Çin'e Giden İhracat Treni İpek ve Baharat Yolunu Yeniden Canlandıracak

Makale

Uzmanlar, İstanbul'dan kalkıp Çin'e ulaşacak ticaret treninin tarihi Baharat Yolu'nu yeniden canlandıracağını belirterek, bu hattın, Avrupa ve Asya arasında transit ülke konumundaki Türkiye'nin önemini daha da artıracağını ifade etti....

Uzmanlar, İstanbul'dan kalkıp Çin'e ulaşacak ticaret treninin tarihi Baharat Yolu'nu yeniden canlandıracağını belirterek, bu hattın, Avrupa ve Asya arasında transit ülke konumundaki Türkiye'nin önemini daha da artıracağını ifade etti.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dündar Murat Demiröz, İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Finans Bölümü Başkanı ve Çin Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar, 4 Aralık'ta İstanbul'dan Çin'e yola çıkan ticaret treniyle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Prof. Dr. Demiröz, Çin'e hareket eden ilk ihracat treniyle kadim İpek Yolu'nun yeniden faaliyete geçtiğini belirterek, bu gelişmenin 17. yüzyıldan beri devam eden dünya düzeninin tersine dönmesi anlamına geldiğini söyledi.

Türkiye'den Gürcistan'a oradan Azerbaycan'a, Hazar Denizi'ni feribotla geçip Türkmenistan'a, oradan da bütün Orta Asya'yı aşarak Çin'e ulaşan Trans Kafkasya demir yolu hattının en kritik ayağını Türkiye ve Kafkasya'nın teşkil ettiğini kaydeden Demiröz, "Bu hat, okyanus taşımacılığının önüne geçip tarihi baharat yollarının yeniden stratejik önem kazanmasına yol açacaktır." dedi.

Demiröz, son 300 yıldır dünya ticaretinin okyanuslar üzerinden yürüdüğü için İngiltere, İspanya, Hollanda gibi ülkelerin büyük önem kazandığına dikkati çekerek, "Kadim İpek Yolu'nun yeniden faaliyete geçmesi 17. yüzyıldan beri devam eden dünya düzeninin tersine dönmesi demek. Bu hat, okyanus taşımacılığının önüne geçip tarihi baharat yollarının yeniden stratejik önem kazanmasına yol açacaktır." diye konuştu.

Demir yolu hattının en kritik ayağını Türkiye ve Kafkasya'nın teşkil ettiğini, bu nedenle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlhan Aliyev'in Bakü'deki törenlerde Ermenistan'a "sulh" çağırısı yaparak bu hattın nimetlerinden faydalanmayı teklif ettiğini aktaran Demiröz, şu ifadeleri kullandı:

"Doğu Akdeniz, Kıbrıs Adası, Lübnan ve Suriye'nin jeo stratejik konumu yeniden artacak. Yakın zamanda Orta Doğu, İran, Türkiye çok farklı bir konuma gelecek. Bunu koordine edecek bir devlet düzeni lazım. FETÖ ve PKK'nın bitirilmesiyle Türkiye Kafkasya'nın askeri güvenliğini rahatlıkla sağlayabilir ama iktisadi güvenlik de önemli, bunu da paramızdaki istikrar ile sağlayabiliriz."


"Okyanus kıyısındaki ülkeler gitgide zayıflayacak"

Prof. Dr. Demiröz, Bir Kuşak Bir Yol projesinin dünya ticaretinin yönünü tamamen değiştireceğine dikkati çekerek, ticaret yollarının değişmesiyle o ticaret yolları üzerindeki şehirlerin zenginleşeceğini o şehirlerin sahibi olan ülkelerin de jeopolitik olarak daha ön plana çıkacağını vurguladı.

Okyanus ticaretinin önemi azalacağı için okyanus kıyısındaki ülkelerin gitgide zayıflayacağını ve fakirleşeceğini söyleyen Demiröz, "Ticaret yolları değişince finans merkezleri de değişecek. Tabii ki bu bir günde olacak şey değil, birkaç 10 yıla ihtiyacımız var." şeklinde konuştu.

Demiröz, Türkiye'den kalkıp Gürcistan-Azerbaycan-Hazar Denizi Geçişi-Kazakistan ve Çin'in Şian şehrine ulaşacak olan ilk ihracat treninin sadece bir başlangıç olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Türkiye'den Çin'e giden tren aslında İpek ve Baharat yolunun yeniden canlanması anlamına da geliyor. Bu bir başlangıç. Çin ile hem stratejik hem de ticari uyumumuz var. Hindistan-Pakistan-Çin arasındaki Keşmir meselesi ve Sincar Uygur bölgesi, İpek Yolu üzerindeki sorunlu bölgelerdir. Dolayısıyla İpek Yolu'nun herkese mutluluk ve refah sunması için bu sorunların da acilen çözülmesi gerekiyor."

Demiröz, 1,5 milyar nüfuslu Çin ile kurulan ticari ortaklığın Türkiye açısından büyük önem taşıdığını, artık Türk devletinin, Türk iş adamlarının ekonomik stratejilerini Çin ve Orta Asya üzerinden şekillendireceğini aktardı.


"Batı ile Doğu arasında transit ülke olan Türkiye'nin önemi artacak"

Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar da Çin treninin 12 günde yolculuğunu tamamlamasının öngörülen seyahat süresinin hem maliyetleri ucuzlatma hem de pazara çabuk erişim sağlama açısından Türkiye’nin rekabetçi gücünü artıracağını söyledi.

Geçen yıl Çin'in Şian şehrinden yola çıkan trenin, Anadolu coğrafyasını katettikten sonra Marmaray'dan geçerek Avrupa tüketici pazarına ulaştığını hatırlatan Aybar, şöyle devam etti:

"Çin’in inisiyatifinde geliştirilen ve geleneksel İpek Yolu'nu güncellemeyi hedefleyen Kuşak ve Yol Projesi çerçevesinde inşa edilen hızlı ve modern ulaştırma sistemlerinin bir parçası idi o trenin Türkiye üzerinden Avrupa pazarına ulaşması. Tren, Yeni İpek Yolu’nun Orta Kuşak olarak anılan parçası üzerinde yapılan çalışmaların başarıyla tamamlanmış olduğunu ispatlıyordu."

Aybar, Çin'den gelen trenin karşılığı olarak Türk ihracat treninin aynı yolu tersine katetmesinin ve Türk ürünlerini Çin pazarına taşımasının bu girişimi perçinleyici bir boyutu olduğunu kaydetti.

Kuşak ve Yol inisiyatifi çerçevesinde hayata geçirilen karşılıklı tren seferlerinin Türkiye'nin geleneksel olarak en büyük ticaret ortağı olan Avrupa Birliği (AB) pazarına ulaşımını kolaylaştıracağını belirten Aybar, bunun ötesinde Çin ile yükselen ticaret ortaklığının kurulmasına da katkı sağlayacağını dile getirdi.

Aybar, şöyle devam etti: "Üretimi ithalat bağımlısı olan, bu yüzden ihracat yapmak ve döviz kazanmak zorunda olan bir ülke olarak Türkiye'nin rekabet edebilirliğinin maliyetleri düşürmek üzerinden yakalayabileceği bir dünyada daha çeşitlenmiş bir pazara daha ucuza ulaşımı büyük önem arz ediyor."

Aybar, hem Asya pazarını hem Çin'i Türk ürünlerine açan ve rekabet gücünü artıran trenin Türk ekonomisi için büyük öneme sahip olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu bizim artık kronikleşmiş yapısal cari açık problemlerini aşmak için de fırsat sağlayan bir gelişme. Karşılıklı ticaretin artırılması, Asya coğrafyasında daha önceleri ticaretin ulaşamadığı, mamul mallarımızın ulaşamadığı ya da zor ulaştığı piyasalara daha kolay girebilmesi imkanının bu tren sayesinde getirilmesi, Türk ekonomisine mutlaka olumlu yansıyacak."

Transit ülke olma özelliğinin sağladığı katma değerin özellikle e-ticaret bazlı gelişmeler açısından ciddi düzeylere ulaştığını belirten Aybar, Türkiye'nin coğrafi konumu itibarıyla bu ticaretin yönlendiriciliğini yapan bir depolama merkezi olacağını ifade etti.

Çin'in Şian'da sırf bu amaçla 2,5-3 milyon nüfuslu sıfırdan bir şehir kurduğunu anımsatan Aybar, şunları söyledi:

"Yani bizim trenin ulaşacağı destinasyonda bu şehre paralel kurulmuş şehir doğrudan e-ticaret üzerinden çalışacak bir şehir. O şehir kendi hinterlandına hizmet edecek. Havalimanları, demir yolları, kara yolu taşımacılığıyla oradan Avrupa pazarına yola çıkacak olan ürünler, Türkiye'de depolanıp çok daha geniş coğrafyaya dağılabilir. Çünkü Türkiye'nin buradan 2 saat uçuş mesafesi içerisinde 600 milyonluk nüfusa, pazara ulaşabileceği coğrafi konumu var. Bu transit ulaşım ağı üzerinde bulunmasının bir parçası da böyle bir katma değer getirecek. Ekonomik faaliyete yol açacak olması bunun da olumlu katkılarını bekliyoruz zaten."

Kaynak: Milliyet, 16.12.2020
 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2711 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1078
Avrupa 22 637
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1381 ) Etkinlik ( 53 )
Alanlar
Balkanlar 24 293
Orta Doğu 23 608
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 3 184
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 77 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 19 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2042 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2042

Savaşın başlamasından bir yıl geçtikten sonra, Rusya'nın neden galip gelmediği, hem ABD dış politikasında hem de daha geniş anlamda uluslararası güvenlikte en önemli sorulardan biri haline geldi. Cevabın birçok bileşeni var. ;

İnsanoğlunun doğal yaşam ortamı karalardır. Ancak, dünyanın büyük kısmı denizlerle kaplı olup deniz insanoğluna refah, zenginlik ve güç getirecek özelliklere sahiptir. Bu açıdan bakıldığında insan toplulukları, doğal olarak, sosyolojik gelişmelerinin her aşamasında evvela doğal yaşam ortamları olan ...;

Ukrayna’da Rusya’nın yakın zamanda büyük bir saldırı gerçekleştireceği haberlerinden ABD’nin Ukrayna’yı son ana kadar destekleyeceğini deklare etmesine kadar karmaşık ve belirsiz bir durum söz konusu. Rusya ile “sınırsız dostluğu“ bulunan Çin ise bu karmaşık durum karşısında pozisyon belirlemeye çal...;

Çağımızda, ülkeler arasındaki ilişkilerde konjonktüre bağlı olarak meydana gelen değişimler sonucunda, klasik diplomasi yöntemlerinin yanında yeni kavramlar da ortaya çıkmıştır. Diğer ülke yönetimlerini ve uluslararası örgütleri etkilemek hedefiyle birlikte, yabancı kamuoyunu da etkilemek ihtiyacı d...;

TASAM Staj Programı; katılımcıların akademik çalışma yetkinliği kazanmasına destek olarak kaynaklara ulaşma, bilgi toplama ve iletişim gibi konularda mevcut yetenek ve özelliklerini geliştirmelerini amaçlamaktadır. TASAM’ın mevcut çalışma alanları kapsamında değerlendirilecek stajyerlerin, bu alanla...;

Artık, ulusal ya da uluslararası her seviyede güvenliği geçmişin anlayış ve kurumları ile sağlama imkânı zayıflamaktadır. Hızla gelişmekte olan teknolojilerin neden olacağı ekonomik ve toplumsal dönüşümler, uluslararası düzenin de yeni bir çerçeveye yani devletsiz (sınırların olmadığı post-modern) s...;

Arap yarımadası tektonik hareketlerle Afrika’ya doğru kayarken hiç olmazsa siyasi faylardaki gerilimi azaltacak girişimler önem kazanıyor. Necef Zirveleri işte bunlardan biri.;

Ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel güçlerin oluşturduğu bir Dünya Düzeni vardır. Bu düzen ufak değişimler gösterse de kolay kolay değişmez. Büyük güçler siyasi, ekonomik güçlerini koruyabilmek ve hatta geliştirmek amacıyla zaman zaman bazı girişimlerde bulunurlar. ;

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 1

  • 06 Eki 2022 - 06 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

Bilgi teknolojilerinin hızlı gelişimi, aynı büyüklükteki güvenlik sorunlarını beraberinde getirmiştir. İnternetin ilk yıllarında bilgi güvenliğinin üç önemli bileşeni olan “erişilebilirlik, gizlilik, bütünlük” kavramlarından “erişilebilirlik” öne çıkmış; önce internetin gelişmesi ve işletilmesi düşünülmüş, “gizlilik ve bütünlük” geri planda kalmıştır.

  • 03 Kas 2022 - 03 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

4. Denizcilik Ve Deniz Güvenliği Forumu 2022

  • 03 Kas 2022 - 03 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.