Karşılıklı Bağımlılık Teorisi Perspektifinde Türkiye'nin Balkan Ülkeleriyle Dış Ticaret İlişkilerinin Ekonomi Politik Analizi

Makale

Balkanlar Türkiye’nin hem siyasi hem de ekonomik olarak önemli ilişkilerinin bulunduğu coğrafyaların arasında olup, Türkiye’nin Balkan ülkeleriyle özellikle ekonomik ilişkilerinin seviyesi ve nicelik ile niteliği ciddi anlamda analiz edilmesi gereken konuların başında gelmektedir....

Dr. Pelin YANTUR
Öğr. Üyesi, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi,
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

Erdem EREN
Doktora Öğrencisi, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü

Öz

Balkanlar Türkiye’nin hem siyasi hem de ekonomik olarak önemli ilişkilerinin bulunduğu coğrafyaların arasında olup, Türkiye’nin Balkan ülkeleriyle özellikle ekonomik ilişkilerinin seviyesi ve nicelik ile niteliği ciddi anlamda analiz edilmesi gereken konuların başında gelmektedir. Bu çalışmada uluslararası ilişkiler ve uluslararası ekonomi politikte önemli bir yere  ahip olan karşılıklı bağımlılık teorisi perspektifinde Türkiye ile Balkan ülkeleri arasındaki dış ticaret ilişkileri ekonomi politik  akımından analiz edilmektedir. Dış ticaret hacimleri, ihracat, ithalat, bunlara ilişkin ülke kalemlerindeki oranlar gibi ölçütler üzerinden yapılan analiz neticesinde Türkiye’nin bölge ülkeleri için Almanya ve İtalya’dan sonra üçüncü büyük dış ticaret ortağı olduğu tespit edilmiştir. Bölge ülkelerinin dış ticaret ölçeğinde Türkiye’ye Türkiye’nin bölgeye olduğundan daha fazla bağımlığının olduğu görülmüştür. Ancak bölge ülkelerinin Almanya ve İtalya’dan daha ziyade Türkiye’ye olan ekonomik bağımlılıklarını arttırmak için Türkiye’nin bölgeye yönelik daha fazla maliyete (ithalat, doğrudan yatırım vb.) katlanması gerekli olduğu analiz edilmiştir.
 
1. Giriş

Osmanlı Devleti Balkanlara ilk olarak 12. yüzyılın ortalarında adım atmış olup, Balkan ülkeleri yaklaşık 8 yüzyıl boyunca Osmanlı Devletinin etkisi ya da yönetimi altında yaşamışlardır. Osmanlı Devleti’nin yıkılışı sonrasında Türkiye Cumhuriyeti kurulurken, Balkan ülkeleri de uzun bir süre Yugoslavya Federasyonu çatısı altında yaşamışlar, 2000’li yıllara gelindiğinde önce Federasyonun parçalanması sonra geri kalan ülkelerin Sırbistan’dan ayrılması sonucunda bağımsızlıklarını kazanmışlardır. Özetle bakıldığında Balkanlar Türkiye için tarihi ve siyasi olarak çok ciddi bir öneme sahip olmuş, Türkiye Balkan ülkelerinin özellikle bağımsızlıklarını kazanmaları sonrasında hem siyasi ve askeri açıdan hem de ekonomik açıdan ciddi ilişkiler inşa etmeye çalışmıştır. Ancak bu ekonomik ilişkilerin Türkiye ile Balkan ülkeleri arasında ne derece belirleyici ve karşılıklı bağımlılık açısından önemli olduğu tartışılır olmuştur.
 
Uluslararası ekonomi politik disiplininde birçok önemli teori bulunsa da bu çalışma da karşılıklı bağımlılık teorisi tercih edilmiştir. Bunun en önemli sebeplerinden biri ilgili teorinin doğru analiz edilerek Türkiye’nin siyasi ve kültürel olarak önemli ilişkilerinin bulunduğu Balkan coğrafyasında ekonomik olarak da ilişkilerinde güçlü olmasını sağlayacak bir model önerisini sunabilmektir. Çünkü bir devletin herhangi bir devlet ya da coğrafyada etki ile gücünü arttırabilmesinin birçok önemli yolu vardır. Bunlar; köklü siyasi ilişkiler, kamu diplomasisi, askeri üs teminleri vb. gibi sert ve yumuşak güç öğeleridir. Ancak bunlar arasında en etkili yollardan biri de ekonomi yani ticari ilişkilerin büyüklüğü ile yönüdür. Türkiye’nin Balkan ülkeleriyle ekonomik ilişkilerinde kuracağı kendi lehine bir karşılıklı bağımlılık ilişkisi; Türkiye’nin bölge ülkelerindeki etki gücünü de arttırabilecektir.

Bu çalışmada genel olarak karşılıklı bağımlılık teorisi ve uluslararası ekonomi politik disiplini çerçevesinde Türkiye’nin Balkan ülkeleriyle ekonomik ilişkileri; dış ticaret verileri üzerinden analiz edilecektir. Çalışmada karşılılık bağımlılık teorisi merkezinde dış ticaret ilişkisinin seçilmesinin en önemli nedenlerinden biri Balkan coğrafyasında önemli bir ticari potansiyel bulunmasına rağmen Türkiye’nin bu potansiyelden henüz yeterince faydalanamadığının görülmesidir. Devletler arasında karşılıklı bağımlılığın siyasi, askeri, ekonomik, kültürel vb. birçok kaynağı bulunmakta olup, Türkiye’nin Balkan ülkeleriyle siyasi, askeri, kültür birçok alanda köklü ilişkiler inşa ettiği ancak ekonomik anlamda ve özelinde dış ticarette Balkan ülkelerinin potansiyeline ve bu ülkelerle dış ticaretteki ilişkisinde kendi lehine bir bağımlılığa daha büyük önem vermesi gerekmektedir.
 
Çalışmada ilk olarak karşılıklı bağımlılık teorisi ve ekonomi politik disiplinin temel esasları tanımlanacaktır. İkinci olarak Balkan ülkelerinin genel sosyo- ekonomik, demografik, dış ticaret verileri paylaşılacaktır. Üçüncü olarak ise Türkiye’nin Balkan ülkeleriyle dış ticaret ilişkileri; ikili dış ticaret verileri üzerinden incelenecektir.
 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2812 ) Etkinlik ( 228 )
Alanlar
TASAM Afrika 80 654
TASAM Asya 100 1132
TASAM Avrupa 23 659
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 300
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1413 ) Etkinlik ( 56 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 25 628
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 191
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1307 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 521
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2065 ) Etkinlik ( 84 )
Alanlar
TASAM Türkiye 84 2065

Türkiye’nin küresel yapay zeka (YZ) yönetişiminde belirleyici bir orta büyüklükte güç olarak ortaya çıkışı, potansiyeline ve yönetişim kapasitesinin stratejik olarak harekete geçirilmesine bağlıdır. Bu makalenin ikinci bölümü, Türkiye’nin teknik yetkinlikler, dış politika mimarisi, veri egemenliği g...;

Köprü Diplomasisinden Belirleyici Güce: Orta Güçlerin Yapay Zeka Jeopolitiğinde Yükselişi Yapay Zeka küresel güç paradigmalarını yeniden şekillendiriyor. Türkiye demografik yapısının avantajıyla, teknolojik kapasitelerini genişleterek ve eşsiz jeopolitik konumu ile diplomatik pozisyonunu güçlendi...;

21. yüzyılda ne yazık ki savaş kavramı hâlâ geleneksel yöntemler ile varlığını sürdürmekte olsa da çağın en etkili caydırıcı gücü, uzayda savunma ve saldırı kapasitelerine sahip olmaktan geçiyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler yıllardır gündemlerinde uzaya önemli ölçüde yer vermekte. Bürokrasil...;

21. yüzyılın ilk çeyreği sona yaklaşırken, Ortadoğu ve Türkiye’de toplumsal yapılar yalnızca iktisadi krizlerle değil, aynı zamanda sınıfsal çözülme, siyasal kutuplaşma ve örgütsüzleşme dinamikleriyle yeniden şekillenmektedir. Son yıllarda, özellikle de Türkiye’de son günlerde yaşanan siyasi hareket...;

Ortadoğu, stratejik konumu, zengin enerji kaynakları ve kültürel çeşitliliğiyle dünya siyasetinde önemli bir yer tutmaktadır. Ancak bölgenin kronikleşmiş sorunları, istikrarsızlık ve güvenlik tehditlerini de beraberinde getirmektedir. Türkiye, tarihsel, coğrafi ve kültürel bağları doğrultusunda Orta...;

Türkiye'nin uzay ekosistemi için ürettikleri her geçen gün gelişiyor ve büyüyor. Türkiye'nin 1994'de Türksat uydularıyla başlayan uzay serüveni bugün farklı amaçlarda, farklı yörüngelere gönderilen birbirinden farklı uydularla devam ediyor. ;

Bundan sonra hayatımızda daha farklı şekillerde Çin konusunu duyacağımız için Çin’i daha yakından tanımak adına bazı notlarımı ve yorumlarımı sizlerle paylaşmak istedim. Buradaki tespitler direkt bir sonuca ulaşıyormuş gibi görünse de esasında son aylarda hem İngiltere hem başka yerlerde katıldığım ...;

Türkiye, yükselen bir güç olarak Afrika ile ilişkiler kurma yolunda çalışıyor. Uluslararası düzeyde bu, özellikle Somali ile dikkat çekici hale geldi. Turkish Airlinesin Somali ile tarifeli uçuşları bu bağlantının bir sembolü oldu ve hem cesur bir adım hem de sorunlu bir Afrika ülkesiyle bağlantıya ...;

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

5. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 04 Kas 2022 - 04 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

3. Türkiye - ABD Forumu

Türkiye - ABD Forumu bu amaçla oluşturulmuştur. Karşılıklı gerçekleştirilecek Forum’un; aktif ve proaktif müzakerelerle Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin güçlenmesine katkı yapması, ikili ve çok taraflı menfaatleri karşılıklı yükseltecek fırsatlar ve fikirleri ortaya koyan bir platform olarak hizmet sunması hedeflenmiştir.

  • 14 Ağu 2017 - 17 Ağu 2017
  • Washington - ABD

Türkiye - Güneydoğu Asya Stratejik Diyaloğu

Türkiye - Güneydoğu Asya Stratejik Diyaloğu; karşılıklı potansiyellerin ve mevcut işbirliklerinin nasıl stratejik bir işbirliğine dönüştürülebileceğini ortaya çıkarmayı hedeflemekte ve stratejik zeminin kapasite inşasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

  • 2021
  • Türkiye - Güneydoğu Asya

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin bugünü ve geleceğinin ele alındığı Avrupa Birliği Sempozyumu, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ile Türk Avrupa Bilimsel ve Eğitimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) işbirliğinde 02 Şubat 2018’de İstanbul Taksim Hill Otel’de gerçekleştirildi.

1982 Anayasası'nın defalarca değişikliğe uğramasına rağmen iskeletinin değiştirilememesi nedeniyle Türkiye'nin yeni bir anayasaya gereksinimi olduğu konusunda kamuoyunda genel bir konsensüs bulunmaktadır.

Bu rapor, Türk savunma sanayiinin gelişme sürecinin sürdürülebilirliginin ve ihracat potansiyelinin arttırılmasında, şekillendirilecek geleceğe uygun; insan sermayesi, yapı, süreç ve stratejilerin tasarlanmasına ışık tutmak, bu kapsamda alınabilecek tedbirleri saptamak maksadıyla hazırlanmıştır.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) bünyesinde yaptığımız bilimsel çalışmalar ile Dünya ve Türkiye’deki gelişmeleri kavrama ve analiz etmeye yönelik çabalarımızın ortaya koyduğu açık bir gerçek var: Aktörleri, kuralları, vizyonu eskisinden çok farklı olan yeni bir uluslararası sistem il...

Başta ülkemizde bulunan on Afrika büyükelçiliğinin değerli temsilcileri, yine Başbakanlığımız başta olmak üzere, Dışişleri Bakanlığımızın ve periyodik olarak bu toplantılara katılan bütün kamu kurumları ve diğer kurumların kıymetli temsilcileri teşrifinizden ötürü hepinize teşekkür ediyor ve hoş gel...

Türk insanının, Osmanlı zamanında olsun, Cumhuriyet döneminde olsun, stratejik düşünceler üretebildiği ve bunları karar organları üzerinden uygulamaya geçirebildiği tarihi bir gerçektir.Bu özellik tarihte her ülke ve her toplum için geçerli olmamıştır.

“III. Uluslararası Türk - Afrika Kongresi“ 4 - 6 Aralık 2007 tarihleri arasında İstanbul'da Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi - TASAM'ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. III. Uluslararası Türk - Afrika Kongresi'ne, Afrika Birliği'ne üye ülkelerden Afrika Birliği nezdinde kıta hakkındaki çalı...