Halay Çeker gibi Biten bir Zirveden Yeni Bir Stratejik Ortaklığa

Makale

Geçen hafta toplanan G20 zirvesinde dağ fare doğurdu diyebilirim. Son fotoğrafta, Biden, Modi ve Ursula Von der Leyen adeta halay çekiyor gibiydiler. Oysa ne başardılar? Evet, 55 üyeli Afrika Birliği gruba davet edildi. Bu en fakirlerin gönlü hoş olsun diye mi yapıldı? Yoksa Afrika’yı Rusya’nın pençesine bırakmayız mesajı mıydı?...

Geçen hafta toplanan G20 zirvesinde dağ fare doğurdu diyebilirim. Son fotoğrafta, Biden, Modi ve Ursula Von der Leyen adeta halay çekiyor gibiydiler. Oysa ne başardılar? Evet, 55 üyeli Afrika Birliği gruba davet edildi. Bu en fakirlerin gönlü hoş olsun diye mi yapıldı? Yoksa Afrika’yı Rusya’nın pençesine bırakmayız mesajı mıydı? Herhalde bu genişlemenin G20 yi, G20 olmaktan çıkararak, 1970’li yılların işlevsiz G77 sine döndüreceğinin farkındadırlar. Aslında zaten önemli olan G7. G7, G20 nin karar mercii ve icra komitesi. Ama eğer Hindistan veya yeni adıyla Bharat dişini biraz daha sıkar da G7’yi (daha önce Rusya ile G8’di) bir kez daha G8’e yükseltebilirse G20’nin de pek önemi kalmaz. Tabii Bharat’ın Rusya’ya ne kadar uzak kalacağına bağlı olan bir keyfiyet bu. Çünkü G7, aralarına yeniden bir başka Rusya muhibi almak istemeyecektir. Hoş Bharat’ın borusunu bir ölçüde üye sayısı artabilecek BRICS’de Rusya ve Çin ile öttürebileceği tehdidi hep var. BRICS ne kadar etkili ve yetkili ise.

Yeni bir Koridor ve Yepyeni bir Banka Hayali

G20 nin 2023 görünümü hiç de iç açıcı değildi. Ama sonunda bir uzlaşmaya varabildiler. Yine de G20 işlevden çok gösteri ve alayiş yarışı ile dünya düzenini nereye vardıracak sorusunu sormak gerek. Eski hamam, eski tas; acaba daha kaç kez “yeni dünya düzeninden” söz edildiğini duyacağız? Kısa kısa nasıl bir uzlaşmaya varıldı diye düşünürsek: 1. Bir kere somut bir faaliyet planı olmaksızın ulusal bütçelerden kaç milyar dolar daha iklim değişikliği ve küresel ısınma ile mücadeleye ayrılacağı açıklandı (20230’a kadar 5,5 milyar avro ve her yıl ilave 3,7 milyar avro). 2. Batı’nın eğilimi, Ukrayna konusuna daha yumuşak bir dille yaklaşıp daha fazla yardım önermek oldu. Tabii asıl hedef Rusya ve Çin’in dışlanmasını güvence altına almak, Kuzey Kore ve İran dışında bir blok oluşturmaya ant içmekti. 3. En önemli sonuç ise açıklanan yeni bir “Hindistan - Orta Doğu - Avrupa Ulaştırma Koridorunun ” (New India - Middle East-Europe Transport Corridor) oluşturulmasıydı. Allahtan “yeni” dediler. Çünkü eskisi yüzyıllardır zaten vardı. 

Pekiyi yeni olan nedir? Hindistan Bharat olunca, tabii eski İpek ve Baharat yolunun da sadece Baharat Yolu olarak tescillenmesi önemli. Ancak asıl amaç bu fırsatla Çin’in yine dışlandığını açıklamak. Şimdi başlasınlar bakalım yeni rayları döşemeye. Nitekim Biden bu “yeni koridoru” Çin’in bölgedeki nüfuzunu azaltmak veya Çin’e rakip olmak olarak açıkladığında aklıma Barack Obama döneminde imzalanan iki büyük anlaşma geldi: Trans-Atlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) ile Trans-Pasifik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TPP). Ne oldu bunlara? ABD’de iktidara Trump geldi. Bunların ikisini de iptal etti. O zaman yazdığım yazılarda Çin’i dışlayacak hiçbir projenin Asya’da ve dünyada işlevsellik kazanamayacağımı belirtmiştim. Bu yeni koridor da zaten var olan bir ilişki ağını açıklamadan öte bir hükmü-ü harbiye taşımıyor.

Hoş, Çin hızı yavaşlasa bile “Kuşak ve Yol” projeleri ile kendi yolunu zaten bulmuş durumda. Ama zirveden sonra bu projeden çıktığını açıklayan İtalya, değişen siyasi ideolojisine rağmen, demokratik dünyanın yanında kalmayı tercih ettiğini gösterdi.  

Bir başka sonuç Dünya Bankasının yeniden yapılandırılması ve borç verme kapasitesinin artırılmasıydı. Amaç yine Çin’in önünü kesmek olunca, Çin’in şimdiye kadar borçlandırarak, ödenmemiş borçlarına karşı bir tür haciz uyguladığı ülkeleri bu tuzaktan nasıl kurtaracakları konuşulmadı bile. Belki bu işe Dünya Bankası bile yetmez düşüncesi ile bir de “Çok taraflı Kalkınma Bankası” kurulması önerisi Modi’nin hararetli bir alkış almasına neden oldu. Bu yapılabilir mi? Yapılamaz mı? Dünya Bankası (IBRD) ve Avrupa, Afrika, Asya Kalkınma bankaları dururken böyle bir yeni banka oluşumu ne derece makul olur düşünülmedi bile. 

Çok Çiğneyip Çürütülen “Stratejik Ortaklık” Şimdi Hanoi’de

Bu yeni “Hindistan - Orta Doğu - Avrupa Ulaştırma Koridorunun” son 20 yıldır Orta Doğu’ya itilen Türkiye’yi dışlaması da ilginç değil mi? Aslında açıkçası yeni bir koridor falan yok. Ama bu Türkiye’ye de son bir “nerede olduğuna karar ver mesajı”. Halay çekenler arasında Türkiye’nin bulunmaması da zaten bunun bir ispatı. Oysa her yerde ikili veya çoklu stratejik ortaklıklar, buna karşılık her yerde ikili, çoklu ticari veya siyasi savaş var. Ülkeler aynı askerî bloklarda olsalar bile aynı yöne bakmadıkları hâlde birbirlerine “stratejik ortak” diyebiliyor ve her vesile ile liderler zirvelerinde el sıkışıp tutulamayacak sözler verebiliyor. Türkiye de bir “stratejik ortaktı” hatırlayalım.

İşte bu “stratejik ortaklık” teranesinin sonuncusunu G20 Yeni Delhi zirvesinden sonra Biden’in Hanoi ziyaretinde gördük. Vaktiyle Vietnam’a “Portakal Gazı (Agent Orange)[1] ile giren ABD şimdi Hanoi’ye elinde bir torba dolusu mavi boncukla gitti. Yine yuvarlak masa toplantıları, yine yatırım ve yeni ticaret anlaşması sözleri. Amaç bir de Vietnam üzerinden Çin’i kuşatmak ve sonra biz “Çin’e çevreleme ve caydırıcılıkla yaklaşmıyoruz. O iyi olursa dünya da iyi olur” açıklamaları yapmak. Tabii cümlenin ikinci kısmı doğru, birinci kısmı ise çocuk kandırmaca.

Aslında ABD-Vietnam İkili Ticaret Anlaşması (U.S. - Vietnam Bilateral Trade Agreement BTA) ve ABD-Vietnam Ticaret ve Yatırım Çerçeve Anlaşması (U.S. - Vietnam Trade and Investment Framework and Agreement TIFA) zaten mevcut. Ama ayrıntılarda pürüzler var. Şimdi iş bu anlaşmaları daha işlevsel hâle getirmek ve ticaret hacmini 138 milyar dolar’ın[2] üzerine çıkarmak. Ya Biden’in çok önem verdiği insan hakları ihlalleri konusu ne olacak? İşte Hanoi’deki ABD-Vietnam Stratejik Ortaklık Anlaşması” önce Biden’in dilinden düşmeyen insan haklarını çiğnedi geçti. Bakalım iki ülkenin bundan sonra ufukta, çiğneye çiğneye ağızda çürütülen nasıl bir ortaklık umudu olabilir.


[1] Portakal Gazı ("Agent Orange"), ABD silahlı kuvvetleri tarafından Vietnam Savaşı'nda kullanılmış bir herbisit ve yaprak dökücü olup, insan ve hayvanlarda öldürücü etki yapmıştır( 2,4,5-trikloro fenoksi asetik asit).
[2] Bu 2021 rakamı. Vietnam aynı yıl ABD’ye 129 milyar Dolarlık ihracatta bulunmuş. Bknz. Hanh, Nguyen, “US–Vietnam Trade Ties: Challenge Ahead” (March 29, 2023), https://www.airuniversity.af.edu/JIPA/Display/Article/3344116/usvietnam-trade-ties-challenge-ahead/#:~:text=A%20History%20of%20US%E2%80%93Vietnam%20Trade%

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2782 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1118
TASAM Avrupa 23 651
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Dünya, ardı arkası kesilmeyen jeopolitik krizlerle sarsılmaya devam ederken, 3 Aralık 2024 tarihi Güney Kore için yarım asırlık aranın sonunu getiren bir dönüm noktası oldu. Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, ulusal bir televizyon yayınında Kuzey Kore tehdidini ve muhalefetin ülkeyi yönetileme...;

Makale, Türk dış politikasının şekillenmesinde güvenlik kültürünün önemli bir rol oynadığını incelemektedir. Güvenlik kültürü, uzun dönemli yapısal ve kısa dönemli konjonktürel faktörlerden etkilenir. Uzun dönemli yapısal faktörler arasında Türkiye’nin kurucu ideolojisi, coğrafi koşulları ve tarihse...;

Ortadoğu, Osmanlı hakimiyeti altında dört yüzyıl boyunca barış ve istikrarın hüküm sürdüğü bir bölge olmuştur. Ancak I. Dünya Savaşı’nın ardından bu düzen sona ermiş ve bölge, büyük devletlerin güç mücadelelerinin etkisiyle zayıf, istikrarsız ve geri kalmış bir yapıya bürünmüştür. Soğuk Savaş’ın son...;

Çin’in küresel ekonomik sistemin resmen ve fiilen dışında kalıp güçlendiği yıllarda, uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi için büyük bir çaba sarf eden ülkeler, çeşitli yuvarlak masa toplantılarıyla, üzerinde uzlaşılan bir serbest ve adil bir ticaret mekanizması yaratmışlardı. ;

Küresel ölçekte bir “Türkiye Markası” olan 10. İstanbul Güvenlik Konferansı (İGK) 2024, TASAM Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü (MSGE) tarafından “Teknopolitik Yeni Dünya Güvenliğin Güvenliği: Akıl, Nesil, Aile, İnanç ve Devlet Güvenliği” ana teması altında 21-22 Kasım 2024 tarihinde İstanbul’da W...;

Bu çalışmada İran’ın Nükleer enerji çalışmaları üzerine uluslararası düzeyde nasıl karşılandığı ve etkileri analiz edilmiştir. ‘’İran'ın Nükleer Enerji Politikası ve Yansımaları ‘’ ve ‘’İran’ın Nükleer Programı ve Türkiye’’ makaleleri değerlendirilmiş nükleer enerji tarihi, dış politikaya vurumu ve ...;

Dünya, 21. yüzyıla “pusulasız“ bir halde girdi. Soğuk savaşın yıkıntıları arasında kalan kurallara dayalı küresel düzen, çoğunluğun taleplerine yanıt veremezken Batı cenahı dışında kalan ülkelerin BRICS ile bir karşı-hegemonya alanı yaratmaya başladığı görülüyor.;

Geçtiğimiz Eylül ayında Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın ABD’deki temasları sırasında ortaya attığı Arnavutluk’ta mini bir Vatikan modeli Alevi/Bektaşi devleti kurma planı halen devam eden şaşkın ve meraklı tartışmaları doğurdu. ;

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

5. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 04 Kas 2022 - 04 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

3. Türkiye - ABD Forumu

Türkiye - ABD Forumu bu amaçla oluşturulmuştur. Karşılıklı gerçekleştirilecek Forum’un; aktif ve proaktif müzakerelerle Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin güçlenmesine katkı yapması, ikili ve çok taraflı menfaatleri karşılıklı yükseltecek fırsatlar ve fikirleri ortaya koyan bir platform olarak hizmet sunması hedeflenmiştir.

  • 14 Ağu 2017 - 17 Ağu 2017
  • Washington - ABD

Türkiye - Güneydoğu Asya Stratejik Diyaloğu

Türkiye - Güneydoğu Asya Stratejik Diyaloğu; karşılıklı potansiyellerin ve mevcut işbirliklerinin nasıl stratejik bir işbirliğine dönüştürülebileceğini ortaya çıkarmayı hedeflemekte ve stratejik zeminin kapasite inşasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

  • 2021
  • Türkiye - Güneydoğu Asya

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Geçmişte büyük imparatorluklar kuran Çin ve Hindistan, 20. asırda boyunduruktan kurtularak bağımsızlıklarına kavuşmuş ve ulus inşa sorunlarını aştıkça geçmişteki altın çağ imgelerinin cazibesine kapılmıştır.

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin bugünü ve geleceğinin ele alındığı Avrupa Birliği Sempozyumu, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ile Türk Avrupa Bilimsel ve Eğitimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) işbirliğinde 02 Şubat 2018’de İstanbul Taksim Hill Otel’de gerçekleştirildi.

1982 Anayasası'nın defalarca değişikliğe uğramasına rağmen iskeletinin değiştirilememesi nedeniyle Türkiye'nin yeni bir anayasaya gereksinimi olduğu konusunda kamuoyunda genel bir konsensüs bulunmaktadır.

Rusya'nın hem Avrasya bölgesine hâkim olmak hem de dünya politikalarında lider aktörlerden biri olmak amacıyla geliştirdiği Avrasyacılık tartışmaları, analitik olarak klasik ve modern olarak değerlendirilebilir.

1 - İKT Üyesi Ülkeler Düşünce Kuruluşları Forumu 28 - 30 Ocak 2010 tarihleri arasında İstanbul’da yapıcı ve samimi bir ortam içinde cereyan etmiştir.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) bünyesinde yaptığımız bilimsel çalışmalar ile Dünya ve Türkiye’deki gelişmeleri kavrama ve analiz etmeye yönelik çabalarımızın ortaya koyduğu açık bir gerçek var: Aktörleri, kuralları, vizyonu eskisinden çok farklı olan yeni bir uluslararası sistem il...