Kamu Diplomasisi ve Halkla İlişkiler Ekseni

Makale

Konvensiyonel diplomasi ve uluslararası ilişkiler, çok taraflı olarak her zaman çok dikkatli adımların atılması gereken ve zeminin oldukça değişkenlik gösterdiği alanlardır. Siyaset alanına geniş bir perspektiften bakıldığında konjonktürlerin değiştiğini ve her değişimin uluslararası arenaya yeni kavramlar getirdiğini görmek mümkündür. ...

Konvensiyonel diplomasi ve uluslararası ilişkiler, çok taraflı olarak her zaman çok dikkatli adımların atılması gereken ve zeminin oldukça değişkenlik gösterdiği alanlardır. Siyaset alanına geniş bir perspektiften bakıldığında konjonktürlerin değiştiğini ve her değişimin uluslararası arenaya yeni kavramlar getirdiğini görmek mümkündür. Örneğin Ortaçağ’da egemen olan feodalizm Sanayi Devrimi ile birlikte yıkılmış ve kapitalizm doğmuş, feodal beylerin yerini de günümüzde küresel veya ulus aşırı holding patronları almıştır. Sömürgecilik yerini her ulusun kendi kaderini tayin hakkına (right of national self-determination) bırakmış, Birinci Dünya Savaşı’ndaki çok kutupluluk yerini Soğuk Savaş yıllarında çift kutuplu dünyaya bırakmıştır. Aynı dönem içinde kapitalizm ile komünizm arasında geçen savaş ise 11 Eylül’den sonra yerini temelde ABD savunma politikasının uluslararası ilişkilere ve terörizme karşı küresel savunma bilincine dayanan ‘war on terrorism’ yani terörizmle savaşa bırakmış durumdadır. Kısacası her şey zaman içinde değişime uğramakta, eski değerler yıkılıp yerine yenileri üretilmektedir.

Kökenleri Mezopotamya, Eski Yunan ve Roma’ya kadar uzanan diplomasi alanında da benzer bir evrim gözlemlenebilmektedir.. Uzun yıllar egemenliğini sürdüren konvansiyonel diplomasi ve savaş diplomasisi yerini başkaca türlere bırakmaya başlamıştır. Deprem diplomasisi, sağlık diplomasisi, yangın diplomasisi, spor diplomasisi, futbol diplomasisi, sanat diplomasisi, kültür diplomasisi, dijital diplomasi gibi birçok farklı diplomasi türü literatürlerde yer bulmaya başlamıştır. Aslına bakılırsa tüm bu diplomasi türlerini geniş bir şemsiye altında kategorileştirmek mümkündür: Kamu Diplomasisi.

Kamu diplomasisi kavramı ilk kez 1963 yılında Kennedy hükümeti sırasında, Amerika Enformasyon Kurumu (US Information Agency-USIA) Müdürü ve aynı zamanda popüler bir radyo sunucusu olan Edward Murrow tarafından kullanılmıştır. Murrow’a göre kamu diplomasisi, hükümet ve sivil toplum kuruluşları gibi hükümet dışı oluşumların görüşlerini yabancı sivil toplum kuruluşları ve kamuoyları ile paylaşması sürecidir. Amerikan Hükümetinin 1987’de kamu diplomasisi kavramına getirdiği resmi tanım ise şöyle olmuştur:

Diğer ülkelerde kamuoyu oluşturmak ve etkilemek amacıyla hükümetin desteğinde gerçekleştirilen basılı yayınlar, filmler, kültürel değişimler radyo ve televizyon faaliyetleri gibi oluşumlar kamu diplomasisidir.2 Başka bir ifadeyle, kamu diplomasisi, hükümetlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin diğer ülkelerdeki kamuoylarını etkilemek ve onları belirli bir konuya ikna etmek için, sinema, müzik, fastfood, moda gibi kültür ve tüketim ürünlerini, gazete, radyo ve televizyon gibi medya kuruluşlarını, üniversiteler arası değişim programlarını, çokuluslu şirketleri ve ekonomik iş birlikteliklerini ve bunlara benzer unsurları kullanarak, kurmaya ve geliştirmeye çalıştıkları diyaloglar bütünü olarak tanımlanabilir. ‘Sınırları içerisinde McDonald’s olan iki ülke birbirine savaş açmaz’ miti de belki bu noktada, çeşitli formlarda kültür transferi ile yürütülen kamu diplomasisi kavramını açıklar niteliktedir. Daha sonraki tanımlamalarda ülke içindeki sosyal paydaşların ikna süreci de kamu diplomasisi kapsamı na girmiştir. Bu yeni diplomasi çeşidi, her ne kadar konvansiyonel diplomasi anlayışını yıkmasa da, gücünü büyük oranda törpülemiştir.

(Makalenin devamı alttaki ilgili dokümanda)

İlgili e-kitaba erişmek için tıklayın > Kamu Diplomasisi

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2751 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 646
TASAM Asya 98 1102
TASAM Avrupa 22 645
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 291
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1393 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 294
TASAM Orta Doğu 23 614
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 188
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1297 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 782
TASAM Türk Dünyası 20 515
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2047 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
TASAM Türkiye 82 2047

Mevcut küresel düzen parçalanma eğilimi gösteren bir momentumun eşliğinde yeni bir dünya düzenine doğru dönüşüme başladı. Büyük güç rekabetinin öne çıktığı bu yeni normalde asıl muharebenin ekonomik cephede gerçekleşeceği söylenebilir.;

İki liderin görüşmesinde, Moskova'nın azalan silah ve mühimmat stokunu yenilemek için Kuzey Kore'den malzeme temini konusunda bir görüşme yapılıp yapılmadığı belirsizliği yer almaktadır. ;

Doğa ne kadar dakik! Hiç sektirmiyor. Evet, olağanüstü kuraklıklar, seller, yanardağ patlamaları, deprem veya yangınlar var. Ama bunların şiddeti artsa bile çoğu kez zamanlama açısından bir belirlilik var. ;

Hepimizin bildiği tek ev olan Dünya’ya artık sığmadığımız günlerdeyiz. Fakat artan insan nüfusu ve dolayısıyla azalan kaynaklar tek sebep değil. Merak, keşfetme tutkusu ve bilinmeze yol alma güdüsü evrende yeni evler bulma arzusunu harekete geçiriyor.;

BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın kısaltmasıdır. Dünyanın önde gelen gelişmekte olan ekonomilerinin oluşturduğu bir gruptur ve bu ülkeler dünya kara yüzeyinin yaklaşık %27'sini ve küresel nüfusun %42'sini oluşturmaktadır.;

Yine debdebeli bir zirve, yine israf, bilindik yüzler ve tavırlar. Hindistan’da toplanan G20 zirvesinden söz ediyorum. Dünya Hindistan resmi adını Bharat’a[1] çevirecek mi? Bu yaparken ülkenin Hindu olmayan insanına ne olacak diye düşünürken, G20 2023 teması “Tek Yeryüzü, Tek Aile ve Tek Gelecek“ ol...;

Ortadoğu tanımı, bölge dışındaki güçler tarafından yapılmıştır. Ortadoğu’nun jeostratejik rolüne baktığımızda ekonomik, kültürel, fiziki, beşeri özelliklerinden kaynaklanan olumlu/olumsuz birçok faktörün etkisi altında kaldığını görmekteyiz.;

Soğuk Savaş sonrasında Asya işbirliğine yönelik daha uygun bir zemin oluştu; o dönemde barış ve kalkınma en çok kullanılan kavramlardı. Asya ülkeleri arasındaki ilişkiler, güvensizlik ve zıtlaşmalardan işbirliği ve koordineli çalışmaya doğru evrim gösterdi. ;

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.