Zirve APEC Olunca
Bu zirvelerden APEC işte 11-17 Kasım tarihleri arasında toplandığında hemen bunları düşündüm. APEC yani Asya Pasifik İktisadi İşbirliği Örgütü, ilk defa 1989 yılında Canberra, Avustralya’da 12 ülkeli bir topluluk olarak buluştuğunda, taşlar, Doğu Avrupa’da ve Sovyetler Birliğinde yeni yeni yerinden oynamaya başlamıştı. Ama başta ev sahibi Avustralya olmak üzere, Bruney Sultanlığı, Kanada, Endonezya, Japonya, Güney Kore, Malezya, Yeni Zelanda, Filipinler, Singapur, Tayland ve ABD yeni olasılıklara karşı bir bölgesel işbirliği ruhu yaratmak iradesi ortaya koydu. Zaman içinde Çin, Tayvan, Hong Kong, Meksika, Papua Yeni Gine, Rusya Federasyonu, Vietnam, Şili ve Peru’nun katılımı ile 21 e yükselen üye sayısı ile kuruluş ilkesi “eşit söz ve eşit oy hakkı ile uzlaşma“ olan bir bölgesel işbirliği örgütü nasıl çalışacaktı? Bazen “ne kadar çok olursa, o kadar mutlu (the more the merrier)“ genellemesi gevşek bağlarla oluşturulan uluslararası toplantılar için geçerli olmasa bile APEC kör-topal bugüne kadar varlığını sürdürdü. Alınan kararların bağlayıcı olmaması her işbirliği kuruluşunda olduğu gibi APEC de de bir sorun. Ama 34 yıldır devam eden süreç önemli. Bunda tüm üyelerin başlangıç amacı olarak benimsedikleri “büyüyen ve zenginleşen bir bölgesel ekonomiyi“ destekleme konusuna hala önem veriyor olmaları etkili. Öyle ya Asya Pasifik bölgesindeki bu 21 ekonomi, birlikte dünya nüfusunun yüzde 40’ını, küresel ticaretin yüzde 50’sini temsil ediyor. Hepsinin GSYİH’sı bir arada düşünüldüğünde ise 60 trilyon dolar değerinde bir zenginlik. Tabii ABD için APEC çok önemli. Çünkü ihracatının yüzde 60’ı bu grupta bulunan ülkelere yönlenmiş durumda. Ayrıca APEC üyeleri yaklaşık 2 trilyon dolarlık bir doğrudan yatırımı ABD’de yapmış oldukları için, bu bölgedeki ticari ve mali serbestleşme ile sağlanan mütekabiliyet ABD için hep güçlü bir beklenti.
Kuruluş amacını üç temel üzerine oturtan APEC, Asya-Pasifik bölgesinde ticaret ve yatırım serbestleştirilmesi, iş yapma kolaylıklarının arttırılması açısından belli bir yol almış olsa bile, bu başarıda daha çok GATT ve DTÖ (WTO) toplantılarının, Doha ticaret görüşmelerinin etkili olduğunu söylemek yanlış olmaz. İktisadi ve teknik işbirliği temel taşına gelince APEC en büyük sıçramayı 1996’da ulaşılan Bilgi Teknolojisi Anlaşması (ITA veya Information Technology Agreement) ile başarmıştı. Ama şimdi sorunlar büyük. Havada işbirliğinden çok kıyasıya rekabet kokusu var.
Aşılamayan Zorluklar ve APEC 2023 Vizyonu
Bununla birlikte araya giren iktisadi krizler, siyasi sürtüşmelerin yol açtığı ticaret ve teknoloji savaşları ve Güney Çin denizinde, Pasifik’te artan güvenlik tehditleri, özellikle 2016’dan bu yana APEC hedefleri açısından karmaşa yaratmaktadır. Ayrıca APEC’ten sonra küresel ve bölgesel anlamda iddia taşıyan birçok yeni gruplaşma ve çoklu/ikili anlaşma ortaya çıktığı için, APEC süngüsünün giderek düştüğü, albenisinin pek kalmadığı da düşünülebilir. İşte 2023 APEC zirvesi, 2022 deki Rusya- Ukrayna savaşının yarattığı konjonktürden sonra yine yeni güvenlik dinamikleri ile bu defa San Francisco’da toplandığında, Zirve’nin üzerinde kara bulutlar yoğunluğunu arttırırken, ayaklarının altında da heyelan tehlikesi hissedilmekte.
Uzlaşma diye yola çıkan APEC şimdi zirvelerdeki uzlaşma yetersizliğinden, gruba lokomotif olacak bir kurumsallaşmadan ve sivil toplumu peşlerine katacak itici güç yokluğundan mustarip görünüyor. Yine de bütün yıl hazırlıklar yapılıyor ve zirve düzenli toplanıyor. Bu yıl Microsoft, Google, OpenAI gibi küresel iş dünyasından önemli isimlerin katılması ile bu sorunlar aşılır mı? Buna tahmin etmek zor. Yoksa APEC şimdi de Davos zirvelerine mi rakip olmaya çalışıyor? Nereden bakılırsa bakılsın Davos gibi APEC de giderek bir “dostlar-düşmanlar alışverişte görsün“ buluşması haline gelme eğiliminde.
Trump gibi biri başkan olunca 2 APEC üyesi birbirine ticaret ve teknoloji savaşı açabiliyorsa serbest ticaret uzlaşması olamaz. Bir başka 2 APEC üyesi birbirine “beka“ tehdidinde bulunabiliyorsa; APEC’in bir üyesi hariç diğer hepsi komşusu ile savaş halinde olan bir başka üyeye ticari ve siyasi yaptırım uygulamak mecburiyetinde kalıyorsa, APEC gemisi nasıl yürür? 15 Kasım’da ikisi de yürüme zorluğu çeken Biden ve Xi Jinping bir sahnede buluşup el sıkışınca bir kez daha umutlar suya düşerken, Rusya’nın katılımı olamadan nasıl bir Asya Pasifik işbirliği olabileceği de sorgulanmış olmalı.
Evet, bütün bunlara rağmen 2023 zirvesinin teması “Herkes için Dayanıklı ve Sürdürülebilir bir Gelecek Yaratmak (Creating a Resilient and Sustainable Future for All)“ olarak seçilmiş. Zaten dayanıklılık ve sürdürülebilirlik şimdi her zirve veya toplantının vazgeçilmez tuzu - biberi. Bu yıl “İleri ve Geniş tabanlı Ekonomik Büyüme (Advanced and Broad-based Economic Growth)“ de temaya eklenmiş. Haydi, bu da çorbaya sirke ve sarımsak olsun. Nasılsa pek çok damağa uymayacaktır. Ama ABD anahtar konulara olan sadakatini, arz zinciri dayanıklılığı; dijital ticaret ve bağlantı sorunlarının çözümü, küçük ve orta ölçekli işletmelere verilecek destekleri ve sürdürülebilir çevre ile ilgili konuları tekrar tekrar dile getirerek gösterdi.
Biden Kendisi bir Himmet bir Dede, Başkalarına Nasıl Himmet Ede!
Yine sözler verilip, sözler alınacak. Ama sözler ne kadar ve nasıl tutulacak belli değil. Hele kadın hakları, yolsuzluğun engellenmesi, sağlık ve herkese sağlık, gıda güvenliği gibi konular ABD’nin kendisinin çözemediği sorun yumakları. Yolsuzluk şirketleri, bireyleri, belediye başkanlarını aşıp, Trump’a ulaşmışken; Anlı şanlı sağlık merkezleri ile ünlü eyaletlerde bile herkese sağlık hizmeti ucuz ve hızlı bir şekilde verilemezken ABD bir başka APEC zirvesinde bunların yapılmasını nasıl önerir? Hala günde sadece bir öğün yemeğini okulda yiyebilecek olan çocukların rızkı, Kongrenin merhametine takılırken, ABD APEC zirvesinde nasıl başka ülkelere talkın verebilir? Açıkça APEC San Francisco zirvesi de “körlerle sağırların birbirini ağırladığı“ bir başka zirve gibi.
Şimdi öyle anlaşılıyor ki 2024 zirvesi Peru’da toplanacak. Ama APEC zirvelerinin geleceği belki 2024 de 161 metre (veya 528 feet) rakımlı Lima ile sınırlı kalabilir. Hoş Peru zirvesinin gerçekten zirve olması istenirse belki deniz seviyesinden 2.430 metre (7,972 feet) yükseklikte bulunan Machu Picchu’da yaparlar. Tabii o zaman zaten ne Biden, ne de Xi Jinping katılabilir. O zaman da siz sağ, APEC selamet demekten başka çare kalmaz.