"G20 2023"ün Kısa Özeti

Makale

Yine debdebeli bir zirve, yine israf, bilindik yüzler ve tavırlar. Hindistan’da toplanan G20 zirvesinden söz ediyorum. Dünya Hindistan resmi adını Bharat’a[1] çevirecek mi? Bu yaparken ülkenin Hindu olmayan insanına ne olacak diye düşünürken, G20 2023 teması “Tek Yeryüzü, Tek Aile ve Tek Gelecek“ olarak açıklandı....

Yine debdebeli bir zirve, yine israf, bilindik yüzler ve tavırlar. Hindistan’da toplanan G20 zirvesinden söz ediyorum. Dünya Hindistan resmi adını Bharat’a[1] çevirecek mi? Bu yaparken ülkenin Hindu olmayan insanına ne olacak diye düşünürken, G20 2023 teması “Tek Yeryüzü, Tek Aile ve Tek Gelecek“ olarak açıklandı. Temanın dört unsur olan insan, hayvan, bitki ve tek hücreli canlıların, yeryüzünde ve “daha geniş bir evrendeki(in a wider universe)“ önemine dikkat çekildi. Zirvedeki katılımcılar yine adeta “sayd-ı hayalat ile meşgul“[2]. Gerçeklerin farkında, ama onlara zirvelerden bakacak kadar uzak. Dün akşam bir yabancı kanalda AB Komisyon Başkanı Ursula Von der Leyen ile yapılan söyleşiyi dinleyince buna iyice karar verdim. Neden mi? Anlatayım.

“Tek Yeryüzü“ de Nedir?

“İkimize bir dünya“ ebedi bir bağlılık deyimi. Ama hepimize bir dünya yetmiyor hiçbirimize yetmiyor. Yetseydi Rusya Ukrayna’ya bir yılı aşkın süredir cehennemi yaşatır mıydı? Ya Çin? “Rejimin bekası“ iddiasıyla kendi adalarında huzurla yaşamaya çalışan Tayvan’a, Singapur’a, Filipinlere tehdit üzerine tehdit yağdırır mıydı? Zaten Putin ve Xi Jinping zirveye katılmadı diyebilirsiniz. Ama gölgeleri oradaydı. Ayrıca Jinping’in Tibet’e yaptığı ziyaretten sonra zaten zirveye katılacak yüzü var mıydı? “Tek Yeryüzü“ zaten başından yeterli olmamış ki sonuna bir de “daha geniş bir evrende“ ifadesini eklenmişler. Bu acaba yeryüzündeki açların sayısı yüz milyonlara ulaşırken neden ülkelerin birbirleri ile silahlanma ve uzay yarışına girdiklerini mazur göstermek için mi? Yoksa çok zenginlerin uzaya veya okyanus tabanına özel turlar düzenlemesinin günah çıkarması mı? Belki de ev sahibi Hindistan, Bharat olunca, Müslümanları daha rahat yok sayabilecek, hatta onlara aya tek yön bilet kesecek diye mi? Yoksa fakiri bol Hindistan’ın Ay’ın güney kutbuna başarılı bir iniş yapması, insani endişelerden yoksun bir teknolojik bir başarı. Örnek alınmamalı. Çünkü öncelik insan ve insanın sürdürülebilir refahı, barış içinde refahı olmalıydı. Evet, hala “yeryüzü“ hepimiz için tek. Ama kaynaklarını bile paylaşmaktan aciz 19 ülke ve AB[3], 2023 zirvesinin tepesinden yine dünyaya küçümseyerek bakıyor. Oysa zirvelerden görüntü pek de o kadar açık görünmeyebilir. Bir de lüks arabalarından insinler, koruma kortejlerine ayırılan fonları kıssınlar yürüyerek dünyayı görsünler. Kendilerini güvende hissetmiyorlarsa daha geniş evren araştırmaları için harcadıkları para karşılığında kendileri için uzaya tek yönlü bilet alsınlar daha iyi. Ama bu arada dillerinden hiç düşürmedikleri o açlara, zirve ziyafet sofralarındaki artıkları değil, temel gıda maddelerini sağlasınlar.

“Tek Aile“ mi?

Bu aile benzetmesini her zaman biraz tereddütle karşılamışımdır. Miras kavgaları dünyanın hemen her yerinde kardeşleri birbirine düşürürken, dünyadaki bütün insanları aynı ailenin bireyleri saymak bence biraz fazla toptancılık. Hatta “hepimiz Âdem ile Havva’nın veya daha yakın zamanlara gelecek olursak Cengiz Han’ın çocuklarıyız“ söylemini de aşıp, hayvanlarla, insanları, bitki ve tek hücreli canlıları aynı ailenin üyeleri saymak bence abesle iştigal. Evet, hepsinin arasında bir karşılıklı bağımlılık var. Ama bunu “Tek Aile“ çatısı altında toplamanın sorun çözmede etkili olamayacağı açık. Bu acaba zirvenin “Çevre için Yaşam Biçimi (Lifestyle for Environment -LiFE)“ vurgusundaki sürdürülebilirlik düşüncesini daha mı kolay anlaşılabilir yapıyor? Bence savaşların, nükleer denemelerin, ormanları yok edip maden aramaların önü alınamazken daha temiz, daha yeşil ve mavi bir gelecek düşlemek, imkânsızı düşlemenin erki değil. Yine hala ham hayal veya yine “sayd-ı hayalat ile meşguliyet“.

Tabii zirvede ayağı yere basan çalışma grupları var. Tarım, yolsuzlukla mücadele, kültür, dijital ekonomi, felaket riski azaltma, eğitim, istihdam, çevre ve iklim sürdürülebilirliği, enerji dönüşümü, sağlık, ticaret, yatırım ve turizm grupları ayrı ayrı kendilerine düşen çalışmaları yapıyor. Raporlar sunuluyor, sayfalarca not alınıyor ve bunları yapmak için her ülkeden yüzlerce “uzman“ kendi vergi mükelleflerinin hesabına Hindistan’da bulunuyor. Sorarım size bunlar şimdi hepsi “tek aile mi“?

Ve Nasıl bir “Tek Gelecek“?

Afrika’nın en aç, en susuz insanlarına Karadeniz’den yardım eli uzatacak “tahıl koridoru“ Putin’in tek taraflı kararı ile kapandı. Türkiye çabalıyor ve konuyu hala tartışılabilir düzeyde tutuyor. Ama bu arada “G20 Ailesi“, ölen öldükten sonra kalan sağlara mı bakacak? Yoksa Rusya’ya bazı görünmez tavizler vererek bunu artık “Dayanışma Şeridi(Solidarity Lane)“ üzerinden aktarılacak sınırlı arza mı çevirecek?
Aslında Soçi’de ulaşılan anlaşmaya göre 10,1 milyon ton tahıl ve diğer gıda ürünlerinin mevcut “tahıl koridorundan“ geçirilip, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasına karar verilmişti. AB Komisyonu bunun üzerinde yeni açıklanan “Dayanışma Şeridinden“ ilave ne sağlayacak? Rusya ve Ukrayna üzerinden gelen 10 milyon tonluk tahılın neredeyse yüzde 60 ı zaten Avrupa ülkelerine tahsisli. Asya için yüzde 20, Afrika için ise çok daha az bir tahsis var. Hatta Birleşmiş Milletlerin en fakir geri kalmış ülkelere reva gördüğü oran sadece yüzde 6. Bu durumda Ursula Von der Leyen neden bahsediyordu acaba? Veya Narendra Modi’in dünyanın en zengin ve güçlü ülkelerinin zirvesi olan G20 zirvelerine bundan böyle Afrika Birliği(African Union) üyelerini daimi üye olarak davet etmesinin önemli bir etkisi olacak mı? Bununun etkisini önümüzdeki zirvelerde görebiliriz. Olumlu da olabilir, işleri daha da sarpa sardırabilir. Buna da isterseniz Modi’nin kurumsallaştırdığı bir “küresel popülizm“ demeliyiz.

Rio’da Karnaval, Cape’de Bayram Hazırlığı Başladı mı?

G20, zirvenin sonunda yani 10 Eylül’de bir liderler sonuç bildirgesi yayınlayacak. Ama önceden kaleme alınmış süslü ve yuvarlak ifadeler dışında bu zirveden de bir uzlaşma çıkmayacağı açık. Hindistan’ın başkanlık dönemi Kasım ayında sona erecek. Çin ve Rusya eminim önümüzdeki yıllarda da sorun çıkarmaya devam edecektir. Buna mukabil G20 2024 Brezilya’ya, 2025 ise Güney Afrika’ya emanet. Bu da zaten BRICS’in Hindistan, Rusya ve Çin dışında kalan kısmı. BRICS’in üye sayısı artsın veya artmasın önümüzdeki iki yılı yine iki sorunlu ülke yönetecek demektir. Bakalım 2024 ve 2025’te Brezilya ve Güney Afrika, bu büyük “yeryüzü-gökyüzü“ ailesinin dertlerine hangi romantik temalarla çare arayacak? Kendi başını bağlamakta zorlanan iki ülke başkalarının başını bağlamaya nasıl yardımcı olacak? Ama dünya şimdiden Rio’da karnaval, Cape’de bayrama (veya Cape Town Carnival’a) hazır olsun.


[1] Sanskrit’te “Bilgiye ulaşmak için çabalayan insan“ anlamına geliyormuş.
[2] Tevfik Fikret’in “Ömr-ü Muhayyel“ şiirinin üçüncü kıtasındaki mısra “hayaletleri avlamakla meşgul“ demektir
[3] Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Almanya, Fransa, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Güney Kore, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan Güney Afrika, Türkiye, Birleşik Krallık ve ABD.

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2751 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 646
TASAM Asya 98 1102
TASAM Avrupa 22 645
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 291
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1393 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 294
TASAM Orta Doğu 23 614
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 188
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1297 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 782
TASAM Türk Dünyası 20 515
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2047 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
TASAM Türkiye 82 2047

Yaşanabilir bir vatan ya da devlet olabilmek için öncelikle her şey insan için olmalıdır. Yani devleti yaşat gerisi önemli değil, olmamalı. Şeyh Edebali’nin dediği gibi “insanı yaşat ki devlet yaşasın.“ ;

Mevcut küresel düzen parçalanma eğilimi gösteren bir momentumun eşliğinde yeni bir dünya düzenine doğru dönüşüme başladı. Büyük güç rekabetinin öne çıktığı bu yeni normalde asıl muharebenin ekonomik cephede gerçekleşeceği söylenebilir.;

İki liderin görüşmesinde, Moskova'nın azalan silah ve mühimmat stokunu yenilemek için Kuzey Kore'den malzeme temini konusunda bir görüşme yapılıp yapılmadığı belirsizliği yer almaktadır. ;

Doğa ne kadar dakik! Hiç sektirmiyor. Evet, olağanüstü kuraklıklar, seller, yanardağ patlamaları, deprem veya yangınlar var. Ama bunların şiddeti artsa bile çoğu kez zamanlama açısından bir belirlilik var. ;

Türkiye - AB ilişkilerinin tarihsel sürecine baktığımızda temel olarak Politika, Kimlik, Ekonomi, Güvenlik, Enerji ve Göç bağlamında ele alındığını söyleyebiliriz. 1963 yılında Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu’na katılmasıyla başlayan süreç, 1987 yılında tam üyelik başvurusuna ve 1999 yılında n...;

Hepimizin bildiği tek ev olan Dünya’ya artık sığmadığımız günlerdeyiz. Fakat artan insan nüfusu ve dolayısıyla azalan kaynaklar tek sebep değil. Merak, keşfetme tutkusu ve bilinmeze yol alma güdüsü evrende yeni evler bulma arzusunu harekete geçiriyor.;

BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın kısaltmasıdır. Dünyanın önde gelen gelişmekte olan ekonomilerinin oluşturduğu bir gruptur ve bu ülkeler dünya kara yüzeyinin yaklaşık %27'sini ve küresel nüfusun %42'sini oluşturmaktadır.;

Yine debdebeli bir zirve, yine israf, bilindik yüzler ve tavırlar. Hindistan’da toplanan G20 zirvesinden söz ediyorum. Dünya Hindistan resmi adını Bharat’a[1] çevirecek mi? Bu yaparken ülkenin Hindu olmayan insanına ne olacak diye düşünürken, G20 2023 teması “Tek Yeryüzü, Tek Aile ve Tek Gelecek“ ol...;

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...

Meritokrasi Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar...