- Muhtelif yazı sahipleri ayni metni kısmen değişik başlıklarla, fakat aynen kopyalarak makalelerinde veya yayınladıkları kitaplarda kullandıklarından, tarihin tahrif edilmesi çığ gibi büyümektedir. Bu yanılgı durdurulmalıdır. Bu makalemin amacı da budur.
- Bu makalem için 1873-1929 yıllarını kapsayacak şekilde Lloyd’s Register of Shipping yıllıkları taranmıştır.
- Bu makalem için Bandırma Vapuru’nun sicil kayıtlarını tespit etmek amacıyla Scotland Built Ships & Shipbuilding arşivi yeniden taranmıştır.
- Böylece Bandırma vapuru hakkında hiçbir hata olmayacak şekilde tüm arşiv resmî bilgileri ortaya çıkartılmış olmaktadır.
- Akademisyenlerimiz veya bu konuda yayın yapmak isteyecek mecralar ve Resmî Kurumlar için bu veriler, artık tamamıyla kusursuz şekilde saptanmış olmaktadır...
…
Bandırma Vapuru Hazırlanıyor
Kaptan İsmail Hakkı kumandasında Samsun seferine çıkmak üzere Bandırma Vapuru’nun ikmali yapılır ve Sarayburnu’na yakın bir şamandırada beklemeye başlar.
Mustafa Kemal Paşa şöyle anlatır; “Karargâhımızdan olanlar belirlenen saatte rıhtımda toplanmış olacaklardı. Otomobil kapımın önünde idi. Evdeki vedaları bitirmiştim. Tam o sırada gelen bir dostum aldığı bir habere göre, benim ya hareketime müsaade edilmeyeceğini yahut vapurun Karadeniz’de batırılacağını söyledi. Yıldırımla vurulmuşa döndüm. Daha sonra vaktiyle uzun müddet yanımda çalışan bir kurmay subay da gelerek, maiyetinde çalıştığı Damat’tan aynı şeyleri öğrendiğini bildirdi. Bir an yalnız kaldım ve düşündüm. Bu dakikada düşmanların elinde idim. Bana her istediklerini yapamazlar mıydı? Beynimden bir şimşek geçti. Tutabilirler, sürebilirler, fakat öldürmek! Bunun için beni Karadeniz’in coşkun dalgaları arasında yakalamak lazımdır. Hemen karar verdim, otomobile atlayarak Galata rıhtımına geldim. Baktım ki, rıhtıma yanaşmış olacağını sandığım vapur uzaklardadır. Sandallarla vapura gittik. Yirmi yedi yıllık ihtiyar kaptan demir aldırmaya başladı. Ben kaptan köşkünde idim. Subay ve askerler dışarı çıktılar. Hareket ettik.“
Osmanlı Donanması harp gemileri gibi, ticaret gemileri de Amiral Calthorpe’un tebliği (Emirleri) doğrultusunda Haliç’te bağlandılar. Kaynak: IWM- Imperial War Museum Arşivi. Fotoğraf: W.J.Burnell. (Imperial War Ministry Resmî fotoğrafçısı).
Gemi Süvarisi İsmail Hakkı Kaptan halatın şamandıradan fora edilmesini takiben gemiye yol verdi. Bandırma Vapuru’nda; gemi mürettebatı 23 kişiydi. Mustafa Kemal Paşa ile kurmay heyeti 25 kişiydi. Çavuş, onbaşı, neferlerden oluşan 23 erat listesi ile birlikte gemide 71 kişi vardı! Bu kapasitedeki bir vapur için bu son derece büyük bir rakamdır. Kesinlikle çok meşakkatli bir yolculuk yapılmıştır.
Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarını Bandırma vapuruyla üç günlük zor ve tehlikeli bir yolculuktan sonra Samsun’a götürmeyi başaran Kaptan İsmail Hakkı’nın, Ulus Gazetesi’nde yer alan anılarında Milli Mücadele’nin ateşini yakan bu yolculuğu hayli özet bir şekilde anlatmıştır; “19 Mayıs 1919 günü, büyük ve şerefli bir milletin, asırlardan beri daima makus gitmekte olan talihini değiştirecek, Türk’e kendi büyüklüğüne lâyık yeni bir mukadderat yaratacak olan üst adam, tarihi ve heybetli misyonuna başlamak üzere Samsun’da karaya iniyordu. Yoksul bırakılmış mazlum milletin sayısız harplar ve yolsuzluklardan arta kalmış her şey gibi, küçük ve fersude bir tekne, Bandırma gemisi, bu büyük ve şanlı yolculuğu koynunda barındırarak dünya değer hamulesi ile günlerce Karadeniz’in kendi boyundan aşkın dalgaları ile çarpışmıştı. Artık her şeyin kaybedildiğine inanıldığı bir sırada milletinin asalet ve cesaretinden kuvvet alarak, bütün dünyayı hayrete düşürecek muazzam bir tasavvuru dimağında taşıyan büyük adamla, onun şerefli seyahatine vasıta olan bu küçük gemi ne aşikâr bir çelişki idi. Fakat, daha nice mücadele yılları türlü tezatlarla dolu geçecek ve bu tezatların içinden kurtuluş güneşi doğacaktı. Yedi mil süratle ve ufacık teknesi ile Karadeniz’in dalgaları ile boy ölçüşen bu gemi adeta kurtarıcının memleketin mütevazı imkanları ile giriştiği büyük ve çetin mücadeleyi sembolize ediyordu, denilebilir. Bu küçük gemi, erişebileceği en büyük şerefe kavuşarak, bir millet yaratacak ve bir vatan kuracak olan dahi adamı tam zamanında vatan toprağının en müsait parçasına çıkarmak suretiyle tarihi vazifesini gördükten sonra, ömrünü tamamladı. Bugün ayni ismi taşıyan gemide plakasından başka onunla aynı olan bir tarafı yoktur.
12 Aralık 1891 gecesi Erdek’te kayalıklara bindirmiş olan Kymi (Bandırma). (Fotoğraf 16 Aralık 1891 tarihlidir) @ Osman Öndeş arşivi.
Fakat bu tarihi seyahati idare etmiş olan kaptanın kim olduğunu hiç düşündünüz mü? Biz, bu şerefe erişmiş olan mesut adamı aradık ve bulduk. İdarenin en eski kaptanlarından olan Kayserili İsmail Hakkı Durusu, bu seyahatin intibalarını gazetemiz için yazarak bize göndermiştir. Sözü, Kaptan İsmail Hakkı (Durusu) ya bırakıyoruz; “1919 tarihinde Bandırma vapuru ile Atatürk’ü İstanbul’dan alıp Samsun’a götürdüğümüz seferde gerek hareketimizden evvel, gerekse yolda şahidi olduğum ahvalden hatırıma gelenleri aşağıya yazdım; Hareketimizden bir gün evvel Paşa beni İdareden Harbiye’de dairesine çağırtmıştı. Gittim ve kabul buyruldum. Sureti hareketimize dair bir takım istizahta (açıklayıcı bilgi istemek) bulundular. Lâzım gelen cevapları verdim. Ertesi gün öğle üzeri hareket edileceğini ve ol vechile geminin hazır bulundurulmasını emir buyurdular. Filhakika o gün zevalde gemiyi teşrif ettiler. Kontrol heyeti geldi. Hemen hareket edebileceğimizi söylediler. Derhal hareket ettik. Boğaz’dan çıkarken müthiş bir fırtınanın icrayı hükmetmekte olduğunu gördük. Ne kadar şiddetli fırtına olursa olsun yolumuza devama karar vermiştik. Böylece yolumuza devam ettik. Maiyetlerindeki zevatı bittabi deniz tutuyor ve herkes birer birer kamaralarına yatıyordu. Mamafih Paşa kıç taraftaki köşkte bir köşeye dayanmış oturmakta ve kendilerinde fıtrî bir haslet olan harik-ül beşer metâneti kalbiyelerinin (Kalp sağlamlığının) âsarı olarak bilâ fütur (aldırmaksızın) ve daimi bir tefekkür (düşünce/düşünme) içerisinde bulunmakta idiler. Son süratimiz olan yedi mil ile Karadeniz’in bîaman (Aman vermeyen) dalgaları arasında yuvarlana yuvarlana İnebolu ve Sinop’a uğrayarak bin türlü müşkülat içerisinde bir gün şafak vakti Samsun’a vardık. Paşa bu iskeleye çıktılar. Ondan sonra vukua gelen halatı bittabi kendileri daha iyi bilirler. 19 seneden sonra o mesut seferimizi bu kadar hatırlayabildim.“
Trocadero’den Bandırma’ya
Bir ticaret gemisinin tüm sicil kayıtları Lloyd’s Register Shipping yıllıklarında ve ayrıntılı olarak ayrıca eğer o gemi İngiliz tersanelerinde inşa edilmiş ise İngiliz gemi sicili arşivlerinin bulunduğu İngiliz Denizcilik Müzeleri’nde ve Glasgow, Tyne, Thames, Caledonian Ships & Shipbuilding Trust gibi kent vakıflarında yer almaktadır. Belirttiğim bu merkezlerde ayrıca gemilerin tüm çizimleri muhafaza edilmektedir ve talep halinde temin edilmesi son derece kolaydır! İngiltere’de deniz ticaret tarihi, gemi inşa tarihi titizlikle kayda alınmıştır, korunmaktadır.
Bu makalemde; Bandırma Vapuru’nun Lloyd’s Register of Shipping ve Scottish Shipbuilding arşivlerindeki yıllara göre kayıtları, o yıllardaki yıllıklardan kopyalanarak ve önceki metinlerde düzeltme yapılarak verilmiştir...
(Tüm içerik ve görselleri ile belgenin tamamına aşağıdaki linkten ulaşılabilir)