Astropolitik: Yıldız Savaşları Gerçek mi Oluyor

Makale

Büyük güçlerin siber uzay ve siber güvenlik stratejileri 21. yüzyılın başlarında somut olarak şekillenmeye başlamıştır. Ancak bu stratejilerin temeli ABD ve SSCB'nin Soğuk Savaş dönemi boyunca tecrübe ettikleri uzay ve silahlanma yarışının bir sonucu olarak atılmıştır....

Umut Berhan ŞEN

Sayın Cumhurbaşkanımızın yakın süreçte kamuoyuna deklare ettiği Milli Uzay Programı vizyonu Cumhuriyeti’mizin 100. yılına doğru somut bir atılım olmuştur. Ayrıca, BAYKAR tarafından Fergana Uzay Girişimi’nin kurulması da heyecan verici bir gelişmedir. Zira, günümüze değin, devletler için en temel güvenlik stratejisi kavramı olan jeopolitik kavramı tarihe karışmakta ve bunun yerine yeni bir kavram ortaya çıkmaktadır: Astropolitik.

Büyük güçlerin siber uzay ve siber güvenlik stratejileri 21. yüzyılın başlarında somut olarak şekillenmeye başlamıştır. Ancak bu stratejilerin temeli ABD ve SSCB'nin Soğuk Savaş dönemi boyunca tecrübe ettikleri uzay ve silahlanma yarışının bir sonucu olarak atılmıştır. Askeri olarak günümüze dek süregelen bu stratejik rekabet, 2019 yılında ABD'nin Uzay Kuvvetleri Komutanlığı'nın kuruluşunu dünya kamuoyuna deklare etmesiyle artık küresel hegemonya savaşının pik noktası haline gelmiştir. Rusya, Çin ve Fransa’nın da uzay güçlerini ilan etmesiyle birlikte, artık astropolitik çağının şafağında, ‘Yoksa Yıldız Savaşları gerçek mi olacak?’ sorusu dünya kamuoyu tarafından dillendirilmeye başlanmıştır.

Tarih boyunca askeri ve siyasi kurmay akıllar, jeopolitik strateji mahiyetinde kara, deniz ve hava hakimiyet teorileri geliştirilmiştir. Ancak bu hakimiyet teorilerinin yerini artık ‘Uzay Hakimiyet Teorisi’ almak üzeredir. Bu durum aynı zamanda bir uzay diplomasisinin doğuşuna da zemin hazırlamaktadır. Hali hazırda oluşturulan uzay güçleri, uydu üzerinden takip ve istihbarat, hedef ülkelerin uydularını etkisiz hale getirme ve hedef ülkelerin uydusundan istihbarat çalma şeklinde özetlenebilecek bir görev misyonuyla hareket etmektedir.

Büyük güçlerin Soğuk Savaş sonrası dönemde, hem silahlı kuvvetlerini ve istihbarat servislerini hem de kurumsal yapılarını uzayın sağladığı yeni imkanlar doğrultusunda etkili bir siber saldırı, uzay savunması ve uzay espiyonajı kapasitesine sahip olmak amacıyla yeniden konfigüre ettikleri görülmektedir. Dolayısıyla, yine büyük güçlerin astropolitik stratejilerinin tehdit kapasitesinin ulaştığı boyut dikkate alındığında, küresel düzeyde önemli ve etkili bir uzay gücü konumuna ulaşmaya yönelik çabalarının ve bu güçlerini dış politikada bir tehdit unsuru olarak kullanmaya yönelik planlamalarının artarak devam edeceği de net olarak anlaşılmaktadır.

Artık sınırları belli olan ve uluslararası hukuk normları tarafından büyük ölçüde kontrol altına alınmış sistemde konvansiyonel güvenlik anlayışının yerini sınırları belirsiz bir alanın hakim olduğu, saldırmanın savunmaktan çok daha kolay ve maliyetinin düşük olduğu yeni bir güvenlik alanı oluşmaktadır. Bu bağlamda ortaya çıkan uzay savaşları metaforunun kapsamı üç kola ayrılmaktadır: 1-Karadan uzaya savaş: Dünya'dan uydulara saldırmak; 2-Uzay'dan uzaya savaş: Uyduların savaşı; 3-Uzay'dan karaya savaş: Dünya tabanlı hedeflere saldıran uydular.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, astropolitika çağının bir zorunluluğu olarak, oluşan yeni güvenlik alanında caydırıcı, güçlü ve etkili olabilmek için gerekli yapısal ve kurumsal düzenlemeleri hayata geçirmek durumundadır. Zira, başta ABD eve Çin olmak üzere büyük güçler, 'yüksek enerjili lazer ve elektromanyetik silahlarının uzay savaşlarında simülasyon ortamındaki test süreçlerini' başlatmaya hazırlanmaktadır. Bu konuda, yakın süreçte yayınlanan Doç. Dr. Aşkın İnci Sökmen Alaca’nın kaleme aldığı iki önemli çalışmayı da belirtmek istiyorum: SETA’ nın yeni yayınladığı 'Dış Uzay Alanında Yeni Askeri Silah Teknolojileri’ adlı rapor ve ülkemizin alanında tek referans dergisi olan Global Savunma'da yayınlanan, 'Uzayda Yönlendirilmiş Enerji Silahları Dönemi’. Söz konusu bu iki çalışma çok sayıda uluslararası döküman ve belgeden alıntı yapılarak hazırlanmıştır. Bu çalışmalarda belirtilen iki konu ise hayati öneme sahiptir: Bunların ilki, ABD tarafından 2023’te New Mexico’da açılacak olan Kirtland Hava Kuvvetleri Üssü’dür. Bu üssün içinde ‘yüksek enerjili lazer ve elektromanyetik silahlarının uzay savaşlarında simülasyon ortamında test edilmesi' planlanmaktadır. İkinci olarak ise, Çin ‘in ABD’ye ait uzay izleme uydularını yüksek lazer gücüne sahip mikro uydularla vurması ve muhtemel bir savaş sırasında tüm haberleşme, istihbarat ve navigasyon uydularının devre dışı bırakılması söz konusudur.

Tüm bu gelişmeler ışığında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yeni dönemin bir zorunluluğu olarak, oluşan yeni güvenlik alanında caydırıcı, güçlü ve etkili olabilmek için gerekli yapısal ve kurumsal düzenlemeleri hayata geçirmek durumundadır. Çünkü artık devletler için en temel güvenlik stratejisi kavramı astropolitika olacaktır.

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2776 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1114
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Gelecek artık bugün oldu. Günümüz savaşlarında silahlar bir kere ateşlenince kimin nereden ve nasıl vuracağı belli olmayacak, durum hızla tırmanma riski gösterecektir. Füze savaşları ve hassas güdümlü mühimmat kullanımı ile devam edecek ilk dönem farklı platformlar, sensörler ve mühimmat ile destekl...;

Afrika, küresel terör örgütleri El Kaide ve DAEŞ'in rekabet ve savaş alanına dönüşmüş durumda. Bölgedeki zayıf devlet yapıları, etnik ve dini çatışmaların varlığı, ekonomik sorunlar ve sosyal huzursuzluk gibi etkenler, bu örgütler için ideal bir zemin yarattı. ;

Biz, dünya halklarını temsil eden Devlet ve Hükümet Başkanları olarak, Gelecek İçin Pakt'ta yer alan eylemler aracılığıyla mevcut ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını ve çıkarlarını korumak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde toplandık.;

27 Eylül 1538’de Haçlı donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı’nın gerek icrası gerekse sonuçları çok tartışılmıştır. Basit taktik ve teknik nedenlerden,;

Yakında dünyanın en büyük işgücüne sahip olacak olan Afrikalılar, modern güce erişebildikleri takdirde bölgelerini küresel bir ekonomik güç merkezine dönüştürme fırsatına sahipler. Şu anda, Sahra Altı Afrika'da yaklaşık 600 milyon insan elektriğe erişemiyor. Bu durum onları yemek pişirmek, ısınmak v...;

Çin’i Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın kararlı bir destekçisi olmakla itham eden NATO, Avrupa-Atlantik güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyor. NATO, çok kutuplu bir yapıya evrilen uluslararası sistem içerisinde kendisine tatmin edici tarihsel bir rol arıyor.;

Türkiye, Somali ile yaptığı anlaşmalar, bölgesel anlaşmazlıklara dahil olması ve savunma sanayii genişlemesiyle Hint Okyanusu Bölgesi'ndeki stratejik varlığını genişletiyor. Bu büyüyen etki, Çin'in varlığıyla birleştiğinde, Hindistan için karmaşık zorluklar yaratıyor ve Hindistan'ın bölgesel politik...;

Savunma sanayii, bir ülkenin güvenliği ve ekonomik kalkınması için kritik öneme sahiptir. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve iç-dış tehditler, savunma sanayiinin önemini artırmaktadır. Terörle mücadele, Türk savunma sanayiinin gelişimini etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Bu çalışma, terörle müca...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.