Özet
Uluslararası güvenlik teknolojik gelişmelerle birlikte değişmekte ve dönüşmektedir. 2000’lerdeki teknolojik gelişmeler ise baş döndürücü bir hızla ivme almaya devam etmektedir. Türkiye de bu noktada hem bulunduğu jeopolitik konumunun güvenliğini sağlamak hem de uluslararası güvenliğin gelişimini desteklemek amacıyla son dönemde Selçuk Bayraktar öncülüğünde tekno-güvenlik alanında önemli adımlar atmıştır. Bu bağlamda, İHA (İnsansız Hava Aracı) ve SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı) üretimindeki kalitesi ve aldığı talepler ile Türkiye dünyanın gündemine oturmuştur. Ukrayna, Libya, Azerbaycan Cumhuriyeti, Katar, Polonya, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tunus, Irak, Litvanya, Pakistan, Umman, Macaristan ve Sırbistan, Arnavutluk, Suudi Arabistan ve Afrika kıtasından Nijerya, Angola, Etiyopya ve Fas gibi ülkelere İHA ve SİHA satışı yapan Türkiye, ABD ve Birleşik Krallık ve Fransa gibi küresel aktörler tarafından tehdit olarak algılanmaya başlamıştır.
Çalışma kapsamında Türk İHA ve SİHA’larının Afrika ülkelerine satışları ve bu satışların etkileri çok boyutlu perspektiflerle değerlendirilecektir. Bu bağlamda çalışmada birden çok yönteme başvurulacaktır. İHA ve SİHA satış detayları nicel veri analizi olarak değerlendirilirken, içerik analizi yöntemi de uygulanacaktır. Yorumlayıcı analiz yöntemiyle birlikte çalışmadaki bulgular değerlendirilerek çıkarsamalarda bulunulacaktır.
Anahtar kelimeler: İHA, SİHA, Türkiye, Afrika, Güvenlik.
İHA’ların genel perspektiften tarihsel sürecine bakıldığında 1989 yılında ilk kez “GNAT İHA’sı“ ismiyle ABD’li General Atomics tarafından üretilmeye başlandığı görülmektedir. Türkiye ise, ABD menşeli bu ürünü 1993 yılında almış ve özellikle GNAT 750’leri uzun yıllar kullanmıştır. Bu araçlar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kayıtlarına dahil olan ilk İHA'lar olarak bilinmektedir.[2]
1990’ların başında GNAT'ların yerli ve milli imkanlarla üretilebileceği fikri ortaya çıkmış ve gerekli adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu kapsamda Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından sırasıyla; İHA-X1 (1992), Turna- Keklik (1996), Pelikan- Martı (2003), Gözcü (2007), Öncü (2008), Şimşek (2012) ve en nihayetinde de ANKA (2010) insansız hava araçları geliştirilmiştir (Ateş, 2021: 10). Ayrıca rotorlu İHA (2012) gibi çalışmalar da yapılmıştır. Bu kapsamda 1990 yılında TUSAŞ tarafından çalışması başlanılan İHA-X1 Şahit sistemi, ilk üretilen yerli İHA olmuştur. Bunlar, 1992 yılında iki adet üretilmiş, ancak seri üretimi gerçekleşmemişti. Diğer yandan kamu tarafında bu adımlar atılırken, sivil olarak da bu teknolojiyi Türkiye’ye kazandırmak için çabalayan milli şirketler olmuştur. Onlardan biri de günümüzde uluslararası platformda ilgili sektördeki herkesin yakından takip ettiği Baykar Savunma olmuştur. 2000’de projeye başlayan Bayraktar Savunma, ilk çalışmalarını Şırnak 6. İç Güvenlik Tugayının bulunduğu Gabar Dağı’nda gerçekleştirmişlerdir. 3 yıl yoğun çalışmalar neticesinde bölge incelenmiş ve Türkiye’nin ihtiyacı olan “Bayraktar Gözcü mini İHA“ ortaya çıkmıştır. Bu süreçte Savunma Sanayii Başkanlığı ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayii arasında, 24 Aralık 2004 yılında “ANKA“ nın geliştirme sözleşmesi imzalanmıştır.[3]
Makalenin tamamını okumak için lütfen tıklayınız.
Uluslararası güvenlik teknolojik gelişmelerle birlikte değişmekte ve dönüşmektedir. 2000’lerdeki teknolojik gelişmeler ise baş döndürücü bir hızla ivme almaya devam etmektedir. Türkiye de bu noktada hem bulunduğu jeopolitik konumunun güvenliğini sağlamak hem de uluslararası güvenliğin gelişimini desteklemek amacıyla son dönemde Selçuk Bayraktar öncülüğünde tekno-güvenlik alanında önemli adımlar atmıştır. Bu bağlamda, İHA (İnsansız Hava Aracı) ve SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı) üretimindeki kalitesi ve aldığı talepler ile Türkiye dünyanın gündemine oturmuştur. Ukrayna, Libya, Azerbaycan Cumhuriyeti, Katar, Polonya, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tunus, Irak, Litvanya, Pakistan, Umman, Macaristan ve Sırbistan, Arnavutluk, Suudi Arabistan ve Afrika kıtasından Nijerya, Angola, Etiyopya ve Fas gibi ülkelere İHA ve SİHA satışı yapan Türkiye, ABD ve Birleşik Krallık ve Fransa gibi küresel aktörler tarafından tehdit olarak algılanmaya başlamıştır.
Çalışma kapsamında Türk İHA ve SİHA’larının Afrika ülkelerine satışları ve bu satışların etkileri çok boyutlu perspektiflerle değerlendirilecektir. Bu bağlamda çalışmada birden çok yönteme başvurulacaktır. İHA ve SİHA satış detayları nicel veri analizi olarak değerlendirilirken, içerik analizi yöntemi de uygulanacaktır. Yorumlayıcı analiz yöntemiyle birlikte çalışmadaki bulgular değerlendirilerek çıkarsamalarda bulunulacaktır.
Anahtar kelimeler: İHA, SİHA, Türkiye, Afrika, Güvenlik.
- Türk İHA ve SİHA’larının Ortaya Çıkışı ve Önemi
İHA’ların genel perspektiften tarihsel sürecine bakıldığında 1989 yılında ilk kez “GNAT İHA’sı“ ismiyle ABD’li General Atomics tarafından üretilmeye başlandığı görülmektedir. Türkiye ise, ABD menşeli bu ürünü 1993 yılında almış ve özellikle GNAT 750’leri uzun yıllar kullanmıştır. Bu araçlar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kayıtlarına dahil olan ilk İHA'lar olarak bilinmektedir.[2]
1990’ların başında GNAT'ların yerli ve milli imkanlarla üretilebileceği fikri ortaya çıkmış ve gerekli adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu kapsamda Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından sırasıyla; İHA-X1 (1992), Turna- Keklik (1996), Pelikan- Martı (2003), Gözcü (2007), Öncü (2008), Şimşek (2012) ve en nihayetinde de ANKA (2010) insansız hava araçları geliştirilmiştir (Ateş, 2021: 10). Ayrıca rotorlu İHA (2012) gibi çalışmalar da yapılmıştır. Bu kapsamda 1990 yılında TUSAŞ tarafından çalışması başlanılan İHA-X1 Şahit sistemi, ilk üretilen yerli İHA olmuştur. Bunlar, 1992 yılında iki adet üretilmiş, ancak seri üretimi gerçekleşmemişti. Diğer yandan kamu tarafında bu adımlar atılırken, sivil olarak da bu teknolojiyi Türkiye’ye kazandırmak için çabalayan milli şirketler olmuştur. Onlardan biri de günümüzde uluslararası platformda ilgili sektördeki herkesin yakından takip ettiği Baykar Savunma olmuştur. 2000’de projeye başlayan Bayraktar Savunma, ilk çalışmalarını Şırnak 6. İç Güvenlik Tugayının bulunduğu Gabar Dağı’nda gerçekleştirmişlerdir. 3 yıl yoğun çalışmalar neticesinde bölge incelenmiş ve Türkiye’nin ihtiyacı olan “Bayraktar Gözcü mini İHA“ ortaya çıkmıştır. Bu süreçte Savunma Sanayii Başkanlığı ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayii arasında, 24 Aralık 2004 yılında “ANKA“ nın geliştirme sözleşmesi imzalanmıştır.[3]
Makalenin tamamını okumak için lütfen tıklayınız.
* Assoc. Prof. Dr., Sakarya University of Applied Sciences, Faculty of Applied Sciences, aboztas@subu.edu.tr Orcid: 0000-0002-3216-3010.
[1] Sertaç Aksan, Türkiye'nin gökyüzündeki başarı imzası: Yerli İHA ve SİHA'lar, TRT Haber, 3 Mart 2020, Erişim Tarihi: 03.09.2022,https://www.trthaber.com/haber/gundem/turkiyenin-gokyuzundeki-basari-imzasi-yerli-ihave-sihalar-464449.html
[2] Erdem Ateş, "Türkiye’nin İnsansız Hava Aracı (İHA) İhracat Rekabet Gücünün Analizi“, Türkiye İnsansız Hava Araçları Dergisi 3.1 (2021): 7-16.
[3] Aksan, a.g.e.