Rekabetçi Bir Çağda Birleşik Krallık’ın Yeni Yaklaşımı

Makale

Avrupa Birliği (AB)'nden ayrılarak tarihinde yeni bir sayfa açan Birleşik Krallık, aktif bir küresel oyuncu olarak rolünü yeniden tanımlamak istemekte ve vizyon ve stratejisini kendisinin belirlediği güvenlik, savunma, kalkınma, uluslararası ilişkiler alanında yeni arayışlar içerisinde bulunmaktadır. ...

Dr. Kazım Murat ÖZKAN*

ÖZET
Avrupa Birliği (AB)'nden ayrılarak tarihinde yeni bir sayfa açan Birleşik Krallık, aktif bir küresel oyuncu olarak rolünü yeniden tanımlamak istemekte ve vizyon ve stratejisini kendisinin belirlediği güvenlik, savunma, kalkınma, uluslararası ilişkiler alanında yeni arayışlar içerisinde bulunmaktadır. Birleşik Krallık, Aralık 2019 ayında dünyadaki yerini savunmadan diplomasiye ve kalkınmaya kadar tüm yönlerini yeniden değerlendirmek maksadıyla “Güvenlik, Savunma, Kalkınma ve Diplomasinin Entegre İncelemesi (Integrated Security, Defence, Development and Diplomacy Review)“ olarak adlandırılan çalışma başlatmıştır.

Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana uluslararası ilişkiler, savunma, güvenlik ve kalkınma alanındaki en büyük inceleme olarak yansıtılan ve bu alanların tamamını kapsayan “Entegre İncelemesi“ çalışması Birleşik Krallık’ın; dünyadaki rolü konusundaki niyetinin ve ulusal güvenlik ve dış politikası için uzun vadeli stratejik hedeflerinin tanımlanması, müttefiklerle daha verimli çalışma ve sorumluluk paylaşım yöntemlerinin belirlenmesi, Birleşik Krallık’ın karşılaşabileceği risk ve tehditleri etkisiz hale getirmek için gelecek on yıl ve sonrasında ihtiyaç duyduğu yeteneklerin tespiti, hedeflerine ulaşmak için yapılması gerekli olan reformların belirlenmesi, gelecek on yıl için uygulanacak ana hatların ifadesi olmak üzere beş kilit alanda gerçekleştirilmiştir.

Birleşik Krallık; “Entegre İnceleme“ öncesinde, 2010 yılından itibaren her beş yılda bir “Stratejik Savunma ve Güvenlik İncelemesi [Strategic Defence and Security Review (SDSR)]“ni gerçekleştirmekte ve en son 2015 yılında SDSR 2015’i yayımlamıştır. Bu çalışma ile Birleşik Krallık’ın söz konusu alanlarda stratejik hedeflerindeki değişimi belirleyebilmek maksadıyla, SDSR 2015 ile “Entegre İncelemesi“ çalışmasının karşılaştırmalı analizi yapılarak; Birleşik Krallık’ın küresel etkisi, risk, tehlike ve tehdit değerlendirmesi, yurt içinde ve yurt dışında savunma ve güvenlik politikası ve gücünü artırma yöntemleri belirlenmektedir. Bu çalışmanın amacı, dünyanın altıncı büyük ekonomisine sahip, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimî Üyesi, G7 üyeliği gibi birçok uluslararası kuruluşlarda etkin rolü bulunan Birleşik Krallık’ın; AB’den ayrılmasını müteakip, savunma, güvenlik, kalkınma ve dış politika alanındaki stratejik hedeflerinin ve bunların dünyadaki yansımalarının ortaya konmasıdır.

Anahtar Kelimeler: Entegre İnceleme, Birleşik Krallık, Savunma, Güvenlik

A New Approach of the United Kingdom in a Competitive Age
ABSTRACT
The United Kingdom, which left the European Union and opened a new page in its history, wants to redefine its role as an active global player and is in search of new ones in the fields of security, defense, development and international relations, whose vision and strategy is determined by itself. In December 2019, the United Kingdom launched a study called “Integrated Security, Defense, Development and Diplomacy Review“ in order to reevaluate all aspects of its place in the world, from defense to diplomacy and development.

The "Integrated Review" study, which is reflected as the largest study in international relations, defense, security and development since the end of the Cold War and covers all of these areas, is the UK's; Defining its intentions for its role in the world and its long-term strategic goals for national security and foreign policy, identifying ways to work more efficiently and sharing responsibility with allies, identifying the capabilities the UK needs in the next decade and beyond to neutralize the risks and threats it may face, Identifying the reforms needed to achieve this was done in five key areas, expressing the outlines to be implemented for the next ten years.
United Kingdom; Prior to the "Integrated Review", it has been carrying out a "Strategic Defense and Security Review (SDSR)" every five years since 2010, and lastly, SDSR 2015 was published in 2015. With this study, by making a comparative analysis of SDSR 2015 and the "Integrated Review" study, in order to determine the change in the strategic goals of the United Kingdom in these areas; The UK's global impact, risk, danger and threat assessment, defense and security policy and methods of increasing its power at home and abroad are determined. The aim of this study is the United Kingdom, which has the sixth largest economy in the world, has an active role in many international organizations such as the United Nations Security Council Permanent Member and G7 membership; It is to reveal the strategic goals in the fields of defense, security, development and foreign policy after leaving the EU and their reflections in the world.
Keywords: Integrated Review, UK, Defense, Security

1. GİRİŞ
Birleşik Krallık; AB’den ayrılmayı müteakip, çıkarlarına uygun olarak ekonomik ve siyasi yol izlemek, dış politikaya farklı bir yaklaşım getirmek istemektedir. AB ile çıkarların örtüştüğü alanlarda, örneğin Avrupa kıtasının güvenliğinin ve istikrarının desteklenmesi, iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik gibi konularda iş birliği yapma ve birlikte çalışmayı niyetinin yanında,[1] Çin ve Rusya'nın stratejik niyetleri ve yeteneklerinin yarattığı tehdit ile ABD ve NATO üyesi Avrupalı devletlerle olan ilişkisinde yaşanan gelişmeleri dikkate alarak;[2] dünyadaki yerini yeniden tanımlamak, güvenlik, savunma, kalkınma, dış politika açısında küresel olarak yerini yeniden belirlemek istemektedir.

Bu maksatla; Başbakan Boris Johnson tarafından “Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana, Birleşik Krallık’ın etkisini en üst düzeye çıkarmak için uluslararası ilişkilerin, güvenlik, savunma ve kalkınma politikalarının tüm unsurlarını entegre etmek için tasarlanan en büyük inceleme“[3] olarak belirtilen "Rekabetçi Bir Çağda Küresel Britanya- Güvenlik, Savunma, Kalkınma ve Dış Politikanın Entegre Gözden Geçirilmesi (Global Britain in a Competitive Age- The Integrated Review of Security, Defence, Development and Foreign Policy)" Mart 2021'de yayımladı.[4]

"Rekabetçi Bir Çağda Küresel Britanya"nın yayınlanmasından sonra, Entegre İnceleme’nin Birleşik Krallık Silahlı Kuvvetleri’nin savunma bileşenleri ile uyumunu sağlamak maksadıyla, otomasyon ve yüksek teknolojiye ve uluslararası katılıma vurgu yaparak yeteneklerin geliştirilmesini öngören "Rekabetçi bir Çağda Savunma (Defence in a Competitive Age)"[5], sanayi stratejisi çerçevesinde savunma tedarikini amaçlayan "Savunma ve Güvenlik Sanayi Stratejisi (Defence and Security Industrial Strategy)"[6] yayımlandı. Bu üç yayının devamında Ağustos 2021’de yeni bir bakış açısı ile 'barış' ve 'savaş', 'kamu' ve 'özel', 'yabancı' ve 'yerli', 'devlet' ve 'devlet dışı' arasındaki geleneksel ayrımların giderek güncelliğini yitirdiğini ifade eden ve savaşın değişen karakterini belirten “Entegre Çalışma Konsepti (Integrated Operating Concept)“ ortaya kondu.[7]

Küresel fırsatların ve zorlukların bütününü göz önünde bulundurarak, bunlardan yaralanmak veya kaçınmak için Birleşik Krallık’ın nasıl yapılandırılması, donatılması ve harekete geçirilmesi gerektiğini belirleyerek geleneksel bir savunma ve güvenlik incelemesinin parametrelerinin ötesine geçen[8] Entegre İncelemesi ile söz konusu diğer yayınlar birlikte ele alındığında, uluslararası rekabetten fiili çatışmaya kadar görülen tüm "güç unsurlarını (güvenlik, savunma, diplomasi, dış politika, kalkınma yardımı, ticaret, bilgi, ekonomik teşvikler ve caydırıcılık vb.)“ dikkate alan Birleşik Krallık "büyük stratejisinin" geliştirilmesinin önü açılmaktadır.[9]

2. STRATEJİK ÇERÇEVE

a. Vizyon
Entegre İnceleme’nin ‘Ön Söz’ünde gelecek 10 yıl içinde “Küresel Britanya“ için kapsayıcı vizyon ortaya konmaktadır.[10] Buna göre Birleşik Krallık;
- Açık toplumların ve ekonomilerin gelişmeye devam ettiği uluslararası bir düzenin sürdürülmesinde daha aktif bir rol oynayacaktır.
- İnsan haklarını korumaya ve küresel normları desteklemeye devam edecek, benzer anlayışa sahip devletler ve gruplarla birlikte yer alacaktır.
- Ulusal refahı ve stratejik üstünlüğünü artırmak için bilim ve teknolojideki yeniliklere açıktır.
- Bir “yumuşak güç“ süper gücü olacaktır.
- Güvenlik, diplomasi ve kalkınma, çatışmaların çözümü ve yoksulluğun azaltılmasında lider bir rol üstlenmeye devam edecektir. Uluslararası sorunlarla mücadelede bütünleşik yaklaşım için bir model olmayı hedeflemektedir.
- Uluslararası serbest ticaretin uygulanması ve uluslararası ticaret hukukuna liderlik edecektir. Ekonomik sistemini ise rüşvet, yolsuzluk, manipülasyon, sömürü ve fikri mülkiyet hırsızlığından koruyacaktır.
- İklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybıyla mücadele, uluslararası bir öncelik olacaktır.
- Silahlı kuvvetleri, güvenlik ve istihbarat kurumları diplomasisi ile etkili ve yenilikçi olacaktır. Birleşik Krallık vatandaşlarının güvenliklerini sağlayacak ve müttefikleri ve ortakları küresel olarak destekleyecektir.
- Nükleer caydırıcılığını koruyacaktır. Uluslararası alanda askerî görünümünü artıracak, askerî yeteneklerini beş operasyonel alanın (Kara, deniz, hava, uzay, siber uzay) tamamına entegre edecektir. Dinamik bir uzay programı geliştirecek ve dünyanın önde gelen “siber güçlerinden biri“ olacaktır.

İnceleme Birleşik Krallık’ın, açık toplumların ve demokratik değerlerin korunması, yeni siber ve uzay alanlarında ortak kuralların oluşturulmasını destekleyeceğini, evrensel insan haklarının savunucusu olacağını ve iklim değişikliği, küresel sağlık krizleri ve ücretsiz sağlık sorunları gibi konularda “çok taraflı çözümler aramaya kararlı“ olduğunu belirtmektedir.[11]

b. Birleşik Krallık’ın Karşı Karşıya Olduğu Eğilimler
Entegre İnceleme, dünya daha rekabetçi ve çok kutuplu hale geldikçe küresel gücün doğası ve dağılımının değiştiğini belirtmektedir. Birleşik Krallık’ın 2030 yılına kadar, ulusal güvenlik ve uluslararası ilişkilerde karşı karşıya olduğu eğilimler dört başlıkta toplanılabilir.[12]
- Jeopolitik ve jeoekonomik değişimler (Geopolitical and geoeconomic shifts). Birleşik Krallık için ABD’in en önemli stratejik müttefiki olmaya devam etmesi, Birleşik Krallık'ın güvenliği ve refahı için Avrupa-Atlantik bölgesinin kritik önemini muhafaza etmesi, Rusya’nın en ciddi doğrudan tehdit olmaya devam etmesi beklenmektedir. 2030 yılına kadar jeopolitik ve ekonomik ağırlık merkezi Hint-Pasifik bölgesine kaymış olacaktır. Uluslararası ilişiklerde giderek daha güçlü ve iddialı hale gelmesinin yanında, askerî modernizasyonuna ve teknolojik gelişimine önem veren Çin’in; artan bir risk oluşturması beklenmektedir.[13]
- Sistemik rekabet (Systemic competition). Uluslararası sistemde hem ulus devletler hem de demokratik ve otoriter değerler arasında sistemik bir rekabet vardır. Bu kapsamda; rekabetin yoğunlaşması, güvenliği, ekonomiyi ve yaşam tarzını hedef alan hasım jeopolitik ve ekonomik etki ve değer bloklarının oluşumu, otoriter devletler ve kötü niyetli aktörler tarafından demokratik sistemlerin hedef alınması, devletlerin hasımlarını zayıflatmak ve istekleri istikamete yönlendirmek için değişik araç kullanmaları nedeniyle, savaş ve barış arasındaki sınırın test edilmesinin yanında, devlet dışı aktörlerin giderek daha önemli bir rol oynaması ve etkinliklerini artırması beklenmelidir. Rekabet aynı zamanda mevcut uluslararası sistem üzerindeki baskıyı artıracak ve uluslararası yerleşik kuralları ve normları zayıflatacaktır. Siber ve uzay gibi gelişmekte olan alanlarda ve sınırlı doğal kaynaklar için artan rekabet olacaktır.
- Hızlı teknolojik değişim (Rapid technological change): Teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme; bireyleri toplumları, ekonomileri, güvenliği yeniden şekillendirmesine bağlı olarak hem devletler arasındaki ilişkiyi hem de birey, özel sektör ile devlet arasındaki ilişkileri değiştirecektir. Bilim ve teknoloji, sağladığı yararların yanı sıra sistemik rekabetin bir alanı olacaktır. Bilim ve teknolojiyi geliştirme ve kullanma yeteneği, küresel gücün giderek daha önemli bir ölçütü olacaktır. Siber uzay ise hem devlet hem de devlet dışı aktörler tarafından kullanılan, giderek daha fazla çekişmeli bir alan olacaktır. Uzay aynı zamanda artan bir fırsat alanı ve aynı zamanda artan bir tehdit alanı olacaktır.
- Uluslararası zorluklar (Transnational challenges): Ortak güvenliği ve refahı tehdit eden, müşterek ve çok taraflı iş birliği ile mücadele edilebilecek iklim değişikliği, küresel sağlık riskleri, yasa dışı finans, organize suç, terörizm gibi tehditler uluslararası ve küresel dayanıklılığı test etmektedir. Bu kapsamda, Birleşik Krallık'a yönelik terör tehdidinin dini istismar eden ve Kuzey İrlanda bağlantılı olmasının yanında, terörist bir grubun 2030 yılına kadar başarılı bir kimyasal, biyolojik, radyolojik veya nükleer (KBRN) saldırı başlatma olasılığı kadar, teröre devlet sponsorluğunun da artması beklenmektedir.[14]

c. Hedefler
Entegre İnceleme; 2025'e kadar dört kapsamlı ulusal güvenlik ve uluslararası siyaset hedeflerinden oluşan stratejik çerçeve belirlemektedir. Söz konusu her hedef; çeşitli alt hedeflerle desteklenmekte ve bir dizi öncelikli eylem planını ortaya koymaktadır. Belirlenen kapsamlı hedefler;[15]
- Bilim ve teknoloji ile stratejik üstünlüğün sürdürülmesi (Sustaining strategic advantage through science and technology). Bilim ve teknoloji, ulusal güvenlik ve dış politikanın ayrılmaz bir unsuru olarak kabul edilmektedir. Küresel bir bilim ve teknoloji merkezi ve siber güç olarak konumlanmayı, bilim ve teknolojiden gelecek on yıl içinde ekonomik, siyasi ve güvenlik alanında da yararlanarak, müttefikler ve ortaklarla iş birliği içinde uluslararası normların şekillendirilmesinde etkili olmak arzu edilmektedir. Bu kapsamda, bilim ve teknolojinin kullanımı yoluyla ulusal hedefleri doğrultusunda stratejik avantaj oluşturmak ve sürdürmek için daha proaktif bir yaklaşım benimsemeyi, 2030 yılına kadar bir "Bilim ve Teknoloji Süper Gücü" olarak dünyadaki gücünü korumak ve yapay zekâ gibi kritik yeteneklerde öncü bir konuma sahip olmak hedef olarak kabul edilmektedir.[16]
- Geleceğin açık uluslararası düzenini şekillendirmek (Shaping the open international order of the future): Müşterek ve ortaklarla birlikte uluslararası sistemin kuvvetlendirilmesinin; özgür toplum ve serbest ekonomilerin gelişebilmesi, demokrasi ve evrensel değerlerin savunulmasının yanında, uzay, teknoloji, siber uzay alanında esasların belirlenmesi ve verilerin oluşturulmasında etkili olmayı hedeflemektedir.
- Ulusal ve Uluslararası güvenlik ve savunmanın güçlendirilmesi (Strengthening security and defence at home and overseas): İnceleme, beş operasyonel alanın (Kara, deniz, hava, uzay, siber uzay) tamamında bütünleşik askeri yeteneklere sahip silahlı kuvvetleri vizyonunu ortaya koymaktadır. Müttefikler ve ortaklarla birlikte çalışılması, NATO’nun Avrupa-Atlantik'teki kolektif güvenliğin temeli olmaya devam edileceğinin bilinmesi, Rusya'nın güvenlik için tehdit olmaya devam edeceğinin kabul edilmesi, ayrıca devlet kaynaklı tehditlere, radikalleşmeye ve terörizme, organize suç örgütlerine ve silahlanmaya karşı yeteneklerin geliştirilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, Entegre İnceleme’de DEAŞ'tan yalnızca iki kez söz edilmekte, yalnızca Irak ve Suriye'de DEAŞ’a karşı “Küresel Koalisyon“ bünyesinde silahlı kuvvetlerin devam eden katkısını teyit etmek maksadıyla konu edilmektedir.[17]
- Ulusal ve Uluslararası dayanıklılık oluşturmak (Building resilience at home and overseas): Dünyada ve siber uzayda karşılaşılan risk ve tehditleri tahmin etmenin ve önlemenin güçlüğü nedeniyle, dayanıklılığın artırılarak karşılaşılan risk, tehlike ve tehdidi etkisizleştirmek için “tespit etme (detect), önleme (disrupt), karşı savunma (defend against) ve caydırma (deter)“ yeteneklerinin geliştirilmesinin yanı sıra, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı, kontrol edilmediği takdirde insanlığın geleceğini tehdit eden uzun vadeli zorluklara mücadele alanlarında dayanaklılığın artırılmasıdır. Birleşik Krallık, vatandaşları ve çıkarları hedef alındığında, gerekirse güç kullanarak yanıt verebilecek ve buna istekli olduğunu gösterecektir.[18]

Covid-19'un 2020'lerin son küresel krizi olmayacağını kabul eden Entegre İnceleme, güvenliğin ve ulusal direncin güçlendirilmesine artan bir vurgu ve taahhütte bulunmaktadır. Bu kapsamda; bütünleşik bir yaklaşımla kritik ulusal altyapıyı kullananlar, özel sektör, sivil toplum ve kamunun tüm seviyesini kapsayacak şekilde “bütün bir toplumun dayanıklılığı“ için “Kapsamlı Ulusal Dayanıklılık (Comprehensive National Resilience)“ stratejisinin geliştirilmesi öngörülmektedir.[19] Ayrıca Covid-19 ile mücadeleden çıkarılan derslerin bir parçası olarak biyolojik güvenlik yaklaşımını da gözden geçirilmesini belirtmektedir.

Silahlı kuvvetler, “Sivil Otoritelere Askerî Yardım (Military Aid to the Civil Authorities-MACA)“ yoluyla acil durum operasyonlarına destek sağlamaya devam ederken, bununla birlikte özellikle kriz zamanlarında kullanılmak üzere sivil yedek kadro oluşturulma potansiyeli ile rezervlerin daha etkili bir şekilde nasıl kullanılacağına yönelik çalışma yapılması öngörülmektedir.

Yeni Terörle Mücadele Operasyonları Merkezi (Counter Terrorism Operations Centre-CTOC), ilgili devlet kurumlarını, güvenlik ve istihbarat teşkilatlarını, kolluk kuvvetlerini ve harekât icra ettikleri ortakları ve yargı sisteminin unsurları dâhil olmak üzere tüm ana aktörlerin yan yana çalıştığı ilk kez tek bir entegre terörizmle mücadele merkezi oluşturulması belirtilmektedir.



ç. Uluslararası İlişkilerin Genişletilmesi
Entedre İnceleme’nin merkezinde “bir yumuşak güç süper gücü (A soft power superpower)“ olma yer almaktadır. Birleşik Krallık; yumuşak gücünü kendisini tanımlayan değerlerine, yaşam biçimine, çeşitliliğine, güvenilir ve yenilikçi bir ülke olarak uluslararası kimliğine dayandırmaktadır.[20] Birleşik Krallık; hakkında olumlu algılar oluşturmak maksadıyla, insanlar arasında iletişim kurmaya, değerlerinin bilinmesi için kültürel ilişkilere ve turizme, uluslararası iş bağlantılarına, Birleşik Krallık bünyesindeki okulların diğer ülke öğrencileri tarafından tercih edilmesini sağlamaya yönelik çalışmalara öncelik vermekte, böylelikle dünyadaki değişimi etkilemek istemektedir.

Uluslararası ticaret, sağlık ve güvenliğe büyük önem veren Entegre İnceleme, Birleşik Krallık’ın değerlerini destekleyecek ülkeler arasında yeni iş birliği alanlarının oluşmasına yönelik arzusunu ortaya koymakta ve dinamik bir dış politika izlenmesini öngören izler taşımaktadır. Birleşik Krallık’ın ulusal çıkarlara dayanan ulusal dış politikayı vurgulaması, AB’in 2007 Lizbon Antlaşması'nda da görülmektedir. Söz konusu Anlaşmaya; Birleşik Krallık’ın güvenlik konusunda ulusal dış politika araçlarının güçlendirilmesi gerektiği konusundaki ısrarı nedeniyle "Üye Devletlerin, şu anda mevcut olduğu gibi dış politikalarını icra etmelerinin, AB sorumluluklarını veya üçüncü ülkelerdeki ve uluslararası örgütlerdeki ulusal sorumluluklarını etkilemediği" hükmü dâhil edilmiştir.[21]

Birleşik Krallık, dünyayı giderek demokratik ve otoriter devletler arasındaki bir çatışma alanı olarak algılamaktadır. Bu nedenle, kendi askeri yeteneklerine yatırım yapmanın yanı sıra, küresel askeri ittifaklar ve ortaklıklar ağını güçlendirmeye ve canlandırmaya çalışmaktadır. Bu anlayışla Entegre İnceleme, uluslararası ilişkilerde yaklaşım değişikliğini işaret etmektedir. Son on yılda, Soğuk Savaş sonrası "kurallara dayalı uluslararası sistemi" korumaya odaklanan Birleşik Krallık, bugün uluslararası düzenin daha parçalı olduğunu ve devletler arasında “çıkarlar, normlar ve değerler üzerinden“ rekabetle karakterize edildiğini kabul etmekte ve daha dinamik bir yaklaşım benimseyeceğini belirtmektedir.[22]

Entegre İnceleme, Birleşik Krallık’ın diğer ülkelere yönelik bakışını gösteren genel ilkeleri de belirtmektedir. Bu kapsamda; ABD’nin en önemli stratejik müttefik ve ortak olmaya devam ettiğine, NATO aracılığıyla Birleşik Krallık-ABD ilişkisinin ve kolektif güvenliğin sürdürülmesi ve güçlendirilmesine, NATO ve Beş Göz (ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda) arasındaki istihbarat paylaşım ilişkisi gibi önemli ittifaklar ve ilişkilerinin önemine vurgu yapmaktadır. Birleşik Krallık; GSMH'nın %2'si üzerinde harcama yapmaya devam edeceğini belirterek NATO’da lider ülkelerden olmaya devam etme isteğini göstermektedir.

Birleşik Krallık’ın AB'den ayrılması "dış politikaya farklı bir yaklaşım getirmek"[23] için bir fırsat olarak tanımlanmasına karşın, Avrupa’nın güvenliğine önem verdiğini ve Avrupalı komşuları ve müttefiklerinin "hayati ortaklar" olduğunu, özellikle Fransa ile "derin ve uzun süredir devam eden" güvenlik ve savunma ortaklığına, Almanya ile artan dış politika ortaklığını geliştirme planlarına vurgu yapılmakta, İrlanda ile güçlü bir ikili ortaklığa olan bağlılığının altı çizilmekte, İtalya ile yakın ortaklığa, Polonya ile Avrupa güvenliği konusunda hayati bir ortak olunduğu, benzer şekilde İspanya, Portekiz, Hollanda, Danimarka, Norveç, İsveç, İsviçre ve Türkiye dâhil olmak üzere diğer Avrupalı ortaklarla, değerler, serbest ticaret ve Transatlantizme bağlılık gibi ortak bir amaç üzerine odaklanmış, ortak çıkar ekseninde çalışıldığına yer vermektedir.

Birleşik Krallık; Avrupalı komşuları ve müttefikleri ile ortak değerleri savunmak ve ortak tehditlere karşı koymak için birlikte çalışmaya, 2030 yılına kadar Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğine en fazla katkıda bulunan Avrupalı olacaklarını vurgularken, Entegre İnceleme’nin yalnızca 60. sayfasında AB'nin Avrupa'nın barış ve refahında oynadığı rolün farkında olunduğu ve ortak zorluklar üzerinde AB ile çalışmanın yeni yollarının bulunması üzerinde durulmaktadır.[24] Birleşik Krallık’ın birlikte çalışacağını belirttiği birçok Avrupalı ülkenin sanki AB üyesi değillermiş gibi yaklaşım göstermesi, AB’nin ekonomik büyüklüğünden ziyade, etkin olarak faaliyet gösterebileceği alanlara odaklandığı izlenimini vermektedir.

İnceleme Hint-Pasifik bölgesini “hem tek başına hem de birlikte ağırlık ve etkiye sahip birden fazla bölgesel güç içermesiyle artan jeopolitik ve ekonomik öneme sahip“ olarak tanımlamaktadır.[25] "Hint-Pasifik" bölgesi ile ilgili olarak 2030 yılına kadar "karşılıklı yarar sağlayan ticareti, ortak güvenliği ve değerleri desteklemek için en geniş en entegre konuma sahip Avrupalı olarak Hint-Pasifik'te etkin olarak yer alınması" vizyonunu ortaya koymaktadır. Bu yaklaşımın "Çin, Hindistan ve Japonya gibi bölgedeki güçlerin önemini ve Güney Kore, Vietnam, Hindistan, Malezya, Tayland, Singapur ve Filipinler de dâhil olmak üzere diğer devletlere de uzandığı" belirtilmektedir. [26] Gelecek on yıl içinde ticaret, ekonomik ve denizciliğe dayanan bölgesel gerilimlerin olması beklenen bölgede Birleşik Krallık; hedeflerini gerçekleştirebilmek için “en iyi konumda olunan alanlarda liderlik etmeyi ve gerektiğinde başkalarıyla ortak olmayı ve desteklemeyi“[27] öngörmektedir.

Birleşik Krallık’ın bölgeye yönelik ilgisi savunma ve güvenlik alanı ile sınırlı olmadığı, ekonomi, iklim değişikliği, Birleşik Krallık değerlerinin yerleştirilmesi gibi etkenleri de kapsadığı; 01 Şubat 2021'de “Trans-Pasifik Ortaklığı için Kapsamlı ve İlerici Anlaşma (Comprehensive and Progressive Agreement for Trans-Pacific Partnership-CPTPP)“ya resmen katılım talebinde bulunmasından[28] ve 04 Ağustos 2021 tarihinde “Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (Association of Southeast Asian Nations-ASEAN)“ne “diyalog ortağı“ olarak katılmasından[29], Singapur ve Vietnam ile serbest ticaret anlaşmaları[30] yapmasından anlaşılmaktadır. Birleşik Krallık bölgenin ortak polis organı olan ASEANAPOL'ün de diyalog ortağıdır. Ayrıca, “ASEAN-Singapur Siber Güvenlik Mükemmeliyet Merkezi (ASEAN-Singapore Cyber Security Centre of Excellence)“ni desteklemekte, Singapur ile Güneydoğu Asya'daki deniz kalıntılarını araştırma projesini, ASEAN Düşük Karbonlu Enerji programına, Endonezya Dostları Yenilenebilir Enerji (Friends of Indonesia Renewable Energy-FIRE) Diyaloğu'na, iklim değişikliğinin etkisini ve temiz enerjiye geçişi araştıran Birleşik Krallık -ASEAN bilim ortaklıklarına destek olmaktadır.[31] Çok kutuplu dünyanın sonucunda ortaya çıkan büyük güç mücadelesinde, özellikle ABD ile Çin arasında gelişen kuşak mücadelesine dâhil olmak zorunda kaldığını hisseden Birleşik Krallık’ın Hint-Pasifik eğilimi, Asyalı müttefiklerle daha derin ekonomik yükümlülük ve daha güçlü savunma iş birliği için ölçülü bir çağrı olarak ortaya çıkmaktadır.

Birleşik Krallık için Çin'de zorluklar ve fırsatların olduğunu ifade eden Entegre İnceleme; Çin'in artan uluslararası etkinliğinden yola çıkarak, dünyadaki en önemli jeopolitik faktör olduğunu itiraf etmektedir. Gelecek on yıl içinde küresel ekonomiye ve büyümeye büyük katkı yapması beklenen Çin ile Birleşik Krallık hem ikili ticaretten hem de yatırım olanaklarında karşılıklı yararlanırken, Çin’in aynı zamanda Birleşik Krallık’ın ekonomik güvenliğine yönelik en büyük devlet tabanlı tehdit olduğunu belirtilmekte, Çin ile ilişkilerinde "sağlam bir diplomatik çerçeve" oluşturma çabası gösterilmektedir. Kritik ulusal altyapısının, kurumlarının ve hassas teknolojisinin korunmasını artırılması, kritik tedarik zincirlerinin dayanıklılığını güçlendirmenin yanında, Çin yatırımlarını izlenmesi, tehdit olarak görüldüğünde mevcut anlaşmalardan çekilmekte tereddüt yaşanmaması ifade edilmektedir.[32]

2010 veya 2015 Ulusal Güvenlik Stratejilerin de doğrudan herhangi bir ülke, tehdit olarak tanımlamamaktadır. Entegre İnceleme ise Rusya’yı doğrudan tehdit olarak tanımlarken, Çin’e ise rakip adlandırması yapmaktadır. Diğer bir deyişle Çin, askerî bir tehdit olarak değil de hem ekonomik bir rakip hem de ticari bir ortak olarak sunulmaktadır. Çin'e yönelik politikada, güvenlik konusundaki dikkatli tutumu ve iklim değişikliği de dâhil olmak üzere diğer alanlarda dikkatli bir denge kurma çabasındaki Birleşik Krallık, yine de Çin’in Uygur Müslümanları üzerindeki baskıları ve Hong Kong'daki demokratik hakların sınırlandırması gibi konular nedeniyle, özellikle Çin’e karşı sert olunmasını isteyen muhafazakâr çevrelerin tepki göstermesi beklenmelidir.

d. Savunma ve Güvenlik
Dünya dijital ve veri odaklı çağa doğru ilerledikçe, bilimsel keşif, gelişen teknolojiler ve büyük miktarda veriden yararlanma yeteneği, siber uzay ve benzeri alanlarda ekonomik, sosyal ve askerî faaliyetler için hızla genişleyen olanaklar sunacaktır. Uzay. Her alanda sınırların aşılması ile yeni yeteneklerin ortaya çıkması; refah, savunma ve güvenlik için önemli fırsatlar ortaya çıkaracaktır. Ancak bu alanlardaki etkileşim, devletlerin rolü, kurumlar ve bireyler arasındaki denge yoğun bir rekabeti doğuracaktır. Sistemik rekabet ve teknoloji nedeniyle ortaya çıkan devlet, devlet dışı aktörler, terörizm, organize suç, uluslararası güvenlik sorunları veya bunların karışımı kaynaklı tehditleri tespit etme, bozma, karşı savunma ve caydırma yeteneği geliştirilmelidir.[33]

Silahlı kuvvetlerin “öncelikli tüm bölgelerde müttefikler ve ortaklarla birlikte eğitim ve tatbikat yapmak, faaliyet göstermek“ için denizaşırı ülkelerde daha sık ve daha uzun süre konuşlandırılması açıkça ortaya konulmaktadır. Bunun yanında, Kıbrıs, Cebelitarık, Almanya, Umman, Singapur ve Kenya'daki mevcut tesisler ve altyapının iyileştirilmesi hedeflenmektedir.[34] Bunun yanında, deniz ulaştırma hatlarını korumak ve seyir özgürlüğünü desteklemek için Birleşik Krallık Donanması’nın aktif bir rol alması, dünya çapında görünürlüğünün ve konuşlanmasının artırılması, Birleşik Krallık'ın karasularında ve Münhasır Ekonomik Bölgesi'nde de aktif olmaya devam etmesi öngörülmektedir.

Birleşik Krallık’ın Afrika'da aktif olarak yer alması, Orta Doğu'da gelişen ilişkileri sürdürmesi [35] ve Silahlı Kuvvetleri’nin Rusya'yı caydırmaya odaklanması, özellikle Hint-Pasifik bölgesinde etkili varlığını sürdürmesi ve küresel görünürlüğünü artırması beklenmelidir.
Belgede "gelişen teknolojik ve tehditler de dâhil olmak üzere değişen güvenlik ortamı" nedeniyle, 260'tan fazla savaş başlığı içeren genel bir nükleer silah stokuna geçeceği belirtilmektedir.[36] Nükleer silahlardaki stok değişikliği kararı, 2010 yılından 2020'lerin ortasına kadar nükleer silah tavanını 225'ten 180'e düşürme niyetinden uzaklaşıldığı anlamını taşımaktadır. Ayrıca, operasyonel stokunun büyüklüğü veya konuşlandırılan savaş başlıkları veya konuşlandırılan füzelerin sayısı için kamuya açık rakamlar verilmeme esasının getirilmesi "uzun süredir devam eden kasıtlı belirsizlik politikasının" bir uzantısı olduğu görülmektedir.

Terörizmin, yeni radikalleşme kaynakları ve geliştirdiği yeni strateji ve taktiklerle önümüzdeki on yılda büyük bir tehdit olmaya devam etmesi beklenmektedir. Birleşik Krallık’a yönelik terörizm tehdidini; Kuzey İrlanda bağlantılı, aşırı sağ, aşırı sol, anarşist ideolojiye dayanan, dini istismar eden ve yalnız aktör terör kaynaklı olması beklenmektedir. Kuzey İrlanda'da bazı grupların siyasi istikrarsızlığı destekleme ve istismar etme riski bulunmaktadır. Deniz aşırı ülkelerde, özellikle Afrika ve Orta Doğu'da kötü yönetişim ve düzensizliğin, terörist ve aşırılık yanlısı grupların faaliyet alanını artırmasında etken olması beklenmektedir. Devletin teröre sponsor olması ve “vekâlet“ olarak kullanımının artacağı konusunda değerlendirmektedir. İleriye dönük tehdit olarak bir terörist grubun 2030 yılına kadar başarılı bir KBRN saldırısı başlatmasının muhtemel olduğuna belirtmesi dikkat çekmektedir.

3. SONUÇ
Birleşik Krallık, dünya üzerinde etkili olmasına rağmen, özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında rolünü ABD’ne devrettiği kabul görmektedir. Entegre İnceleme ile Brexit sonrası ise uluslararası rolünün tanımlamasında önemli bir dönüm noktası olarak, gelecek on yıl için dış politika, kalkınma, güvenlik ve savunma alanlarında tam olarak ne olacağına ilişkin bir yol haritası ortaya konmakta, 21. Yüzyılın dünya düzeninin ihtiyaçlarına, fırsatlarına uyum sağlamak için sahip olunan yeteneklerin kullanılması, geliştirilmesi, arzu edilen hedeflerin ortaya konulması açısından bir paket sunmaktadır. Yine de yeteneklerin güvenle kullanılması ve uluslararası hedeflere tek başına ulaşılamayacağının farkında olarak “Küresel Birleşik Krallık“ için güvenlik, insan hakları, demokrasi, iklim değişikliği, siber savaş gibi tüm büyük meselelerde, eski ve yeni müttefiklerin ve ortakların güçleri ile Birleşik Krallık güçlerinin iş birliği ve eş güdüm içerisinde bulunmaları gerektiğine önem vermektedir. Bunun yanında " en iyisi olunan da öncülük edilmesi" esasının uygulanmasına devam edilmektedir.

Birleşik Krallık, Avrupa kıtasının güvenliğinin güçlendirilmesi kapsamında, Almanya'da daha fazla askerî teçhizat depolamaya, küçük kuvvetlerle Estonya ve Polonya'da konuşlanmaya, NATO'nun daimi deniz kuvvetlerine katkıda bulunmaya ve NATO tatbikatlarında daha büyük bir rol oynamaya devam etmektedir. Ancak Entegre İnceleme, Rusya'nın Birleşik Krallık'a yönelik en akut doğrudan tehdit olmaya devam ettiğine dair açık ifadeye yer vermesine rağmen, Rusya'nın teşkil ettiği riskleri azaltmak için birleşik, çok yönlü bir strateji içermemektedir. Rusya tehdidine karşı NATO dışında yeni bir yaklaşım öngörmemektedir.

Birleşik Krallık’ın Rusya stratejisi, 2016 yılında Ulusal Güvenlik Konseyi (National Security Council-NSC) tarafından onaylanmış ve 2019'da güncellenmiştir.[37] Stratejinin beş ayağı, Parlamento İstihbarat ve Güvenlik Komitesi (Intelligence and Security Committee of Parliament)'nin Rusya hakkındaki raporunda 'Koruma (Protect)’, ‘Sınırla (Constrain)’, ‘Karşıla (Engage)’, 'Açık tut (Keep Open) ve 'İnşa et (Build) olarak belirtilmektedir.[38] Söz konusu ilkeler; Rusya'nın Birleşik Krallık ve müttefiklerinin çıkarlarına verebileceği zararı sınırlama ihtiyacından daha fazla, Rusya ile ilişki kurma, kanalları açık tutma ve daha iyi ilişki yönünü vurguluyor gibi görünmektedir.

Entegre İnceleme, Rusya’nın (Çin gibi) küresel kültürel güç görünümüne ve bilgi operasyonlarına büyük yatırım yapmasına dikkat çekmesine rağmen[39], Rusya dışındaki kitlelere yönelik hem kablo ve uydu televizyon kanallarını hem de internet içeriğini ileten bir Rus devlet destekli televizyon ağı olan ve çok lisanlı yayın yapan RT ile Çin’in dış tanıtımında önemli bir rol oynayan Çin Merkez Televizyonu (CCTV)'na ait ve uluslararası çok dilli televizyon kanalı olan “Çin Küresel Televizyon Ağı (China Global Television Network-(CGTN)“ gibi bilgi operasyonlarının bir parçasını oluşturan ve devlet tarafından yönlendirilen yapılara karşı mevcut düzenlemelerin yeterli olup olmadığı konusunu gündeme almamaktadır.

Çin kaynaklı diplomatik ve güvenlik sorunlarının üstesinden gelmek için Hint-Pasifik bölgesine yeniden ilginin arttığının belirtilmesi; ABD'de, Beş Göz müttefiklerinde ve özellikle Japonya'da tebessümle karşılanacaktır. Birleşik Krallık'ın Avrupa'nın güvenlik ve savunmasına olan bağlılığının devam etmesine vurgu yapılsa da Avrupa'ya özellikle AB ile ilişkilere yönelik daha uzun vadeli beklentiler oldukça zayıftır. AB’den ayrılmanın ortaya çıkardığı Avrupalı ortaklarla ilişkileri onarmak için bir özel bir plan ortaya konmamaktadır.

İnceleme “Hint-Pasifik eğilimini“ ortaya koyarken, NATO'nun Avrupa'nın savunması için devam eden önemini vurgulamaktadır. Ancak 21 ortak üyeye sahip NATO ve AB, Rusya'nın Ukrayna'ya yaptığı 2014 müdahalesinden bu yana, bilgi savaşı ve siber saldırılar gibi çeşitli hibrit tehditlere yanıt vermek için birlikte çalışmakta, askeri alanda iş birliği yapmaktadır. Birleşik Krallık'ın NATO belgelerinde NATO ile AB arasında daha yakın iş birliğini ve NATO-AB kriz yönetimi tatbikatlarını desteklemeye devam edeceğini belirtmesine rağmen, bu sınırlı bağlamlarda bile AB'den bahsetmemektedir. [40] Yeni bir ‘Soğuk Savaş’ ilan etmeye gerek olmadığı ve Çin ile Rusya’nın tehdit olarak algılanmaya devam ettiği kabul edildiği bir ortamda, yeni "Hint-Pasifik eğiliminin" gerçekte ne anlama geleceği ve AB ile ilişkileri onarmaya yeterince odaklanmamanın bir bedeli olup olmayacağı görülecektir.

NATO'da bir Avrupa ülkesi olarak Birleşik Krallık, uluslararası iş birliğinin hemen hemen her alanında liderlik rolü oynama, Hindistan Pasifik, Afrika ve Ortadoğu’ya yönelik vizyonunu ortaya koymaktadır. Ancak, ortaya konulan hedeflerin gerçekleştirilmesi için Entegre İnceleme’de kaynak bilgisi bulunmamaktadır. Ayrıca, 2020 yılında Birleşik Krallık Ordusuna dört yıl içerisinde 16,5 milyar pound yatırım[41] yapılacağının ve NATO’ya dönük olarak GSYH’nın %2’den fazla harcamaya yapmaya devam edeceğini açıklaması Birleşik Krallık’ın sert güce ve NATO’ya bağlılığını açıklamaktadır. Bunun yanında GSYH’nın %0,7'sini uluslararası kalkınmaya harcama taahhüdünü bozma kararı alması yumuşak gücünün etkinliğini sorgulatacaktır.


KAYNAKÇA
Anzari, Amal (2021) The Integrated Review and What It Means for EU-UK Foreign Policy, International Development Research Netwok s.e.t.25.10.2021.
Bond, Ian (2021) Can the UK be secure if Europe is not? The UK’s (un)integrated review, Centre for European Reform, s.2 s.e.t.25.10.2021.
Britain Granted 'Dialogue Partner' Status by Southeast Asian Bloc s.e.t.25.10.2021.
Comprehensive and Progressive Agreement for Trans-Pacific Partnership (CPTPP) s.e.t.25.10.2021.
Cornish, Paul (2021) Incoherent, Under Strength, Over Stretched: The UK National Strategy and Defence Review 2021, Cityforum, s. 5 s.e.t.28.10.2021
Defence and Security Industrial Strategy s.e.t.28.10.2021.
Defence in a Competitive Age s.e.t.28.10.2021.
Defence Secures Largest İnvestment Since The Cold War s.e.t.20.10.2021.
Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group.
Global Britain in a Competitive Age: The Integrated Review of Security, Defence, Development and Foreign Policy s.e.t.28.10.2021.
Integrated Operating Concept s.e.t.28.10.2021.
Integrated Review: Call For Evidence < s.e.t.28.10.2021.
Integrated Review of Security, Defence, Development and Foreign Policy
Johnson, Boris (2020) Prime Minister's statement to the House of Commons: 16 June 2020, s.e.t.28.10.2021
The Integrated Review, Atlantic Treaty Association of The United Kingdom, s.e.t.28.10.2021.
UK Becomes ASEAN Dialogue Partner s.e.t.25.10.2021.
UK Strikes Singapore and Vietnam Trade Deals, Start of New Era of Trade With Asia s.e.t.25.10.2021.
 

* Doktor, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Misafir Öğretim Üyesi, kazim.murat.ozkan@gmail.com, ORCID 0000-0001-6206-3224
[1] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 21.
[2] Cornish, Paul (2021) Incoherent, Under Strength, Over Stretched: The UK National Strategy and Defence Review 2021, Cityforum, s. 5 s.e.t.28.10.2021.
[3] Johnson, Boris (2020) Prime Minister's statement to the House of Commons: 16 June 2020, s.e.t.28.10.2021
[4] Global Britain in a Competitive Age: The Integrated Review of Security, Defence, Development and Foreign Policy s.e.t.28.10.2021.
[5] Defence in a Competitive Age s.e.t.28.10.2021.
[6] Defence and Security Industrial Strategy s.e.t.28.10.2021.
[7] Integrated Operating Concept s.e.t.28.10.2021.
[8] Integrated Review: Call For Evidence < s.e.t.28.10.2021.
[9] The Integrated Review, Atlantic Treaty Association of The United Kingdom, s.e.t.28.10.2021.
[10] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 6-7, 9.
[11] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 14.
[12] Integrated Review of Security, Defence, Development and Foreign Policy s.e.t.25.10.2021.
[13] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 24-29.
[14] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 32.
[15] Integrated Review of Security, Defence, Development and Foreign Policy, s.e.t.25.10.2021.
[16] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 4, 6.
[17] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 63, 81.
[18] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 69.
[19] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 88.
[20] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 49.
[21] Anzari, Amal (2021) The Integrated Review and What It Means for EU-UK Foreign Policy, International Development Research Netwok s.e.t.25.10.2021.
[22] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 11.
[23] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 17.
[24] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 60, 61.
[25] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 27.
[26] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 62.
[27] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 66.
[28] Comprehensive and Progressive Agreement for Trans-Pacific Partnership (CPTPP) s.e.t.25.10.2021.
[29] Britain Granted 'Dialogue Partner' Status by Southeast Asian Bloc s.e.t.25.10.2021.
[30] UK Strikes Singapore and Vietnam Trade Deals, Start of New Era of Trade With Asia s.e.t.25.10.2021.
[31] UK Becomes ASEAN Dialogue Partner s.e.t.25.10.2021.
[32] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 62,63.
[33] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 60.
[34] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 73.
[35] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 6.
[36] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 76.
[37] Bond, Ian (2021) Can the UK be secure if Europe is not? The UK’s (un)integrated review, Centre for European Reform, s.2 s.e.t.25.10.2021.
[38] Russia (2020) Intelligence and Security Committee of Parliament, HC 632, s.25 s.e.t.28.10.2021.
[39] Global Britain in a Competitive Age (2021) CP 403, United Kingdom, APS Group, s. 49.
[40] Bond, Ian (2021) Can the UK be secure if Europe is not? The UK’s (un)integrated review, Centre for European Reform, s.3 s.e.t.25.10.2021.
[41] Defence Secures Largest İnvestment Since The Cold War s.e.t.20.10.2021.


Not: Bu makale “Post-Güvenlik Jeopolitik: Çin, Rusya, Hindistan, Japonya ve NATO“ ana temasıyla TASAM tarafından 04 Kas 2021 - 05 Kas 2021 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 7. İstanbul Güvenlik Konferansı’nda (2021) tebliğ olarak sunulmuştur. Konferans’ın yayımlanacak olan kitabında yer alacaktır.
 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2711 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1078
Avrupa 22 637
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1381 ) Etkinlik ( 53 )
Alanlar
Balkanlar 24 293
Orta Doğu 23 608
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 3 184
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 77 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 19 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2042 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2042

Savaşın başlamasından bir yıl geçtikten sonra, Rusya'nın neden galip gelmediği, hem ABD dış politikasında hem de daha geniş anlamda uluslararası güvenlikte en önemli sorulardan biri haline geldi. Cevabın birçok bileşeni var. ;

İnsanoğlunun doğal yaşam ortamı karalardır. Ancak, dünyanın büyük kısmı denizlerle kaplı olup deniz insanoğluna refah, zenginlik ve güç getirecek özelliklere sahiptir. Bu açıdan bakıldığında insan toplulukları, doğal olarak, sosyolojik gelişmelerinin her aşamasında evvela doğal yaşam ortamları olan ...;

Ukrayna’da Rusya’nın yakın zamanda büyük bir saldırı gerçekleştireceği haberlerinden ABD’nin Ukrayna’yı son ana kadar destekleyeceğini deklare etmesine kadar karmaşık ve belirsiz bir durum söz konusu. Rusya ile “sınırsız dostluğu“ bulunan Çin ise bu karmaşık durum karşısında pozisyon belirlemeye çal...;

Çağımızda, ülkeler arasındaki ilişkilerde konjonktüre bağlı olarak meydana gelen değişimler sonucunda, klasik diplomasi yöntemlerinin yanında yeni kavramlar da ortaya çıkmıştır. Diğer ülke yönetimlerini ve uluslararası örgütleri etkilemek hedefiyle birlikte, yabancı kamuoyunu da etkilemek ihtiyacı d...;

TASAM Staj Programı; katılımcıların akademik çalışma yetkinliği kazanmasına destek olarak kaynaklara ulaşma, bilgi toplama ve iletişim gibi konularda mevcut yetenek ve özelliklerini geliştirmelerini amaçlamaktadır. TASAM’ın mevcut çalışma alanları kapsamında değerlendirilecek stajyerlerin, bu alanla...;

Dünyadaki en güçlü ve etkili istihbarat servisleri açısından merak edilen en önemli konuların başında, Çin’in Afrika’daki askeri ve siyasi stratejik planları gelmektedir. Afrika madenleri ve enerji yatakları Çin’in bu kıtaya yönelmesinde temel etkendir. ;

Artık, ulusal ya da uluslararası her seviyede güvenliği geçmişin anlayış ve kurumları ile sağlama imkânı zayıflamaktadır. Hızla gelişmekte olan teknolojilerin neden olacağı ekonomik ve toplumsal dönüşümler, uluslararası düzenin de yeni bir çerçeveye yani devletsiz (sınırların olmadığı post-modern) s...;

Arap yarımadası tektonik hareketlerle Afrika’ya doğru kayarken hiç olmazsa siyasi faylardaki gerilimi azaltacak girişimler önem kazanıyor. Necef Zirveleri işte bunlardan biri.;

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.