Dış politikada karar alma sürecinin rahatlamasıdır. Devletin çıkarlarını daha etkin bir şekilde korumak için ekonominin güçlü olması ana şarttır. Sonuç olarak bu modelin adını tam olarak karşıladığı görülmektedir.
Dördüncü Bölüm, Dış Politikanın Planlanması ve Yönetimi
Dış politikanın hayata geçişi iki aşamada gerçekleşir, önce belirlenir sonra uygulanır. Uygulanacak politikaya karar vermek kolay ve üstünkörü yapılacak bir iş değildir. İlgili mesele üzerine detaylı ve geniş bir perspektiften inceleme gereklidir. Sonra dış politika stratejileri hedef doğrultusunda işlenir ve doğru stratejinin hangisi olduğuna karar verilir. Bu aşamada güveni zedeleyecek tutumlarda bulunmamak son derece önemlidir. Güvenin devamlılığı için de izlenen politikanın devamlılığı kilit noktadır. İzlenen politikalar ittifaklarla ve ekonomik kuruluşlarla dış faktör ağı adı altında desteklenmektedir. Dış faktörler ülkelerin dış politikalarını ve dolayısıyla küresel alanda güçlerini önemli derecede etkilemektedir. Bunun başlıca örneği yüzyılları kapsayan zaman diliminde sömürgelerinde kültürel yayılmayı da başarıyla gerçekleştiren İngiltere’nin 2012 yılına gelindiğinde dünya ticaretinin beşte birini kontrol edişidir. Dış politikanın uygulanışında ise kararlılığın gücü esas alınmaktadır. Dış politikanın dinamik oluşu ve dinamizmin getirdiği kâr oldukça nettir. Ancak bu dinamizm içinde devletlerin kendi çıkarlarını korurken karşı devletlerin politikalarına karşı net bir çizgilerinin olması gerekmektedir. Barış için gerekli şartlar devlet aklınca belirlenmiş olmalıdır.
Beşinci Bölüm, Enerji ve Dış Politika
Enerji konusu küresel siyasette güncel olarak belirleyici bir konumda bulunmaktadır. Şüphesiz ilerleyen dönemlerde de belirleyiciliğini siyasi kriz ve anlaşmalarda aldığı kritik rollerle gösterecektir. Irak’ın işgali, NATO’nun tıkanan Afganistan operasyonu, İran nükleer krizi, Türkiye-İran/ABD anlaşmazlıkları gibi örnekler yaşandıkları tarihlerde enerji siyasetine dinamizm kazandıran olaylardır. Bu olaylarla enerji ekseni Pasifik ve Japonya eksenine kaymıştır. Bahsettiğimiz durumun yaşanmasında baş faktör enerjinin güvenliğidir. Yüzyıllardan beridir gelen enerji kaynakları için yaşanan rekabet enerji kaynaklarına sahip olan ülkenin siyasi istikrarı ve devletin gücüyle doğrudan ilgilidir. Enerji kaynaklarına sahip çıkamayan devletler yüzyıllardır sömürülmeye devam etmiştir. Sömürge devletler ve sömürgecileri arasındaki politikalar dönem şartlarına göre farklılık göstermiştir. Bölgelere göre enerji politikaları ve rekabetleri de çeşitlilik kazanmaktadır. Bu politikalar yalnızca güçsüz-güçlü rekabeti olmamıştır. AB ve ABD Rusya tekelinden kurtulmak istemektedir. ABD, Rusya, Çin ve İran Hazar Bölgesi için rekabet halindedir. 1911 yılında İngiltere donanmalarının kömürden kendi ülkelerinde var olmayan bir kaynağa, petrol kullanımına geçişi oldukça sansasyonel bir dönüm noktası ve güncel enerji politikaları döneminin başlangıcı olmuştur.
Devamı için tıklayınız ...