Çin ve Taliban: İmparatorluklar Mezarlığında Jeopolitik Manevra

Makale

Kısa süre önce Çin, Pakistan ve Taliban yönetimindeki Afganistan arasında Kuşak-Yol Girişimi’ni Afganistan’a kadar uzatan bir anlaşma yapıldı. Taliban yönetiminin Çin yatırımlarına Çin’in de bölgesel güvenlik açısından ılımlı ve söz dinleyebilecek bir Taliban yönetimine ihtiyacı var. Bu nedenle Afganistan’ın mevcut durumu Çin ve Orta Asya’nın total güvenliği açısından büyük önem taşıyor....

Kısa süre önce Çin, Pakistan ve Taliban yönetimindeki Afganistan arasında Kuşak-Yol Girişimi’ni Afganistan’a kadar uzatan bir anlaşma yapıldı.

Taliban yönetiminin Çin yatırımlarına Çin’in de bölgesel güvenlik açısından ılımlı ve söz dinleyebilecek bir Taliban yönetimine ihtiyacı var. Bu nedenle Afganistan’ın mevcut durumu Çin ve Orta Asya’nın total güvenliği açısından büyük önem taşıyor.

Çin açısından bölgedeki gaz ve petrol yatakları da büyük önem arz ediyor. Hatta halihazırda (25) yıllık bir anlaşmanın imzalandığı da biliniyor.

Afganistan’da bulunan altın ve lityum madenleri de Çin’in iştahını kabartıyor ancak temel mesele “bölge kaynaklı güvenlik sorunlarının“ nasıl minimize edileceği ve önleneceği noktasında düğümleniyor.

Peki uluslararası toplum ile bağlarını tamamen koparmış bir yönetim ile Çin nereye kadar ‘de facto’ ilişkiler kurabilir ve bunun realize edilmesi mümkün mü?

Aslında Çin’in Nisan ayında resmi olarak duyurduğu “Çin’in Afganistan Tutumu“ başlıklı belgede bu sorunun cevabı bir ölçüde veriliyor.

Çin bahse konu bu “tutum belgesinde“ Afganistan'da ılımlı ve ihtiyatlı bir yönetimin desteklenmesi gerektiğinin altını özellikle çiziyor. Altını önemle çizdiği bir diğer konu ise terörle mücadele.

Doğu Türkistan İslami Hareketi’nin (ETIM) Çin, Afganistan ve bölgenin güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturduğu vurgulanırken Afganistan’daki yönetimin daha kararlı ve etkili önlemler alması gerektiği vurgulanıyor.

Öte yandan geçen yıl Aralık ayında DEAŞ unsurları Kabil'de Çinli iş adamlarının rağbet ettiği bir otele bombalı saldırı düzenlemiş ve çok sayıda kişi yaralanmıştı. Dolayısı ile bölgede Çin’i tehdit eden birden fazla örgütün bulunması Çin’i bölgeye yapılacak yatırımlar konusunda oldukça endişelendiren bir konu.

Ayrıca Taliban yönetiminin terörle etkin bir mücadele yürütememesi de bir başka endişe unsuru.

Buna rağmen Taliban yönetimindeki Afganistan, Kuşak ve Yol’un bir parçası olan 60 milyar dolarlık Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru'na (CPEC) katılacak.

Peki Çin, Kuşak ve Yol Girişimi’ne uygun altyapısı ve kapasitesi olmamasına rağmen neden böyle riskli bir işe giriyor. Yazının başına dönersek temel meselenin güvenlik ihtiyacından kaynaklandığını ve ayrıca jeopolitik kökenleri olduğunu söylemek mümkün.

Afganistan jeopolitik konumu gereği son derece önemli bir hat üzerinde. Çin’in yoğun ticari ilişkiler kurduğu İran, Pakistan ve Orta Asya arasında kalan Afganistan’da yaşanacak problemler doğrudan bu ilişkilere zarar verecektir.

Orta Asya ülkeleri ve İran’dan yapılan enerji ithalatının güvenliği de yine Afganistan’ın güvenliği ile bağlantılı bir konu olarak öne çıkıyor. ABD’nin ani bir kararla çekildiği böyle karmaşık bir coğrafyanın iktidar boşluğunu kabul etmeyeceği ve istikrarsızlık üreteceği aşikâr.

Bu nedenle Çin, bölgede güvenlik üretmek adına ekonomik bir yükün altına giriyor. Bu yükü de gaz ve petrol yataklarına erişim sağlayarak ve altın-lityum madenlerini işleterek ikame etme çabası içerisinde.

Öte yandan Taliban yönetimindeki Afganistan’ın uluslararası sistem ile entegrasyon sürecini hasarsız geçirebilmesi için böyle bir yardıma ciddi ölçüde ihtiyacı var.

Şunu net olarak söyleyebiliriz ki Çin; Afganistan’da bölgesel istikrar, güvenlik ve ekonomik kalkınmayı önceliyor. Ancak ekonomik kalkınmanın amacı bölgesel istikrar üretmek. Bu kapsamda uzun süredir Taliban ile görüşmeler yürüttüğü de biliniyor.

Çin’in Afganistan politikasının üç temel nüansını şu şekilde özetleyebiliriz: Asya’da jeopolitik bir avantaj yakalayarak bölgesel güvenlik üretmek, Kuşak-Yol Girişimi’ni tahkim etmek ve terör tehdidini önlemek.

Ancak şunu da eklemek gerekiyor ki bu politika gelişmekte olan bir karaktere sahip ve belirsizliklerle dolu. Yine de Çin'in Afganistan'da önemli bir oyuncu olduğunu ve ülkenin geleceği üzerinde önemli bir etkiye sahip olacağı açık.

Çin'in Afganistan'a yönelik tutumu aslında dünya sahnesinde giderek artan iddiasını yansıtıyor.

Çin; ülkedeki diplomatik, güvenlik ve ekonomik angajmanlarını derinleştirmeye devam ediyor. Çin’in bu temkinli ama ısrarcı politikası bölgede özellikle Hindistan tarafından nasıl karşılanacak net olarak bilinmiyor. Yine İran’ın pozisyonu da belirsiz.

Tarihte birçok imparatorluğa mezar olan Afganistan topraklarında Çin beklentilerini karşılayabilecek mi zaman gösterecek. Bu nedenle Çin'in Afganistan politikası 'imparatorluklar mezarlığında' realize edilebilir mi sorusuna göreceli cevaplar verilebilir.

Ancak şunu net olarak ifade etmek mümkün.

Çin, çıkarlarını gözetip “jeopolitik manevralar“ yapmaya devam ederek bölgesel dinamikleri yönlendiren pragmatik bir yaklaşım izlemeyi sürdürecek.

Dr. Hüseyin KORKMAZ - 19 Mayıs 2023
 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2812 ) Etkinlik ( 228 )
Alanlar
TASAM Afrika 80 654
TASAM Asya 100 1132
TASAM Avrupa 23 659
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 300
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1413 ) Etkinlik ( 56 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 25 628
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 191
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1307 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 521
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2065 ) Etkinlik ( 84 )
Alanlar
TASAM Türkiye 84 2065

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin şu günlerde çok az konuda hemfikir, ama üst düzey yetkililerin aynı fikirde olduğu şaşırtıcı bir konu var: dünya çok kutuplu düzene geçiyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, verdiği ilk röportajlarından birinde ABD’nin geçtiğimiz on yıllarda tadını çıkardığı tek k...;

Jeopolitikçi ve Deniz Tarihçisi Dr. Nejat Tarakçı’nın mesleki deneyim, bilgi ve araştırmalarına dayalı deniz temalı felsefi, tarihî, bilgi veren ve anılarını da içeren ilginç makalelerini derlediği “Denizden Çıkan Yazılar” adlı eseri TASAM Yayınları tarafından e-kitap olarak yayımlandı. ;

Osmanlı ve kısmen de Cumhuriyet dönemine ait genel tarihin deniz veçhelerindeki ilginç olaylarını kısa hikayeler şeklinde özetleyen Jeopolitikçi ve Deniz Tarihçisi Dr. Nejat Tarakçı’nın “Osmanlıdan Cumhuriyete Deniz Tarihimizde İz Bırakan Olaylar” adlı eseri TASAM Yayınları tarafından e-kitap olarak...;

BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) küresel sistemde yükselen güçlerin sesi olma iddiasıyla ortaya çıkan ve özellikle Küresel Güney’in taleplerine dikkat çekmeyi amaçlayan önemli bir platformdur. Ancak bu yapının halen tam anlamıyla kurumsal bir uluslararası örgüt olmadığı açıkça...;

Devletlerin güvenlik politikaları, yalnızca mevcut tehditlere karşı alınan önlemlerle değil, tehditleri nasıl tanımladıkları ve bu tehditleri ne ölçüde tarihsel, ideolojik ya da stratejik olarak kurguladıklarıyla doğrudan ilişkilidir. Bu bağlamda İsrail, güvenlik doktrinleri açısından istisnai bir ö...;

Bir ulusal güvenlik meselesi olan istihbarat kavramı çerçevesinde istihbaratı destekleyen unsur olan düşünülen, aynı zamanda siber istihbarat araçlarından biri olan veri taşıma ve veri entegrasyonu işlemlerinin önemi günümüzde giderek artmaktadır. ;

Türkiye’nin son yıllarda uyguladığı ve farklı coğrafyalar ve güç blokları ile siyasi/diplomatik, ekonomik, toplumsal ve kültürel ilişkilerini geliştirmeyi amaçlayan iddialı dış politikasına yönelik özellikle Batı dünyasında ciddi eleştiriler bulunmaktadır. Bu eleştiriler, Türkiye’nin köklü dış polit...;

Savunma sanayi, ulusal güvenlik ve stratejik bağımsızlık açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu sektörün etkinliği, teknolojik yenilikler ve Ar-Ge yatırımları ile doğrudan ilişkilidir. Ar-Ge faaliyetleri, savunma sistemlerinin ve teknolojilerinin yenilenmesi ve geliştirilmesiyle hem savunma yetenek...;

9. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

7. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

4. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

8. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

2. Yeniden Asya Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • İstanbul - Türkiye

11. İstanbul Güvenlik Konferansı (2025)

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

1. Yeniden Asya Güvenlik Forumu

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin bugünü ve geleceğinin ele alındığı Avrupa Birliği Sempozyumu, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ile Türk Avrupa Bilimsel ve Eğitimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) işbirliğinde 02 Şubat 2018’de İstanbul Taksim Hill Otel’de gerçekleştirildi.