Bu bağlamda NATO kurulduğu 1949 yılından bugüne değişim ve gelişim göstermiştir. Bu değişim; 1990 öncesi Kore Savaşı, Küba Füze Krizi ve Sovyetler Birliğinin dağılması süreçleri ile belirlenmiştir.1990 sonrasında ise NATO kendisine yeni hedefler belirleyerek varoluşunu sürdürmeye çalışmaktadır. Bu yeni hedeflerden bir tanesi de Ortadoğu bölgesinde hâkimiyet alanını genişleterek devam ettirmektir. Bölgede yaşanan Körfez Savaşları ve Suriye Krizi NATO’nun “yeni güvenlik“ “yeni düşman“ algı yönetimine örnek olarak gösterilebilir.
NATO bilindiği gibi, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliğinin yıkılmasından sonra yeni düşmanlarını Doğuda ağırlıklı olarak Ortadoğu bölgesinde aramıştır. Batı Bloğu yeni düşman ile savaşırken NATO üzerinden askeri güç göndermenin yanında “Barış“ “Demokrasi“ ve “İnsan Hakları“ söylemlerini medya üzerinden kullanmaya özen göstermiştir. Bu söylemler hem kamuoyu yaratmak hem de meşruiyet kazanmak için kullanılan önemli siyasal iletişim göstergeleridir.
Kurulduğu tarihten bugüne NATO analiz edildiğinde ise kuruluş amacının dışında oldukça farklı bir örgüte dönüştüğü görülmektedir. Bu bağlamda NATO siyasal iletişim gücünü artırmak ve kendi varoluşunu devam ettirmek için 2004 yılında Kamu Diplomasisi Merkezi (CDP) açılmıştır. Bu nedenlerle, özellikle 1990 sonrası NATO’nun değişen güvenlik anlayışı ve yeni düşmanlar üzerinden yürüttüğü güvenlik söylemleri siyasal iletişim bağlamında bu çalışmada ele alınmıştır.
Anahtar Kavramlar: Güvenlik, NATO, Siyasal İletişim, Kamu Diplomasisi
GİRİŞ
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) İkinci Dünya Savaşı sonrası “Dünya Güvenliğini Koruma“ söylemi ile kurulmuştur. Fakat kurulduğu tarihten bugüne kadar geçen süreçte her daim Batılı devletlerin çıkarlarını ve güvenliğini korumuş ve önemsemiştir. Bu bağlamda kurulduğu günden bugüne oldukça değişim de geçirmiş olan NATO kendi varlığının devamını sağlamak için kendisine yeni misyonlar üretmeye çalışmaktadır.
Bu nedenle bu çalışmada NATO’nun 1949-2019 sürecinde geçirmiş olduğu değişim siyasal iletişim söylemleri bazında incelenmiştir. NATO’nun geçirdiği değişim süreci kuruluş amacının ve misyonunun dışına çıkması anlamında önem taşımaktadır.
Bilindiği gibi Kuzey Atlantik Antlaşmasının birinci ve en önemli amacı, 30 Aralık 1922’de kurulan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin tehdit olarak algılanması ile ilgilidir. Çünkü Sovyetler Birliği kurulduğu andan itibaren Doğu Avrupa’yı da kontrol altında tutmayı hedeflemiştir. Yunanistan’ın bağımsızlığında da rol oynayan Sovyetler Birliği hem Yunanistan hem de Türkiye Cumhuriyeti üzerinden Akdeniz’de güç olmayı amaçlamıştır.
NATO’nun kurulmasıyla ilgili ikinci amaç “Almanya Sorunu“ dur. Almanya 19. Yüzyılın ortalarından itibaren Avrupa Devletleri için bir sorun olarak görülmektedir. Alman askeri gücünün Avrupa’da istikran ve güç dengesini bozma olasılığıdır.1 Çünkü Almanya hem Birinci Dünya hem de İkinci Dünya Savaşları ile iki kez Avrupa’daki sorunların kaynağı olarak görülmüştür.
NATO’nun değişimi Berlin Duvarı’nın yıkılması ve Varşova Paktı’nın dağılması ile gerçekleşmeye başlamıştır. NATO bu tehditler ortadan kalktıktan sonra da kendine yeni tehditler üreterek geleceğini söylem temelinde de korumaya çalışmaktadır.
ARAŞTIRMANIN AMACI
Araştırmanın amacı NATO’nun kurulduğu günden bugüne değin tarihsel süreçte geçirdiği değişimleri neden ve sonuçları ile göstermektir. Bu bağlamda çalışmada öncelikle NATO’nun yetmiş yıllık varlıksal sürecinde geçirdiği siyasal ve askeri değişimler örneklerle anlatılacaktır.
ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ
Araştırmada söylem analizi yöntemi uygulanmıştır. Bilindiği gibi söylem analizi yöntemi özellikle konuşma ve metinler aracılığıyla oluşan anlamları araştıran sosyal bilim araştırmalarında oldukça yoğun kullanılan bir yöntemdir. Bu araştırmada söylem analizi yöntemi ile NATO’nun tarihsel süreçte kullandığı cümle, sözcük ve kavramların kullanılış biçimleri arasında ilişki kurarak geçmiş ile bugün ve gelecek arasında bağlantı kurulmuştur.
1. TEORİK ÇERÇEVE (GEÇMİŞTEN BUGÜNE NATO’NUN DÖNÜŞÜM SÜRECİ)
4 Nisan 1949’da, Washington’da On iki ülke tarafından kurulan NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması) daha sonra katılan 17 yedi yeni ülke ile uluslar üstü bir askeri ittifak olarak bugüne kadar 70 yıldır Batı Bloğu adına hizmet vermektedir.
Bilindiği gibi NATO “İngiltere, Belçika Fransa, Hollanda ve Lüksemburg“ gibi Avrupa ülkelerinin Sovyetler Birliği’nin Avrupa’ya genişleme stratejisinden korkmaları sonucu yaptıkları Brüksel Antlaşması nedeniyle 17 Mart 1948 kurulmuştur. 1948 yılında yukarıda yer alan Avrupa devletlerinin liderleri Amerikan askeri ve diplomatik yetkilileri ile görüşünce “Kuzey Atlantik Antlaşması“ imzalanmıştır. Antlaşmayı yukarıda yer alan devletlerin yanında, ABD, Danimarka, İtalya, İzlanda, Kanada, Norveç ve Portekiz de imzalamıştır.“2