Akıllı Şehirler ve Güvenlik Politikaları

Makale

Yeni teknolojilerle birlikte kent sakinlerinin yaşam kalitesini artırmak, fiziksel, sosyal ve dijital planlamaların şehrin bütününü kapsayacak şekilde gerçekleştirmek, kent sakinlerinin hayatını doğrudan etkileyecek bütün süreçlere proaktif ve reaktif olarak cevap verebilmenin elzem olduğu dönemler yaşanmaktadır. ...

ÖZET

Yeni teknolojilerle birlikte kent sakinlerinin yaşam kalitesini artırmak, fiziksel, sosyal ve dijital planlamaların şehrin bütününü kapsayacak şekilde gerçekleştirmek, kent sakinlerinin hayatını doğrudan etkileyecek bütün süreçlere proaktif ve reaktif olarak cevap verebilmenin elzem olduğu dönemler yaşanmaktadır. Bu dönemlerde ilçeler, şehirler dolayısıyla ülkeler, sadece trafik ışıklarının trafiği rahatlatması olarak değil, sokak lambalarından sıfır atık çalışmalarına, gürültü kirliliğinden enerji ihtiyacına, siber güvenlikten kültürel teknolojilere bütün başlıklarda güncellenmeye ihtiyaç duymaktadır. Çünkü kent sakinlerinin teknoloji bilgisi ve dijital okuryazarlık seviyesinin yükselmesi, aldığı hizmetleri değerlendirirken daha nitelikli kriterlere başvurmasını sağlamaktadır. Sakinler artık telefonlarından trafik yoğunluğu, ulaşım imkânları, elektrik ve su kesintisi, hastane ve eczane bilgisi, sinema ve tiyatro salonları, şehirdeki etkinlikler ve gelişmeler başlıklarında saniyeler içinde nitelikli bilgi sahibi olabilmektedir.

Kent sakinlerinin asgari hayatını etkileyen bu başlıkların yanı sıra, güvenliklerini etkileyen dijital gelişmeler de çok hızlı olmaktadır. Teknoloji, dijital ortamla organik bir ilişki içerisinde olduğu için, geliştikçe siber saldırılara da daha çok maruz kalmaktadır. Adeta bir sektör haline gelen siber saldırılar için ülkeler, ülkemizde “Siber Suçlarla Mücadele“ başlığında olduğu gibi birçok başlıkla yeni yapılar kurmakta ve mücadele etmektedir. Akıllı trafolar dijital ortamda sabote edilerek şehirlerin elektrik yapısı zarar görmekte, uydu verileri kullanılarak sağlanan trafik yoğunluğu çalışmaları kitlenebilmektedir. Hatta Estonya örneğinde olduğu gibi bir ülke teknolojik olarak esir alınabilmektedir. Yani dijitalleşme ve akıllılaşma arttıkça, şehirler ve ülkeler olumsuz teknolojik müdahalelere daha açık hale gelmektedir. Bu noktada şehirler ve ülkeler birçok başlıkta olduğu gibi Akıllı Şehirler başlığında “Güvenlik Politikaları“ konusunda da mutabakat göstermelidir. Çünkü bu mutabakat sağlanmadığı sürece, kontrol yasal yönetimlerden, evinden keyfi saldırılar yapabilen ve bir ülkenin bütün sistemlerine zarar veren bireylere tamamen veya kısmen geçme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Akıllı Şehir çalışmaları birbirine sınırı olan illerin dijital ortamda sistemlerini entegre etmesi, zamanla bütün ülkenin dijital ortamda büyük veriyle yönetilmesi hem şeffaflığı artıracak hem de güvenlik politikaları konusunda yerinden veri merkezden yönetim anlayışıyla hızlı adımlar atılabilecektir. Bu dijital entegrasyon, ülkelerin güvenlik açısından sınır komşularıyla olan mutabakatları için de büyük önem arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: akıllı şehirler, siber güvenlik, dijital, teknoloji

GİRİŞ

Her şehrin tarihsel niteliğiyle birlikte kendi tarihi olmasına karşın, insan[*]lığın tarihi büyük ölçüde kentlerin ve kentsel yaşamın tarihi olarak değerlendirilmektedir. Hiçbir şehir veya coğrafya çevresindeki uygarlıklardan bağımsız olarak değil bilakis birbirlerine sağladıkları katkılar ışığında etkilenmeli analizlerle ifade edilmelidir.1 Kentleşmenin ilk aşamasında, şehirlerin sayısı ve büyüklüğü, mevcut tarım arazisinin miktarı ve üretkenliğine göre değiştiği için sınırlar da bu unsurlara göre belirlenmiştir.2

Bir arada yaşama, görme, heves, beğenilme, yönetme, başarılı olma, seçilme duyguları hep vardı, bu varlığın sınırlarını aşması ve gerçekten varlık olabilmek adına bir zorunluluk statüsü kazanması ise toplumların kabuklarını kırması ve hayatın anlamının sadece yaşamaktan ibaret olmadığının anlaşılmasıyla kabul görmüştür. Bu kabul görmenin özünde de aslında kent kavramının kırdan bağımsız incelenemeyeceği analizi yatmaktadır. Ünlü Coğrafyacı Mark Jefferson’un deyimiyle “Kent ve kır iki şey değildir, tek şeydir“3
 
  1. Akıllı Şehir Dönüşümünün Yansımaları
Akıllı Şehirler’in hikâyesi aslında şehirlerin net dönüşümüyle ateşi kullanmakla başlamıştır. Bulunan her yeni icat kır yaşamını kente yaklaştırmış, Jefferson’un deyimi olan “Kır ve kent iki şey değildir; tek şeydir“ mottosunun belki de zeminin hazırlamıştır. Yapılan bir duvar, içinde kalan kısmı daha güvenlikli yapmış sur anlayışını belki de ortaya çıkarmış, göller, denizler, dağlar coğrafyanın yaşam biçimindeki bütün etkisini peyderpey ortaya koymuştur. Özetle geçici olandan kalıcı olana yolculuk bugünün şehirlerini ve teknoloji[*]sini bize sunmuştur.4 Akıllı şehirler yakın dönemin gelişmişlik göstergesi olması bakımından derinlikli ve alternatifli tanım sayısı bakımından henüz gelişme aşamasındadır. Avrupa Parlamentosu’nun yaptığı tanım daha kapsayıcı niteliktedir; “Akıllı Şehir, çok paydaşlı, belediye odaklı ortaklık temelinde BİT tabanlı çözümler ile kamu sorunlarını çözme yaklaşımını benimseyen şehirdir.5
 
  1. Akıllı Şehirlerin Etki Analizi
Akıllı şehirler ekonomi, insan, yönetim, mobilite, çevre ve yaşam bakımından 6 başlıkta tasnif edilerek analiz edilmektedir. Bu analizin içinde söz konusu unsurlardaki değişiklikler, yeni tanımlamalar ve vatandaşın yaşamına etkisi değerlendirilmektedir.6
 
  1. Akıllı Ekonomi
Bir şehrin mikro ve makro boyutuyla ekonomik girdi, çıktı ve faaliyetlerinin akıllı endüstriler çerçevesinde ele alınmasıdır.
 
  1. Akıllı İnsan
Farkındalığı, katılımcılığı ve yaratıcılığı yüksek, hayat boyu öğrenen, bilişim teknolojilerini hayatına dâhil etmiş bireydir.
 
  1. Akıllı Yönetim
Tam entegrasyon amaçlı, şeffaf, sürdürülebilir bir yönetim anlayışını benimsemiş, tüm iştirakleriyle hizmet kalitesini yükseltmeyi temel hedef olarak belirleyen yönetimdir.
 
  1. Akıllı Mobilite
Akıllı mobilite, gazla çalışan bir araca sahip olmak yerine ulaşım modlarını kullanmayı ifade eder. Temiz teknoloji, ulaşım hızı ve maliyeti düşüren yerleşim teknolojileriyle hizmet sunmayı hedeflemeyi ifade etmektedir.
 
  1. Akıllı Çevre
Bilgi ve İletişim Teknolojileri desteği ile atık, hava, su, toprak, iklim değişikliği ile mücadele yönetimi ile şehrin tabiat varlıklarının korunmasının odağa alınmasını karşılamaktadır.
 
  1. Akıllı Yaşam
İlginç deneyimler sunan, ufuk turu ve yeni keşiflerle yaşam kalitesini yükselterek, hiyerarşik ihtiyaçları bireyin konforu üzerine inşa eden yaşam tarzıdır.7


2. Akıllı Şehirlerin Riskler ve Estonya Siber Saldırısı

Estonya, Avrupa’nın kablolu devleti olarak ve internet altyapısıyla temel hizmetleri online vermesi bakımından “E-stonia“ olarak da tanımlanmaktadır. Estonya, 2005 yılında tarihte ilk kez bir seçimi online olarak gerçekleştirmiş ve 2005 yerel seçimlerini yapmıştır. Yine bu tarihlerde Estonya’daki kamu hizmetleri, bankacılık hizmetleri, günlük işlerin %96’sı internet üzerinden gerçekleştirilmekteydi. Bu seviyeye ulaşabilen başka bir devletten söz etmek mümkün değildi; fakat bu teknolojik ilerleme aynı zamanda birçok sorunu da beraberinde getirmekteydi. Bu sorunların da ilki ve en önemlisi Estonya’ya yapılan siber saldırı olarak tarihteki yerini almıştır.8

II. Dünya Savaşı sonrası SSCB bir kısım Rusya vatandaşını Estonya’ya yerleştirmiştir. Devam eden yıllarda Estonya Ruslara, Estonya vatandaşlığı vermeyi reddedince ve II. Dünya Savaşı’nda kaybedilen Sovyet askerlerinin simgesi olan Bronz Heykel anıtını kaldırmayı tartışmaya açınca, aynı gece hem fiili saldırılar hem de siber saldırılar başlamıştır.9 Bu saldırılar 27 Nisan 2007’de başlamış ve 3 hafta kadar sürmüştür. Saldırılar ilk olarak siyasi partilere, bankalara, finans kuruluşlarına, devlet kurumlarına ve muhtelif yerleşik hizmet sağlayıcılara yönelik olarak yapılmıştır. Rusya tarafından yapıldığından emin olunan fakat resmi olarak kanıtlanamayan bu saldırılar, özellikle Rus blog sitelerinde organize olan bilgisayar korsanları tarafından gerçekleştirilmiştir.10

Bu saldırılara temel amaç, kullanımı durdurmak ve günlük yaşamın çekilmez hale gelmesine neden olmaktır. 3 hafta süren bu saldırılarda başarılı olunduğu da ortaya çıkmaktadır. Resmi kurumların yanı sıra iletişim ağları, siber güvenlik hizmeti verebilecek şirketler, yazılım şirketleri ve daha birçok özel kurum da saldırılardan nasibini almış, günlük hiçbir resmi işlem yapılamazken adeta Estonya siber esir olarak faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmıştır. Bu durumun etkileri ilk etapta görülemezken sonrasında milyonlarla euroluk zararın olduğu ortaya çıkmış ve başta NATO olmak üzere bütün dünya ülkelerini siber güvenlik konusunda daha dikkatli olmaya itmiştir.11


“Kovid-19 Sonrası Geleceğin Güvenlik Kurumları ve Stratejik Dönüşüm“ e-kitabından alınmıştır. Makalenin tamamını okumak için lütfen tıklayınız.

“Kovid-19 Sonrası Geleceğin Güvenlik Kurumları ve Stratejik Dönüşüm“ e-kitabını incelemek için lütfen tıklayınız.

 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2724 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1087
Avrupa 22 641
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1386 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
Balkanlar 24 294
Orta Doğu 23 611
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 4 185
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 20 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2045 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2045

Kosova’nın Sırp sınırına yakın ve Sırp nüfusun yoğunlukta olduğu bu kısmındaki dört Sırp belediye başkanının Kurti yönetiminin kararını protesto amaçlı istifası ile 2022 Kasımında artan gerilim NATO’nun müdahale kararına sebep olacak düzeyde büyüdü.;

Çin Halk Cumhuriyeti’nin 1949’da kuruluşundan Soğuk Savaşın sonuna kadar Çin ve Ortadoğu ülkeleri arasındaki ilişkiler çok çabuk gelişti. 950’lerin ortalarında Çin sadece birkaç Arap ülkesiyle diplomatik iletişim içindeydi. Bunun nedeni bu ülkelerin batı emperyalizmi ve kurtuluş mücadeleleri içinde ...;

Türkiye'nin, Yeni İpek Yolu güzergâhında, Orta Koridorun gelişimi, Avrasya üzerinden karasal Doğu-Batı ticaretinde lojistik üs haline gelmesi ve tedarik zincirinde merkez konumda olması, ekonomi ve dış politika önceliklerden biridir. Ayrıca Türkiye'nin bir enerji ticaret merkezi olma rolü güçlenmeli...;

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) [CSTO | Collective Security Treaty Organization] üyeleri, Orta Asya Cumhuriyetleri, Türkiye’nin sınır komşusu Ermenistan ve yine Türkiye’nin en büyük partneri olan Rusya’dır.;

Liderler vardır ülkelerinin kaderini etkiler. Gemiler vardır dünyanın kaderini etkiler. Bu gemiler Yavuz ve Midilli adlarını verdiğimiz, Goeben ve Breslau’dur. Bu iki gemi sadece Almanya ve Osmanlı devletinin değil, Rusya’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın ve Yunanistan’ın kaderini etkilemiş ve 1. Dünya...;

Kısa süre önce Çin, Pakistan ve Taliban yönetimindeki Afganistan arasında Kuşak-Yol Girişimi’ni Afganistan’a kadar uzatan bir anlaşma yapıldı. Taliban yönetiminin Çin yatırımlarına Çin’in de bölgesel güvenlik açısından ılımlı ve söz dinleyebilecek bir Taliban yönetimine ihtiyacı var. Bu nedenle Afga...;

Bu makalem iyi niyetlerle hazırlandığına inandığım, fakat arşiv gerçekliğinden uzak kalmış, bu nedenle yanlışlar içindeki “Atatürk ve Bandırma Vapuru“ metni esas olmak üzere, bu konudaki tüm benzer anlatımları düzeltmek ve imkan yaratmak amacıyla çalışılmıştır.;

Güçlü Müslüman devletlerin istikrarsızlaştırıldığına, “Çok-uluslu Koalisyon” adı verilen kavram tarafından BM Güvenlik Konseyi’nin BM tüzüğünün yedinci bölümü altındaki rolünün ayaklar altına alındığına şahit olduk. Son Afganistan krizinde görüldüğü gibi NATO’nun bölge-dışı operasyonlarını genişlett...;

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...

Meritokrasi Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar...