İkinci Karabağ Savaşı ve Ermeni Diasporası

Makale

İki kutuplu dünya düzeninin başat aktörlerinden olan Sovyetler Birliği’nin, 1990’lı yılların başında yıkılması ve Soğuk Savaş döneminin sona ermesi “dondurulmuş sorunlar“ olarak adlandırılan bazı sorunları gün yüzüne çıkarmış, özellikle Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazanan devletler arasında yaşanan sınır anlaşmazlıkları bir anda savaşa dönüşmüştür....

Dr. Duhan KALKAN
Yarı Zamanlı Öğretim Görevlisi, Ankara Üniversitesi,
Belediye Başkanı, Kalecik Belediyesi, Türkiye.


ÖZET

Soğuk Savaş döneminin sona ermesiyle birlikte Sovyetler Birliği çökmüş, birlik içerisinde bulunan devletler bağımsız birer aktör olarak uluslararası sistemde yerini almıştır. Ancak bu süreç bazı devletler açısından sancılı olmuş, bağımsızlık akabinde özellikle sınır anlaşmazlıkları yaşayan devletlerin birbirleriyle savaştıkları görülmüştür. Bu coğrafyalardan birisi de Azerbaycan ve Ermenistan arasında uzun yıllardır anlaşmazlığa konu olan Dağlık Karabağ topraklarıdır.

İki ülke arasında 1992 yılında başlayan savaş neticesinde Dağlık Karabağ toprakları ile bu toprakları çevreleyen Azerbaycan topraklarının bir bölümü Ermeniler tarafından işgal edilmiştir. Taraflar arasında 1994 yılında imzalanan ateşkes anlaşması akabinde aradan geçen süreç içerisinde cephe hattında çok sayıda irili ufaklı çatışma yaşanmış, iki ülke askeri güç potansiyelini artıracak silahlanmaya ağırlık vermiştir. Azerbaycan’ın savunma harcamaları Ermenistan’a kıyasla daha fazla olmuştur. Bunun temel sebebi ülkenin sahip olduğu enerji kaynaklarından elde ettiği gelirden savunma harcamalarına ciddi miktarda para aktarılıyor olmasıdır. Taraflar arasında yaşanan çatışmalardan biri 27 Eylül 2020 tarihinde savaşa dönüşmüş, İkinci Dağlık Karabağ Savaşı olarak adlandırılan bu savaş 44 gün sürmüştür. Ermenistan’ın yaklaşık 30 yıldır işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarından büyük bir bölümü işgalden kurtarılmış, Ermeni ordusu büyük bir darbe yemiştir.

Savaş devam ederken, her iki devlet, dünya kamuoyunu kendi lehine etkilemek amacıyla da diasporaları üzerinden lobicilik faaliyetlerine başvurmuştur. Ermenilerin dünya üzerinde kabul gören etkili diaspora yapılanmalarından birine sahip olması söz konusu savaş esnasında önemli bir avantaj olarak kabul görmüştür. Savaş süresince dünyanın farklı coğrafyalarına yayılmış olan Ermeniler, bulundukları ülkelerde; Azerbaycan aleyhine siyasileri ve hükümetleri baskı altına almaya, bu doğrultuda kararlar çıkartmaya ve sözde Karabağ Cumhuriyetinin tanınmasına katkı sağlamaya çalışmıştır. Diğer taraftan diaspora kuruluşları yine yoğun yaşadıkları yerlerde protesto gösterileri düzenlemiş, maddi yardım kampanyaları organize etmiştir. Ayrıca bu kuruluşlar ilaç, gıda ve giyim malzemeleri de göndermek suretiyle Dağlık Karabağ’da yaşayan Ermenilere destek olmaya çalışmıştır. Bu diaspora faaliyetleri sadece Azerbaycan’ı değil, aynı zamanda Azerbaycan’ı her açıdan destekleyen Türkiye’yi de hedef almıştır.

  1. GİRİŞ

İki kutuplu dünya düzeninin başat aktörlerinden olan Sovyetler Birliği’nin, 1990’lı yılların başında yıkılması ve Soğuk Savaş döneminin sona ermesi “dondurulmuş sorunlar“ olarak adlandırılan bazı sorunları gün yüzüne çıkarmış, özellikle Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazanan devletler arasında yaşanan sınır anlaşmazlıkları bir anda savaşa dönüşmüştür. Bu coğrafyalardan birisi de Azerbaycan ve Ermenistan arasında uzun yıllardır anlaşmazlığa konu olan Dağlık Karabağ topraklarıdır. Her iki devletin bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte Dağlık Karabağ savaşı patlak vermiş, Ermenistan ateşkes anlaşmasının imzalandığı 1994 yılına kadar hem Dağlık Karabağ hem de çevresinde bulunan Azerbaycan topraklarını işgal etmiştir. Yıllarca süren bu işgal, 2020 yılında iki ülke arasında yaşanan savaş neticesinde kısmen sona ermiş, Azerbaycan devleti işgal altındaki topraklarının önemli bir kısmını geri almıştır. 44 gün savaşı olarak da adlandırılan bu savaş nedeniyle dünya kamuoyunun dikkati bu bölgeye çevrilmiş, bazı devletler Azerbaycan’ın, bazıları ise Ermenistan’ın haklılığını destekler açıklamalar yapmıştır. Her iki devlet, dünya kamuoyunu kendi lehine etkilemek amacıyla da diasporaları üzerinden lobicilik faaliyetlerine hız vermiştir.

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2770 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 649
TASAM Asya 98 1110
TASAM Avrupa 23 649
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

İki kutuplu dünya düzeninin başat aktörlerinden olan Sovyetler Birliği’nin, 1990’lı yılların başında yıkılması ve Soğuk Savaş döneminin sona ermesi “dondurulmuş sorunlar“ olarak adlandırılan bazı sorunları gün yüzüne çıkarmış, özellikle Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazanan devletler arasınd...;

Türkiye 1970’li yılların ortalarından itibaren ambargo ve yaptırımlarla tanışmaya başlamıştır. 1974 Kıbrıs müdahaleleri, ABD’nin Türkiye’ye karşı silah ambargosu uygulamasını sonuçlandırdı. Bu ambargo, Türkiye’ye, Kıbrıs’taki askeri birliklerini çekene kadar silah ithal engeli dayattı. Silah ambargo...;

Bugün modern dünyanın, Batı Trakya Türkleri de dâhil, kendi dışındaki pek çok konuyu değerlendirmesinde anlaşılması gereken önemli bir husus zihin ve retoriğindeki “ötekileştirme” üslubudur. Türk dünyası ve coğrafyası tek bir coğrafyayı ve kültür/medeniyet dairesini kapsamadığı ve muhtelif milletler...;

Dünya ahalisinin yarıdan fazlasını kendinde barındıran Asya kıtası terkibi itibari ile muhtelif halklara, dinlere, itikatlara merkez olmuştur. Rusya, Çin, Hindistan ve İran gibi önemli ülkelerin teknolojik, siyasi, ticari, ekomonik açılımları ve atılımları ile dengeleri çok çabuk değişebilen bu coğr...;

Çok az insan uluslararası sınırların şekline bakmaksızın mevcut sınırların tarihi gelişimi ve çağdaş anlamı üzerine düşünmektedir. İster sıradışı ve yapay bir görünüm sergilesin ister nehir ya da enlem çizgileri gibi doğal ve objektif hatlardan geçsin bütün sınırların insan ürünü olan sosyal yapılar...;

Dünyada yaşanan krizlerin uzun yıllar Osmanlı Devleti'nin kontrolünde bulunan topraklarda (Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkasya) yaşanıyor olması Türkiye'nin konumunu öne çıkartmış durumdadır. Türkiye tarihte olduğu gibi bugün de İslam dünyasının adı anılan kriz ve savaş bölgelerinden gelen milyonlarca k...;

Türk-İslam kültürünün bir parçası olarak onun gelişimi ile ilerleme, durgunluk ile tenezzül eden Azerbaycan, Türkiye, Türkistan 19. yüzyıldan itibaren ikili kültürün (Türk-İslam ve Batı-Hıristiyanlık) etkisi altında gelişmeye yüz koydu. Anahtar kelimeler: Batlılaşma, Türk felsefesi, 19-20. Yüzyıllar...;

İnsanlık tarihine baktığımız zaman, kültür ve medeniyetlerin oluşmasında dinlerin çok büyük etkisi vardır. Denilebilir ki, kâinatın mutlak yaratıcısı olan Allah (c.c.) gönderdiği peygamberler vasıtasıyla insanoğlunun hayatını tanzim etmiş, insanı başıboş bırakmamıştır. Bu açıdan her peygamber aynı z...;

DTF Akil Kişiler Kurulu Toplantısı 4

DTF Akil Kişiler Kurulu’nun dördüncü toplantısı 01 Haziran 2016 tarihinde İstanbul’da 5. Dünya Türk Forumu marjında gerçekleştirilecektir.

  • 01 Haz 2016 - 01 Haz 2016
  • İstanbul - Türkiye

2. Türkiye - ABD Forumu Hazırlık Toplantısı - 1

  • 11 Eyl 2015 - 11 Eyl 2015
  • İstanbul - Türkiye

DTF Akil Kişiler Kurulu Toplantısı 3

DTF Akil Kişiler Kurulu’nun üçüncü toplantısı 23 Nisan 2015 tarihinde İstanbul’da 4. Dünya Türk Forumu marjında aşağıda isimleri belirtilen Kurul tarafından gerçekleştirilecektir.

  • 23 Nis 2015 - 23 Nis 2015
  • İstanbul - Türkiye

Türk Dünyası Kızıl Elma Ödülleri Takdim Töreni - 2

Dünya Türk Forumu; TASAM öncülüğünde Türk Devletleri’nin temsilcileri ile Dünya’nın dört bir yanında yaşayan Türk Diasporaları’nın düşünce ve kanaat önderlerini, düşünce kuruluşlarını ve STK’ları çok boyutlu konular çerçevesinde bir araya getirerek ortak gündem ve sosyoekonomik entegrasyonun derinleşmesine stratejik katkı sağlayan küresel bir organizasyondur.

  • 24 Nis 2015 - 24 Nis 2015
  • İstanbul -

İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Platformu | Akil Kişiler Kurulu Toplantısı - 5

İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Platformu | Akil Kişiler Kurulu Toplantısı - 5

  • 08 Mar 2015 - 08 Mar 2015

DTF Akil Kişiler Kurulu Toplantısı 2

DTF Akil Kişiler Kurulu’nun ikinci toplantısı 28 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul’da 3. Dünya Türk Forumu marjında aşağıda isimleri belirtilen Kurul tarafından ve yine aşağıda verilen gündemle gerçekleştirilecektir.

  • 28 May 2014 - 28 May 2014
  • Eskişehir -

3. Dünya Türk Forumu

20. yüzyıl başlarında meydana gelen olaylarda Osmanlı devleti dış güçlerin müdahalelerini ve ülkenin dağılmasını önlemek için bir takım önlemler almıştır.

  • 28 May 2014 - 30 May 2014
  • Edirne - Türkiye

DTF Akil Kişiler Kurulu Toplantısı 1

“Dünya Türk Forumu” (DTF), Türk Dünyasında bir sivil toplum girişimi olarak TASAM tarafından projelendirilmiş, geçen yıl İstanbul’da düzenlenen uluslararası niteliği yükse

  • 03 Nis 2013 - 03 Nis 2013
  • İstanbul - Türkiye