Dilsel Anakronizm Üzerine Bir Çalışma

Makale

Anakronizm kökü Yunanca’dan gelmekte ve kelime anlamı olarak tarihî bir olayın yanlış dönemi hakkındaki yanılgıyı ifade etmektedir. Gerek sanat dallarında, gerekse akademik alanlarda sık sık karşılaşılmakta olup dikkat edilmesi gereken bir konudur. Olgusal, dilsel ve yaklaşımsal olmak üzere üç anakronizm türü mevcuttur. ...

İhsan Eren Toy[1]

Özet

Anakronizm kökü Yunanca’dan gelmekte ve kelime anlamı olarak tarihî bir olayın yanlış dönemi hakkındaki yanılgıyı ifade etmektedir. Gerek sanat dallarında, gerekse akademik alanlarda sık sık karşılaşılmakta olup dikkat edilmesi gereken bir konudur. Olgusal, dilsel ve yaklaşımsal olmak üzere üç anakronizm türü mevcuttur. Anakronizm bazen ders kitaplarında öğrencilerin konuyu daha iyi anlayabilmesi için bilinçli şekilde başvurulabilen bir yöntem şeklinde de karşımıza çıkabilir. Fakat bilinçsizce yapılan anakronizm türlerini görmek de mümkündür. Anakronizm mizah ya da karikatür konusu da olabilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Tarih, dilbilim, anakronizm, mizah, karikatür, dilsel anakronizm
 
GİRİŞ
Anakronizm kök olarak Yunanca bir kelime olup Fransızca anachronique “1. eski zamana ait bir anlatım veya tasvire yeni zamana ait unsurlar katan, 2. çağın gerisinde kalmış, modern olmayan“ sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Eski Yunanca χrónos χρόνος “zaman, çağ“ sözcüğünden ikos sonekiyle ana önekiyle türetilmiştir ve Türkçeye de buna benzer bir şekilde geçmiştir. Kelime anlamı olarak “bir olayın tarihi ve çağı üzerinde yanılma, tarih ve çağları birbirine karıştırma“ anlamına gelmektedir.[2] Anakronizm; bir nevi kronoloji uyumsuzluğudur. Yani anakronizmi; tarihteki bir olayın bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek zamanından erken veya geç gösterilmesi olarak tanımlayabiliriz. Bu yönüyle incelendiğinde anakronizmi bilinçli yapılan anakronizm ve bilinçsiz yapılan anakronizm olmak üzere ikiye ayırabiliriz; ilki bilgi eksikliği veya cehaletten kaynaklanırken ikincisi bilgiyi pekiştirmek ya da mizah maksadıyla ve bilerek yapılır.

Anakronizm örneklerine filmlerde, sanat eserlerinde, edebî eserlerde veyahut karikatürlerde rastlayabiliriz.

Tarihî filmlerde o tarihlerde icat edilmemiş bir aletin, aracın, aksesuarın veya objenin kadrajda görünmesi anakronizm örneğidir. Tarihî filmlerdeki anakronizme örnek vermek gerekirse Muhteşem Yüzyıl dizisinde saray mutfağında domates, patlıcan ya da patates gözükmesi bilinçsiz anakronizm örneğidir. Zira o tarihlerde her üç bitkisel gıda da Osmanlı topraklarında bulunmamaktadır. Kolonyalistlerin Amerika’yı sömürgeleştirmelerinin ardından Avrupa’ya taşınan ve yetiştirilmeye başlanan, Osmanlı topraklarına ise 1835’ten sonra girebilen domatesin 1520-1566 tarihleri arasını konu alan Muhteşem Yüzyıl dizisinde yer alması kronolojik açıdan mümkün değildir.

Anakronizm için en yaygın örnek olarak Türk Sineması’nın meşhur aktörü merhum aktör Cüneyt Arkın’ın başrollerinde oynadığı Kara Murat ve Malkoçoğlu gibi tarihî Türk filmlerinde “bir sahnede gökyüzünden uçak geçmesi veyahut film karakterlerinin birinin kolunda saat gözükmesi“ gibi örnekler yaygın olarak verilmektedir. Bu çalışmayı yaparken bu örneği ispatlayacak bir veriye ulaşamadım. Şehir efsanesi olarak yayılan bu durumun gerçeği yansıtmadığını gördüm. Aktör Cüneyt Arkın bu konuyla ilgili kendisiyle yapılan bir röportajda şunları söylüyor “Benim o filmlerimle uğraşmaları bir şey değil. Benim kültürümle, tarihimle, medeniyetimle uğraşıyorlar. Arkada ne geçiyor? Bir gün bir adam kafayı çekmiş, biraz da aydın (!) zengin. Bana ‘kol saati var’ dedi. Benim bütün filmlerimi topladık. Uzmanlar izlediler. Bak, büyük bir paraya da bahse girdik. O parayla ben üç-dört sene çalışmadan yaşadım (gülüyor). Kazanırım. Öyle şey yok, öyle atmak palavra falan yok“. [3]


Filmin geçtiği çağlarda henüz var olmayan araç, obje, alet, eşya kullanımı bilinçsiz anakronizm örneğidir. Ancak tarihî komedi filmlerinde anakronizm, mizah ve espri/şaka unsuru şeklinde bilinçli olarak da kullanılabilmektedir. 1999 yapımı Kahpe Bizans filmindeki uçak sahnesi buna örnektir.

Resim alanındaki bilinçsiz anakronizm örneklerinden birisi ise Leonardo da Vinci’nin meşhur “Son Akşam Yemeği“ tablosunda bulunmaktadır. 1498 yılında çizilen bu sanat eserinde yemek masasında portakal meyvesi de bulunmaktadır. Hâlbuki Güney Çin, Kuzeydoğu Hindistan ve Myanmar menşeili olan portakal, resmin geçtiği yıllarda henüz Avrupa’da bilinmemektedir.


Tarihçiler bazen bir konuyu açıklamak için de anakronizme başvurabilmektedir. Örneğin günümüzdeki bir teknolojik aletin eski çağlarda kullanılmasını örnek verebilirler veya günümüzdeki bir kelimeyi, o çağı daha iyi anlatabilmek için kullanabilirler. Tabii ki bu durum sadece tarihçilerle sınırlı kalmayıp yine anakronizm sorunu ile karşılaşılan diğer dallarda da bu yolla açıklama yapmaya başvurulmaktadır. Örneğin görsel sanatlarda Ortaçağ hakkında resim çizen bir sanatçı, Ortaçağ teknolojisine ait olmayan bir alet veya icadı çizdiği sanat eserine ekleyerek bir anakronizm örneği oluşturabilir. Bu konunun örnekleri daha da çoğaltılabilir.


Anakronizmin olgusal, dilsel ve yaklaşımsal anakronizm olmak üzere üç çeşidi bulunmaktadır.
  1. Anakronizm Çeşitlerinin Ön İzlemesi
Üstte de bahsettiğimiz üzere anakronizmin olgusal, dilsel ve yaklaşımsal olmak üzere üç çeşidi mevcuttur. Anakronizmin dilsel/kavramsal kısmı, eski çağlarda kullanılmayan bir kelimenin o dönemde kullanılmış gibi gösterilmesi veyahut bir kelimenin yazılışının o çağa uygun olmayan şekilde olmasıdır. Tarihsel bir belgede sahtecilik yapılmasının bu sayede önüne geçilmektedir. Olgusal/olay anakronizm tarihsel bir yanılgıyı ifade ederken dilsel anakronizm ise dilsel anlamdaki bir yanılgıyı ifade etmektedir.[4] Olgusal anakronizm daha çok çalışmayı oluşturan kişinin özensizliği ve dikkatsizliğinden kaynaklı olup[5] dilsel anakronizm, çalışan kişinin; yazılan belgenin dili konusunda yeterli donanıma sahip olmaması, özen göstermemesi veyahut gözden kaçırmasından kaynaklıdır. Bu da zaman zaman ciddi hatalara neden olabilmektedir. Yaklaşımsal/bakış açısı anakronizm ise bugünkü bilinçle, bugünden önceki çağları açıklamaya çalışmak demektir. Buna örnek olarak geçmişte yazılan tiyatroların veya oyunların günümüz çağına uyarlanmasını gösterebiliriz.[6]

2- Dilsel Anakronizm Nedir?

Dilsel anakronizm, tarihi bir çağa uymayan kelime, cümle veyahut harflerin kullanılması, ya da harf, kelime ya da cümle yazılmasıdır. Nasıl ki tarihsel anakronizm bir tarihsel olgu yanılgısıysa dilsel anakronizm de tarihsel olarak dil olgusundaki bir yanılgı çeşididir. Buna örnek vermek gerekirse Halikarnassoslu Herodotos “Milattan Önce 484 yılında Halikarnassos şehrinde dünyaya geldim.“ dediğini varsayarsak bu bir dilsel anakronizm örneği olmaktadır. Milat, İsa peygamberin doğum yılını temsil etmektedir ve Herodotos’un yaşadığı yıllarda İsa peygamber henüz dünyaya gelmemişti. Genelde bu tip hatalar, tarih ders kitaplarında yapılmakta olup ders kitabından yararlanan kişinin konuyu daha iyi anlamasını sağlamak için yapıldığını söyleyebiliriz. Buna örnek olarak Koçi Bey: “Bunca zamandır Acem’e (İran), Nemçe’ye (Avusturya) seferler olur. Uzun sürdüğünden katiyen fayda alınamadığı gibi hazine telef olur“[7] dediğini varsayarsak bu bahsettiği belde isimlerinin hem bugünkü karşılığına hem de o dönemki karşılığına yer verilerek öğrencilerin aklında daha iyi kalabilmesi için anakronizme başvurulmuştur.[8] Dilsel anakronizm sadece bir kelimenin veya bir harfin yanlış anlaşılması değildir. Bir terimin anlamından sapması da yine bir anakronizm örneğidir.

3- Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Şöyle ki, üzerinde çalışmak istediğimiz konunun dilini, kelimelerini bilmeli; belgelerini ve dokümanlarını düzgün ve dikkatli bir şekilde elden geçirmeli ve bu konunun hassaslığının bilincinde olarak çalışmamıza devam etmeliyiz. Bu hususlara dikkat ettikten sonra yaptığımız çalışmayı birkaç kez kontrole tabi tutmalı ve hata yapmışsak düzeltmeliyiz. Eğer üzerinde çalıştığımız alanın dili, bizim dilimizden farklı bir alfabe ile yazılmış ise kelimelerin yazılışına ve harflerine dikkat edip, yazılan kelimeye göre noktalama yapmamız ve çevirirken son derece tiziz ve dikkatli olmamız gerekir. Sadece dilsel olarak değil, bu hatanın ortaya çıkmaması için elimizden geldiğince çaba harcamamız gerekmektedir. Dilsel anakronizm sayesinde tarihî belgelerde sahtecilik yapanları veyahut sahte belge üreten kimseleri tespit etmek mümkün olmaktadır.

Sonuç

Sonuç olarak anakronizm, diğer pek çok dalda olduğu gibi dil ve tarih alanında da karmaşaya yol açmaktadır. Bazen iyi niyetlerle çoğunlukla da ders kitaplarında öğrencilerin konuyu daha iyi anlaması için başvurulan bir yöntemdir. Yanlış tercüme edilen belgeler, yanlış yazılan kelimeler ve benzeri hatalar yüzünden bazen tarihin akışı bile olağan seyrinden dışarı çıkabilme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır.

Bir kavram kullanıma çıkıp cari olduğu andan itibaren, zaman yürüdükçe onu kullanan toplum tarafından farklı anlamlara kaydırılabilir. Bu çok sık yaşanılan bir durumdur. Zira dil deyim yerindeyse yaşayan bir organizmadır ve zaman içerisinde başkalaşmaya başlar.

Benzetme yapmak gerekirse anakronizm; tarihî olaylara bu günün “kafa yapısı“, zihin dünyasıyla; tabiri caizse günümüz penceresinden ve kavramlarıyla bakmaya benzer. Günümüz koşullarıyla tarihi değerlendirmeye kalkmak da anakronizme bir örnek olarak gösterilebilir.

Özellikle tarih yazımı konusunda tarihçilerin anakronizme düşmemek konusunda azamı dikkat göstermeleri gerekir.

NOT: Makalenin tamamını görselleriyle birlikte incelemek için lütfen tıklayınız.

KAYNAKÇA
Ayverdi, İ. ve Topaloğlu, A. (2007). Kubbealtı Lugatı Türkçe Sözlük. İstanbul: Kubbealtı Yayınları. s. 50.
Eray Alaca, Tarih Eğitimine Giriş Kavramlar Kişiler, Kuramlar ve Kurumlar, Ankara: Pegem Akademi, 2017
https://derstarih.com/anakronizm/
İbrahim Hakkı Öztürk, Tarih Öğreniminde Anakronizm sorunu: Sosyal Bilgiler ve Tarih Ders Kitaplarındaki Kurgusal Metinler Üzerine Bir İnceleme, Journal of Social Studies Education Research, 2011, s. 4.
https://sozluk.gov.tr

 
 

[1] ihsanerentoy@gmail.com Sakarya Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü 2. Sınıf Öğrencisi
[2] Ayverdi, İ. ve Topaloğlu, A. (2007). Kubbealtı Lugatı Türkçe Sözlük. İstanbul: Kubbealtı Yayınları. s. 50, https://sozluk.gov.tr
[4] Öztürk, Tarih Öğreniminde Anakronizm Sorunu, 2011, s. 4.
[5] Öztürk, a.g.e., 2011, s. 4.
[6] Eray Alaca, Tarih Eğitimine Giriş Kavramlar, Kişiler, Kuramlar ve Kurumlar, Ankara, Pegem Akademi, 2017, s. 6-7.
[7] https://derstarih.com/anakronizm/
[8] https://derstarih.com/anakronizm/

 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2775 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1113
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

2024 yılında dünya altın fiyatlarının uzun dönemde en yüksek seviyelerde seyretmesi, küresel ekonomideki çeşitli faktörlerin etkisiyle açıklansa da, en belirgin etki küresel savaş beklentisi kuşkusuz. Savaş beklentisinin görünen en kolay yansıması kuşkusuz aşırı yükselen altın fiyatları. 2024 yılınd...;

Günümüzde güvenlik kavramına ilişkin genişletilmiş tanımlamaya gıda güvenliği de girmektedir. Gıda güvenliği konusu ele alınırken gıda güvenilirliği, gıda egemenliği, gıda paylaşılabilirliği ve gıda sürdürülebilirliği kavramları ile birlikte ele alınmaktadır.;

Gıda güvenliği ile biyoenerji üretimi arasındaki ilişki, hem potansiyel faydaları hem de zorlukları kapsayan karmaşık ve çok yönlüdür. Biyoenerji üretimi, enerji güvenliğine katkıda bulunma ve iklim değişikliği endişelerini giderme konusunda katkı sağlamaktadır. Ancak bu aynı zamanda gıda güvenliği ...;

Tarih boyunca düşman tarafından açlıkla ölüme mahkûm edilen insan sayısı dudak uçuklatacak kadar yüksek . 1958 ve 1962 yılları arasında 36 milyon insanın ölümü ile sonuçlanan “Büyük Çin Kıtlığı” dışında çoğu unutulmuş veya hatırlanmak için yeterince önemli görülmemiş. ;

“Geleceğin Güvenliği ve Stratejik Dönüşüm” başlıklı 1. Dönem 2024 Sertifika Programı 20 Ocak - 10 Şubat 2024 tarihleri arasında çevrimiçi olarak icra edilecek. Son başvuru tarihi 19 Ocak olan Program’da duayen ve uzman isimler yer alırken, katılımcılara eğitim sonunda Akademi tarafından sertifika ve...;

Güvenliğin bir ülke için ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. KOBİL, 100 milyonun üzerinde kullanıcıya sahiptir. Dünya çapındaki şirketlerle beraber çalışmaktadır. Türkiye olarak böyle bir şey başarmış olmamız ayrıca gurur veriyor. Böyle şirketlerin dünya çapında daha fazla ortaya çıkmasın...;

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM ile Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü tarafından İstanbul Kent Üniversitesi’nde gerçekleştirilen İstanbul Güvenlik Konferansı 2023’ün seçilmiş tebliğleri 2 cilt olarak “Güvenlik Ekosisteminde Stratejik Dönüşüm” adıyla e-kitap olarak Türkiye Cumhuriyet...;

Bugüne kadar hiç aksamadan devam ettirdiğimiz İstanbul Güvenlik Konferansı’nın 9.’sunda ve eş etkinliklerinde birlikte olmaktan dolayı çok mutluyuz. Yurt içinden, yurt dışından bütün konuklarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Bu açılış oturumunu müteakip, üç farklı salonda önümüzdeki 2 gün boyunca 127 ...;

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...

Meritokrasi Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar...