Bilişim alanında yaşanan hızlı gelişmeler Endüstri 4.0 dönemine geçiş sürecini de hızlandırmıştır. Endüstri 4.0 süreci ise büyük veri analizi, bulut teknolojileri, nesnelerin interneti, robot teknolojileri, üç boyutlu yazıcılar ve yapay zekâ kavramlarını içermektedir. Bu bağlamda ulusal kamu diplomasisi stratejileri de bu yeni kavramlara göre şekillenecektir.
Devletler dış ilişkilerini ve uluslararası politika stratejilerini yeni güvensizlik dönemine göre belirleyecektir. Ulusal kamu diplomasisi, devletlerin uluslararası toplumla iletişim kurmalarını, itibarlarını yönetmelerini ve dış politika hedeflerini desteklemelerini içermektedir. Siber güvensizlik sürecine Endüstri 4.0 sürecinde ulusal kamu diplomasisi güvenliği açısından bakıldığında yeni bölgesel ve küresel tehditler belirsizliklerle doludur. Bu sürecin en önemli kahramanları ise kuantum bilgisayarlar olacaktır. Bu çalışma kuantum bilgisayarlar sürecinde yeni güvenlik tehditlerinin ortaya çıkacağını bu tehditlerin yeni ulusal kamu diplomasisi güvenlik stratejilerinin belirlenmesi gerektiğini göstermek bağlamında hazırlanmıştır.
Giriş
Ulusal kamu diplomasisi, bir ülkenin dış ilişkilerini ve uluslararası politika stratejilerini şekillendiren uzun vadeli bir süreçtir. Bu süreç, devletlerin ulusal çıkarlarının uluslararası arenada temsil edilmesi ve korunmasıyla ilgilidir. Ulusal kamu diplomasisi, devletlerin uluslararası toplumla iletişim kurmalarını, itibarlarını yönetmelerini ve dış politika hedeflerini desteklemelerini içermektedir.
Siber güvensizlik sürecine ulusal kamu diplomasisi güvenliği açısından bakıldığında “güvenlik“ kavramının ontolojik yönü dikkat çekmektedir. Çünkü doğadaki tüm canlılar için güvenlik varoluşsal bir kaygıdır. Aynı kaygı devletler içinde geçerlidir. Bu durum ulus devletler için ulusal kamu diplomasisi bağlamında önem taşımaktadır. Bilindiği gibi güvenlik ihtiyacı tehditlerden korunma ile doğrudan bağlantılıdır. Devletleri güvenlik stratejilerine ve güvenlik politikalarına götürmektedir. Ulusal kamu diplomasisi güvenlik stratejileri bölgesel ve küresel tehditlere karşı güç oluşturma ve karşı koyabilme anlamını taşımaktadır.
Bu bağlamda bu çalışmanın amacı kuantum bilgisayar teknolojisinin gelişmeye başlamasıyla birlikte siber güvenlik alanında ortaya çıkan ciddi tehlikeleri göstermektir. Çünkü siber tehlikeler devletleri siber güvensizlik sürecine taşımaktadır. Bu süreç geleceğin bilgisayarları olarak görülen kuantum bilgisayar teknolojisinden kaynaklanmaktadır. Kuantum bilgisayarların ortaya çıkmasıyla birlikte devletlerin çok özel bilgileri ve bu bilgilerin korunması yeni siber güvenlik sorunlarını beraberinde getirmektedir. Kuantum bilgisayarların üstün işlem kapasitesi aslında büyük veri analizi gücünü artırmak için kullanılmaktadır. Böylece sadece aradığımız kelimeleri değil, kurduğumuz cümleleri de anlayan akıllı web arama motorları ortaya çıkmaktadır. Kuantum bilgisayarların temel özelliği aynı anda birçok işlemi birden yapabilme gücüdür. Kuantum bilgisayarlar geleneksel bilgisayarların aksine şifreleri hızla çözebilme yeteneğine sahiptir. Kuantum bilgisayarlar ile devlete ait tüm kurumlar ya da özel sektör gibi tüm kuruluşların güvenlik sistemlerinin kolay çözülebilmesi anlamına gelmektedir. Bilindiği gibi geleneksel bilgisayar teknolojisinde kurumların şifre sistemleri zor matematiksel problemlerin çözülmesi esasına dayanmaktadır. Bu problemlerin çözülmesi en güçlü bilgisayarlar ve modern algoritmalar kullanılsa bile çok uzun zaman almaktadır. Kuantum bilgisayarlar ile şifre çözme sürecinin azalması gelecekte devletleri çok büyük tehlikelerin beklediğini göstermektedir. Gelişen kuantum teknolojilerinin siber güvenlik sisteminde yarattığı yeni güvensizlik ortamı çeşitli siber tehditleri de beraberinde getirmektedir. Bilişim alanında yaşanan hızlı gelişmeler güvenlik yaklaşımlarının boyutlarını değiştirmiştir. Artık ulusal güvenlikten, bölgesel güvenliğe ve küresel güvenliğe kadar kapsam genişlemiştir. Bilindiği gibi siber güvenlik stratejisi şifreleme sistemine dayanmaktadır. Bu şifrelerin çözülmesi normal bilgisayarlar ile uzun süreler almaktadır. Gelecekte kuantum bilgisayarlar nedeniyle güvenlik zafiyetleri olabileceği öngörülmektedir. Gelecekte devletleri ve şirketleri birçok örgütsel yapıyı yeni siber güvenlik sorunları da beklemektedir.
1.Ulusal Kamu Diplomasisi ve İletişim
Devletler dış ilişkilerini ve uluslararası politika stratejilerini yeni güvensizlik dönemine göre belirleyecektir. Ulusal kamu diplomasisi, devletlerin uluslararası toplumla iletişim kurmalarını, itibarlarını yönetmelerini ve dış politika hedeflerini desteklemelerini içermektedir. Siber güvensizlik sürecine Endüstri 4.0 sürecinde ulusal kamu diplomasisi güvenliği açısından bakıldığında yeni bölgesel ve küresel tehditler belirsizliklerle doludur. Bu sürecin en önemli kahramanları ise kuantum bilgisayarlar olacaktır. Bu çalışma kuantum bilgisayarlar sürecinde yeni güvenlik tehditlerinin ortaya çıkacağını bu tehditlerin yeni ulusal kamu diplomasisi güvenlik stratejilerinin belirlenmesi gerektiğini göstermek bağlamında hazırlanmıştır.
Giriş
Ulusal kamu diplomasisi, bir ülkenin dış ilişkilerini ve uluslararası politika stratejilerini şekillendiren uzun vadeli bir süreçtir. Bu süreç, devletlerin ulusal çıkarlarının uluslararası arenada temsil edilmesi ve korunmasıyla ilgilidir. Ulusal kamu diplomasisi, devletlerin uluslararası toplumla iletişim kurmalarını, itibarlarını yönetmelerini ve dış politika hedeflerini desteklemelerini içermektedir.
Siber güvensizlik sürecine ulusal kamu diplomasisi güvenliği açısından bakıldığında “güvenlik“ kavramının ontolojik yönü dikkat çekmektedir. Çünkü doğadaki tüm canlılar için güvenlik varoluşsal bir kaygıdır. Aynı kaygı devletler içinde geçerlidir. Bu durum ulus devletler için ulusal kamu diplomasisi bağlamında önem taşımaktadır. Bilindiği gibi güvenlik ihtiyacı tehditlerden korunma ile doğrudan bağlantılıdır. Devletleri güvenlik stratejilerine ve güvenlik politikalarına götürmektedir. Ulusal kamu diplomasisi güvenlik stratejileri bölgesel ve küresel tehditlere karşı güç oluşturma ve karşı koyabilme anlamını taşımaktadır.
Bu bağlamda bu çalışmanın amacı kuantum bilgisayar teknolojisinin gelişmeye başlamasıyla birlikte siber güvenlik alanında ortaya çıkan ciddi tehlikeleri göstermektir. Çünkü siber tehlikeler devletleri siber güvensizlik sürecine taşımaktadır. Bu süreç geleceğin bilgisayarları olarak görülen kuantum bilgisayar teknolojisinden kaynaklanmaktadır. Kuantum bilgisayarların ortaya çıkmasıyla birlikte devletlerin çok özel bilgileri ve bu bilgilerin korunması yeni siber güvenlik sorunlarını beraberinde getirmektedir. Kuantum bilgisayarların üstün işlem kapasitesi aslında büyük veri analizi gücünü artırmak için kullanılmaktadır. Böylece sadece aradığımız kelimeleri değil, kurduğumuz cümleleri de anlayan akıllı web arama motorları ortaya çıkmaktadır. Kuantum bilgisayarların temel özelliği aynı anda birçok işlemi birden yapabilme gücüdür. Kuantum bilgisayarlar geleneksel bilgisayarların aksine şifreleri hızla çözebilme yeteneğine sahiptir. Kuantum bilgisayarlar ile devlete ait tüm kurumlar ya da özel sektör gibi tüm kuruluşların güvenlik sistemlerinin kolay çözülebilmesi anlamına gelmektedir. Bilindiği gibi geleneksel bilgisayar teknolojisinde kurumların şifre sistemleri zor matematiksel problemlerin çözülmesi esasına dayanmaktadır. Bu problemlerin çözülmesi en güçlü bilgisayarlar ve modern algoritmalar kullanılsa bile çok uzun zaman almaktadır. Kuantum bilgisayarlar ile şifre çözme sürecinin azalması gelecekte devletleri çok büyük tehlikelerin beklediğini göstermektedir. Gelişen kuantum teknolojilerinin siber güvenlik sisteminde yarattığı yeni güvensizlik ortamı çeşitli siber tehditleri de beraberinde getirmektedir. Bilişim alanında yaşanan hızlı gelişmeler güvenlik yaklaşımlarının boyutlarını değiştirmiştir. Artık ulusal güvenlikten, bölgesel güvenliğe ve küresel güvenliğe kadar kapsam genişlemiştir. Bilindiği gibi siber güvenlik stratejisi şifreleme sistemine dayanmaktadır. Bu şifrelerin çözülmesi normal bilgisayarlar ile uzun süreler almaktadır. Gelecekte kuantum bilgisayarlar nedeniyle güvenlik zafiyetleri olabileceği öngörülmektedir. Gelecekte devletleri ve şirketleri birçok örgütsel yapıyı yeni siber güvenlik sorunları da beklemektedir.
1.Ulusal Kamu Diplomasisi ve İletişim
Ulusal kamu diplomasisi, bir ülkenin dış ilişkilerini ve uluslararası politika stratejilerini şekillendiren uzun vadeli bir süreçtir. Bu süreç, devletlerin ulusal çıkarlarının uluslararası arenada temsil edilmesi ve korunmasıyla ilgilidir. Ulusal kamu diplomasisi, devletlerin uluslararası toplumla iletişim kurmalarını, itibarlarını yönetmelerini ve dış politika hedeflerini desteklemelerini içermektedir. Bu bağlamda ulusal kamu diplomasisi açısından iletişim unsuru oldukça önem taşımaktadır. İletişim, “Birbirlerine ortamlarındaki nesneler, olaylar, olgularla ilgili değişmeleri haber veren bunlara ilişkin bilgilerini birbirine aktaran aynı olgular, nesneler, sorunlar karşısında benzer yaşam deneyimlerinden kaynaklanan benzer duyguları taşıyıp bunları birbirine ifade eden insanların oluşturduğu topluluk ya da toplum yaşamı içinde gerçekleştirilen tutum, yargı, düşünce, duygu bildirişimlerinin (Oskay,2001:23) toplamıdır.
Küreselleşme süreciyle birlikte gelişen medya teknolojisi devletlerarası ilişkilerde iletişim unsurunu öne çıkarmıştır. Bilindiği gibi günümüz devletleri modern örgütlenmiş yapılardır. Yeniçağ ile birlikte, geleneksel devlet anlayışından modern devlet anlayışına geçiş, Avrupa’nın bu dönemde yaşadığı dönüşümden bağımsız olarak değerlendirilecek bir olgu değildir. Bu açıdan düşünüldüğünde, modern devlet anlayışı, belirli bir tarihi süreçte yaşanan ekonomik, siyasal ve toplumsal gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır (Arslanel- Eryücel,2011:17).
Sanayi Devrimi 1.0 süreci ile başlayan modern devletin evrimi, Sanayi 2.0, Sanayi 3.0 ve günümüzde Sanayi 4.0 devrimleri ile birlikte sürmüştür. Sanayi 3.0’dan bugüne gelişen medya teknolojisi ve küreselleşme olgusu devlete yeni roller vermiştir. Devletler bu rollerini gerçekleştirmek için çeşitli iletişim teknikleri uygulamıştır. Günümüzde bu iletişim tekniğinin adı kamu diplomasisidir. Kamu diplomasisi iletişimi devletlerarası kurulan iletişim sürecidir. En önemli amacı iç ve dış kamuoyu yaratmaktır. Bu iletişim biçimi küresel anlamda uluslararası ilişkiler bağlamında sürmektedir. Bu açıdan, ulusal kamu diplomasisi bağlamında iletişim, iç iletişim ve dış iletişim olarak ikiye ayrılmaktadır.
- İç İletişim: İç iletişim devletin ve hükümetlerin halk ile kurduğu iletişim biçimidir. Bu iletişim biçiminin önemi devlet hükümet ve toplum üçgeninde dengelerin sağlanmasıdır. Aynı ya da benzer dillerin konuşulmasıdır. Bu iletişim biçiminde devletler ve hükümetler ideoloji bağlamında din, kültür ve ahlak değer sistemlerinden yararlanırlar. Ulusal iç iletişim, bir ülke veya ulusun içindeki iletişim süreçlerini ve dinamiklerini ifade eder. Bu tür iletişim, ülke sınırları içinde yaşayan halkı yani toplumun bileşenleri ile hükümet arasındaki iletişimi kapsar. Ulusal iç iletişim, birçok farklı seviyede ve platformda gerçekleşebilir. Bu platformlar; Hükümet ve Kamu Kurumları, Medya, Sivil Toplum ve Aktivistler, Eğitim Kurumları, İnternet ve Sosyal Medya, Kültürel ve Sanatsal Aktiviteler olarak sıralanabilir.
Uluslararası ilişkilerin bir parçası olarak, ulusal iç iletişim, ülkelerin dış dünyayla olan iletişimini de etkileyebilir ve ülkenin dış politikasını şekillendirebilir. Bu nedenle, bir ülkenin iç iletişim stratejileri ve uygulamaları, toplumun bütünlüğünü ve istikrarını desteklemenin yanı sıra, dış ilişkilerini de etkileyebilir.
- Dış İletişim: Uluslararası alanda örgütsel yapılan iletişim biçimidir. Küresel bağlamda devletler ve uluslararası örgütler arasında sürmektedir. Uluslararası örgüt ise uluslararası düzeyde faaliyet gösteren, devletler tarafından kurulmuş olan veya sivil toplum örgütleri tarafından oluşturulmuş örgütlere verilen addır (Vural ve Bat, 2013: 16). Bir ülkenin dış dünyayla iletişim kurması önemlidir. Bu iletişim, medya, sosyal medya, web siteleri, uluslararası konferanslar ve kültürel etkinlikler gibi çeşitli kanallar aracılığıyla gerçekleştirilebilir.
Dış iletişim, bir ülkenin veya organizasyonun dış dünya ile iletişim kurma sürecini ve stratejilerini ifade eder. Bu iletişim, ulusal sınırların ötesinde bulunan hedef kitlelere, uluslararası topluma ve diğer ülkelere bilgi, mesajlar ve görüşleri aktarmayı içerir. Dış iletişim, uluslararası ilişkilerin bir parçası olarak büyük bir öneme sahiptir.
Dış iletişim, bir ülkenin uluslararası itibarını, dış politikalarını ve uluslararası iş birliğini şekillendirmesine yardımcı olur. Ayrıca, ticaret, güvenlik, insan hakları ve çevre gibi konulardaki uluslararası meselelerde diğer ülkelerle iletişim kurarak çözüm arayışlarına katkıda bulunur.
Dış İletişimin Unsurları;
1.1. Kültürel Diplomasi: Kültürel değişim programları, müzik, sanat, edebiyat, spor ve diğer kültürel etkinlikler aracılığıyla bir ülkenin kültürünü ve değerlerini diğer ülkelerle paylaşmayı içerir. Kültürel diplomasi, bir ülkenin veya organizasyonun kültürel etkinlikler ve değerler aracılığıyla diğer ülkelerle iletişim kurarak uluslararası ilişkileri geliştirmeye çalıştığı bir diplomasi türüdür. Kültürel diplomasi, genellikle sanat, müzik, edebiyat, film, moda, spor ve diğer kültürel etkinliklerin bütünüdür. Bu tür diplomasi, ülkelerin veya organizasyonların kültürel çeşitliliği kutlayarak, anlayışı artırarak, insanların daha iyi bir şekilde birbirini anlamasını teşvik eder ve olumlu ilişkiler kurmalarına yardımcı olur. Konserler, tiyatro gösterileri, sergiler, sanat festivalleri ve diğer kültürel etkinlikler, bir ülkenin sanatsal ve kültürel zenginliklerini tanıtmak ve başka ülkelerdeki insanlarla etkileşim kurmak için kullanılmaktadır.
1.2. Öğrenci Değişim Programları: Öğrenci değişim programları, sanatçılar, akademisyenler, öğrenciler arasındaki iş birlikleri ve diğer kültürel değişimleri ifade eder. Farklı kültürler arasında karşılıklı anlayışı artırmak için yapılır.
1.3. Edebiyat ve Yayınlar: Edebi eserlerin tercümeleri, kitap fuarları ve kültürel yayınlar, bir ülkenin edebiyat ve düşünce mirasını tanıtarak dış iletişimi güçlendirir.
1.4. Spor: Uluslararası spor etkinlikleri, sporcuların ve taraftarların bir araya gelmesini sağlar, sporun birleştirici gücünü kullanır ve insanlar arasında dostluk ve iş birliği oluşturur.
1.5. Sinema ve Televizyon: Ülkelerin sinema ve televizyon endüstrileri, uluslararası film festivalleri ve film gösterimleri aracılığıyla kültürel etkileşimi teşvik eder. Kültürel diplomasi, ülkeler arasındaki ilişkileri geliştirmenin yanı sıra kültürel mirasların korunmasına ve küresel kültürel çeşitliliğin teşvik edilmesine katkıda bulunur. Ayrıca, kültürel diplomasi, kültürel değerlerin ve normların yayılmasıyla yumuşak güç kullanımını temsil eder. Bir ülkenin kültürel diplomasi çabaları, uluslararası arenada daha olumlu bir imaj oluşturarak politik, ekonomik ve diğer hedeflere ulaşmasına yardımcı olabilir.
1.6. Eğitim ve Akademik Değişim: Üniversiteler arası anlaşmalar, öğrenci değişim programları ve bilimsel iş birliği, ulusal kamu diplomasisinin bir parçası olarak değerlendirilir. Eğitim ve akademik değişim programları, öğrencilere, öğretim elemanlarına ve araştırmacılara farklı ülkelerdeki eğitim kurumlarına veya araştırma merkezlerine gitme fırsatı sunan programlardır. Bu tür programlar, öğrencilerin kültürel deneyim kazanmalarına, farklı öğrenme ortamlarını deneyimlemelerine ve uluslararası perspektifler edinmelerine yardımcı olur. Ayrıca, akademik değişim programları, öğrencilerin yabancı dil becerilerini geliştirmelerine ve kariyerlerini ilerletmelerine katkıda bulunabilir. Katılımcılara yeni kültürler keşfetme, farklı eğitim sistemlerini deneyimleme ve uluslararası ilişkiler geliştirme fırsatı sunar. Katılımcılar, kariyerlerindeki rekabet gücünü artırabilir ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunabilirler.
1.7. İnsani Yardım: Acil durum yardımı ve kalkınma projeleri aracılığıyla diğer ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamak, pozitif bir şekilde algılanabilir ve ülkenin uluslararası itibarını artırabilir. İnsani yardım, acil durumlar, doğal afetler, savaşlar, salgın hastalıklar veya diğer olağanüstü koşullar nedeniyle ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmeyi amaçlayan bir tür yardım faaliyetidir. İnsani yardım, insana saygı, insan haklarına saygı, bağımsızlık ve etkililik gibi temel prensiplere dayanır. İnsani yardım, genellikle sivil toplum kuruluşları, uluslararası kuruluşlar, devletler ve gönüllüler tarafından sağlanır. İnsani yardım, hayat kurtarmayı, temel ihtiyaçları karşılamayı, tıbbi hizmetler sunmayı, barınma sağlamayı ve uzun vadeli toparlanma süreçlerini desteklemeyi içerir. Ayrıca, eğitim, su temini, beslenme, sağlık hizmetleri, güvenlik ve diğer temel ihtiyaçların karşılanmasını içeren çok çeşitli alanlarda faaliyet göstermektedir. İnsani yardım, dünya genelinde ihtiyaç sahiplerine yardım etmeyi amaçlayan bir küresel çaba olarak görülmektedir.
Sonuç olarak ulusal kamu diplomasisi, bir ülkenin dış politika hedeflerine ulaşmak, olumlu bir imaj yaratmak ve uluslararası iş birliğini teşvik etmek için kullanılan bir araçtır. Başarılı bir kamu diplomasisi stratejisi, bir ülkenin uluslararası ilişkilerini güçlendirebilir ve ulusal çıkarlarını koruyabilir.
Ulusal kamu diplomasisi Türkiye’nin bölgesel güvenlik stratejilerini oluşturarak hem bölgesel hem de küresel güvenlik oluşturmada yumuşak güç adımlarıdır. Bu güvenlik stratejilerinde “milli menfaatleri“ öncelikli olmalıdır. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki varlığı pek çok ülke için tehlike olarak görülebilmektedir. Doğu Akdeniz enerji kaynaklarına güvenli ulaşım ve ticaret yollarının geçiş güzergahı olması sebebiyle. Ulusal Güvenlik Stratejisi’ne bakıldığında ABD’nin öncelikli hedefinin “hegemon bir güç“ olmak olduğu görülmektedir. ABD dünya genelinde ekonomik ve siyasal güce dayalı bir hegemonya kurmak istemektedir.
Devamı için...
Dış iletişim, bir ülkenin uluslararası itibarını, dış politikalarını ve uluslararası iş birliğini şekillendirmesine yardımcı olur. Ayrıca, ticaret, güvenlik, insan hakları ve çevre gibi konulardaki uluslararası meselelerde diğer ülkelerle iletişim kurarak çözüm arayışlarına katkıda bulunur.
Dış İletişimin Unsurları;
1.1. Kültürel Diplomasi: Kültürel değişim programları, müzik, sanat, edebiyat, spor ve diğer kültürel etkinlikler aracılığıyla bir ülkenin kültürünü ve değerlerini diğer ülkelerle paylaşmayı içerir. Kültürel diplomasi, bir ülkenin veya organizasyonun kültürel etkinlikler ve değerler aracılığıyla diğer ülkelerle iletişim kurarak uluslararası ilişkileri geliştirmeye çalıştığı bir diplomasi türüdür. Kültürel diplomasi, genellikle sanat, müzik, edebiyat, film, moda, spor ve diğer kültürel etkinliklerin bütünüdür. Bu tür diplomasi, ülkelerin veya organizasyonların kültürel çeşitliliği kutlayarak, anlayışı artırarak, insanların daha iyi bir şekilde birbirini anlamasını teşvik eder ve olumlu ilişkiler kurmalarına yardımcı olur. Konserler, tiyatro gösterileri, sergiler, sanat festivalleri ve diğer kültürel etkinlikler, bir ülkenin sanatsal ve kültürel zenginliklerini tanıtmak ve başka ülkelerdeki insanlarla etkileşim kurmak için kullanılmaktadır.
1.2. Öğrenci Değişim Programları: Öğrenci değişim programları, sanatçılar, akademisyenler, öğrenciler arasındaki iş birlikleri ve diğer kültürel değişimleri ifade eder. Farklı kültürler arasında karşılıklı anlayışı artırmak için yapılır.
1.3. Edebiyat ve Yayınlar: Edebi eserlerin tercümeleri, kitap fuarları ve kültürel yayınlar, bir ülkenin edebiyat ve düşünce mirasını tanıtarak dış iletişimi güçlendirir.
1.4. Spor: Uluslararası spor etkinlikleri, sporcuların ve taraftarların bir araya gelmesini sağlar, sporun birleştirici gücünü kullanır ve insanlar arasında dostluk ve iş birliği oluşturur.
1.5. Sinema ve Televizyon: Ülkelerin sinema ve televizyon endüstrileri, uluslararası film festivalleri ve film gösterimleri aracılığıyla kültürel etkileşimi teşvik eder. Kültürel diplomasi, ülkeler arasındaki ilişkileri geliştirmenin yanı sıra kültürel mirasların korunmasına ve küresel kültürel çeşitliliğin teşvik edilmesine katkıda bulunur. Ayrıca, kültürel diplomasi, kültürel değerlerin ve normların yayılmasıyla yumuşak güç kullanımını temsil eder. Bir ülkenin kültürel diplomasi çabaları, uluslararası arenada daha olumlu bir imaj oluşturarak politik, ekonomik ve diğer hedeflere ulaşmasına yardımcı olabilir.
1.6. Eğitim ve Akademik Değişim: Üniversiteler arası anlaşmalar, öğrenci değişim programları ve bilimsel iş birliği, ulusal kamu diplomasisinin bir parçası olarak değerlendirilir. Eğitim ve akademik değişim programları, öğrencilere, öğretim elemanlarına ve araştırmacılara farklı ülkelerdeki eğitim kurumlarına veya araştırma merkezlerine gitme fırsatı sunan programlardır. Bu tür programlar, öğrencilerin kültürel deneyim kazanmalarına, farklı öğrenme ortamlarını deneyimlemelerine ve uluslararası perspektifler edinmelerine yardımcı olur. Ayrıca, akademik değişim programları, öğrencilerin yabancı dil becerilerini geliştirmelerine ve kariyerlerini ilerletmelerine katkıda bulunabilir. Katılımcılara yeni kültürler keşfetme, farklı eğitim sistemlerini deneyimleme ve uluslararası ilişkiler geliştirme fırsatı sunar. Katılımcılar, kariyerlerindeki rekabet gücünü artırabilir ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunabilirler.
1.7. İnsani Yardım: Acil durum yardımı ve kalkınma projeleri aracılığıyla diğer ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamak, pozitif bir şekilde algılanabilir ve ülkenin uluslararası itibarını artırabilir. İnsani yardım, acil durumlar, doğal afetler, savaşlar, salgın hastalıklar veya diğer olağanüstü koşullar nedeniyle ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmeyi amaçlayan bir tür yardım faaliyetidir. İnsani yardım, insana saygı, insan haklarına saygı, bağımsızlık ve etkililik gibi temel prensiplere dayanır. İnsani yardım, genellikle sivil toplum kuruluşları, uluslararası kuruluşlar, devletler ve gönüllüler tarafından sağlanır. İnsani yardım, hayat kurtarmayı, temel ihtiyaçları karşılamayı, tıbbi hizmetler sunmayı, barınma sağlamayı ve uzun vadeli toparlanma süreçlerini desteklemeyi içerir. Ayrıca, eğitim, su temini, beslenme, sağlık hizmetleri, güvenlik ve diğer temel ihtiyaçların karşılanmasını içeren çok çeşitli alanlarda faaliyet göstermektedir. İnsani yardım, dünya genelinde ihtiyaç sahiplerine yardım etmeyi amaçlayan bir küresel çaba olarak görülmektedir.
Sonuç olarak ulusal kamu diplomasisi, bir ülkenin dış politika hedeflerine ulaşmak, olumlu bir imaj yaratmak ve uluslararası iş birliğini teşvik etmek için kullanılan bir araçtır. Başarılı bir kamu diplomasisi stratejisi, bir ülkenin uluslararası ilişkilerini güçlendirebilir ve ulusal çıkarlarını koruyabilir.
Ulusal kamu diplomasisi Türkiye’nin bölgesel güvenlik stratejilerini oluşturarak hem bölgesel hem de küresel güvenlik oluşturmada yumuşak güç adımlarıdır. Bu güvenlik stratejilerinde “milli menfaatleri“ öncelikli olmalıdır. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki varlığı pek çok ülke için tehlike olarak görülebilmektedir. Doğu Akdeniz enerji kaynaklarına güvenli ulaşım ve ticaret yollarının geçiş güzergahı olması sebebiyle. Ulusal Güvenlik Stratejisi’ne bakıldığında ABD’nin öncelikli hedefinin “hegemon bir güç“ olmak olduğu görülmektedir. ABD dünya genelinde ekonomik ve siyasal güce dayalı bir hegemonya kurmak istemektedir.
Devamı için...