Rapor; Çin ile Türkiye arasındaki ticaretin Türkiye’nin diğer ülkelere olan ihracatına ve ticaretine - verilere dayalı - etkisi, iki ülke arasındaki kültürel/finansal/ticari işbirlikleri ve ilişkilerin Kovid-19 sonrası “Kuşak ve Yol İnisiyatifi“ altında ne yönde şekillenebileceğinin farklı alternatif yaklaşımlarla araştırılmasını hedeflemiştir.
Ancak, raporun amacı sadece Çin’den Türkiye’ye yapılan ithalatın Türkiye’nin diğer ülkeler ile olan ihracatındaki etkisinin analiz edilmesi değil, ayrıca turizm, yatırım, finans ve teknoloji sektörlerindeki fırsatların gün yüzüne çıkarılması ve Kovid-19 sonrası Türkiye - Çin ilişkilerinin siyaset ve güvenlik gibi boyutlarda da analiz edilmesidir.
Türkiye 80 milyonluk nüfusu, büyüyen ve gelişen ekonomisi, Afro-Avrasya ana kıtası ortasında sahip olduğu jeostratejik konumu, Avrupa, Karadeniz, Kafkaslar, Asya, Orta Doğu ve Afrika ülkeleri ile sahip olduğu tarihî, siyasi ve kültürel bağları, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası alanda gittikçe artmakta olan aktivitesi, NATO, AGİT ve CICA gibi örgütlerin önemli üyelerinden biri olması ve son dönemde geliştirdiği aktif dış politikası ile uluslararası alanda gittikçe önem kazanan bir aktör hâline gelmiştir.
Çin Halk Cumhuriyeti ise yüzölçümü, 1,4 milyarlık nüfusu, sanayileşme ve teknolojide elde ettiği ilerleme, büyüyen ve gelişen ekonomisi, doğal kaynakları, Birleşmiş Milletlerdeki veto gücü, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) içindeki yeri ve dış politikada geliştirdiği stratejilerle hızla büyüyen ve dünyanın ortaklık kurmak için yoğun çaba sarf ettiği bir güç hâline dönüşmüştür.
Türk - Çin İlişkileri İpek Yolu vasıtasıyla çok köklü bir tarihi arka plana sahip olup, M.Ö. 2000’lere dayanmaktadır. İkili temaslar, İpek Yolu vasıtasıyla 1400’lere kadar yoğun şekilde canlılığını korumuştur. Bununla birlikte, iki ülke arasında diplomatik ilişkiler Soğuk Savaş dönemi zorunlulukları nedeniyle ancak 1971 yılında tekrar tesis edilebilmiştir. Yakın geçmişe kadar uyumun ve işbirliğinin egemen olduğu zamanlar nispeten az olmuştur.
Son dönemde, her iki ülke kritik öneme sahip uzun vadeli çıkarların sürdürülebilirliği açısından etkili bir stratejik işbirliği geliştirmektedir. Çok boyutlu şekillenen dünya güç sistematiği içerisinde Çin - Türkiye ilişkilerinin ideal bir noktaya taşınabilmesi için askerî ve kültürel boyut ayrı bir öneme haizdir.
Türkiye ve Çin, Orta Asya ile Orta Doğu’da jeopolitik ve güvenlik alanlarında ortak çıkarlara sahiptirler. Enerji güvenliği ve gittikçe artan terörist faaliyetler göz önüne alındığında, bu bölgelerde barış ve güvenliğin sağlanması her iki ülkenin çıkarları için gereklidir.
Çin’in küresel etki potansiyeline sahip “Kuşak ve Yol İnisiyatifi“ de Türkiye ve çevresi için önemli yapısal perspektifler içermektedir. Gelinen noktada; ticaret dengesizliği merkezli gelişmeler nedeni ile istenen sıçramayı yapamayan ekonomik hedeflerin ikili ve çok taraflı analizi ve yeni radikal parametreler geliştirilmesi karşılıklı bağımlılığın gerçek potansiyelini ortaya çıkaracaktır.
Salt ticaret dışında; turizm, yatırım, finans, teknoloji ve güvenlik kapasitesi gibi alanlarda mevcut olan sınırsız potansiyele odaklanan, her iki tarafın da önceliklerine empati yapan bir yaklaşımla; etki analizli karşılaştırmalı araştırma yapılması ve akabinde tüm aktörleri bir araya getiren çalıştayla sonuçların ve görüşlerin olgunlaştırılması ilk etap olarak esas alınmıştır.
Proje’nin amacı, sorun alanlarını ihmal etmeden yeni dönemde Çin ve Türkiye ikili ilişkilerindeki fırsatlar ve tamamlayıcılık ilişkisini stratejik bir bakış açısı ile Türk ve Çin karar vericilerine yönelik olarak ortaya koymak ve kurumsal, entelektüel bir zemin inşa etmektir.
Ana Tema
Türkiye - Çin | Kovid-19 Sonrası Yeni Paradigmalar;
Kuşak ve Yol, Ticaret, Turizm, Yatırım, Finans ve Teknoloji
Alt Temalar
Ticaret Dengesi Etki Analizi
Öncelikli Sektörel İşbirliği ve Yatırım Perspektifleri
Finans Kapasite Analizi ve Fırsatlar
“Kuşak ve Yol İnisiyatifi“ ile Olası Türk Koridoru
Şi Jinping Diplomasisi Üzerine Düşünceler
Teknoloji, Güvenlik ve Savunma Sanayii
İkili, Çok Taraflı Ortaklıklar; Altyapı ve Müteahhitlik
Ancak, raporun amacı sadece Çin’den Türkiye’ye yapılan ithalatın Türkiye’nin diğer ülkeler ile olan ihracatındaki etkisinin analiz edilmesi değil, ayrıca turizm, yatırım, finans ve teknoloji sektörlerindeki fırsatların gün yüzüne çıkarılması ve Kovid-19 sonrası Türkiye - Çin ilişkilerinin siyaset ve güvenlik gibi boyutlarda da analiz edilmesidir.
Türkiye 80 milyonluk nüfusu, büyüyen ve gelişen ekonomisi, Afro-Avrasya ana kıtası ortasında sahip olduğu jeostratejik konumu, Avrupa, Karadeniz, Kafkaslar, Asya, Orta Doğu ve Afrika ülkeleri ile sahip olduğu tarihî, siyasi ve kültürel bağları, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası alanda gittikçe artmakta olan aktivitesi, NATO, AGİT ve CICA gibi örgütlerin önemli üyelerinden biri olması ve son dönemde geliştirdiği aktif dış politikası ile uluslararası alanda gittikçe önem kazanan bir aktör hâline gelmiştir.
Çin Halk Cumhuriyeti ise yüzölçümü, 1,4 milyarlık nüfusu, sanayileşme ve teknolojide elde ettiği ilerleme, büyüyen ve gelişen ekonomisi, doğal kaynakları, Birleşmiş Milletlerdeki veto gücü, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) içindeki yeri ve dış politikada geliştirdiği stratejilerle hızla büyüyen ve dünyanın ortaklık kurmak için yoğun çaba sarf ettiği bir güç hâline dönüşmüştür.
Türk - Çin İlişkileri İpek Yolu vasıtasıyla çok köklü bir tarihi arka plana sahip olup, M.Ö. 2000’lere dayanmaktadır. İkili temaslar, İpek Yolu vasıtasıyla 1400’lere kadar yoğun şekilde canlılığını korumuştur. Bununla birlikte, iki ülke arasında diplomatik ilişkiler Soğuk Savaş dönemi zorunlulukları nedeniyle ancak 1971 yılında tekrar tesis edilebilmiştir. Yakın geçmişe kadar uyumun ve işbirliğinin egemen olduğu zamanlar nispeten az olmuştur.
Son dönemde, her iki ülke kritik öneme sahip uzun vadeli çıkarların sürdürülebilirliği açısından etkili bir stratejik işbirliği geliştirmektedir. Çok boyutlu şekillenen dünya güç sistematiği içerisinde Çin - Türkiye ilişkilerinin ideal bir noktaya taşınabilmesi için askerî ve kültürel boyut ayrı bir öneme haizdir.
Türkiye ve Çin, Orta Asya ile Orta Doğu’da jeopolitik ve güvenlik alanlarında ortak çıkarlara sahiptirler. Enerji güvenliği ve gittikçe artan terörist faaliyetler göz önüne alındığında, bu bölgelerde barış ve güvenliğin sağlanması her iki ülkenin çıkarları için gereklidir.
Çin’in küresel etki potansiyeline sahip “Kuşak ve Yol İnisiyatifi“ de Türkiye ve çevresi için önemli yapısal perspektifler içermektedir. Gelinen noktada; ticaret dengesizliği merkezli gelişmeler nedeni ile istenen sıçramayı yapamayan ekonomik hedeflerin ikili ve çok taraflı analizi ve yeni radikal parametreler geliştirilmesi karşılıklı bağımlılığın gerçek potansiyelini ortaya çıkaracaktır.
Salt ticaret dışında; turizm, yatırım, finans, teknoloji ve güvenlik kapasitesi gibi alanlarda mevcut olan sınırsız potansiyele odaklanan, her iki tarafın da önceliklerine empati yapan bir yaklaşımla; etki analizli karşılaştırmalı araştırma yapılması ve akabinde tüm aktörleri bir araya getiren çalıştayla sonuçların ve görüşlerin olgunlaştırılması ilk etap olarak esas alınmıştır.
Proje’nin amacı, sorun alanlarını ihmal etmeden yeni dönemde Çin ve Türkiye ikili ilişkilerindeki fırsatlar ve tamamlayıcılık ilişkisini stratejik bir bakış açısı ile Türk ve Çin karar vericilerine yönelik olarak ortaya koymak ve kurumsal, entelektüel bir zemin inşa etmektir.
Ana Tema
Türkiye - Çin | Kovid-19 Sonrası Yeni Paradigmalar;
Kuşak ve Yol, Ticaret, Turizm, Yatırım, Finans ve Teknoloji
Alt Temalar
Ticaret Dengesi Etki Analizi
Öncelikli Sektörel İşbirliği ve Yatırım Perspektifleri
Finans Kapasite Analizi ve Fırsatlar
“Kuşak ve Yol İnisiyatifi“ ile Olası Türk Koridoru
Şi Jinping Diplomasisi Üzerine Düşünceler
Teknoloji, Güvenlik ve Savunma Sanayii
İkili, Çok Taraflı Ortaklıklar; Altyapı ve Müteahhitlik
KATKIDA BULUNANLAR
Büyükelçi (E) Murat BİLHAN
Doç. Dr. Tuğgeneral (E) Fahri ERENEL
Büyükelçi (E) Aydın NURHAN
Prof. Dr. Sedat AYBAR
Doç. Dr. Muharrem Hilmi ÖZEV
Dr. Savaş BİÇER
Dr. Rıza KADILAR
Oğuz ŞEN
Yusuf AYDEMİR
İzgi SAVAŞ
İhsan TOY
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı
Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu
Büyükelçi (E) Murat BİLHAN
Doç. Dr. Tuğgeneral (E) Fahri ERENEL
Büyükelçi (E) Aydın NURHAN
Prof. Dr. Sedat AYBAR
Doç. Dr. Muharrem Hilmi ÖZEV
Dr. Savaş BİÇER
Dr. Rıza KADILAR
Oğuz ŞEN
Yusuf AYDEMİR
İzgi SAVAŞ
İhsan TOY
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı
Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu