AKILLI ŞEHİRDE ŞEHİR GÜVENLİĞİ

Makale

Bu çalışma, Akıllı Şehirlerde teknolojiye dayalı tüm sistemlerin çökmesi durumunda (6 Şubat 2023 depreminde ve Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısında olduğu gibi) Şehir Güvenliğinin sağlanmasına yönelik çalışmaları kapsamaktadır. Ülkemizde Akıllı Şehir ve Şehir Güvenliği ile ilgili yapılan çalışmalarda, teknoloji ağırlıklı sistemin kurulmasına ağırlık verilmekte, tabii afet, terör, silahlı saldırı veya çatışma gibi olaylar ihmal edilmektedir....

“Akıllı Güvenlik, teknolojiyi kullanarak, şehirlerde mevcut güvenlik hâline karşı oluşabilecek tehditlere yönelik olarak vatandaşları korumak ve kriz yönetimini sağlamak için tasarlanmış, şehir güvenliğinin ölçümlenmesi ve etkinliğinin sağlanması işlevlerinin bütünüdür“ şeklinde tanımlanmaktadır. Akıllı Güvenlik ile ilgili motivasyonlar; “İnsan hatalarının azaltılması, Verimli güvenlik yönetimlerinin yapılması, Merkezi kontrol ve hızlı karar almanın sağlanması, Sistemlerin yetkisiz erişimden korunmasının sağlanması, Yetkili personelin sistemlere erişiminin yönetilmesi, Sistem tedarik, geliştirme ve bakımının yönetilmesi“ olarak sayılmaktadır.

Şehir güvenliği için kapsamlı savunma; şehir nüfusunun kendini savunmak için hazır olması, kriz yönetimini kolaylaştırmak, hibrit tehditler, kriz veya diğer acil durum süresince yerel yönetimin çalışmaları ile hazır olması, enerji arzı, sağlık, lojistik, şehir güvenliği kapasitesinin sürdürülebilirliği, ekonomi ve altyapı, psikolojik direnç gibi kamu kesiminin kritik fonksiyonlarının sürece uyarlanması şeklinde tanımlanabilmektedir. Şehir güvenliği için kapsamlı savunma modelinin hedefi, belirli savunma sorumluluklarını ve yönetim organlarının rollerini belirlemektir. Burada hedef, şehir nüfusu, iş dünyası, STK ve kamu yönetimi ile bağları güçlendirmek ve aşamaları belirlemek olacaktır. Karşılıklı güvenin oluşturulmasında, birbirine yakın farklı yapıda ve düşüncede insanların bir araya getirilmeleri esastır. Şehir güvenliği için kapsamlı savunma faaliyetleri; askeri yeteneklerin ve savunma stratejilerinin geliştirilmesi, özel ve kamu sektörleri arasında daha yakın savunma işbirliği, sivil savunma ve psikolojik savunma eğitimi verilmesi, stratejik iletişim, ekonomik esneklik ve siber güvenlik alanında yapılacak çalışmalar olacaktır. Yine kamu kurumlarına, yetkinlik alanlarına göre yeni görevler ve roller verilmesi, hibrit tehdit, potansiyel kriz, tabii afet veya savaş sırasında temel yönetim işlevlerinin sağlanmasında hayati önem taşıyan araçlar ve rollerin tespiti, şehirde yaşayanlarda farkındalık oluşturulması da bu sürecin en önemli aşaması olacaktır. Devlet yeterli çerçeveler ve modeller oluşturarak şehir halkının, zorluklarla karşılaştığında kendi kendini organize eden ve tepki veren yeteneğe sahip olmasını sağlayacak adımları kriz anında atarak dezenformasyon yaymak için yapılan girişimlere karşıda dayanıklı olmalıdır.

2. KAPSAMLI SAVUNMA

Kapsamlı savunma, silahlı saldırı/ çatışmalara hazırlık da dâhil olmak üzere tüm sektörlerde güvenlik ve krize hazırlık sağlamak amacıyla ülkelerin ulusal ve kolektif savunma yeteneklerini güçlendirerek savunma sisteminin geliştirilmesidir. Burada temel amaç, ülkenin caydırıcılık yeteneklerini, olası afetlere, krizlere veya silahlı çatışmalara karşı dayanıklılığını artırmaktır.[1]

Kapsamlı savunmanın amacı, ülke nüfusunun ülkeyi savunmak için hazır olduğu, ulusal düzeyde etkin kriz yönetimini kolaylaştırmak ve kriz veya diğer acil durum süresince devletin/yerel yönetimin çalışmaları, enerji arzı, sağlık, lojistik, şehir kapasitesinin sürdürülebilirliği, ekonomi ve altyapı, psikolojik direnç gibi kamu kesiminin kritik fonksiyonlarını desteklemektir. Bu kritik işlevler, hükümet/yerel yönetim organları (şehir üst düzey yönetimi) tarafından özel aktörler, STK'lar ve sakinlerle ile ortaklaşa planlanarak koordine edilmeli ve uygulanmalıdır[2].

Kapsamlı savunmanın modelinin hedefi, belirli savunma sorumluluklarını ve bireysel devlet/yerel yönetim organlarının rollerini belirlemektir. Burada hedef; ülke/şehir nüfusu, iş dünyası, STK’lar ve kamu yönetimi ile güvensizliği en aza indirmek ve bağları güçlendirmek için çaba sarf etmektir. Karşılıklı güvenin oluşturulmasında, birbirine yakın farklı yapıda ve düşüncede insanların bir araya getirilmeleri esastır. Özel kuruluşlar ve kamu otoriteleri arasındaki ortaklık, açık kişisel temaslar ve sözleşme ilişkileri oluşturmada eşit derecede öneme sahiptir. Şehir güvenliği için kamu kurumları tarafından önerilen ve ortaklaşa yürütülen belirli faaliyetlerin planlanması ve uygulanması için merkezi olan bir sistem kurulmalı ve koordine edilmelidir[3].

2.1. Kapsamlı Savunmanın İlk Hattı: Sivil Direnme Gücü

Güvenlik yelpazesindeki aktörler, bir yandan sürekli kaynak eksikliğiyle uğraşmak zorunda kalırken, diğer yandan giderek daha karmaşık hale gelen yeni tür tehditlerle (hibrit, siber ve terörizm gibi) karşı karşıya kalmaktadırlar. Topluma yönelik bu tehditler askeri ve sivil örgütler arasındaki sınırları kolayca ve hızlı bir şekilde aştığından, ülke içindeki paydaşlar arasında koordineli çalışmayı gerektirmektedir. Ulusal dayanıklılığı sağlamak için, güvenlik aktörlerinin de, ülkeyi ve ulusal çıkarları korumak için güçlendirilmiş işbirliğinin gerekli olduğuna ikna olması gerekir. Dayanıklılık (Resilient); sivil hazırlık ve askeri kapasitenin birleşimi olarak kabul edilmekte ve sivil, ekonomik, ticari ve askeri faktörlerin birleşimi yoluyla bir toplumun şoklara direnme ve bu şoklardan kurtulma yeteneğini temsil etmektedir. Bu çerçevede dayanıklılık, seferberliğe odaklanan geleneksel Sivil-Asker İşbirliği tanımının ötesine geçmektedir[4].

Dayanıklılık, NATO’nun kurucu antlaşmasının 3. Maddesinde[5] Müttefikleri “silahlı bir saldırıya karşı bireysel ve toplu direnme kapasitelerini korumak ve geliştirmekle“ yükümlü kılmış, bu yükümlülüğün temel amacı, hükümetin devamlılığının desteklenmesi ve üye ülkelerde temel hizmetlerin sağlanması ve askeriyeye sivil destek verilmesi ile ilgili olduğu değerlendirilmiştir[6].

Sivil hazırlıklılık, NATO’nun 1950’li yılların başından beri Müttefikler arasında oluşumunun sağlanmasını teşvik ettiği ve desteklediği bir kavramdır[7]. 2016 yılındaki NATO Varşova zirvesinde Üye Devletler ulusal dayanıklılığı artırma taahhüdünde bulunmuş ve “sivil hazırlıklılığı“ bu dayanıklılığın temel direği ve İttifak'ın kolektif savunması için önemli bir kaldıraç olarak kabul etmişlerdir[8].

Bu konuyu NATO’nun amaç ve hedeflerinden bağımsız olarak ülkemiz için değerlendirdiğimizde dayanıklılık ve sivil hazırlıklılık kavramının önemi 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminde ortaya çıkmıştır. Devletin resmi yayın kuruluşu olan TRT’nin ve kısmi olarak da haberleşmenin hain terör örgütü tarafından kontrol altına alınması, buna dayalı altyapıyı işlevsiz hale getirmiş, teknolojiye dayalı Akıllı Şehirlerde sistemin çökmesi sonucunda bireysel olarak her bir şehrin toplamda da tüm ülkenin güvenliği tehlikeye düşmüştür. Bu durumda sivil halkın sivil direnme gücü sayesinde hain darbe girişimi bertaraf edilmiştir.

Sivil direnme gücü, toplumlara ve altyapılara ciddi biçimde hasar verebilecek çok çeşitli saldırılara karşı sivil kesimin bireysel ve toplu direnme gücünü ifade etmektedir. Bu gücün kapasitesinin korunması ve geliştirilmesi gerekmektedir. Buradaki temel amaç, yönetimin devamlılığı ile temel hizmetlerin sağlanması konusunda kolluk kuvvetlerine sivil destek verilmesidir.[9]
Entegre ve birbirine bağlı sektörleri ve hayati önem taşıyan hizmetleriyle oldukça karmaşık bir yapıda olan modern toplumlar; herhangi bir terör veya hibrit saldırı karşısında düzenlerinin sekteye uğraması tehlikesi ile karşı karşıyadırlar. Entegre ve birbirine bağlı sektörler; enerji, sağlık, ulaştırma, finans, bilişim, su, gıda, kamu düzeni ve güvenliği, kimyasal ve nükleer endüstri olarak sayılabilmektedir. Terörist ve özellikle siber saldırıları da kapsayan hibrit saldırılar sivil halkı ve çoğunlukla özel sektöre ait önemli altyapıları hedef almaktadır[10].

2016’da yapılan Varşova Zirvesinde İttifak liderleri sivil hazırlıklılık için gereken yedi şartı yerine getirmeye çalışarak direnme gücünü arttırmayı taahhüt etmişlerdir. Bu şartlar[11]:

1. Hükümetin ve hayati önem taşıyan kamu hizmetlerinin sürdürülebilirliğinin garantisi;
2. Dayanıklı enerji tedariki;
3. İnsanların kontrol edilemeyen göçü ile etkili şekilde baş edebilme yeteneği;
4. Dayanıklı yiyecek ve su kaynakları;
5. Kitlesel can kayıpları ile başa çıkabilme yeteneği;
6. Dayanıklı iletişim sistemleri;
7. Dayanıklı kamu taşımacılığı sistemleri.
Sayılan bu şartlar, sivil yapılar, kaynaklar ve sunulan hizmetlerin dayanıklılığı modern toplumların ilk savunma hatlarını oluşturmaktadır. Devletin tamamının yanı sıra kamu ve özel sektörün de sivil hazırlıklılığa dâhil olduğu, direnme gücü daha yüksek ülkelerde düşmanlarının hedef alabileceği veya koz olarak kullanacağı zayıf noktalar daha azdır. Ayrıca, yüksek direnme gücüne sahip toplumlar bir krizden sonra derhal toparlanma eğilimindedirler. Daha düşük direnme gücüne sahip toplumlara oranla çok daha hızla toparlanarak krizden önceki fonksiyonel düzeylerine dönebilme yeteneğine sahiptirler. Bu durum, hükümetin devamlılığını ve halka sunulan temel hizmetleri daha kalıcı kılabilmektedir[12].

2.2. Modern Toplumun Zayıf Noktaları ve Karşı Karşıya Kaldıkları Riskler[13]

Modern toplumlar, birbirine bağımlı sektörleri ve hayati önem taşıyan hizmetleri bünyelerinde barındırır. Bunlar temel altyapının düzgün çalışmasına bel bağlamışlardır ve bu altyapıların oluşabilecek herhangi bir aksaklığı kaldırabileceğini varsayarlar. Piyasaya sunulan malların ve hizmetlerin miktarı tam zamanında üretim modeli doğrultusunda piyasa güçleri tarafından belirlenmektedir. Piyasaya arz edilen ürünlerin üretimi, alım satımı ve teslimatında internet bazlı iletişim sistemlerinin ve lojistiğin önemi büyüktür. Bu durum, işleyişte ortaya çıkacak bir kesinti durumunda bir biri ardına gelen çeşitli olumsuz etkilerin çıkması riskini de arttırır. Ulusal makamların emrinde gerekli yasalar ve mevzuat olmasına rağmen, acil durumlar dışında, pek azı özel/ticari sektörde piyasa arzını etkileme ve yönlendirme gücüne sahip olabilmektedir. Normal zamanlarda sistem verimli bir şekilde çalışır gözüktüğü için doğrudan kamu müdahalesine gerek olmadığından arzda ortaya çıkabilecek yetersizliklerin giderilmesi özel kesim sanayi sektörüne bırakılmıştır. Ancak özel sektör, üretim, ticaret ve tüm toplum üzerinde zincirleme olumsuz etkileri olacak büyük çaplı olası durumlara karşı hazırlanmak yerine, öncelikle büyük bir olumsuzluk durumunda kendi durumlarını koruma ve maliyetlerini en aza indirmek üzerine odaklanabilmektedir[14].
Ülkedeki stratejik öneme sahip hava limanları, limanlar, enerji üretim ve dağıtımı, haberleşme gibi sektörlere yapılan doğrudan yabancı yatırımların düzeyi ve etkileri, özellikle askeriyeye destek vermenin gerekli olduğu kriz dönemlerinde, bu gibi altyapıya erişim ve bunların kontrolünün, sürdürülebilirliğinin sorgulanmasına yol açabilmektedir[15].

Sivil direnme gücü hazırlıklılığı her türlü tehlikeye karşı yapılmalıdır. Bu hazırlık doğal afetler olabileceği gibi hibrit saldırılar, terörizm, silahlı çatışma (kalkışma) gibi tehditler için de geçerli olacak planlama ve hazırlıkları kapsamalıdır. Ulusal makamlar, halkın ihtiyaçlarını sağlayan sektörlerin birbirine bağlı olması nedeniyle daha da büyüyecek riskler ve ortaya çıkacak zayıf noktalar konusunda tüm kamu kurumlarının çabasının yanında özel sektörle daha doğrudan işbirliği ihtiyacının farkına varmalıdır. Ayrıca sivil hazırlıklılık çalışmaları, sektörlere özel rehber ve araçlar geliştirilmesini de içermelidir. Bu çerçevede ortaya çıkabilecek yüz binlerce insanı kapsayan büyük göçlerle nasıl başa çıkılabileceği, sağlık sektörünün karşılaştığı siber riskler, kitlesel can kayıplarına yol açan olaylarla ilgili kapsamlı planlama ve sağlık ikmal düzenlemelerinin güvenliğinin garanti altına alınması gibi çok çeşitli konularda rehberlik sağlanacak hazırlıkların yapılması önem arz etmektedir[16].

2.3. Dayanıklılık (Resilient): Ukrayna Örneği

2014 yılından bu yana, Kırım'ın ve Luhansk ve Donetsk bölgelerinin bir kısmının işgalinden sonra Ukrayna, Rusya'nın operasyonlarının hedefi olmaya devam etmiştir. Bu tür operasyonlardan etkili bir şekilde korunmak, ancak bölgesel medyanın geliştirilmesinden vatandaşların bu tür nüfuz operasyonlarına direnme hazırlığı ve becerisine kadar ulusal dayanıklılığın çeşitli bileşenlerinin tam olarak oluşturulmasıyla mümkün olmaktadır. Diğer büyük ülkeler gibi Ukrayna da önemli bölgesel farklılıklar içeren dikkate değer yerel özelliklerle karakterize edilmektedir. Bu özelliklerin bir kısmı yalnızca ulusun kültürel ve tarihi zenginliği olarak tanımlanmakta, ayrıca sosyal, politik ve bölgesel düzeyde farklılıklar da bulunmaktadır. Ukrayna’da bu farklılıklara rağmen, özellikle bölgelerdeki ulusal dayanıklılığı artırma çabaları bulunmaktadır [17].

Modern bilgi, iletişim, bilişsel ve siber saldırılara karşı koymak, hem altyapı açısından teknik hem de uzman analitik açısından kapsamlı bir eğitim gerektirir. Tehdit göstergelerinin daha iyi ve daha düzenli analizini yapabilmek için bu tür saldırıları gerçekleştirmenin ilke ve mekanizmalarının anlaşılmasının geliştirilmesi gerekmektedir. Bu, ulusal, bölgesel ve yerel düzeylerde yönetsel karar alma mekanizmalarının geliştirilmesine yardımcı olacaktır. Tüm iletişim araçlarının analitik ve teknik denetiminin her yerde başlatılması ve çok faktörlü izleme ve analiz sistemindeki değişiklikleri hızlı bir şekilde takip edebilecek yazılımların geliştirilmesi önemlidir. Ek olarak, dış zararlı etkilerden maksimum korumanın sağlanması ve hükümet hizmetlerinin, sivil toplumun, iş ortamının ve medya araçlarının etkileşimli dağıtımına ilişkin faaliyetlerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu çabalar, krizler ve çatışmalar bağlamındaki olumsuz etkinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır. [18]

3. KAPSAMLI SAVUNMA ÜLKE UYGULAMALARI

3.1. Estonya

NATO Üyesi olan Estonya bu işi en çok ciddiye alan ülkelerden bir tanesidir. Estonya Hükümeti, 27 Şubat 2014 tarihinde, ulusal savunmanın ilk kez askeri savunmadan daha geniş anlamda tanımlandığı ve tüm önemli devlet yetkililerine savunma ile ilgili belirli görevleri veren 2022 için kapsamlı Ulusal Savunma Kalkınma planını onayan ülke olmuştur. Kalkınma Planı, askeri savunmanın yanı sıra, sivil sektörün askeri savunmaya destek, iç güvenliğin korunması, hayati hizmetlerin sürekli çalışmasının sağlanması ve psikolojik savunma gibi ulusal savunmadaki diğer önemli faaliyet alanlarını da tanımlamaktadır. Günümüz güvenlik ortamında Estonya’yı tehdit eden risklerin sadece askeri olmadığı, çok çeşitli risklerin olduğu ve bu nedenle ülkeyi korumak için sadece Savunma güçlerinin değil tüm devlet makamlarının ve bütün toplumun bu konuda hazırlıklı olması gerektiği Estonya Savunma Bakanı tarafından belirtilmiştir. Kalkınma planında, askeri savunma alanındaki gelişmeler, ordunun silah ve yetişmiş askeri güç yönüyle geliştirilmesi şeklinde belirtilmiştir. Askeri savunmanın desteklenmesi açısından özel sektörün önemine değinilmiş, özel sektörün desteklenerek Savunma Kuvvetlerinin operasyonlarını destekleyecek malzeme ve hizmetleri sağlayacak bir sistemin kurulması öngörülmüştür. Uluslararası faaliyetler alanında elçilik ve misyon ağının geliştirilmesi öngörülmektedir. İç güvenlik alanında, en karmaşık durumlarda bile halkı korumaya yarayacak polis ve sınır koruma güçlerinin yeteneklerini geliştirmek öngörülmektedir. Hayati hizmetleri sürekli çalışmasını sağlamak amacıyla, ek elektrik üretim kapasitesi ve kontrol sistemleri, sağlık sisteminin, stratejik açıdan önemli demiryolu hatları ve karayolları bakım sağlanması ve güçlendirilmesi toplumun işleyişi için gerekli iletişim hatlarının güçlendirilmesi ve geliştirilmesi öngörülmektedir. Psikolojik savunma alanında, bilimsel uzman analizlerinin geliştirilmesini, psikolojik savunma kurslarının düzenlenmesini, ulusal otoritelerin düşmanca etkileme faaliyetlerinin tespit edilmesinde yeteneklerinin geliştirilmesini ve büyük krizler durumunda iletişim için daha iyi hazırlıkları öngörmektedir. Milli Savunma Kalkınma Planı; Savunma Bakanlığı, Hükümet Ofisi, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Ekonomik İlişkiler ve İletişim Bakanlığı, Sosyal İşler Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Merkez Bankası uzmanlarından oluşan bir çalışma grubu tarafından hazırlanmıştır.[19]

3.2. Finlandiya

Kapsamlı Savunma Konsepti için ilk fikir ve uygulama modeli İkinci Dünya Savaşı sırasında toplumun tamamının kendi varlığını savunmasına katılma zorunluluğundan ortaya çıkmıştır. Gelecekte olabilecek teknolojik gelişmeleri göz önünde bulundurmaya çalışan Savunma Reform Komitesi, üç yıldan fazla süren yoğun çalışmalar sonrasında 1949’da ulusal savunma ilkesi ve sistemi için ana hatları belirleyebildi. Sistemin temel unsurlarının inşası 1952 ile 1965 yılları arasında özellikle 1957’de Savunma Konseyi’nin kurulmasından sonra hız kazandı. Sistemin temel unsurları ile ilgili bakanlıkların, bakanlıkların altındaki tüm kurumların, belediyelerin ve savunmaya katkı sağlayan kilit sektörlerdeki şirketler ile bunlara bağlı tüm ilgili kurumların sorumlulukları kastedilmektedir. Kapsamlı savunma sisteminin sağlam temeli, savunma stratejisinin, güvenlik kavramlarının, savunma doktrinlerinin, yürütme yöntemleri ile yeteneklerinin değişen güvenlik ortamları, oluşturulan tehdit senaryoları ve ortaya çıkan gerçek tehditlerle uyumunu kolaylaştırmıştır. Bu çerçevede devletin her bir birimi, her bölgesel ve yerel yönetimin, savunma işlevlerini toplumun diğer tüm ilgili kuruluşları tarafından desteklenen tüm tehdit koşulları altında yürütmekten sorumlu olması, Finlandiya savunma gerçekliğinin içsel bir parçası olmuştur. Finlandiya NATO’ya üye olmadığı dönemlerde AB – NATO yetenek geliştirme girişimlerini desteklemiş ve bu konuda NATO prosedürlerini ve standartlarını yakından takip etmiştir. [20]

3.3. Belçika

Belçika, Avrupa Birliği’ne Üye Devlet ve hem AB hem de NATO’nun genel merkezlerine ev sahipliği yapması sebebiyle, sivil hazırlık ve dayanıklılığı artırma konusundaki kararlılığı önem arz etmektedir. Dayanıklılık, aynı zamanda ekonomik, çevresel, politik ve toplumsal gibi güvenlik dışındaki alanlarda da çeşitli kırılganlıkların herhangi bir anda kendini gösterebildiği gelişmiş toplumlara da uygulanabilmektedir[21].

Belçika’da kapsamlı yaklaşım güvenliğe entegre bir yaklaşımdır. Bir güvenlik tehdidini ele almak için sivil ve askeri politika araçlarının önleyici veya reaktif bir şekilde (yalnızca asker ve polis gibi sıkı güvenlik aktörlerinin yanı sıra insani destek, kalkınma işbirliği, adalet, eğitim, tarım alanlarında çalışan aktörlerin de) en etkili karışımını içermektedir[22].
​Belçika’da savunma aşağıdaki unsurlardan oluşmaktadır[23]:
  • Kamu düzenini, istikrarı, barışı, güvenliği ve sağlığı içerecek şekilde geniş anlamda kamu güvenliği,
  • Ulusal toprakların bütünlüğü,
  • Makroekonomik ve parasal açıdan istikrarlı bir ortamda sosyo-ekonomik refah,
  • Ulusal egemenlik,
  • Demokrasi, insan hakları gibi değerlerinin korunması,
  • Çok uluslu ortamda söz sahibi olmak.
Bu sayılan Belçika Savunmasının unsurları genel unsurlar olarak değerlendirilmekte, Belçika Savunmasının herhangi bir unsuru tek başına gerçekleştirmesi veya koruması beklenmemektedir. Bu nedenle “ulusal çıkar ve değerlerin“ korunması için Kapsamlı Savunma yaklaşımının gerekli olduğu sonucuna ulaşılmaktadır[24].

3.4. Letonya

2018 yılında Letonya Savunma Bakanlığı, bir başlangıç politika planlama belgesi olan ve çağdaş Kapsamlı Ulusal Savunma sisteminin uygulanması için bir referans noktası olarak kabul edilebilecek “Letonya'da Kapsamlı Ulusal Savunma Sisteminin Uygulanması Hakkında“ bilgilendirici bir rapor hazırlamıştır. Bu belge, Kapsamlı Ulusal Savunma sisteminin konseptini, hedeflerini, kısa, orta ve uzun vadeli görevlerini ve bunlardan sorumlu olan kilit alanları ve kurumları tanımlamıştır. Belgede “Kapsamlı Ulusal Savunmanın temel amacının Letonya'nın caydırıcılık yeteneklerini geliştirmek ve olası krizlere veya silahlı çatışmalara karşı dayanıklılık oluşturmak“ şeklinde tanımlanmıştır. Bilgilendirici rapor, Letonya'nın Kapsamlı Ulusal Savunma modelinin “gerektiğinde ayarlanıp genişletilebilecek“ yedi temel alanını içermiştir. Bu belge, askeri ve askeri olmayan savunma araçlarının yanı sıra güvenliğin sert ve yumuşak yönlerini de kapsayacak şekilde daha ileri adımlar için dengeli bir temel sağlamayı hedeflemiştir. Bilgilendirme raporu 8 Ocak 2019 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından incelenmiş ve desteklenmiştir[25].

Letonya’da Kapsamlı Ulusal Savunmanın uygulanması, mevzuatta ve toplumunun ulusal güvenliğe yaklaşımında değişiklik yapılmasını gerektiren temel değişiklikleri gerektirmiştir. Letonya Milli Güvenlik Kanunu milli güvenlik sistemini ve bu sistemin görevlerini, milli güvenlik sisteminden sorumlu kişi veya kurumların yetkilerini ve bunların faaliyetlerinin koordinasyonu, uygulanması ve kontrolüne ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. 4 Ekim 2018'de Kapsamlı Ulusal Savunmanın uygulanmasına ilişkin olarak Milli Güvenlik Kanunu'nda çeşitli değişiklikler kabul edilmiş ve yapılan değişiklik sonrası Milli Güvenlik Kanunu Kapsamlı Ulusal Savunma ile ilgili bir bölüm içermiştir. Milli Güvenlik Kanunu’nda Kapsamlı Ulusal Savunma “Kapsamlı Devlet Savunması“ olarak kullanılmıştır. Milli Güvenlik Kanunu’na göre; savaş, askeri saldırı veya işgal durumunda, yetkililerin meşru Devlet otoritesini uygulayacağı ana kadar kapsamlı Devlet savunması sağlamak ve İdarenin tamamen yeniden tesis edilmesi halinde, Milli Silahlı Kuvvetler, Devlet idaresi ve yerel yönetim otoriteleri ile gerçek ve tüzel kişiler, Devletin askeri ve sivil korunmasına yönelik tedbirleri uygulayacak, silahlı direniş, sivil itaatsizlik ve yasa dışı yönetim makamlarıyla işbirliği yapmama eylemleri gerçekleştirecektir[26].

3.5. Norveç

Norveç’te kapsamlı savunma sistemi veya kriz yönetimine yönelik bütüncül hükümet yaklaşımı “toplam savunma kavramı“ olarak adlandırılmıştır. Kısaca kavram, askeri ve sivil tüm mevcut aktörlerin ve kaynakların, krizleri önlemek, hazırlamak, ele almak ve krizden kurtulmak için işbirliği yapması gerektiği anlamına gelmektedir. Norveç Hükümeti, bu kavramı İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra toplumun varoluşsal bir tehdide karşı ulusu savunmak için tam seferberliğini sağlamak amacıyla oluşturmuştur. Soğuk Savaş dönemi boyunca, konseptin ana vurgusu, silahlı bir saldırıya karşı ulusun savunulması için mevcut tüm kaynakların seferber edilmesi olmuştur. Bu ana vurgu, toplam savunma odağının Silahlı Kuvvetlere sivil destek ve savaş zamanlarında sivil hazırlık üzerinde olduğu anlamına gelmektedir[27].

1990'lı yıllardan itibaren Soğuk Savaş'ın sona ermesinin ardından daha geniş ve daha çeşitli bir risk tablosu ortaya çıkmış, yaygın nükleer savaş korkusunun yerini salgın hastalıklar, endüstriyel ve doğal felaketler, ulaşım kazaları, terörizm ve siber saldırılar almıştır. 1990'lar, gerektiğinde barış zamanında krizleri önlemek ve bunlarla başa çıkmak için sivil korumanın yeniden yapılandırılmasına işaret etmiştir. Sivil hazırlık kaynaklarının, bunların yeterli olmadığı durumlarda olağan acil durum hazırlıklarını tamamlaması hedeflenmiştir. Sivil hazırlıkların yeniden yapılandırılması ve düzenlenmesi 2000 yılına kadar devam etmiş, 2000 yılından itibaren sivil acil durum planlamasında bir değişiklik yapılmıştır. Norveç Hükümeti, barış zamanındaki olağan acil durum hazırlıklarını kriz ve savaşa yönelik sivil hazırlıklarla birleştirerek toplumsal güvenlik kavramını uygulamaya koymuştur. Burada amaç, askeri kaynaklar da dahil olmak üzere toplumun tüm kaynaklarının barışta ve savaşta bütünsel bir şekilde kullanılması olmuştur. Bu nedenle krizlerde odak noktası giderek sivil topluma yönelik askeri desteğe yönelmiştir. Norveç Hükümeti, barış zamanındaki krizlerde, kriz yönetimine askeri desteği de içerecek şekilde toplam savunma konseptini 2004 yılında modernize etmiş ve genişletmiştir. 2004 yılındaki topyekûn savunma kavramının üslubu bugün de aynı şekilde; her türlü krize karşı karşılıklı sivil-asker desteği ve işbirliğini içermektedir[28].

4. AKILLI ŞEHİRDE KAPSAMLI SAVUNMA FAALİYETLERİ
Kapsamlı Ulusal Savunma (CND) faaliyetlerinden bazıları aşağıdaki şekilde sayılabilir:[29]

1) Askeri yeteneklerin ve savunma stratejilerinin geliştirilmesi,
2) Özel ve kamu sektörleri arasında daha yakın savunma işbirliği,
3) Sivil savunma,
4) Psikolojik savunma[30],
5) Stratejik iletişim[31],
6) Ekonomik esneklik,
7) Siber güvenlik.

4.1. Askeri Yeteneklerin ve Savunma Stratejilerinin Geliştirilmesi

Ülkelerin ulusal askeri savunma sistemi silahlı saldırı/çatışma durumunda genellikle ülkenin özgürlüğünü, toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunmak için Silahlı Kuvvetlerin askeri yeteneklerine dayanmaktadır. Mevcut Silahlı Kuvvetler, Özel Kuvvetler gibi, askeri mühendislik, hava savunma, istihbarat, komuta ve kontrol, mekanizasyon, dolaylı yangın desteği ve diğer yetenekler şeklinde uyarlanmaktadır.
Ülkelerin Milli Savunma Stratejisi, Ulusal Silahlı Kuvvetlerinin askeri savunmayı nasıl oluşturduğunu tanımlar. Savunma stratejisi ülkelerin Savunma Bakanlığı ve Silahlı Kuvvetler tarafından gözden geçirilir ve güncellenir. Savunma stratejisi, kritik altyapı ve devlet kurumlarının korunması, arz güvenliği, iletişim altyapısı güvenliği ve diğer alanlar da dâhil olmak üzere diğer sahaları da kapsamaktadır.[32]

Ülkelerin askeri savunması için kritik konulardan biri, saldırıya/kalkışmaya/işgale direnme konusundaki bireysel isteklilik ve zayıf direnç unsurlarının güçlendirilmesidir. Herhangi bir saldırıya/kalkışmaya/işgale direnme konusundaki bireysel isteklilik ve zayıf direnç unsurlarının güçlendirilmesi, devletin ve vatandaşların tam katılımını ve işbirliğini gerektirir. Ülkelerin her vatandaşına direnişte belirli bir rol ve pozisyon verilmelidir. Ülkede bir kriz veya silahlı saldırı/kalkışma/çatışma sırasında ülke yönetiminin kendi topraklarında meşru kontrolü tamamen veya kısmen kaybetmesi durumunda, direniş ülkeyi korumanın yollarından biri olacaktır. Kriz veya savaş dönemlerinde kullanılabilecek ulusal savunma ve direniş modellerinin planlanması ve benimsenmesi gerekmektedir.[33] Ülkemizde böyle bir planlama olmasına karşın 15 Temmuzda inancımızın bir gereği olarak ortaya çıkan “vatan savunma refleksi“ ve “Ulul emre itaat anlayışı“ bu ihtiyaca tipik örnektir.

4.2. Özel ve Kamu Sektörleri Arasında Daha Yakın Savunma İşbirliği

Savunma konularının tüm devlet organları tarafından ortaklaşa koordine edilmesini sağlamak önemlidir. Tüm bakanlıkların sektörel tehdit değerlendirmeleri yapması ve belirlenen risklerin ele alınması için planlar geliştirmesi gerekir. Her birim kendi sektörlerindeki tehditleri ve tehditleri azaltma/bertaraf etme önlemlerini tanımlamaları gerekir. Bu birimlerin tehdit – yanıt protokollerine sahip olması gerekir. Silahlı Kuvvetler ve diğer kamu kurumları, özel sektör, STK’lar ve diğer paydaşlar arasındaki resmi işbirliği daha görünür olmalıdır. STK’lara spesifik milli savunma rolleri verilmeli ve savunma planlamasına katılmalıdır. Hükümet, STK’larla proaktif olarak işbirliği yapmalı ve her birine ayrı ayrı yaklaşmalıdır.[34] Burada STK’ları ülkemiz için düşündüğümüzde kanaat önderlerini de işin içerisine dâhil etmeliyiz.

Devlet organları, bir krizi veya silahlı çatışmayı yönetmeye yardımcı olmaya hazır, kendi kendini organize eden topluluklar, ulusal ve yerel gönüllü ağlar (networkler) için çerçeveler oluşturmalıdır. Güvenlik birimlerinin yerel etkinliklere ve faaliyetlere katılımı, savunma sektörü ile yerel topluluklar arasındaki sivil – asker bağı güçlendirilmelidir.[35]

Kanaat önderleri, kamu görevlileri, kitle iletişim araçları, yerel yönetimler, STK'lar ve diğer endüstriler de dâhil olmak üzere seçilmiş profesyonel ve uzman gruplara yıllık savunma eğitimi verilmelidir. Birkaç hafta süren eğitim kriz yönetimi, iletişim, son savunma sektörü gelişmeleri, siber güvenlik, insan güvenliği ve diğer alanlar gibi konulara odaklanırken ulusal savunma sektörü süreçleri ile ilgili kamu anlayışını artıracaktır. STK’lara ulusal savunmanın güçlendirilmesinde daha aktif olarak yer almaları için sosyal açıdan önemli fonksiyonlar tanımlanmalı ve verilmelidir. Hükümet, kamu kriz müdahale kampanyaları ve kamu bilinci etkinliklerini yürütmek için STK'larla ortaklıklar kurmalıdır. Toplum ilk yardım sağlama ve bir felaket durumunda veya ilk yardım uyarı sistemi aktif hale getirildiğinde nasıl hareket edeceği konusunda eğitilmelidir.[36] Özel sektörün de milli savunmanın güçlenmesinde önemli rolleri bulunmaktadır. Özellikle toplumun ihtiyacı olan mal ve hizmetlerle ilgili arz güvenliği risklerinin azaltılması, barış zamanı, kriz ve savaş zamanı hedeflerinde güvenlik birimlerine katkı sağlayacak şekilde faaliyette bulunması gerektiği vurgulanmalıdır[37].

4.3. Sivil Savunma ve Afet Yönetimi

Sivil savunma ulusal güvenliğin bir unsurudur. Yine Sivil Savunma Hükümet ve yerel aktörlerin, yasal ve özel kuruluşların hak, yükümlülük ve sorumluluklarını belirleyen yasal eylemler yoluyla uygulanır. Daha aktif sivil-askeri koordinasyon, kaynak paylaşımı ve yetenek uyumu, etkin ve güçlü ulusal savunma sisteminin bir parçası olarak sivil-askeri ilişkilerin daha yakın olmasına yol açar. Silahlı çatışmaların doğası göz önüne alındığında, erişilebilir güvenli bölgeler – yoğun nüfuslu alanların yakınında ve kolayca ulaşılabilecek noktalardan oluşturulmalıdır. Kamu altyapısının potansiyel acil durum veya kriz sonrasında kullanılabilmesini sağlamak için alınacak gerekli önlemler belirlenmeli ve bu konuda eğitimler verilmelidir.[38]
Ülke vatandaşları, sorumlu makamların acil durumlarda veya silahlı saldırıların/çatışmaların ilk aşamalarında tüm ülke vatandaşlarını korumak için gerekli kapasiteye sahip olamayacaklarını bilmelidir. Vatandaşların kendilerine, aile üyelerine ve akrabalarına felaket veya silahlı saldırıların ilk aşamalarında nasıl bakılacağı konusunda eğitilmesi gerekir. Devlet, kendi kendini organize eden toplulukların acil duruma karşı vereceği tepki için çerçeveler oluşturmalıdır. Herkes, istekli olduğu ölçüde ne ile ve nasıl ilgileneceğini bilmelidir. Bununla birlikte, nüfusun kendi kendini organize edebilmesi ve çeşitli acil durum veya savaş aşamalarında nasıl davranacağını bilmesi önemlidir[39].

4.4. Psikolojik Savunma

Vatandaşların psikolojik savunması, olumsuz kampanyalara ve devlete karşı psikolojik operasyonlara, ülke içindeki süreçlere veya belirli olaylara karşı dayanıklılığına bağlıdır. İnsanların mevcut yaşam biçimine olan güveni, onu koruma ve savunma ihtiyacı güçlendirilmelidir. Daha fazla sosyal uyum, iç çatışmaların olasılığını düşürdüğü için psikolojik güvenliği artırır. Bir etnik/dini gruba bağlı olmak yerine, devlete sadakatle bağlı olan topluluk, provokasyona direnmeli, ulusal savunmaya odaklanmalı ve etnik/dini çatışmalardan kaçınmalıdır. Afet/acil durum ve silahlı saldırı zamanlarında, dini örgütler gibi çeşitli sivil toplum aktörleri, insanların psikolojik rahatlığını sağlamada, zorluklara dayanma ve üstesinden gelme gücü vermede hayati önem kazanırlar. Dini örgütlerle kalıcı bir diyalog, onları bir kriz veya savaş sırasında rollerine ve eylemlerine odaklamalıdır. Özellikle duygusal ve fiziksel sıkıntı içindeki insanlar dini uygulamalarına devam edebilmeli ve inanç içinde rahatlık bulabilmelidir.[40] Bu nedenle ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığı dışında tüm toplumu kapsayan bir birliktelik bilinci oluşturacak kanaat önderleri istişare birliği gibi bir yapı kurulmalıdır.

4.5. Stratejik İletişim

Devlet ve kamu kurumları düzeyinde stratejik iletişim, nüfusu belirli bir şekilde cevap vermeye ve hareket etmeye teşvik etmek için kullanılır. Kamu iletişiminde, insanların belirli bir konuya duygusal tepkisini ortaya çıkarmak için örnek olaylar ve Kamu Spotları kullanılır. Kapsamlı savunma modelinin başarılı bir şekilde uygulanması, becerilere dayalı ve çevik liderlik gerektirir. Kapsamlı Ulusal Savunma modelini tanıtan bilgi kampanyaları, Kapsamlı savunmanın neden ve nasıl inşa edildiğini açıklayan kanaat önderlerini içermelidir.[41]

Devletin iletişimi ve kamu etkinlikleri, Devletin geçmiş ve gelecekteki sürekliliğini vurgulamalıdır. Ulusal güvenlik açısından, süreklilik, insanların mevcut süreçlere olan güveninden, kamu faaliyetlerine katılımından, kültürün ve tarihin ilerlemesinden, yeni geleneklerin ortaya çıkmasından kaynaklanmaktadır. Devletin sürekliliği, bir kriz sırasında veya devletin meşru gücünün tehdit altında olduğu durumlarda Devletin iletişimine de dayanır. Dış veya iç etkinin bir sonucu olarak yönetimde kontrolün kaybolması durumunda, özellikle vatandaşların kendi arasındaki esnek iletişim devlet sürekliliğinin bir güvencesi olacaktır.[42]

Kitle iletişim araçlarıyla yayılacak ve vatandaşları olumsuz etkileyecek tasvire karşı bilgi esnekliği takviye edilmelidir. Eleştirel düşünme ve bilgiye erişilebilirlik davranışları şekillendirmek için teşvik edilmelidir. Ülkeyi etkileyecek olaylar ve gelişmeler hakkında özellikle yanlış ve doğrulanmamış bilgileri topluma yaymasını ve toplumu yanıltmasını önlemek için, kitle iletişim araçlarındaki profesyonel standartlar ve önemli haber platformları geliştirilmelidir. Kamu yayıncılığı hizmetlerinde kaliteyi geliştirmek ve izleyici sayısını artıracak programlar yapmak temel amaç olmalıdır.[43] Ülkemizde de TRT ve RTÜK’ün yapılanmaması bu doğrultuda yeniden gözden geçirilmelidir.

4.6. Ekonomik Esneklik

Ekonomik şoklar, ülke halkının güvenlik ve güvenliği sağlama yeteneği hakkında şüpheler neden olabilir. Ekonomik esneklik, felaket veya savaş durumunda devletin temel hizmetlerinin bozulmadan devam etmesini sağlamalıdır. Vatandaşlar, kendisinin mali ve sosyal refahı ile geleceği hakkında endişeye düşmemelidirler. Ulusal güvenliğine yönelik sorumlu yaklaşım, ulusal düzeyde ihtiyaç duyulan malların stoklarının oluşturulmasını gerektirir. Bu mallar, ortaya çıkacak olağan üstü durumu takip eden en az üç hafta boyunca temel kamu hizmetlerin sürdürülmesini sağlamak için stoklanmasını zorunlu kılar. Bu zorunlu mallar, kriz durumunda kişisel stokundan emin olmaları için ülke halkına dağıtılacaktır. Bu tür kişisel rezervler, bir kişinin bir hafta boyunca herhangi bir yardım almadan hayatta kalabilmesi sağlamladır.[44]

Kişisel finansal güvenlik, işverenlerin krize veya silahlı saldırıya rağmen işletmelerini sürdürebilme yeterliliğidir. Ülkede işletme sahipleri, çalışanlarının kriz veya silahlı saldırıdan korunduğundan emin olmalıdır. Büyük işletmeler, temel faaliyetlerinin bir felaket veya silahlı çatışmadan etkilenmemesini sağlamalıdır. Bu şirketler, acil durum veya silahlı saldırı sırasında gerekli mal ve hizmetleri sağlayarak ekonomiyi desteklemelidir. Savunma Bakanlığı, mal arzını sağlayan büyük şirketler ile işbirliğinden sorumlu olmalı, savunma gelişmeleri hakkında gerekli bilgiler sunmalı, şirketlerin savunma ile ilgili özel rol ve sorumluluklarının ne olacağı konusunda işletme sahipleri ile anlaşmalıdır. Ülkenin ekonomik esneklik ve istikrarı, kriz veya silahlı çatışmaya rağmen ekonominin devam ediyor olması açısından önemlidir. Ülkelerde ekonomik potansiyeline veya özel ve kamu aktörleri arasındaki sorumluluğun net bir şekilde bölünmesine dayanan bir eylem planı bulunmalıdır. Bir kriz veya silahlı saldırı sırasında ekonomik süreçlerin genel koordinasyonunu sağlamak için özel sektör oyuncularının sorumlulukları açıkça tanımlanmalı ve bunun için sorumlu bir birim kesin olarak görevlendirilmeli görev çatışmasına izin verilmememledir.[45]

4.7. Siber Güvenlik

NATO’nun Yeni Stratejik Konseptinde, Müttefiklere konvansiyonel tehdidin azalmış olduğunu ancak birçok ülkenin balistik füzeler dâhil olmak üzere modern silahlar edinmekte olması, kitle imha silahlarının yayılmasının küresel istikrar ve refah için hesaplanamayacak sonuçları beraberinde getirebilecek olması nedeniyle konunun göz ardı edilemeyeceği ve “terörizmin“ NATO ülkelerine doğrudan tehdit oluşturduğu belirtilmektedir. Bu bağlamda siber saldırılar, kritik altyapıya olabilecek tehditler ve yeni teknolojilerle üretilecek silahlara karşı hazırlıklı olunması gereğine değinilmiştir.[46]

5. ÜLKEMİZDEKİ DURUM

5.1. Ülkemizde Akıllı Güvenlik ile ilgili Uygulamalar[47]

5.1.1. Fiziksel Güvenlik Bilgi Yönetimi

Fiziksel güvenlik bilgi yönetimi, birçok ilişkili güvenlik uygulamasının ve cihazının entegre çalıştığı ve tek bir kapsamlı kullanıcı ara-birimi üzerinden denetlendiği yazılım platformudur. Güvenlik olaylarını tanımlamak ve proaktif olarak çözmek için mevcut farklı güvenlik cihazlarından ve bilgi sistemlerinden (video, erişim kontrolü, sensörler, analizler, ağlar, bina sistemleri gibi) veriler toplanır ve ilişkilendirilir. Bu sistem güvenlik cihazlarından verileri toplar; alarm, ikaz ve olayları analiz eder; doğrular; standartlara uygun olarak çözümler; raporlar ve denetimler için uygun ortam oluşturur.

5.1.2. Kamu Güvenliği Cevap Noktası

Acil arama çağrılarının tüm ulusal ağlar üzerinden ortak bir platforma yönlendirildiği ve sonlandırıldığı sistemlerdir. Bu sistem sayesinde, (operasyon kontrol merkezi) atanan faaliyetler yönetilir, bilgiler alınır, değerlendirilir ve bağlı hizmetler koordine edilir. Sistem varlıkları; yangına karşı mücadeleyi, önemli varlıkların korunmasını veya kurtarılmasını, sivil koruma için tıbbi ve teknik kurtarma hizmetlerini, kamu güvenliği ve düzeni konularını içerebilir.

5.1.3. Hizmet Olarak Güvenli Şehir Yazılımı

Hizmet Olarak Yazılım (SaaS) çözümleri, sabit sistemlere bir alternatiftir. Bulut mimarisinde, yazılım, uygulama, donanım ve depolama hizmetleri gerçekleştirilir. Verilere her yerden erişilebilir ve birden fazla cihazda büyük ölçekte sorunsuz bir şekilde paylaşılabilir.

5.1.4. Fiziksel Güvenlik Danışmanlığı

Akıllı kentlerin fiziksel güvenlik sorunlarını çözme amaçlı aldığı danışmanlıklardır.

5.1.5. IP Tabanlı Video Gözetim Sistemleri

Yeni nesil video kamera sistemleri ve bu sistemlere entegre yazılım ve donanımlar sayesinde; görüntünün algılanmasından, anlık ve hızlı iletiminden analizine kadar ki süreçler mümkün olmaktadır. IP video sistemlerine entegre sensörler sayesinde görüntü yakalanıp bu görüntüler dijital veriye çevirdikten sonra, yapay zeka tabanlı analiz çözümleri ile uzun süren kamera görüntüleri, akıllı sıkıştırmayla araştırmaların hızla gözden geçirebileceği dakikalık kayıtlara dönüştürülerek süreç hızlandırılmaktadır.

5.1.6. Video Analiz Tabanlı Şüpheli Davranış Tespiti

Video analizinde, yapay zeka gibi teknolojilerin kullanımı ile video içerik analizi, otomatik olarak geçici ve mekansal olayların tespiti ve belirlenmesi amaçlı kullanılan kabiliyetlerdir. Bu sistem ile dinamik maskeleme, hareket algılama, şekil ve obje tanımlama, izleme gibi özellikler yerine getirilebilir.

5.1.7. Hizmet Olarak Video İzleme Sistemleri

Kullanıcıların video izleme hizmetlerini, ortak bir platformdan veya buluttan alma çözümlerini tanımlar. Hizmet Olarak Video Gözetimi, kullanıcı görüntülerinin bulutta depolanmasına, yönetmesine, kaydetmesine ve izlemesine olanak veren, web tabanlı kablosuz güvenlik sistemidir. Kameralar lokal tutulmaz ve kullanıcıların ilgili yazılımları kullanmasına veya IP kamera sistemlerini kurmasına gerek kalmaz.

5.1.8. Görüntülerden İnsan Davranışı Tespiti

İnsan hareketlerinin görüntülerde etiketlenmesi (ilgili eylem sınıfları gibi) ile davranış tespiti ve kayıt altına alınması gibi özellikleri içerir. Oluşturulan belli algoritma ve eylem sınıflarında video yayınlarının analiz edilmesi bir uygulama örneğidir.

5.1.9. Biyometrik Tabanlı Video Sistemleri

Aşırı ışığa karşı veya 50 metreye kadar mesafelerden alınan video kayıtlarından suçlu veya aranan kişilerin otomatik tespitidir. Parmak izi, yüz, iris gibi biyometrik çözümlerin video sistemlerine entegre kullanılması birer örnek teşkil eder.

5.1.10. Kalabalıkların Video İle İzlenmesi

Yoğun insan seli bulunan alanların akıllı video izleme sistemleri ile izlenmesi, olası tehlikelerin hızlı ve anlık tespiti gibi unsurlarını kapsamaktadır. Konser veya stadyumlarda, kitle hareket davranışlarının izlenmesi bir örnektir.

5.1.11. Fiziksel Kimlik ve Erişim Kontrol Sistemi (PIAM)

Fiziksel kimlik ve erişim kontrol sistemi, her türlü fiziksel kimliğin tüm yaşam döngüsünü, fiziksel erişimini ve bunların fiziksel güvenlik olaylarını ve uyumluluk gereksinimleriyle olan ilişkilerini yönetmek için standartlara uygun bütünsel bir yaklaşım sağlar.

5.1.12. Akustik Ateşli Silah Algılama ve Konum Tespiti

Akustik ateşli silah algılama sistemi, bir dizi akustik sensör kullanarak silah ateşinin yerini algılar ve merkez sisteme iletir. Hükümet binaları, askeri tesisler, müzeler vb. gibi yüksek güvenlikli tesislerin gözetiminde, tehditlerin etkisiz hale getirilmesi için güvenlik güçlerinin yönlendirilmesi amacıyla kullanılabilir.

5.1.13. Otomatik Plaka Tanıma

Otomatik plaka tanıma, belli amaçlar doğrultusunda kamera(lar)dan elde edilen araç görüntüsünün üzerinde plaka bölgesinin ayrıştırılarak, plaka üzerinde bulunan karakterlerin okunması işlemidir. Dubai polisi, önündeki ve devriye arabasının her iki tarafındaki araçları izlemek için plaka tanıma kameralarını kullanmaktadır.

5.1.14. Araç Algılama Sistemi

Araç algılama sistemi, yasak bölgelerdeki izinsiz girişleri, yol ihlallerini, otobandaki hız sınırı aşımlarını, kritik alanlardaki şüpheli araçları tespit etmek gibi tehditlerde kullanılabilir. Gerçek zamanlı uyarı ile alınan görüntü, izleme listesinde otomatik eşlenebilir. Araçlar birden fazla kamera ile veya lokasyonda takip edilebilir. Ayrıca adli soruşturma için olay yerindeki plakaların kaydedilmesi ve kanıt olarak kullanılması sağlanabilir.

5.1.15. LTE Telsiz Haberleşme Sistemi

Acil durumlarda LTE tabanlı telsiz sistemleri ile anlık ve hızlı iletişim, güvenli ve verimli şekilde sağlanır. Ses, veri ve video aynı şekilde istenilen alanlara ulaşır. Kolluk kuvvetlerinin olay mahallinde kullandığı HD Video yayınlarının anlık olarak merkezi operasyon sistemine iletimi bir örneğidir.

5.1.16. Gerçek Zamanlı İstihbarat Sistemleri

İç sistemlerin ve veri tabanlarının düzene sokulması da dahil olmak üzere sosyal medya, güvenlik kameraları ve diğer kaynaklardan derlenmiş verilerin konsolidasyonu ile kolluk kuvvetlerinin canlı operasyonlar, günlük işlemler ya da araştırma çalışmalarının desteklenmesi. Örneğin; gerçek zamanlı saha bilgisini, alarm ve KPI değerlerini operatörler, mühendisler ve diğer çalışanlara mobil cihazlar üzerinden aktarabilen yazılım çözümleri.

5.1.17. Olay Yeri İzleme

Olay yeri inceleme, suçun fiziksel gerçekliğine ışık tutmak ve suçlunun kimliğini tespit etmek için fiziksel kanıt elde etmek amaçlı bir süreçtir. Suç mahallinin görüntülerini ve videolarını yakalamak, olası ipuçlarına ilişkin dijital kanıtlar üzerinde daha derin bir analiz yapmayı mümkün kılar. Olay yerinden alınan görüntüler, bilgisayar yazılımları ile 3D olarak modellenir ve gerçekçi rekonstrüksiyonlar elde edilir.

5.1.18. Dronlar

Dronlar; otomatik olarak istenilen rotalarda uçuş yapar ve yapay zeka ile anormallikleri tanımlar ve tüm paydaşları bilgilendirir. Geniş alanlar (özellikle de engebeli araziler) rutin uçuş kayıtları ve kaliteli video görüntüleri ile güvenlik operasyonlarının saydamlığı artırılabilir.

5.1.19. Liman izleme sistemi

Su altı sensör ağı ile sahillerdeki önemli tesislerin güvenliği sağlanabilmektedir. Liman izleme sistemi, su altı sensör şebekesini kullanan gözetim altındaki kişiye su altı / su üstü risklerinin bilgilerini paylaşır. Teröristlerin izinsiz girişlerinden, kaçak avcıların balık avından, nükleer gibi önemli tesislere kadar alanlarda kullanılmaktadır.
Akıllı Güvenlik ile İlgili Zorluklar[48]; “Mali sürdürülebilirlik, Teknik kısıtlamalar, Akıllı güvenlik sistemleri finanse etme, Yönetişim ve paydaş katılımının sağlanması, Sistemlerin ve iş operasyonlarının güvenilirliği, Sistemlerin birlikte çalışabilirlik düzeyi, Bilgi birikimi eksikliği“ olarak sayılmaktadır.

5.2. Akıllı Güvenlik ile İlgili Ülkemizden Örnekler

Antalya-Matchup Projesi
Balıkesir-Canlı Yayın Şehir Kameraları
Balıkesir-İnsan ve Araç Sayma Kamera Sistemi
Çanakkale-Ulakbel
Çanakkale-Yönetim Bilgi Sistemi
Gaziantep-Güvenli Park
İzmir-Yapay Zekâ İle Yangın Tespit ve Analiz Sistemi
İzmir-Akıllı Acil Yardım Butonu Güvenlik Sistemi
Kayseri-Akıllı Şehir Kayseri Mobil Uygulaması
Konya-2022-2030 Konya Akıllı Şehir Stratejisi ve Yol Haritası
Kütahya-Akıllı Duraklar
Kütahya-Akıllı Sulama Sistemi
Kütahya-Çocuk Parkları Güvenlik Kamera Sistemleri
Kütahya-Elektronik Denetleme Sistemi
Malatya-FKM (Felaket Kurtarma Merkezi)
Manisa-Akıllı Trafik Sistemleri
Manisa-Elektronik Denetleme Sistemi
Manisa-Engelli Vatandaşların Parklarını İzlemek için Manisa Şehri Uygulaması
Manisa-Kablolu Haberleşme Altyapısı
Manisa-Kablosuz Haberleşme Altyapısı
Manisa-Toplu Taşıma Araçları İçin Maske Denetimi ve Tespiti
Manisa-Toplu Taşıma Araçları İzleme ve Takip Sistemi

5.3. Ülkemizde Afette Görev Alan Kurumlar/Birimler

Ülkemizde afetlerle ilgili sorumlu kurum olarak AFAD görev yapmaktadır.

Sivil Savunma ve AFAD; 1959 yılında Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, 1965 yılında Afet İşleri Genel Müdürlüğü kurulmuştur. 1997 tarihinde Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. 1999 yılında 583 ve 600 sayılı KHK’ler ile Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü (TAY) kurulmuştur. 27.12.1999 tarihinde 586 sayılı Sivil Müdafaa Kanunu ve Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair KHK ile ilçelerde de sivil savunma müdürlükleri kurulması, illerdeki sivil savunma arama ve kurtarma ekipleri ile ilçelerdeki sivil savunma mahalli kuvvetleri yanında on bir ilde doğrudan merkeze bağlı sivil savunma arama ve kurtarma birlik müdürlükleri kurulması öngörülmüştür. 2001 yılında çıkartılan Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlikleri ve Ekiplerinin Kuruluşu, Görevleri, Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik ile Sivil Savunma Genel Müdürlüğüne bağlı arama kurtarma birliklerinin kuruluş, görev, haberleşme, koordinasyon ve donanımla ilgili usul ve esasları belirlenmiştir. Afetlerle ilgili olarak görev yapan İçişleri Bakanlığı’na bağlı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’na bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık’a bağlı Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü kapatılarak 2009 yılında çıkarılan 5902 sayılı yasa ile Başbakanlık’a bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kurularak yetki ve sorumluluklar tek bir çatı altında toplanmıştır. Başkanlık, 15 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan 4 Numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İçişleri Bakanlığına bağlanmıştır. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, “afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere müdahale edilmesi ve afet sonrasındaki iyileştirme çalışmalarının süratle tamamlanması amacıyla gereken faaliyetlerin planlanması, yönlendirilmesi, desteklenmesi, koordine edilmesi ve etkin uygulanması için ülkenin tüm kurum ve kuruluşları arasında işbirliğini sağlayan, esnek ve dinamik yapıda teşkil edilmiş bir kurum“ olarak tanımlanmaktadır. AFAD’ın Vizyonu, “Afet ve acil durumlar ile ilgili çalışmalarda sürdürülebilir kalkınmayı esas alan risk odaklı, etkin, etkili ve güvenilir hizmet sunan uluslararası düzeyde model alınabilecek yönlendirici ve koordinatör bir kurum olmak.“ şeklinde belirlenmiştir. AFAD, misyonunu “Afetlere dirençli toplum oluşturmak“ şeklinde belirlemiştir. Bu çerçevede; Türkiye’de yeni bir afet yönetim modeli uygulamaya konulmuş, getirilen bu model ile öncelik ‘‘Kriz Yönetimi’nden ‘‘Risk Yönetimi’ne“ verilmiştir. Günümüzde ‘‘Bütünleşik Afet Yönetimi Sistemi’’ olarak adlandırılan bu model, afet ve acil durumların sebep olduğu zararların önlenmesi için tehlike ve risklerin önceden tespitini, afet olmadan önce meydana gelebilecek zararları önleyecek veya en aza indirecek önlemlerin alınmasını, etkin müdahale ve koordinasyonun sağlanmasını ve afet sonrasında iyileştirme çalışmalarının bir bütünlük içerisinde yürütülmesini öngörülmüştür[49].

5.4. Ülkemizde Afete Hazırlık Faaliyetleri

5.4.1. İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP)

8 Temmuz 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye Afet Risk Azaltma Planı (2022-2030) yürürlüğe girmiştir. İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP); afetlerin olası etkilerini dikkate alarak; bu etkileri en aza indirmek adına afetler olmadan hayata geçirilmesi gerekenleri süreç dahilinde tarifleyen, sorumluları ve sorumlulukları tanımlayan sürdürülebilir bir plandır[50].

Afet Risklerini Azaltma Planı (İRAP)“, afetlerin olası etkilerini ortaya koyan ve bu etkileri en aza indirebilmek için afetler olmadan gerçekleştirilmesi gerekenleri bir süreç dahilinde tarif eden, sorumluları ve sorumlulukları tanımlayan, sürdürülebilir bir plan olarak karşımıza çıkmaktadır[51].

Afet risklerini azaltma planlamasında temel amacı; sürdürülebilir, güvenli ve afete dirençli yerleşimler oluşturmaktır. Afet Risk Azaltma Planının temel hedefi, olası afetlerin yerleşimler ve toplum üzerinde neden olabilecekleri fiziksel, ekonomik, sosyal, çevresel, politik zarar ve kayıpları önlemek veya etkilerini azaltmak amacıyla eylemlerin belirlenmesidir. Afet Risk Azaltma Planı, afet risklerine karşı dayanıklı olabilmek için atılması gereken adımların yol haritasını çizer. Afetler olmadan önce alınabilecek tüm tedbirlerin katılımcı bir yaklaşımla belirlenerek uygulamaya konulması, toplumun afetlere olan direncinin arttırılması temel bakış açısıdır. Yaşanabilecek bir afetten mümkün olduğunca az zararla çıkmak için toplumun ve yaşam çevresinin afetlerden zarar görebilirliklerini azaltmak ana hedef olacak şekilde planlar hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Hazırlanan bir risk azaltma planının gerçekçi ve uygulanabilir olması, öncesinde hazırlanmış olan başka ve ilgili planlar ile uyumlu olmasına da bağlıdır.

Bu plan herhangi bir kurum ve kuruluşun değil ildeki tüm kurum ve kuruluşların iş birliği ile oluşturulan bir plandır[52]. İRAP hazırlama sürecinde ilgili kurum ve kuruluşlar ile yapılacak iş birliği ve iletişim, önemli bir yapı taşı olmaktadır. Çünkü planın gerek hazırlanma, gerekse uygulanması ve takip edilmesi aşamalarında tüm kurumların planı sahiplenmesi çok önemlidir. Plan hazırlık sürecinin belirli bir kısmı çalıştaylar ile yürütülecektir[53].

İRAP çalıştaylarına katılacak paydaşlar (42 farklı birim)[54]:

• Valilik (İl Planlama Koordinasyon Müdürlüğü, İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü)
• Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı veya İl Özel İdaresi
• Kaymakamlıklar
• Büyükşehir Belediyesi, İl Belediyesi, İlçe Belediyeleri, Belde Belediyeleri
• Belediyelere Bağlı İdareler (Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlükleri vb.)
• Devlet ve Vakıf Üniversiteleri (Afetlerle ilgili araştırma, uygulama vb. merkezlerinde çalışma
yapan akademisyenlerin çalıştaya katılması tercih sebebidir.)
• Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü (İncinebilir gruplarla ilgili verilere/bilgilere
ulaşmak için bu müdürlük çağrılmaktadır. İRAP çalışmasının mühendislik bilimlerinin yanında
sosyal bilimler vb. alanları da içerecek biçimde çok disiplinli bir süreçle yürütüleceğini hatırlatmak
isteriz.)
• İller Bankası Bölge Müdürlüğü (İlinizde bölge müdürlüğü bulunmasa bile bölge müdürlüğü
ilinize yakın ise onları davet edebilirsiniz.)
• Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü
• Maden Tetkik ve Arama Bölge Müdürlüğü (İlinizde bölge müdürlüğü bulunmasa bile bölge
müdürlüğü ilinize yakın ise onları davet edebilirsiniz.)
• Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi Bölge Müdürlüğü veya İşletme Müdürlüğü ve
Şube Müdürlüğü
Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Bölge Müdürlüğü
Enerji Dağıtım Şirketleri
• Defterdarlık
• İl Göç İdaresi Müdürlüğü
• İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü
• İl Milli Eğitim Müdürlüğü
• İl Sağlık Müdürlüğü
• İl Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü
Kalkınma Ajansı (Yatırım destek ofisleri yönlendirilebilmektedir.)
• Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Müdürlüğü
• Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü/Şube Müdürlüğü
• Orman Bölge Müdürlüğü/Orman İşletme Müdürlüğü
• Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü/Şube Müdürlüğü
• Meteoroloji Bölge Müdürlüğü/İl Müdürlüğü
• İl Tarım ve Orman Müdürlüğü
• Ticaret İl Müdürlüğü
• Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü
• Serbest Bölge Müdürlüğü
• Ulaştırma ve Altyapı Bölge Müdürlüğü
• Karayolları Bölge Müdürlüğü/Şube Şefliği
• Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Bölge Müdürlüğü (İlinizde bölge müdürlüğü bulunmasa
bile bölge müdürlüğü ilinize yakın ise onları davet edebilirsiniz.)
• İlinizde önde gelen en fazla 3 tane sanayi ve/ya ticaret ve/ya ziraat odası (Bu kategorideki odalar
toplamda en fazla 3 tane olmalıdır.)
• Afet risk azaltmayla ilgisi olan en fazla 3 tane mühendislik odası
• Anadolu Ajansı, İhlas Haber Ajansı ve Demirören Haber Ajansı
• En fazla 3 tane Kamu Yararına Çalışan Dernek (incinebilir grupları temsil edebilecek STK’lar
seçilebilir.)
• İlinizde ekonomik faaliyet açısından önemli görülen kamu iktisadi teşebbüsleri
• İlinizde ekonomik faaliyet açısından önemli görülen özel sektör kuruluşları
• Organize sanayi bölgeleri
• İlinizde afetlerden önemli derecede etkilenebileceği düşünülen ekonomik sektörlerden temsilciler
• Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu İl Koordinatörlüğü

5.4.2. İRAP Çalıştayları

İstanbul’un afet risklerinin belirlenmesi ve belirlenen afet risklerinin asgari seviyeye indirilmesi amacıyla İstanbul İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) 1. Çalıştayı 2-3 Haziran 2021 tarihinde, İRAP 2. Çalıştayı 28 Temmuz 2021 tarihinde yapılmıştır. Çalıştaya, İstanbul Proje Koordinasyon Birim (İPKB) Direktörü Kazım Gökhan ELGİN, İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsü’nden hocalar, İstanbul Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinin ve ilgili kurum ve kuruluşlarının temsilcileri katılmıştır. 2-3 Haziran 2021 tarihlerinde yapılan 1. çalıştayda yapılan çalışmalar sonucunda; i. Deprem, tsunami, heyelan/toprak kayması, istinat yapıları ve bina göçmeleri, ii. Yangın, sel ve taşkınlar, iii. Fırtına, ve aşırı yağış / toplumsal olaylar - terör öncelikli tehlikeler olarak belirlenmiştir[55].

28 Temmuz 2021 tarihinde yapılan 2. Çalıştayda, belirlenen öncelikli afet tehlikeleri doğrultusunda uzman kişiler ve yaklaşık 90 paydaş kurum ve kuruluşların katılımı ile amaç ve hedefler dikkate alınarak eylemlerin belirlenmesi, önceliklendirilmesi ve eylemleri gerçekleştirecek olan sorumlu ve destek kurum tespiti ile gerçekleştirme süreleri belirlenmiştir[56].
İRAP Çalıştayları yapılmasına ve sonucunda hazırlanan eylem planları olmasına rağmen uygulamada başarılı olmadığı 6 Şubat depreminde görülmüştür. Başaralı olamamasının nedeni; bu çalışmaları yapacak görevlilerin bu işe gönüllülük esasına göre değil de zorunlu olarak katılmalarından kaynaklanmaktadır.

Bu duruma en iyi örnek Hatay Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından 2021 yılında hazırlanan İRAP 2021 Planı ve Hatay İRAP Deprem Kaynaklı Afet Risklerini Azaltmak İçin Eylemler tablosu’dur. İRAP 2021 Planı’nda Hatay İlini risk altında bulunduran en büyük doğal afet deprem olduğu, Doğu Anadolu Fay Zonu ve Ölü Deniz Fay Zonunun Amik Ovasında birleşmesinin, Antakya, Yayladağı ve Samandağ’a kadar uzanan fay kollarının, Akdeniz içerisindeki fayların İlin en önemli deprem kaynakları olduğu Hatay’ın merkez ilçeleri Antakya ve Defne başta olmak üzere, Hassa, Kırıkhan, Reyhanlı, Dörtyol, Erzin ilçeleri diri fay hatları veya zonları üzerinde yer aldığı belirtilmiştir. Ayrıca yüksek nüfusa sahip Antakya ilçesinin yerleşiminin fay hatları/zonları üzerinde oturduğu, alüvyon zeminde yer alması sebebiyle büyük bir depremde sıvılaşma olaylarının yaşanabileceği öngörülmüştür[57].

Hatay İRAP Deprem Kaynaklı Afet Risklerini Azaltmak İçin Eylemler Tablosunda; depreme hazırlık için deprem öncesi, sırası ve sonrasına yönelik broşürler hazırlanması, deprem sonrası ikincil afetler konusunda eğitim faaliyetlerinde bulunulması, konut, kamu kurumu gibi alanlara yönelik mühendislik projelerinin ve güncel harita ile planların gerekli kurumlarla paylaşılması için veri tabanı oluşturulması, TAMP (Türkiye Afet Müdahale Planı) kapsamında görevli çalışma gruplarının yöneticilerine yönelik senede en az 2 defa il afet yönetimine yönelik eğitim düzenlenmesi, Kentsel Afet Risk Yönetimi daire başkanlığının kurulması, afet sonrasında kullanılacak toplanma alanlarının yeterliliği, altyapı uygunluklarının denetlenmesi, eksiklerin giderilmesi, afet sonrası kullanılacak barınma alanlarının yeterliliği, altyapı uygunluklarının denetlenmesi, eksiklerin giderilmesi, İl genelinde tüm kamu kurumlarının deprem ve etkilerine karşı hazır bulunuş düzeylerine ilişkin tatbikatlar düzenlenmesi, ulaşım master planının hazırlanması, kritik tesislere ulaşım sağlayan yollar ve bağlantıların (köprü, alternatif yollar), artırılması ve rehabilite edilmesi, yerleşim yerlerinin bulunduğu alanlarda enerji nakil hatlarının depreme dayanıklılığının artırılması veya yer altından geçirilmesi, yapı stoğu envanter çalışmasının yapılması, ruhsatsız ve izinsiz yapıların yıkılması, kentsel dönüşüm kararı verilen mahallelerde başlayan kentsel dönüşümün tamamlanması, imar planlarına afet sonrasında kullanılacak barınma alanları için yer ayrılması planlanmıştır.[58]
İRAP 2021 Planında deprem ve etkisinin biliniyor olmasına, eylem planında alınacak önlemlerin planlanmasına rağmen 6 Şubat’ta meydana gelen deprem bunların kağıt üzerinde kaldığını ve uygulamaya geçilmediğini göstermiştir.

6. Sonuç ve Teklifler

Akıllı şehirlerde şehir güvenliğinin sağlanması için; tüm elektronik sistemin çökmesi durumunda ülke ve şehir güvenliğini sağlayacak alternatif sistemin kurulmuş olması gerekmektedir. Şehirlerde güvenliğin sağlanmasında dikkat edilmesi gereken konular;

i. Öncelikle enerji kaynakları, bilgi depoları gibi stratejik noktaların güvenliğinin sağlanması ve saldırıya veya afete maruz kalındığında alternatif sistemin hızlıca devreye alınmasını sağlayacak sistemin kurulması.
ii. Tarihi önemi olan yerlerin güvenliğinin sağlanması.
iii. Özellikle insan yaşamı için hayati ihtiyaçları üreten sektörlerde arz güvenliğinin sağlanması için tedbirlerin alınması, ayrıca uygun olan sektörlerde üretim hatlarının hızlıca değiştirilerek savunma araçları üretebilecek sistemin kurulması.
iv. Şehirlerin güvenliğinin sağlanması için nerelere hendeklerin kazılacağı, nerelere dağ/tepe oluşturulacağı belirlenmeli.
v. İnsan hayatının devamı için gerekli olan stratejik ürünlerin ve savunma araçlarının nerelerde muhafaza edileceğinin ve nerelere yer altı depolarının/dağların yapılacağının belirlenmesi.

Şehir güvenliği için yapılması gerekenler:

1. Şehir güvenliği için kamu kurumları tarafından önerilen ve ortaklaşa yürütülen belirli faaliyetlerin planlanması ve uygulanması için merkezi olan bir sistem kurulmalı ve koordine edilmelidir.
2. Şehir güvenliği için kapsamlı savunma modelinin hedefi, belirli savunma sorumluluklarını ve yerel yönetim organlarının (şehir üst düzey yönetiminin) rollerini belirlemektir. Burada hedef, şehir nüfusu, iş dünyası, STK’lar ve kamu yönetimi ile güveni en üst düzeyde oluşturmak ve bağları güçlendirmek gerekmektedir. Bu sebeple karşılıklı güvenin oluşturulmasında, birbirine yakın farklı yapıda ve düşüncede insanların bir araya getirilmeleri esastır.
3. Vatandaşların psikolojik savunması, olumsuz kampanyalara ve devletin kurumlarına karşı psikolojik operasyonlara, ülke içindeki süreçlere veya belirli olaylara karşı dayanıklılığına bağlıdır. Daha fazla sosyal uyum, iç çatışmaların olasılığını düşürdüğü için psikolojik güvenliği artırır. Bir (etnik/dini) gruba bağlı olmak yerine, devlete sadakatle bağlı olan topluluk, provokasyona direnmeli, ülke/şehir savunmasına odaklanmalı ve etnik/dini çalışmalardan kaçınmalıdır.
Ayrıca ülke vatandaşları devletlerine bağlı olmalı, saygı duymalı ve devlet güvenliği için üzerine düşen görevleri yerine getireceğini taahhüt etmeli, sorumluluklarının farkında olmalı ve ulusal savunmayı güçlendirmeye hazır olmalıdır. Bu görevi yerine getirmeyeceğini beyan eden yâda faaliyetlerde bulunanların vatandaşlıklarına son verilmeli ve bu program dışında tutularak bu gibi durumlarda tehlike oluşturabilecekleri göz önünde bulundurularak gerekli tedbirler alınmalıdır
4. Ülke halkı, insanların zihinlerini karıştırmak ve açıkça dezenformasyon yaymak için yapılan her türlü filli ve sanal girişimlere karşı hazırlıklı ve bilinçli halde tutulmalıdır.
5. Hükümet tarafından çeşitli projeler ve modeller oluşturularak ülke halkının, yerel ve ulusal düzeyde karışabilecekleri senaryolara ve zorluklara karşı kendini organize eden ve tepki veren sistemi kurmalı, belirli dönemlerde bunları testlere tabi tutmalıdır.
6. Eğitim müfredatına ilk-orta-yüksek eğitinde dâhil olmak üzere kesintisiz bir şekilde bu programı destekleyecek nitelikte müfredatlar ve sosyal programlar koyarak genç nesil her daim hazır halde tutmaya çalışmalıdır.
7. Ülkemizde şehir güvenliği için kapsamlı savunma ile ilgili duruma bakıldığında; 1966 yılında yürürlüğe giren ama günümüz ihtiyaçlarına cevap veremeyen Sivil Savunma Hizmetlerinde Askeri İşbirliği Yönetmeliği ile ilişkilendirilebilir. Bu yönetmelik ve içeriği günümüz kapsamlı savunmayı karşılayacak yeterlilikten çok uzaktır. Doğal felaketler ve diğer acil durumlarda tüm sorumluluk AFAD’a verilmiş durumdadır. Tek başına AFAD kapsamlı savunma organizasyonu için yeterli gelmemektedir.
Kapsamlı Savunma için yasal düzenleme yapılmalı, Cumhurbaşkanlığı uhdesinde Kapsamlı Ulusal Savunma Koordinasyon Başkanlığı oluşturulmalıdır. Bu kurum uhdesinde; bakanlıklardan, yerel yönetimlerden, iş âleminden, sivil toplum kuruluşlardan görevliler bulundurmalıdır. Bakanlıklar ve diğer birimlerin merkez dışında kendi uhdelerindeki iller/ilçelerdeki müdürlüklerinde sorumlular belirlemeli ve bu sorumlular Koordinasyon kurulunun talimatları doğrultusunda kendi sorumlu olduğu bölgelerde Kapsamlı Savunma ile ilgili süreci takip ederek gerekli organizasyonları yapmalıdır.
İş âlemi herhangi bir acil durumda veya silahlı saldırı/çatışma/kalkışma durumunda fabrikada/işyerlerinde çalışanların yapması gerekenler ile ilgili Koordinasyon Kurulunun oluşturduğu kılavuzu uygulamalı, ülkenin ihtiyacı olan temel malların kesintisiz sağlanabilmesi için gerekli tedbirleri almalıdır. Acil durum eylem planı dâhilinde hazırlıkların eksiksiz olarak yerine getirmelidir.

Bu organizasyonun sivil tarafında ise, tüm ülkede mahalle bazında organizasyon yapılmalı, her mahallede 15-65 yaş arası gönüllüler belirlenmeli, bu gönüllülere yılda iki kez ulusal savunma ve gelişmeler ile ilgili eğitim verilerek motivasyonları ve temel bilgileri aktif halde tutulmalıdır.

Dış İşleri Bakanlığı, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız için girişimlerde bulunmalı, bulundukları ülkelerde o ülkenin kapsamlı ulusal savunma organizasyonlarına dâhil edilmiyorlarsa onlar için planlar geliştirmelidir.

KAYNAKÇA
Akıllı Şehirler Portalı. https://www.akillisehirler.gov.tr/akilli-guvenlik/, (erişim 19.06.2023).
AFAD Planlama ve Risk Azaltma Dairesi Başkanlığı. İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) Hazırlama Kılavuzu, Kasım, 2020.
AFAD. Türkiye’de Afet Yönetimi ve Doğa Kaynaklı Afet İstatistikleri, 2018.
Berzina, Ieva. Latvian Case Study. Conceptual Framework for Comprehensive National Defence System, 2023.
Endregard, Monica. Norwegian Case Study. Conceptual Framework for Comprehensive National Defence System, 2023.
https://www.nato.int/lisbon2010/strategic-concept-2010-eng.pdf, (erişim 03.12.2019).
https://istanbul.afad.gov.tr/istanbul-il-afet-risk-azaltma-plani-irap-2-calistayi-basladi#, (erişim 05.10.2023).
Hatay Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü. İRAP (İl Afet Risk Azaltma Planı) 2021 Planı, 2022.
Hatay Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü. Hatay İRAP (İl Afet Risk Azaltma Planı) Deprem Kaynaklı Afet Risklerini Azaltmak İçin Eylemler Tablosu, 2022.
Kuimet, Peeter. “Government approved the comprehensive National Defence Development Plan“. son güncelleme 27 Şubat 2014,
http://www.kaitseministeerium.com/en/news/government-approved-comprehensive-national-defence-development-plan, (erişim 24.11.2019).
Ministry of Defence of the Republic of Latvia, “Comprehensive National Defence in Latvia“,
https://www.mod.gov.lv/sites/mod/files/document/Comprehensive%20National%20Defence%20in%20Latvia.docx, (erişim 21.10.2019).
NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması), Washington DC, 4 Nisan 1949.
Roepke, Wolf-Diether ve Thankey, Hasit, “Direnme Gücü: savunmanın ilk hattı“, NATO Review, https://www.nato.int/docu/review/tr/articles/2019/02/27/direnme-gucu-savunmanin-ilk-hatti/index.html, (erişim 22.10.2019).
Salminen, Pertti. “Finlandiya’nın Kapsamlı ve Askeri Savunma Doktrini Ortaya Çıkan Tehditlere ve Yeni Teknolojilere Yanıt“, OSCE High-Level Military Doctrine Seminar, Session 2 – Technological Changes, 25 Mayıs 2011.
Sivil Savunma Hizmetlerinde Askeri İşbirliği Yönetmeliği, Resmi Gazete Tarihi: 24.05.1966, Sayısı: 12306.
Soares, Joaquim, Verburg, Maarten ve Letens, Geert. The Comprehensive Approach in Belgium: The State of Affairs in 2020 Based on A Case Study of the Belgian Defence, Conceptual Framework for Comprehensive National Defence System, 2023.
T.C. Dışişleri Bakanlığı Resmî İnternet Sayfası , “NATO ve Türkiye’nin Güncel NATO Konularına İlişkin Görüşleri“, http://www.mfa.gov.tr/ii_-nato-ve-turkiye_nin-guncel-nato-konularina-iliskin-gorusleri.tr.mfa, (erişim 02.12.2019).
Teperik, Dmitri, Senkiv, Grigori, Dubov, Dmytro, Pokalchuk, Oleh, Illia Miroshkin Iliuk, Oksana, Apetyk, Anastasia ve Snihur, Larysa, Resilient Ukraine: a Delicate Mosaic? Society, Media, Security, and Future Prospects. Report. Tallinn, Estonia: International Centre for Defence and Security, November, 2021.



[1] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence in Latvia, https://www.mod.gov.lv/sites/mod/files/document/Comprehensive%20National%20Defence%20in%20Latvia.docx, (erişim 21.10.2019).
[2] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[3] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[4] Joaquim Soares, Maarten Verburg ve Geert Letens.. “The Comprehensive Approach in Belgium: The State of Affairs in 2020 Based on A Case Study of the Belgian Defence“, Conceptual Framework for Comprehensive National Defence System, (2023), 3-1.
[5] NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması), Washington DC, 4 Nisan 1949, Madde 3: “Bu Antlaşma'nın amaçlarına daha etkin biçimde ulaşabilmek için Taraflar, tek tek ve ortaklaşa olarak, sürekli ve etkin öz-yardım ve karşılıklı yardımlarla, silahlı bir saldırıya karşı bireysel ve toplu direnme kapasitelerini koruyacaklar ve geliştireceklerdir.“
[6] Wolf-Diether Roepke, Hasit Thankey, “Direnme Gücü: Savunmanın İlk Hattı“, 27.02.2019, https://www.nato.int/docu/review/2019/Also-in-2019/resilience-the-first-line-of-defence/TR/index.htm, (erişim 22.10.2019).
[7] Roepke ve Thankey, “Direnme Gücü: Savunmanın İlk Hattı“.
[8] Soares, Verburg ve Letens. “The Comprehensive Approach in Belgium“, 2023: 3-1.
[9] Roepke ve Thankey, “Direnme Gücü: Savunmanın İlk Hattı.
[10] Roepke ve Thankey, “Direnme Gücü: Savunmanın İlk Hattı.
[11] Roepke ve Thankey, “Direnme Gücü: Savunmanın İlk Hattı.
[12] Roepke ve Thankey, “Direnme Gücü: Savunmanın İlk Hattı.
[13] Roepke ve Thankey, “Direnme Gücü: Savunmanın İlk Hattı.
[14] Roepke ve Thankey, “Direnme Gücü: Savunmanın İlk Hattı.
[15] Roepke ve Thankey, “Direnme Gücü: Savunmanın İlk Hattı.
[16] Roepke ve Thankey, “Direnme Gücü: Savunmanın İlk Hattı.
[17] Dmitri Teperik vd. Resilient Ukraine: a Delicate Mosaic? Society, Media, Security, and Future Prospects. Report. (Tallinn, Estonia: International Centre for Defence and Security, November, 2021), IX.
[18] Teperik vd. Resilient Ukraine, X.
[19] Peeter Kuimet, “Government approved the comprehensive National Defence Development Plan“. son güncelleme 27 Şubat 2014, http://www.kaitseministeerium.com/en/news/government-approved-comprehensive-national-defence-development-plan.
[20] Pertti Salminen, “Finlandiya’nın Kapsamlı ve Askeri Savunma Doktrini Ortaya Çıkan Tehditlere ve Yeni Teknolojilere Yanıt“, OSCE High-Level Military Doctrine Seminar, Session 2 – Technological Changes, 25 Mayıs 2011.
[21] Joaquim Soares, Maarten Verburg ve Geert Letens. “The Comprehensive Approach in Belgium: The State of Affairs in 2020 Based on A Case Study of the Belgian Defence“, Conceptual Framework for Comprehensive National Defence System, 2023: 3-1.
[22] Soares, Verburg ve Letens, “The Comprehensive Approach in Belgium“, 3-3.
[23] Soares, Verburg ve Letens, “The Comprehensive Approach in Belgium“, 3-4.
[24] Soares, Verburg ve Letens, “The Comprehensive Approach in Belgium“, 3-4.
[25] Ieva Berzina, “Latvian Case Study“, Conceptual Framework for Comprehensive National Defence System, 2023: 5-1.
[26] Berzina, “Latvian Case Study“, 5-1.
[27] Monica Endregard, “Norwegian Case Study“. Conceptual Framework for Comprehensive National Defence System, 2023: 6-8.
[28] Endregard, “Norwegian Case Study“, 6-9.
[29] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[30] Psikolojik savunma, toplumu kasıtlı veya kasıtsız olumsuz dış veya iç etkiler ve insanların devletlerini savunma iradesini zayıflatma amaçlarına karşı korumayı amaçlayan, sürekli olarak planlanmış ve uygulanan faaliyetlerin entegre bir seti olarak tanımlanabilir.
[31] Stratejik iletişim, ülkenin stratejik hedeflerine veya bireysel hükümet organına ulaşmayı amaçlayan eylemlerinden oluşur. Bu eylemler stratejinin içeriğinden türetilmiştir. Aynı zamanda, bu tür faaliyetlerin toplum ve belirli hedef grupların üzerindeki etkisinin aktif koordinasyonuna ve yönetimine odaklanmayı da içerir.
[32] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[33] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[34] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[35] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[36] Bu tür potansiyel ortaklardan biri Türkiye’de Kızılay olacaktır. Hükümet ve Kızılay ülke nüfusuna ücretsiz ilk yardım eğitimi ve hayati kriz sağlığı, hayatta kalma ve kurtarma talimatları sunmak için bir araya gelmelidir.
[37] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[38] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[39] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[40] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[41] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[42] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[43] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[44] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[45] Ministry of Defence of the Republic of Latvia, Comprehensive National Defence.
[46] T.C. Dışişleri Bakanlığı Resmî İnternet Sayfası , “NATO ve Türkiye’nin Güncel NATO Konularına İlişkin Görüşleri“, http://www.mfa.gov.tr/ii_-nato-ve-turkiye_nin-guncel-nato-konularina-iliskin-gorusleri.tr.mfa; https://www.nato.int/lisbon2010/strategic-concept-2010-eng.pdf, (erişim 03.12.2019).
[47] Akıllı Şehirler Portalı, https://www.akillisehirler.gov.tr/akilli-guvenlik/, (erişim 19.06.2023).
[48] Akıllı Şehirler Portalı, https://www.akillisehirler.gov.tr/akilli-guvenlik/, (erişim 19.06.2023).
[49] AFAD, Türkiye’de Afet Yönetimi ve Doğa Kaynaklı Afet İstatistikleri, 2018, ss. 22, 26, 27.
[50] AFAD, Planlama ve Risk Azaltma Dairesi Başkanlığı, İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) Hazırlama Kılavuzu, Kasım, 2020, s. 3.
[51] AFAD, İRAP, s. 6.
[52] AFAD, İRAP, s. 3.
[53] AFAD, İRAP, s. 9.
[54] AFAD, İRAP, ss. 61-62.
[55] https://istanbul.afad.gov.tr/istanbul-il-afet-risk-azaltma-plani-irap-2-calistayi-basladi#, (erişim 05.10.2023).
[56] https://istanbul.afad.gov.tr/istanbul-il-afet-risk-azaltma-plani-irap-2-calistayi-basladi#.
[57] Hatay Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, İRAP (İl Afet Risk Azaltma Planı) 2021 Planı, 2022: s. 37.
[58] Hatay Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, Hatay İRAP (İl Afet Risk Azaltma Planı) Deprem Kaynaklı Afet Risklerini Azaltmak İçin Eylemler Tablosu, 2022.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2782 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1118
TASAM Avrupa 23 651
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Irak, Suriye ve Filistin coğrafyası yüz yıllar boyunca, 20.Yüzyıl'ın ilk çeyreğine kadar güçlü, merkezi yapılar tarafından yönetilen eyalet yapısında, çoğunlukla valilerin idare ettiği geniş coğrafi alanlar oldu. Bölgeyi yöneten Emeviler merkezi Şam'da olan güçlü bir idareydi ama ömürleri kısa sürdü...;

Kamu güvenliği, devletin egemenlik sınırları içerisinde yaşayan insanlarının kendisinin, canının, malının, eşyalarının ve mülkiyetinin zarar ve tehlikelerden uzak tutulması, vatandaşlarının hak ve özgürlüklerinin muhafaza edilmesidir (Gözler, 2008: 217-218; Boz vd., 2020: 74). Modern devlet, kamu gü...;

Küresel ekonomide son yıllarda bilhassa Çin, Hindistan ve Endonezya gibi kalabalık nüfusa sahip ülkeler, önemli büyümelerin gerçekleştiği ülkeler olarak göze çarpıyor. Bu ülkeler, küresel ekonomik büyümenin son derece kısıtlı olduğu son birkaç yılda büyümenin itici güçleri arasında yer aldı. Türkiye...;

Soğuk Savaş’ın sona ermesi, Avrupa Arktik Bölgesi için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Soğuk Savaş boyunca Arktik, Barents Denizi’nin nükleer silahlı denizaltılar ve yoğun askeri konuşlanmalar için bir operasyon sahası olduğu stratejik bir sınır hattıydı. ;

Küresel ölçekte bir “Türkiye Markası“ olan 10. İstanbul Güvenlik Konferansı (İGK) 2024, TASAM Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü (MSGE) tarafından “Teknopolitik Yeni Dünya Güvenliğin Güvenliği: Akıl, Nesil, Aile, İnanç ve Devlet Güvenliği“ ana teması altında 21-22 Kasım 2024 tarihinde İstanbul’da W...;

Makale, Türk dış politikasının şekillenmesinde güvenlik kültürünün önemli bir rol oynadığını incelemektedir. Güvenlik kültürü, uzun dönemli yapısal ve kısa dönemli konjonktürel faktörlerden etkilenir. Uzun dönemli yapısal faktörler arasında Türkiye’nin kurucu ideolojisi, coğrafi koşulları ve tarihse...;

Dünya sanki “delilik yürüyüşü“ne çıktı. “Topal ördek“ Biden ve ABD’nin dümen suyundaki İngiltere ile Fransa, Ukrayna’ya, Rusya’yı uzun menzilli ABD ve İngiliz-Fransız füzeleriyle vurma izni verdiler. Putin de Nükleer Doktrin’i, Rusya’nın nükleer veya konvansiyonel füzelerle vurulması halinde, sadece...;

Teknopolitik, teknolojinin dünya siyasetinde ve toplumsal yapıda oynadığı yeni rolü anlamak için kullanılan bir kavram. Bu kavram, teknolojinin ekonomik, politik ve kültürel dinamikleri nasıl dönüştürdüğünü ve yeni bir dünya düzeni inşa etmekte olduğunu anlatıyor. Teknoloji, artık sadece bir araç de...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.

Meritokrasi Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar...