“Yeni Teknopolitik Siber Uzay ve Türkiye“
(21-22 Kasım 2024, İstanbul)
Yeni ve gelişmekte olan teknolojilerin, siber ortam üzerinde beklenen etkilerinin; geleceğin çok boyutlu güvenlik ortamını şekillendireceği, yapay zekâ ve makine öğrenimi, otonom cihazlar ve sistemler, telekomünikasyon ve bilgi işlem teknolojileri, uydular ve uzay varlıkları, insan-makine ara yüzleri, kuantum hesaplama ve siber-uzaydaki tehditlerin hibrit savaş kapsamında olduğu otoritelerce teyit edilmiş, “siber-uzay“ ise harbin 5. Boyutu kabul edilmiştir.
Beklenen yeni pandeminin, “siber-güvenlik ve ekosistemin rekabetçi yönetişiminde yaşanacak sorunlar“ olabileceği güçlü bir tez olarak önemini korumaktadır. Çünkü çok boyutlu siber-güvenlik alanı artık hayatın işleyişi, doğası hâline gelmiştir. Öte yandan mevcut pandemi sürecinde doğrusal ekonomiden “döngüsel ekonomiye“ geçmenin bir seçenek değil zorunluluk olduğunun daha iyi anlaşılması ile “yeşil ekonomi“ ve “dijital devrim“ gibi kavramların öncülüğünde iş ve sürdürülebilir kalkınma modeli de hızla değişmektedir. Aynı zamanda küresel yeni standartlar demek olan bu dönüşüm, rekabet endekslerini kökten değiştirme potansiyeline de sahiptir. Güç ve mülkiyet kavramının anlam ve değerini yeniden belirleyen “dijital devrim“ odaklı bilgi ekonomileri bugün ve geleceğin belirleyicisi olacaktır.
Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesi ve dijital dönüşüm süreçlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, siber uzayın önemi ve karmaşıklığı giderek artmaktadır. Bu yeni teknopolitik siber uzayda, Türkiye’nin rolü ve stratejik konumu da giderek daha belirgin hale gelmektedir. Türkiye, yapay zeka, derin sahte, ve siber güvenlik gibi alanlarda kendini geliştirmekte ve bu teknolojileri kendi stratejik çıkarları doğrultusunda kullanmaktadır.
Yapay Zeka ve Derin Sahte teknolojileri, günümüzde siber alandaki en önemli gelişimler arasında yer almaktadır. Türkiye, yapay zeka teknolojilerini hem ekonomik büyüme hem de güvenlik açısından değerlendirmektedir. Özellikle, yapay zeka tabanlı derin sahte teknolojileri, siber güvenlik açısından önemli bir tehdit oluştururken, aynı zamanda savunma ve istihbarat alanlarında da kullanılmaktadır. Türkiye, bu teknolojileri etkin bir şekilde kullanarak siber güvenlik kapasitesini artırmakta ve ulusal güvenliğini korumaktadır.
Siber Endüstri Ölçek Ekonomisi ve bu çerçevede Stratejik Türk Ürünleri, Türkiye’nin siber alandaki ekonomik potansiyelini ortaya çıkarmak için önemli bir stratejik araçtır. Türkiye, siber endüstriyi destekleyen politikalar ve teşviklerle, siber alanda büyüyen bir ekosistem oluşturmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon odaklı stratejileri, siber endüstride uluslararası rekabet gücünü artırmak için hayati öneme sahiptir. Öte yandan, Türkiye’nin yerli ve milli teknoloji ürünleri, siber alanda güvenlik ve savunma alanlarında ulusal çıkarlarını korumak için kullanılmaktadır. Bu ürünler aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası arenada daha görünür olmasını sağlamakta ve ülkenin dış politika hedeflerine destek olmaktadır. Görünürlük ve İhracat Politikaları, Türkiye’nin siber alandaki etkinliğini ve rekabet gücünü artırmak için kritik öneme sahiptir. Türkiye, siber güvenlik ürünlerini ve hizmetlerini uluslararası pazarlarda daha görünür hale getirmek için çeşitli ihracat politikaları ve stratejiler gelişHrmektedir. Bu politikalar, Türkiye’nin siber alandaki ekonomik büyüme potansiyelini artırarak uluslararası arenadaki rekabet gücünü desteklemektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’nin yeni teknopolitik siber uzayda aldığı önlemler ve benimsediği stratejiler, ülkenin siber alandaki varlığını ve etkisini artırmak için kritik öneme sahiptir. Türkiye, yapay zeka, derin sahte ve siber güvenlik gibi alanlarda ulusal çıkarlarını korurken, aynı zamanda siber endüstriyi destekleyerek ekonomik büyüme ve uluslararası rekabet gücünü artırmaktadır. Bu çerçevede, stratejik Türk ürünleri ve ihracat politikaları, Türkiye’nin siber alandaki görünürlüğünü ve etkinliğini artırmak için önemli bir role sahiptir. Türkiye için; siber uzay ve endüstrisinin ölçek büyüklüğünün gözden geçirilmesi, ekosisteme ulusal bir yatırım ve kapasite programının oluşturulması öncelik arz etmektedir. Bu çerçevede 3. İstanbul SiberGüvenlik Konferansı; kamu, özel sektör ve sivil toplum karar alıcıları için politika seçenekleri üretilmesi, proaktif ekonomik işbirliği, model proje/program önerileri sunulması ve küresel akademik/uzmanlık birikimine stratejik katkı yapılması referansı ile düzenlenecektir.
Alt Temalar
Yeni Teknopolitik Siber Uzay ve Türkiye
Yapay Zeka Derin Sahte ve Siber-Güvenlik
Siber Endüstri Ölçek Ekonomisi
Stratejik Türk Ürünleri
Görünürlük ve İhracat Politikaları