Rusya'nın Orta Doğu Politikası: Dış Politika ve İlişkiler (1992-2022)

Makale

Orta Doğu topraklarının sahip olduğu zengin enerji ve su kaynakları dünya üzerindeki birçok devletin dikkatini çekmektedir. Gücünü maksimize etmeye çalışan Batılı devletlerin siyasi rekabet sahası olarak görülen Orta Doğu, Rusya’nın da dikkatini çekmektedir. ...

Orta Doğu topraklarının sahip olduğu zengin enerji ve su kaynakları dünya üzerindeki birçok devletin dikkatini çekmektedir. Gücünü maksimize etmeye çalışan Batılı devletlerin siyasi rekabet sahası olarak görülen Orta Doğu, Rusya’nın da dikkatini çekmektedir. Bu coğrafyaya girebilmek için birçok siyasi ve askeri müdahaleler düzenleyen Batılı devletlerin karşısında duran Rusya, Orta Doğu ülkelerinin adeta hamisi olarak yer almıştır. Bunun en önemli nedeni ise Rusya’nın Orta Doğu devletlerinin güvenini kazanarak bu topraklarda yayılım veya açılım göstermek istemesidir.

Uluslararası siyasi bir oyun alanı olarak görülen bu bölgede önemli bir aktör olmak için çabalayan Rusya, Orta Doğu ülkelerinde yaşanan krizler ve meseleler karşısında kazan-kazan politikası ile hareket etmiştir. Diğer bir yandan Orta Doğu bölgesinde yer alan İsrail devleti ile diplomatik ilişkilerine devam etmek isteyen Rusya, ekonomik kaygılarla karşılaşmamak için güçlü bir denge siyaseti izlemeye çabalamıştır. Bu çalışmada Rusya’nın Orta Doğu bölgesindeki dış politika stratejileri ve bölge devletleriyle olan diplomatik ilişkileri, bu coğrafya üzerinde yaşanan olaylar, krizler ve hamleler üzerinden ilişkilendirilerek anlatılacaktır.

1.Giriş

Rusya’nın Orta Doğu coğrafyasındaki politikalarında Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra değişiklikler meydana gelmiştir. 1990’lı yıllarda Boris Yeltsin tarafından yönetilen Rusya, Orta Doğu ile olan diplomatik ilişkilerini azaltmış hatta zayıflatmıştır. 1991 yılında Putin’in hükümetin başına geçmesiyle yeniden diplomatik ilişkiler kurulmaya başlanmıştır. Rusya’nın Orta Doğu politikası, bölge istikrarı ve Rusya’nın jeopolitik çıkarları üzerine odaklanmaktadır.

1992 yılında Rusya, Orta Doğu’nun jeopolitik öneminin bilincindeydi ve Orta Doğu’ya yönelik yeni bir politika oluşturmaya başladı. 1990’larda Rusya, İsrail ve Arap ülkeleriyle olan ilişkilerinde denge politikası izlemeye çalışmış diğer yandan da Arap ülkeleri ile petrol ve silah ticareti yaparak iş birliği yapmaya odaklanmıştır. Aynı zamanda İsrail ile ekonomik iş birliği geliştirmiş ancak yaşanan olaylardan dolayı bu ilişkiler zayıflamıştır. 2000’li yıllarda Rusya, Orta Doğu’daki ABD etkisini azaltmak için çabalamış ve İran, Suriye ve Hizbullah ile yakınlaşarak bu ülkelerle iş birliği yapmaya başlamıştır. Rusya, İran’a nükleer enerji teknolojisi sağlamış ve Suriye’ye askeri yardım yaparak Suriye hükümeti ile yakın ilişkiler kurmuştur.

Rusya, Orta Doğu’da iç savaşların ve terörizmin artmasıyla birlikte bölge istikrarının sağlanmasında da önemli bir rol oynamıştır. 2010’larda Rusya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi Arap ülkeleriyle diplomatik ilişkilerini geliştirmiştir. Rusya, Orta Doğu’da İran ile iş birliği yaparken aynı zamanda Suudi Arabistan ve Mısır ile ekonomik, askeri ve siyasi alanda ortaklıklar sağlamıştır.

2020 yılında Rusya, Orta Doğu politikasında ağırlığını artırmaya devam etmiştir. Rusya, Libya, Suriye ve Yemen gibi ülkelerde çeşitli taraflarla diplomatik çözümler ararken aynı zamanda İran, Türkiye ve Suudi Arabistan ile olan diyaloğunu devam ettirmeye çalışmıştır.

Bu çalışmada, sıcak gelişmelerin yaşandığı Orta Doğu bölgesinde, Soğuk Savaş döneminde süper güç konumunda olan Rusya’nın bu bölgede ekonomik, siyasi, askeri, ticari ve jeostratejik açılardan oluşturduğu dış politika stratejilerini nasıl uyguladığı ve uyguladığı bu hamleler neticesinde Orta Doğu coğrafyasında nasıl bir nüfuz elde ettiği, Irak, Suriye, Suudi Arabistan ve İsrail ile olan ilişkileri ve politikaları üzerinden, başlıklar altında incelenecektir.

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2751 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 646
TASAM Asya 98 1102
TASAM Avrupa 22 645
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 291
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1393 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 294
TASAM Orta Doğu 23 614
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 188
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1297 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 782
TASAM Türk Dünyası 20 515
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2047 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
TASAM Türkiye 82 2047

Türkiye’de ekonomik büyüme ve kalkınma sürecinde büyük çaplı projelerin gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak, mevcut finansman yetersizliğini en etkin şekilde ortadan kaldıracak bir finansman metodu bankacılık sistemine entegre edilmeye çalışılabilir. Bu çerçevede “Proje Bankacılığı” adı altında ...;

Mevcut küresel düzen parçalanma eğilimi gösteren bir momentumun eşliğinde yeni bir dünya düzenine doğru dönüşüme başladı. Büyük güç rekabetinin öne çıktığı bu yeni normalde asıl muharebenin ekonomik cephede gerçekleşeceği söylenebilir.;

Doğa ne kadar dakik! Hiç sektirmiyor. Evet, olağanüstü kuraklıklar, seller, yanardağ patlamaları, deprem veya yangınlar var. Ama bunların şiddeti artsa bile çoğu kez zamanlama açısından bir belirlilik var. ;

Çin, son yıllarda iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi işbirliklerinin artmasıyla birlikte Türkiye'ye açılıyor. Bunun nedeni, Türkiye'nin stratejik konumu, büyüyen ekonomisi ve ticari ortaklarını çeşitlendirme isteği gibi bir dizi faktördür. Çin, Türkiye'nin Avrupa ve Orta Doğu'ya açılan bir kapı ...;

Türkiye - AB ilişkilerinin tarihsel sürecine baktığımızda temel olarak Politika, Kimlik, Ekonomi, Güvenlik, Enerji ve Göç bağlamında ele alındığını söyleyebiliriz. 1963 yılında Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu’na katılmasıyla başlayan süreç, 1987 yılında tam üyelik başvurusuna ve 1999 yılında n...;

Hepimizin bildiği tek ev olan Dünya’ya artık sığmadığımız günlerdeyiz. Fakat artan insan nüfusu ve dolayısıyla azalan kaynaklar tek sebep değil. Merak, keşfetme tutkusu ve bilinmeze yol alma güdüsü evrende yeni evler bulma arzusunu harekete geçiriyor.;

BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın kısaltmasıdır. Dünyanın önde gelen gelişmekte olan ekonomilerinin oluşturduğu bir gruptur ve bu ülkeler dünya kara yüzeyinin yaklaşık %27'sini ve küresel nüfusun %42'sini oluşturmaktadır.;

Yine debdebeli bir zirve, yine israf, bilindik yüzler ve tavırlar. Hindistan’da toplanan G20 zirvesinden söz ediyorum. Dünya Hindistan resmi adını Bharat’a[1] çevirecek mi? Bu yaparken ülkenin Hindu olmayan insanına ne olacak diye düşünürken, G20 2023 teması “Tek Yeryüzü, Tek Aile ve Tek Gelecek“ ol...;

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 1

  • 06 Eki 2022 - 06 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

4. Denizcilik Ve Deniz Güvenliği Forumu 2022

  • 03 Kas 2022 - 03 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.

Geçmişte büyük imparatorluklar kuran Çin ve Hindistan, 20. asırda boyunduruktan kurtularak bağımsızlıklarına kavuşmuş ve ulus inşa sorunlarını aştıkça geçmişteki altın çağ imgelerinin cazibesine kapılmıştır.