Özet
Anakronizm kökü Yunanca’dan gelmekte ve kelime anlamı olarak tarihî bir olayın yanlış dönemi hakkındaki yanılgıyı ifade etmektedir. Gerek sanat dallarında, gerekse akademik alanlarda sık sık karşılaşılmakta olup dikkat edilmesi gereken bir konudur. Olgusal, dilsel ve yaklaşımsal olmak üzere üç anakronizm türü mevcuttur. Anakronizm bazen ders kitaplarında öğrencilerin konuyu daha iyi anlayabilmesi için bilinçli şekilde başvurulabilen bir yöntem şeklinde de karşımıza çıkabilir. Fakat bilinçsizce yapılan anakronizm türlerini görmek de mümkündür. Anakronizm mizah ya da karikatür konusu da olabilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Tarih, dilbilim, anakronizm, mizah, karikatür, dilsel anakronizm
Anakronizm örneklerine filmlerde, sanat eserlerinde, edebî eserlerde veyahut karikatürlerde rastlayabiliriz.
Tarihî filmlerde o tarihlerde icat edilmemiş bir aletin, aracın, aksesuarın veya objenin kadrajda görünmesi anakronizm örneğidir. Tarihî filmlerdeki anakronizme örnek vermek gerekirse Muhteşem Yüzyıl dizisinde saray mutfağında domates, patlıcan ya da patates gözükmesi bilinçsiz anakronizm örneğidir. Zira o tarihlerde her üç bitkisel gıda da Osmanlı topraklarında bulunmamaktadır. Kolonyalistlerin Amerika’yı sömürgeleştirmelerinin ardından Avrupa’ya taşınan ve yetiştirilmeye başlanan, Osmanlı topraklarına ise 1835’ten sonra girebilen domatesin 1520-1566 tarihleri arasını konu alan Muhteşem Yüzyıl dizisinde yer alması kronolojik açıdan mümkün değildir.
Anakronizm için en yaygın örnek olarak Türk Sineması’nın meşhur aktörü merhum aktör Cüneyt Arkın’ın başrollerinde oynadığı Kara Murat ve Malkoçoğlu gibi tarihî Türk filmlerinde “bir sahnede gökyüzünden uçak geçmesi veyahut film karakterlerinin birinin kolunda saat gözükmesi“ gibi örnekler yaygın olarak verilmektedir. Bu çalışmayı yaparken bu örneği ispatlayacak bir veriye ulaşamadım. Şehir efsanesi olarak yayılan bu durumun gerçeği yansıtmadığını gördüm. Aktör Cüneyt Arkın bu konuyla ilgili kendisiyle yapılan bir röportajda şunları söylüyor “Benim o filmlerimle uğraşmaları bir şey değil. Benim kültürümle, tarihimle, medeniyetimle uğraşıyorlar. Arkada ne geçiyor? Bir gün bir adam kafayı çekmiş, biraz da aydın (!) zengin. Bana ‘kol saati var’ dedi. Benim bütün filmlerimi topladık. Uzmanlar izlediler. Bak, büyük bir paraya da bahse girdik. O parayla ben üç-dört sene çalışmadan yaşadım (gülüyor). Kazanırım. Öyle şey yok, öyle atmak palavra falan yok“. [3]
Filmin geçtiği çağlarda henüz var olmayan araç, obje, alet, eşya kullanımı bilinçsiz anakronizm örneğidir. Ancak tarihî komedi filmlerinde anakronizm, mizah ve espri/şaka unsuru şeklinde bilinçli olarak da kullanılabilmektedir. 1999 yapımı Kahpe Bizans filmindeki uçak sahnesi buna örnektir.
Resim alanındaki bilinçsiz anakronizm örneklerinden birisi ise Leonardo da Vinci’nin meşhur “Son Akşam Yemeği“ tablosunda bulunmaktadır. 1498 yılında çizilen bu sanat eserinde yemek masasında portakal meyvesi de bulunmaktadır. Hâlbuki Güney Çin, Kuzeydoğu Hindistan ve Myanmar menşeili olan portakal, resmin geçtiği yıllarda henüz Avrupa’da bilinmemektedir.
Tarihçiler bazen bir konuyu açıklamak için de anakronizme başvurabilmektedir. Örneğin günümüzdeki bir teknolojik aletin eski çağlarda kullanılmasını örnek verebilirler veya günümüzdeki bir kelimeyi, o çağı daha iyi anlatabilmek için kullanabilirler. Tabii ki bu durum sadece tarihçilerle sınırlı kalmayıp yine anakronizm sorunu ile karşılaşılan diğer dallarda da bu yolla açıklama yapmaya başvurulmaktadır. Örneğin görsel sanatlarda Ortaçağ hakkında resim çizen bir sanatçı, Ortaçağ teknolojisine ait olmayan bir alet veya icadı çizdiği sanat eserine ekleyerek bir anakronizm örneği oluşturabilir. Bu konunun örnekleri daha da çoğaltılabilir.
Anakronizmin olgusal, dilsel ve yaklaşımsal anakronizm olmak üzere üç çeşidi bulunmaktadır.
- Anakronizm Çeşitlerinin Ön İzlemesi
2- Dilsel Anakronizm Nedir?
Dilsel anakronizm, tarihi bir çağa uymayan kelime, cümle veyahut harflerin kullanılması, ya da harf, kelime ya da cümle yazılmasıdır. Nasıl ki tarihsel anakronizm bir tarihsel olgu yanılgısıysa dilsel anakronizm de tarihsel olarak dil olgusundaki bir yanılgı çeşididir. Buna örnek vermek gerekirse Halikarnassoslu Herodotos “Milattan Önce 484 yılında Halikarnassos şehrinde dünyaya geldim.“ dediğini varsayarsak bu bir dilsel anakronizm örneği olmaktadır. Milat, İsa peygamberin doğum yılını temsil etmektedir ve Herodotos’un yaşadığı yıllarda İsa peygamber henüz dünyaya gelmemişti. Genelde bu tip hatalar, tarih ders kitaplarında yapılmakta olup ders kitabından yararlanan kişinin konuyu daha iyi anlamasını sağlamak için yapıldığını söyleyebiliriz. Buna örnek olarak Koçi Bey: “Bunca zamandır Acem’e (İran), Nemçe’ye (Avusturya) seferler olur. Uzun sürdüğünden katiyen fayda alınamadığı gibi hazine telef olur“[7] dediğini varsayarsak bu bahsettiği belde isimlerinin hem bugünkü karşılığına hem de o dönemki karşılığına yer verilerek öğrencilerin aklında daha iyi kalabilmesi için anakronizme başvurulmuştur.[8] Dilsel anakronizm sadece bir kelimenin veya bir harfin yanlış anlaşılması değildir. Bir terimin anlamından sapması da yine bir anakronizm örneğidir.
3- Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Şöyle ki, üzerinde çalışmak istediğimiz konunun dilini, kelimelerini bilmeli; belgelerini ve dokümanlarını düzgün ve dikkatli bir şekilde elden geçirmeli ve bu konunun hassaslığının bilincinde olarak çalışmamıza devam etmeliyiz. Bu hususlara dikkat ettikten sonra yaptığımız çalışmayı birkaç kez kontrole tabi tutmalı ve hata yapmışsak düzeltmeliyiz. Eğer üzerinde çalıştığımız alanın dili, bizim dilimizden farklı bir alfabe ile yazılmış ise kelimelerin yazılışına ve harflerine dikkat edip, yazılan kelimeye göre noktalama yapmamız ve çevirirken son derece tiziz ve dikkatli olmamız gerekir. Sadece dilsel olarak değil, bu hatanın ortaya çıkmaması için elimizden geldiğince çaba harcamamız gerekmektedir. Dilsel anakronizm sayesinde tarihî belgelerde sahtecilik yapanları veyahut sahte belge üreten kimseleri tespit etmek mümkün olmaktadır.
Sonuç
Sonuç olarak anakronizm, diğer pek çok dalda olduğu gibi dil ve tarih alanında da karmaşaya yol açmaktadır. Bazen iyi niyetlerle çoğunlukla da ders kitaplarında öğrencilerin konuyu daha iyi anlaması için başvurulan bir yöntemdir. Yanlış tercüme edilen belgeler, yanlış yazılan kelimeler ve benzeri hatalar yüzünden bazen tarihin akışı bile olağan seyrinden dışarı çıkabilme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır.
Bir kavram kullanıma çıkıp cari olduğu andan itibaren, zaman yürüdükçe onu kullanan toplum tarafından farklı anlamlara kaydırılabilir. Bu çok sık yaşanılan bir durumdur. Zira dil deyim yerindeyse yaşayan bir organizmadır ve zaman içerisinde başkalaşmaya başlar.
Benzetme yapmak gerekirse anakronizm; tarihî olaylara bu günün “kafa yapısı“, zihin dünyasıyla; tabiri caizse günümüz penceresinden ve kavramlarıyla bakmaya benzer. Günümüz koşullarıyla tarihi değerlendirmeye kalkmak da anakronizme bir örnek olarak gösterilebilir.
Özellikle tarih yazımı konusunda tarihçilerin anakronizme düşmemek konusunda azamı dikkat göstermeleri gerekir.
NOT: Makalenin tamamını görselleriyle birlikte incelemek için lütfen tıklayınız.
KAYNAKÇA
Ayverdi, İ. ve Topaloğlu, A. (2007). Kubbealtı Lugatı Türkçe Sözlük. İstanbul: Kubbealtı Yayınları. s. 50.
Eray Alaca, Tarih Eğitimine Giriş Kavramlar Kişiler, Kuramlar ve Kurumlar, Ankara: Pegem Akademi, 2017
https://derstarih.com/anakronizm/
İbrahim Hakkı Öztürk, Tarih Öğreniminde Anakronizm sorunu: Sosyal Bilgiler ve Tarih Ders Kitaplarındaki Kurgusal Metinler Üzerine Bir İnceleme, Journal of Social Studies Education Research, 2011, s. 4.
https://sozluk.gov.tr