Siyasal İletişim Bağlamında 1990 Sonrası NATO’nun Güvenlik Söylemleri

Makale

İkinci Dünya Savaşı sonrası 4 Nisan 1949’da kurulan Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütünün temel amacı Batı Bloğunun ekonomik ve siyasal çıkarlarını Doğu Bloğuna karşı korumak olmuştur....

İkinci Dünya Savaşı sonrası 4 Nisan 1949’da kurulan Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütünün temel amacı Batı Bloğunun ekonomik ve siyasal çıkarlarını Doğu Bloğuna karşı korumak olmuştur.

Bu bağlamda NATO kurulduğu 1949 yılından bugüne değişim ve gelişim göstermiştir. Bu değişim; 1990 öncesi Kore Savaşı, Küba Füze Krizi ve Sovyetler Birliğinin dağılması süreçleri ile belirlenmiştir.1990 sonrasında ise NATO kendisine yeni hedefler belirleyerek varoluşunu sürdürmeye çalışmaktadır. Bu yeni hedeflerden bir tanesi de Ortadoğu bölgesinde hâkimiyet alanını genişleterek devam ettirmektir. Bölgede yaşanan Körfez Savaşları ve Suriye Krizi NATO’nun “yeni güvenlik“ “yeni düşman“ algı yönetimine örnek olarak gösterilebilir.

NATO bilindiği gibi, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliğinin yıkılmasından sonra yeni düşmanlarını Doğuda ağırlıklı olarak Ortadoğu bölgesinde aramıştır. Batı Bloğu yeni düşman ile savaşırken NATO üzerinden askeri güç göndermenin yanında “Barış“ “Demokrasi“ ve “İnsan Hakları“ söylemlerini medya üzerinden kullanmaya özen göstermiştir. Bu söylemler hem kamuoyu yaratmak hem de meşruiyet kazanmak için kullanılan önemli siyasal iletişim göstergeleridir.

Kurulduğu tarihten bugüne NATO analiz edildiğinde ise kuruluş amacının dışında oldukça farklı bir örgüte dönüştüğü görülmektedir. Bu bağlamda NATO siyasal iletişim gücünü artırmak ve kendi varoluşunu devam ettirmek için 2004 yılında Kamu Diplomasisi Merkezi (CDP) açılmıştır. Bu nedenlerle, özellikle 1990 sonrası NATO’nun değişen güvenlik anlayışı ve yeni düşmanlar üzerinden yürüttüğü güvenlik söylemleri siyasal iletişim bağlamında bu çalışmada ele alınmıştır.

Anahtar Kavramlar: Güvenlik, NATO, Siyasal İletişim, Kamu Diplomasisi


GİRİŞ

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) İkinci Dünya Savaşı sonrası “Dünya Güvenliğini Koruma“ söylemi ile kurulmuştur. Fakat kurulduğu tarihten bugüne kadar geçen süreçte her daim Batılı devletlerin çıkarlarını ve güvenliğini korumuş ve önemsemiştir. Bu bağlamda kurulduğu günden bugüne oldukça değişim de geçirmiş olan NATO kendi varlığının devamını sağlamak için kendisine yeni misyonlar üretmeye çalışmaktadır.

Bu nedenle bu çalışmada NATO’nun 1949-2019 sürecinde geçirmiş olduğu değişim siyasal iletişim söylemleri bazında incelenmiştir. NATO’nun geçirdiği değişim süreci kuruluş amacının ve misyonunun dışına çıkması anlamında önem taşımaktadır.

Bilindiği gibi Kuzey Atlantik Antlaşmasının birinci ve en önemli amacı, 30 Aralık 1922’de kurulan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin tehdit olarak algılanması ile ilgilidir. Çünkü Sovyetler Birliği kurulduğu andan itibaren Doğu Avrupa’yı da kontrol altında tutmayı hedeflemiştir. Yunanistan’ın bağımsızlığında da rol oynayan Sovyetler Birliği hem Yunanistan hem de Türkiye Cumhuriyeti üzerinden Akdeniz’de güç olmayı amaçlamıştır.

NATO’nun kurulmasıyla ilgili ikinci amaç “Almanya Sorunu“ dur. Almanya 19. Yüzyılın ortalarından itibaren Avrupa Devletleri için bir sorun olarak görülmektedir. Alman askeri gücünün Avrupa’da istikran ve güç dengesini bozma olasılığıdır.1 Çünkü Almanya hem Birinci Dünya hem de İkinci Dünya Savaşları ile iki kez Avrupa’daki sorunların kaynağı olarak görülmüştür.

NATO’nun değişimi Berlin Duvarı’nın yıkılması ve Varşova Paktı’nın dağılması ile gerçekleşmeye başlamıştır. NATO bu tehditler ortadan kalktıktan sonra da kendine yeni tehditler üreterek geleceğini söylem temelinde de korumaya çalışmaktadır.


ARAŞTIRMANIN AMACI

Araştırmanın amacı NATO’nun kurulduğu günden bugüne değin tarihsel süreçte geçirdiği değişimleri neden ve sonuçları ile göstermektir. Bu bağlamda çalışmada öncelikle NATO’nun yetmiş yıllık varlıksal sürecinde geçirdiği siyasal ve askeri değişimler örneklerle anlatılacaktır.


ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

Araştırmada söylem analizi yöntemi uygulanmıştır. Bilindiği gibi söylem analizi yöntemi özellikle konuşma ve metinler aracılığıyla oluşan anlamları araştıran sosyal bilim araştırmalarında oldukça yoğun kullanılan bir yöntemdir. Bu araştırmada söylem analizi yöntemi ile NATO’nun tarihsel süreçte kullandığı cümle, sözcük ve kavramların kullanılış biçimleri arasında ilişki kurarak geçmiş ile bugün ve gelecek arasında bağlantı kurulmuştur.


1. TEORİK ÇERÇEVE (GEÇMİŞTEN BUGÜNE NATO’NUN DÖNÜŞÜM SÜRECİ)

4 Nisan 1949’da, Washington’da On iki ülke tarafından kurulan NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması) daha sonra katılan 17 yedi yeni ülke ile uluslar üstü bir askeri ittifak olarak bugüne kadar 70 yıldır Batı Bloğu adına hizmet vermektedir.

Bilindiği gibi NATO “İngiltere, Belçika Fransa, Hollanda ve Lüksemburg“ gibi Avrupa ülkelerinin Sovyetler Birliği’nin Avrupa’ya genişleme stratejisinden korkmaları sonucu yaptıkları Brüksel Antlaşması nedeniyle 17 Mart 1948 kurulmuştur. 1948 yılında yukarıda yer alan Avrupa devletlerinin liderleri Amerikan askeri ve diplomatik yetkilileri ile görüşünce “Kuzey Atlantik Antlaşması“ imzalanmıştır. Antlaşmayı yukarıda yer alan devletlerin yanında, ABD, Danimarka, İtalya, İzlanda, Kanada, Norveç ve Portekiz de imzalamıştır.“2

TASAM Yayınlarının "Yeni Dünya Ekonomi Ve Güvenlik Mimarisi" isimli kitabından alınmıştır.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2781 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1117
TASAM Avrupa 23 651
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Küresel ekonomide son yıllarda bilhassa Çin, Hindistan ve Endonezya gibi kalabalık nüfusa sahip ülkeler, önemli büyümelerin gerçekleştiği ülkeler olarak göze çarpıyor. Bu ülkeler, küresel ekonomik büyümenin son derece kısıtlı olduğu son birkaç yılda büyümenin itici güçleri arasında yer aldı. Türkiye...;

Soğuk Savaş’ın sona ermesi, Avrupa Arktik Bölgesi için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Soğuk Savaş boyunca Arktik, Barents Denizi’nin nükleer silahlı denizaltılar ve yoğun askeri konuşlanmalar için bir operasyon sahası olduğu stratejik bir sınır hattıydı. ;

Küresel ölçekte bir “Türkiye Markası“ olan 10. İstanbul Güvenlik Konferansı (İGK) 2024, TASAM Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü (MSGE) tarafından “Teknopolitik Yeni Dünya Güvenliğin Güvenliği: Akıl, Nesil, Aile, İnanç ve Devlet Güvenliği“ ana teması altında 21-22 Kasım 2024 tarihinde İstanbul’da W...;

Makale, Türk dış politikasının şekillenmesinde güvenlik kültürünün önemli bir rol oynadığını incelemektedir. Güvenlik kültürü, uzun dönemli yapısal ve kısa dönemli konjonktürel faktörlerden etkilenir. Uzun dönemli yapısal faktörler arasında Türkiye’nin kurucu ideolojisi, coğrafi koşulları ve tarihse...;

Dünya sanki “delilik yürüyüşü“ne çıktı. “Topal ördek“ Biden ve ABD’nin dümen suyundaki İngiltere ile Fransa, Ukrayna’ya, Rusya’yı uzun menzilli ABD ve İngiliz-Fransız füzeleriyle vurma izni verdiler. Putin de Nükleer Doktrin’i, Rusya’nın nükleer veya konvansiyonel füzelerle vurulması halinde, sadece...;

Teknopolitik, teknolojinin dünya siyasetinde ve toplumsal yapıda oynadığı yeni rolü anlamak için kullanılan bir kavram. Bu kavram, teknolojinin ekonomik, politik ve kültürel dinamikleri nasıl dönüştürdüğünü ve yeni bir dünya düzeni inşa etmekte olduğunu anlatıyor. Teknoloji, artık sadece bir araç de...;

Çin’in küresel ekonomik sistemin resmen ve fiilen dışında kalıp güçlendiği yıllarda, uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi için büyük bir çaba sarf eden ülkeler, çeşitli yuvarlak masa toplantılarıyla, üzerinde uzlaşılan bir serbest ve adil bir ticaret mekanizması yaratmışlardı. ;

İçinde bulunduğumuz dönem askeri güçler bakımından eski yapıların çöktüğü, kimisi kalıcı kimisi geçici olan yeni yapıların ortaya çıkıp hayatta kalabilmek için yarıştığı bir dönemdir. Yeni teknolojiler; silahların menzilini artırmakta, reaksiyon süresini azaltmakta ve insan kapasitesini aşacak şekil...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.