Libya’ya Diz Çöktüren Daniel Fırtınası ile Su Üstüne Çıkan Gerçek
Fırtına ve yağmur 9 Eylül’le başlayan hafta sonu önce 125 bin nüfuslu Derne’yi sonra Libya’nın Doğu’sunu tamamen esir aldı. İki barajı birden patlattı. Baraj suları zaten su baskını uğrayan alanları sildi süpürdü, önüne kattı götürdü. 12 Eylül günü Derne Belediye Başkanı şehrin yüzde 20 sinin haritadan silindiğini açıkladı. En son rakamlara göre yaklaşık 12 bin kişinin hayatını kaybettiği, binlerce kişinin sellere kapılıp sürüklendiği biliniyor. Felaketin faturası çok yüksek[2]. Ölü sayısının 20 bini aşacağı yapılan bildirimler arasında. Zaten bir siyasi kargaşa içinde olan Libya’da, insanlar kayıplarını bulmaktan aciz, ölülerini bile gömemiyor. Açlık, susuzluk yanı sıra salgın tehlikesinin kapıda olduğu aşikâr. Ama bu büyük felaketle Libya’daki otorite boşluğunun ne büyük bir sorun olduğu gerçeği ortaya çıkmış durumda. Nerede gerekli uyarıları ve ilk yardımı yapması gereken kurumlar? Yaklaşık 106 bölge ve 99 belediyeden oluşan ülkede hiç mi koordinasyon ve işbirliği ruhu ve kapasitesi kalmamış? Patlayan barajların yapımını vaktiyle hangi firmalar üstlenmiş? Şimdi inşaat sırasında gerekli güvenlik ve sağlamlık standartlarına uyulmadığı açıklanıyor[3]. Kim bunun sorumluları? Nerede Mareşal Halife Haftar? Nerede Abdul Hamid al-Dbeibeh?
Libya Afrika kıtasının beşinci en büyük ülkesi. Petrol rezervleri açısından dünya dokuzuncusu(49 milyar varil), üretim açısından ise otuzuncusu. Şimdi zaten Temmuz’da üretimi kısılan petrol daha da azalacak. Tabii Libya’nın ihracat gelirleri de. Oysa Libya ekonomisinin yüzde 95 i petrol ve hidrokarbon sektörlerine bağlı. Dolayısı ile GSYİH sının yüzde 60’ı petrol ve Hidrokarbon ihracatından kaynaklanmakta. Belli bir formüle göre paylaşılması gereken petrol gelirlerinden ellerinde felaketle baş etmek için ne imkân var? Bir kenara ayrılan bir acil yardım veya felaket fonu yok mu? Nüfusu sadece 7 milyon olan Libya Afrika kıtasında kişi başına geliri en yüksek ülkeyken halkın sefaleti ve karşılaşılan bu büyük felaket karşısında yönetimin gösterdiği acz, ancak yolsuzluk, hırsızlık ve baştaki yöneticilerin vurdumduymazlığı ile açıklanabilir.
Uluslararası Yardımlara Ne Olacak?
Aslında imkânları bol olması gereken Libya, hemen tüm dünyaya acil yardım çağrısında bulundu[4]. İlk yanıtlardan biri Katar’dan geldi. İki uçak dolusu insani yardımın, geçen Çarşamba günü Bingazi’ye ulaştırıldığı bildiriliyor. Katar su pompalarını, sahra hastanesi, çadır ve battaniyelerini ihtiyaç sahiplerine teslim etmek üzere nereye verdi? Aynı soruyu, Libya’da Katar ile karşı cephede yer alan Birleşik Arap Emirliklerinden gönderilen 150 tonluk gıda yardımı ve acil tıbbi teçhizat ve Kuveyt’ten gönderilen 40 tonluk yardım malzemesi için de sormak gerekir. Mısır hemen sınır ötesinde olan bu felakete hemen sahra hastaneleri kurarak cevap verdi. Ürdün, Tunus ve Cezayir’in yardımları da azımsanmamalı. Fransa yardım edeceğini bildirmekle yetinirken, İspanya hemen meydana indi. Zaten Fas dolayısı ile civardaydı. Libya’ya da itfaiye birimleri, arama kurtarma ekip ve köpekleri ile yardıma koştu. İtalya, itfaiye ve kolluk kuvveti yolladı. Ayrıca iki askeri jet uçağı ve Sainte Georgio gemisi ile ihtiyaç malzemesi gönderildiğini açıkladı. İtalyan Kızıl haçının hijyen malzemeleri, içme suyu, su arıtma sistemleri, jeneratör ve ceset torbası gönderdiği de verilen bilgiler arasında.
İnsani Yardımdan Barışa bir Yol Uzanır mı?
Birleşmiş milletler 5000 aileye yemek dağıtmaya başladı. Ve 10 milyon Dolar’ı Acile yardım Fonu’ndan hemen Libya için çıkardığını duyurdu. Kanada 5 milyon Dolar, AB 536 bin Dolar, Bileşik Krallık (1,25 milyon Dolarlık ABD ise 1 milyar Dolarlık ihtiyaç malzemesi ile yardım kervanına katıldı. Bu arada Romanya, Finlandiya ve Almanya da karınca kararınca yardım seferberliğinde. Eminim insani boyuttaki kaygılar dışında her ülkede aynı endişe var. Yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaşacak mı?
Gelelim zaten Libya’nın Batısında bulunan ve felaketin merkez üssü Tobruk yönetimine karşı, Trablus yönetimi için kalkan olan Türkiye’nin ne yaptığına, Türkiye 3 uçak dolusu insani yardım malzemesi yanı sıra 168 personel, iki arama ve kurtarma aracı ve botu yolladığını açıkladı. Benim merak ettiğim postalları ile Libya’da bulunan, Sadat ve Wagner’in ne yaptığı ve Trablus yönetiminin başbakanı olan Dbeibeh’in şahsi hesabından bir iyi niyet eli uzatmak için ülkenin şimdi büyük bir yara alan Doğusuna bir ihsan-ı şahane’de bulunup bulunmadığı. Çünkü bu belki bir felaketten Libya için barış fırsatı çıkmasına yardımcı olabilir. Umut işte.
[1] Bıldırcınların bir göç yolunun Kuzey doğu Avrupa, Balkanlar ve İstanbul Boğazı üzerinden Hatay’a oradan da Suriye, Ürdün, İsrail’in Akdeniz kıyılarını takip ederek, Afrika’ya ulaştığı bilinmekte.
[2] Patrick Smith (14 September, 2023), “ Death toll hits 11,300 in Libyan city destroyed by floods“, https://www.nbcnews.com/news/world/libya-floods-death-toll-derna-rcna105001