Posthumanist Güvenlik Yaklaşımında Çevre Merkezcilik

Makale

Soğuk savaş sonrası yeni tehditlerin ortaya çıkması ile güvenlik anlayışı içinde güvenliğin bireysel mi, ulusal mı, uluslararası mı olduğu konusundaki tartışmalar artmıştır. ...

ÖZET

Soğuk savaş sonrası yeni tehditlerin ortaya çıkması ile güvenlik anlayışı içinde güvenliğin bireysel mi, ulusal mı, uluslararası mı olduğu konusundaki tartışmalar artmıştır. Bu tartışmalar içerisinde güvenliği korunacak öznenin insanı da içinde bulunduran ‘çevre’ olduğu fikrini savunan posthumanist güvenlik anlayışı giderek ilgi çekmektedir.

Çevre ve güvenlik kavramları arasında bir ilişki olması ilk bakışta uzak gibi görünse de çevresel krizlerin toplum üzerinde meydana getirdiği ve gelecekte getirebileceği sorunlar, sosyal bozulma ve çatışmalar ile çevre ve güvenlik bağının kurulmasına olanak sağlamaktadır. Çevresel krizler ile yaşanılabilir çevre ihtiyacı arasındaki çatışmalar bir güvenlik sorunu oluşturmaktadır.

Bu çalışmanın amacı ülke sınırlarını aşan çevresel sorunların çözümü için gelişen yeni fikirlerden çevre merkezciliğin önemine değinmektir. Devlet temelli uluslararası İlişikler teorileri dünyaya holistik yaklaşmaması ve antroposentrik yaklaşımı nedeni ile çevresel krizlerin çözümünde etkili olamamaktadır. İnsan merkezli güvenlik yaklaşımının diğer canlıları ve coğrafi faktörleri de kapsayacak şekilde genişleyerek, çevreyi merkeze alan posthuman (insan sonrası) anlayışı ile birlikte çevresel krizlerin aşılması mümkün olacaktır.

Anahtar Kelimeler: Posthuman, Çevresel Güvenlik, Yeşil Teori, Çevre, Ekoloji


1. GİRİŞ

Güvenlik
konusunda çalışan bilim insanları güvenliği, genel olarak bireylere veya gruplara karşı var olan tehditlerden uzaklaşma, uzakta olma olarak kabul ederken; soğuk savaş sonrası gelişen yeni güvenlik anlayışı ile güvenliğin bireysel mi? ulusal mı? uluslararası mı? olduğu konusunda fikir ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Bu tartışmalara güvenliği korunacak öznenin insanı da içinde bulunduran çevre olduğu fikrini savunan Posthumanist güvenlik anlayışı da katılarak bu fikir ayrılıklarına çeşitlilik katmıştır. Yeni güvenlik anlayışı içerisindeki çalışmalarında insan güvenliğini ön plana alan anlayışta devlet güvenliğini tamamen yok saydığı söylenemez. Aynı şekilde devlet güvenliğini ön plana alan anlayışta insan güvenliğini önemsiz kabul etmez ve devlet güvende ise yurttaş da güvendedir düşüncesi ile insan güvenliliğinin de sağlandığını savunmaktadır.

İnsan ihtiyaçlarının değişimi ile beraber ortaya çıkan tehdit ve riskler ile güvenlik olgusu da genelden özel nitelikli ihtiyaçlara geçiş göstermektedir. İnsan ihtiyaçlarının farklı olması ile tüm insanlar için duyulan güvenlik ihtiyacı da farklılık göstermektedir. Örneğin savaş altındaki bir ülkede devlet güvenliği öncelikli iken çevresel güvenlik, cinsiyet güvenliği gibi konular öncelikli değildir. Fakat refah düzeyi yüksek bir toplumda daha iyi bir yaşam sürme isteği yeni güvenlik ihtiyaçları doğurmuştur.

İnsanlar yerleşik hayata geçmeden önce ve günümüzde çok az da olsa görülen göçebe yaşam biçimi, insanların iradelerine dayalı bir tercih olmadığından doğa, coğrafya gibi çevre koşulları bu göçebe yaşama biçimine kaynaklık etmiştir.1 21. Yüzyılın sonlarına doğru gelindiğinde ise doğal yaşam destek sistemlerinin bozulduğunun anlaşılması ve bu bozulmanın bir tehdit, bir tehlike olarak algılanması sonucu, çevre güvenliği kavramı ortaya çıkmış ve klasik güvenlik anlayışının yerine yeni güvenlik anlayışı kabul görmeye başlamıştır.2 Sanayi Devrimi ile teknolojini gelişimi ve dünya nüfusunun hızla artması, küresel ısınma, iklimsel değişiklikler, ülkeler arasındaki savaşlar, iç savaşlar, salgın hastalıklar gibi daha birçok sebepten dolayı insanlar öncelikle gıda ihtiyacını gidermek ve güvenli bir ortamda yaşamak için şehirlere göç etmişlerdir. Nüfus artışları ile birlikte başta güvenlik olmak üzere birçok sorun da artmıştır. Sağlıklı bir çevrenin azalması; hava, su, toprak kirliliğin artması salgın hastalıkların yaygınlaşması ve küresel iklim değişikliğinin etkileri, ekoloji temelli endişelerin, güvenlik ve çatışma araştırmalarının öneminin artmasına neden olmuştur.

TASAM Yayınlarının "Yeni Dünya Ekonomi Ve Güvenlik Mimarisi" isimli kitabından alınmıştır.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2711 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1078
Avrupa 22 637
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1381 ) Etkinlik ( 53 )
Alanlar
Balkanlar 24 293
Orta Doğu 23 608
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 3 184
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 77 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 19 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2042 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2042

Savaşın başlamasından bir yıl geçtikten sonra, Rusya'nın neden galip gelmediği, hem ABD dış politikasında hem de daha geniş anlamda uluslararası güvenlikte en önemli sorulardan biri haline geldi. Cevabın birçok bileşeni var. ;

İnsanoğlunun doğal yaşam ortamı karalardır. Ancak, dünyanın büyük kısmı denizlerle kaplı olup deniz insanoğluna refah, zenginlik ve güç getirecek özelliklere sahiptir. Bu açıdan bakıldığında insan toplulukları, doğal olarak, sosyolojik gelişmelerinin her aşamasında evvela doğal yaşam ortamları olan ...;

Ukrayna’da Rusya’nın yakın zamanda büyük bir saldırı gerçekleştireceği haberlerinden ABD’nin Ukrayna’yı son ana kadar destekleyeceğini deklare etmesine kadar karmaşık ve belirsiz bir durum söz konusu. Rusya ile “sınırsız dostluğu“ bulunan Çin ise bu karmaşık durum karşısında pozisyon belirlemeye çal...;

Çağımızda, ülkeler arasındaki ilişkilerde konjonktüre bağlı olarak meydana gelen değişimler sonucunda, klasik diplomasi yöntemlerinin yanında yeni kavramlar da ortaya çıkmıştır. Diğer ülke yönetimlerini ve uluslararası örgütleri etkilemek hedefiyle birlikte, yabancı kamuoyunu da etkilemek ihtiyacı d...;

TASAM Staj Programı; katılımcıların akademik çalışma yetkinliği kazanmasına destek olarak kaynaklara ulaşma, bilgi toplama ve iletişim gibi konularda mevcut yetenek ve özelliklerini geliştirmelerini amaçlamaktadır. TASAM’ın mevcut çalışma alanları kapsamında değerlendirilecek stajyerlerin, bu alanla...;

Dünyadaki en güçlü ve etkili istihbarat servisleri açısından merak edilen en önemli konuların başında, Çin’in Afrika’daki askeri ve siyasi stratejik planları gelmektedir. Afrika madenleri ve enerji yatakları Çin’in bu kıtaya yönelmesinde temel etkendir. ;

Artık, ulusal ya da uluslararası her seviyede güvenliği geçmişin anlayış ve kurumları ile sağlama imkânı zayıflamaktadır. Hızla gelişmekte olan teknolojilerin neden olacağı ekonomik ve toplumsal dönüşümler, uluslararası düzenin de yeni bir çerçeveye yani devletsiz (sınırların olmadığı post-modern) s...;

Arap yarımadası tektonik hareketlerle Afrika’ya doğru kayarken hiç olmazsa siyasi faylardaki gerilimi azaltacak girişimler önem kazanıyor. Necef Zirveleri işte bunlardan biri.;

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...