Himalayalar’da Soğutma Çalışmaları Devam Ediyor, Ancak ya Sonrası?

Makale

Pandemi gelişmeleri dünya gündeminde önceliğini korurken ABD'nin Asya-Pasifik’te Çin'e karşı başlattığı soğuk savaşın gözlerden kaçmasına yol açıyor. Soğuk savaşın ilk sıcak cephesi olan Himalayalar’daki Çin-Hindistan sınır krizi de bu ortamda geri planda kalıyor. ...

Pandemi gelişmeleri dünya gündeminde önceliğini korurken ABD'nin Asya-Pasifik’te Çin'e karşı başlattığı soğuk savaşın gözlerden kaçmasına yol açıyor. Soğuk savaşın ilk sıcak cephesi olan Himalayalar’daki Çin-Hindistan sınır krizi de bu ortamda geri planda kalıyor. Oysa Çin ve Hindistan arasındaki çatışma şartları ortadan kalkmış değil, konjonktürel gelişmelerin de katkısıyla, Himalayalar’daki yangın sonrası soğutma çalışmaları devam ediyor. Çin ve Hindistan çatışmayı engelleme noktasında bir fikir birliğine varmış olmakla birlikte sınır konusundaki hedef ve stratejilerinden vazgeçmiş değil. Taraflar tartışmalı sınır alanlarındaki klasik söylem ve hak iddialarına devam ederken kontrolü çok zor olan bir çatışmanın engellenmesi gerektiği konusunda hemfikir. Pandemi nedeniyle yaşanan ekonomik açmazlar ve soğuk savaş gelişmelerinin baskısı da tarafları bu cephede çatışmanın sonlandırılmasına itiyor. İki ülke sınır krizini soğutmaya çalışırken, karşılıklı mesajları basın ve vekiller üzerinden veriyor.

İki ülke askerleri arasında, 15 Haziran 2020 gecesi Ladak Bölgesi’ndeki Galwan Vadisi’nde, Çin askerlerinin organize saldırısı ile başlayan çatışma ile eş zamanlı olarak, Kuzey Kore’nin, Güney Kore ile aralarındaki tampon bölgede yer alan ve iki ülke müzakerelerin yapıldığı binayı havaya uçurması da tesadüfî değil. Bu gelişmenin, ABD’nin 2017’den bu yana ilk defa üç uçak gemisini bölgeye kaydırması, ikisini Güney Çin Denizi’ne (birinin her an Hint karasularına gönderilebileceği deklare edilerek) ve birini de Kore Yarımadası’na yönlendirmesinin sonrasına denk gelmesi ile doğrudan bağı var.[1] Yeni soğuk savaş satrancında ABD’nin uçak gemileri hamlesine Çin’in Himalayalar’da ve Kore’de verdiği karşılığı görmek gerek. Çin, “Kurt Savaşçıları“ ile Himalayalar’da bir hamle yapmanın yanı sıra Kore’deki vekili aracılığıyla da resti gördüğünün mesajını veriyor.

Çin-Hint sınır çatışmasının küresel rekabet bağını görmek önemli, zira bu çatışma sonrasında yaşanan Asya-Pasifik gelişmeleri ile iki ülkenin krizi soğutma adımları küresel gelişmelerden bağımsız değil. Pandemi depremi de dâhil olmak üzere, küresel sorunlar ve gelişmelerin bu yangını soğutma noktasında ağırlığı var. ABD burada belirleyici bir role sahip iken Çin-Hint sınır çatışması sonrasında yaşanan gelişmeler Rusya’yı önemli bir konuma getiriyor. Himalayalar’daki yangını soğutmaya çalışan Çin ve Hindistan’ın, Güney Asya’da vekiller üzerinden ciddi bir rekabete girdiği görülüyor. Bu noktada Çin’in kadim dostu Pakistan da top kapma mücadelesinde sahne alırken, tarafların, Nepal başta olmak üzere, Butan, Myammar ve Bengaladeş’i de sahaya çekmeye çalıştığı dikkat çekiyor. Pakistan-Hindistan gerilimi ile (başta Nepal olmak üzere) vekiller üzerinden yaşanan Çin-Hint rekabeti ayrı bir inceleme konusu. Bunun yanı sıra ABD-Çin soğuk savaşı ve bunun Güney Asya’daki yansımaları da bir başka inceleme konusu. Bu çalışmada, anılan iki özel konuya ait gelişmeleri ayrı tutarak, sınır çatışması sonrası yaşanan gelişmeleri kronolojik olarak inceleyecek ve krizin soğuması sonrası dönemde yaşanması muhtemel gelişmeleri değerlendireceğim.


15 Haziran 2020 Sonrasında Yaşanan Gelişmeler

15 Haziran 2020 gecesi Galwan Vadisi’nde, Çin “Kurt Savaşçıları“nın organize saldırısı sonrasında resmi açıklamalara göre 10 esir, 20 can kaybı ve (18’i ciddi) 76 yaralı veren Hint tarafında büyük bir toplumsal öfke patlaması yaşandı. 1962 savaşı sonrasında yaşanan mağlubiyet hissi benzeri bir hayal kırıklığı Hint kamuoyuna hâkim oldu ve bu atmosfer milliyetçi reaksiyonları körükledi. Çin mallarının boykot edilmesi kampanyaları sonrasında gümrüklerde Çin kaynaklı ürünler bloke edildi.[2] Çin temsilcilikleri önünde Çin bayrakları ve Çin lideri Xi Jingping’in posterleri yakılırken oteller Çinli turist ve müşterilerin rezervasyonlarını iptal etti. Hint Hükümeti bakanları tarafından, Çin restoranlarına gidilmemesi, Çin yemeklerinin yenilmemesi ve Çin kaynaklı teknoloji ürünlerinin kullanılmamasına yönelik öfkeli açıklamalar gelirken,[3] Hindistan’ın yerli ve millî bir tüketim politikası ile kendi kendine yeterli olmasına yönelik tavsiyeler de çoğaldı.[4] Bu gelişmeler sonrasında Hint kamuoyu ve medyasında yüksek sesle dile getirilen Çin’e etkili bir karşılık verilmesi beklentisi[5] Modi yönetimini baskı altına aldı. Bu baskıları hafifletmeye çalışan Başbakan Modi, ülkede önemli temsili olan siyasi parti liderleri ile bir toplantı yaparak, sınır gelişmeleri ile ilgili olarak bilgi vermek zorunda kaldı.[6]

Bu dönemde Hint basınında; çatışmanın neden-sonuç ilişkisini anlamaya yönelik incelemeler,[7] Çin’in Asya’da izlediği “baskın ve saldırgan politikalar ile Orta Krallık dönemini canlandırmak istediğine“ yönelik kaygılar,[8] Çin tehdidine karşı uygulanması gereken strateji[9] ile söz konusu çatışmanın Çin’in Hindistan’ı kaybetmesine hizmet etmesinin yanında Hint millî birliğini güçlendirdiğine yönelik değerlendirmeler de yer aldı.[10] Bu arada Çin mallarının boykotunun, Çin’den ziyade Çin’in ucuz mallarına bağımlı olan fakir çoğunluğu olumsuz etkileyeceği[11] ve mağlubiyet hissi ile atılan hesapsız adımların Hint ekonomisine zarar vereceğine dair uyarılar[12] da dikkat çekti. Bu arada sınır krizi gelişmelerini takip eden dış basında, iki tarafın güç karşılaştırmaları ve muhtemel stratejilerine yönelik tahminler yapılırken, Hindistan’ın Çin’e karşı durabilmek için ABD, Japonya ve Avustralya ile işbirliğini artırmaya yönelebileceği değerlendirildi.[13]

Çatışma sonrasında Hint birliklerinin sınır hattına takviyesi devam ederken Çin birliklerinin Tibet’in sınır hattındaki dağlık alanda (4700 m. rakımda), tugay seviyesinde atışlı tatbikat yaptığı haberleri basına yansıdı.[14] Bu arada Çin birliklerinin Batı sektöründe kriz sürecinde işgal ettikleri mevzileri güçlendirmeye devam etmenin yanı sıra Orta ve Doğu sektörlerine kuvvet kaydırmaya devam ettiği anlaşıldı.[15] Gerginliği ve çatışma riskini azaltmak için diplomatik gayretler ile saha komutanları arasında görüşmeler sürdürülürken korgeneral seviyesindeki ikinci müzakere 22 Haziran 2020’de yapıldı. Bu görüşmenin olumlu bir havada geçmediği aynı gün Çin resmî makamlarının, çatışmalardan Hint tarafını sorumlu tutması ve Galwan Vadisi’nin kendilerine ait olduğunu açıklaması ile ortaya çıktı.[16]

Hint basınına yansıyan haberlerden, çatışma sonrasındaki bir hafta içinde üç defa tümgeneral seviyesinde görüşmeler yapıldığı ve son olarak yapılan korgeneral seviyesindeki görüşmenin 11 saat sürmesine rağmen pürüzleri giderilemediği anlaşıldı. Bu arada Hint Hükümeti’nin orduya, savaş uçakları ve zırhlı birliklerin sınıra takviye edilmesi ve gerektiğinde kullanılması konusunda tam yetki verdiği açıklandı.[17] Çin iddiaları Hint tarafında tepki ile karşılanırken, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Naravane’nin 23 Haziran 2020’de Ladak’a gitmesine de neden oldu. Tartışmalı alanda konuşlu birlikleri ve Leh Askeri Hastanesi’nde yatan yaralı askerleri ziyaret eden Orgeneral Naravane, bu iddiaları kabul etmediklerini ve ülke topraklarını koruyacaklarını açıklayarak kararlılık mesajı verdi.[18] Hindistan Savunma Bakanı Rajant Singh’in Moskova’ya giderek; daha önce satın alınan ve 2021 yılı sonunda kurulması planlanan S-400 hava savunma sistemlerinin erken teslimi ile yeni savaş uçaklarının satın alınması konusunda Rus makamları ile görüşmeler yaptığı da basına yansıtıldı.[19] Bu arada tartışmalı sınır hattında askerî uçakların uçurulmaması yönündeki geçmiş anlaşmalara uyulmayacağının mesajı da Galwan Vadisi üzerinde uçan Hint jetlerinin görüntülerinin yayınlanması ile verildi. [20]

Bu gelişmelere karşılık Çin tarafından yapılan açıklamalarda; Hindistan’ın Çin’in ülke bütünlüğü ve temel çıkarlarını korumadaki hassasiyetini anlayamadığı,[21] Hindistan’ın yaptığı ekonomik kısıtlamaların kendilerinden çok Hint tarafına zarar vereceği, Hindistan’ın ABD’nin yönlendirmeleri ile hareket ederek hata yaptığı, Hint Hükümetinin geçmişte yaptığı hesap hatalarından ders alarak hareket etmesi ve kendilerinin kararlılığını test etmemesi gerektiği görüşleri paylaşıldı.[22] Müteakiben taraflar, sınır hattındaki askeri faaliyetlerine aynı istikamette devam ettiklerini, uluslararası basın[23] ve yerel yayın organlarına yapılan açıklamalarla ifşa ettiler.[24] Bu arada Çin resmî haber ajansı tarafından yayımlanan haber ve görüntüler ile; Çin ordusunun, Galwan Vadisi çatışması öncesinde, tartışmalı sınır hattındaki birliklerini lisanslı dağcılar ve yakın dövüş konusunda ustalaşmış sporcular ile takviye ettiği açıklandı.[25] Aynı dönemde Hint basınında yayımlanan, 15-16 Haziran gecesinde Galwan Vadisi’nde yaşanan çatışmaya ait detaylar ise Çin saldırısının organize bir özel kuvvet baskını olduğuna dair değerlendirmelerimizi (TASAM internet sitesinde 26 Haziran 2020’de yayımlanan “Himalayalar’da Kurt Kapanı; 15 Haziran 2020-Galwan Vadisi Çatışmasının Anatomisi“ başlıklı makale) birebir doğrular nitelikteydi. [26]

Müteakiben Çin devleti resmi yayın organı tarafından yapılan açıklamalarda; yüksek rakımlı araziler için özel olarak tasarlanan; 155 mm çaplı PCL-181 araca monteli obüsler ile Type 15 hafif tankların Tibet sınırında konuşlu birliklere dağıtılmaya başlandığı duyuruldu. Söz konusu tank ve obüslerin teknik özelliklerine yönelik olarak yapılan açıklamalarda, bunların yüksek rakımlı dağlık arazideki hareket kabiliyeti, üretim maliyetinin düşüklüğü ve kullandıkları mühimmatın dağlık coğrafyadaki atmosfer şartlarına uygunluğuna yapılan vurgu dikkat çekiciydi.[27] Aynı gün Hint tarafından basına yansıtılan haberlerde ise; Hindistan’ın Rusya’dan, S-400 hava savunma füze sistemlerinin teslimini 2021 Ocak ayında istediği (anlaşmada 2021 yılı sonu), ayrıca Rusya’dan 21 adet MiG-29 ile 12 adet Su-30 MKI savaş uçağı alınacağı ve bu harp silah araçlarının sınır hattında konuşlandırılacağı açıklandı.[28]
Karşılıklı mesajların devamında Hint Hükümeti, genellikle akıllı telefonlarda kullanılan Çin kaynaklı 59 adet teknoloji uygulamasını yasakladı. Tik Tok, WeChat gibi sosyal medya uygulamaları ile Clash of Kings gibi strateji oyunlarının dâhil olduğu bu uygulamaların yasaklanması siber güvenlik gerekçesi ile açıklandı.[29] Bu gelişme sonrasında, iki ülkenin Batı sektörlerinden sorumlu korgeneraller 30 Haziran 2020’de, Hint tarafındaki Chushul görüşme noktasında bir araya geldi. Bu görüşmenin bir hafta önceki görüşmeden daha olumlu bir havada geçtiği taraflarca açıklandı.[30] Bu görüşmede taraflar çatışmaların engellenmesi konusunda fikir birliğine varmakla beraber bunun nasıl hayat geçirileceğine dair somut prensipler ortaya koyamadılar.[31] Bu arada Çin tarafından verilen mesajda, sorunların çözümündeki ortak noktanın, Çin’in toprak bütünlüğüne saygı duymak olduğu vurgulandı.[32] Hint tarafında yapılan değerlendirmelerde ise Çin’in Hindistan’a saygı duyması gerektiği, Çin’in birçok cephede baskın bir politika izlerken zor durumda kaldığı, yönetim kadrosunda görüş ayrılıklarının yaşanmaya başladığı, Çin’in Hindistan’ın hassasiyetlerini dikkate almaması durumunda Hindistan’ın ulusal entegrasyonuna hizmet edeceği ve kendi içinde ayrışacağı düşünceleri paylaşıldı.[33]

Kolordu komutanları toplantısından sonra çatışmasızlığın nasıl sağlanacağına yönelik arayışlar devam ederken Hindistan Başbakanı Narendra Modi, yanına silahlı kuvvetler komuta kademesini de alarak, 03 Temmuz 2020’de Ladak’a sürpriz bir ziyaret yaptı. Modi ve komutanlar Leh’te konuşlu kolorduya ait bazı birlikleri ve Leh Askeri Hastanesi’nde tedavi gören yaralıları ziyaret etti. Modi bu ziyaretlerde yaptığı açıklamalarda; isim vermeden Çin’i yayılmacılıkla suçlayarak, dünyada yayılmacılık döneminin kapandığını, ülkelerinin kimsenin önünde diz çökmeyeceğini ve barışı ancak cesurların sağlayabileceğini ifade etti. Çin tarafından cevap kapsamında yapılan açıklamalarda, yayılmacılık iddiaları reddedilirken; Modi’nin iç kamuoyundaki tepkileri yumuşatma maksadıyla bu ziyareti yaptığı ifade edildi. Çin basınında yer alan değerlendirmelerde; Modi’nin ziyaretinin dikkatlice planlandığı ve Çin tarafını tahrik etmemeye dikkat edildiği, Modi ve komutanlarının, çatışmanın yaşandığı Galwan Vadisi’ni ve diğer tartışmalı noktaları ziyaret etmeyerek, sadece iç kamuoyuna mesaj verdiği, eğer aksini yapmış olsalardı her şeyin seyrinin değişecek olduğu vurgulandı.[34] Uluslararası basın tarafından yapılan değerlendirmelerde ise; Hindistan Yönetiminin pandemi sürecini yönetme başarısızlığı nedeniyle de içeride çok tepki aldığı, bu tür adımlarla gündemi değiştirmeyi hedeflediği, Pakistan’ın da Çin’in yanında yer alma ihtimali nedeniyle Hindistan’ın klasik iki cephede savaşma kaygısının canlandığı ve bu nedenle Batı sektörünü güçlü tutmaya çalıştığı iddia edildi.[35]

Bu gelişmelerden üç gün sonra, 06 Temmuz 2020 akşamında, Çin askerlerinin Galwan Vadisi’ndeki tartışmalı noktalardan çekilmeye başladığına dair bilgiler basına yansımaya başladı.[36] 07 Temmuz 2020’de bu konuda uzlaşmaya nasıl varıldığı ortaya çıktı. Hindistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval ile Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi arasında, 05 Temmuz 2020’de yapılan görüşmelerde taraflar, karşılıklı olarak tartışmalı noktaları boşaltma ve görüşmelere devam ederek sonraki adımları atma konusunda uzlaşmıştı. Anlaşılan taraflar; çözüm esasları üzerinde olmasa da çatışmaya neden olabilecek sorunları askıya alma konusunda bir mutabakata varmıştı. Uzlaşma, ilk olarak bir çatışmasızlık dönemi oluşturulması noktasındaydı ve göç yolda düzülecekti.[37]

08 Temmuz 2020’de, tarafların Ladak doğusundaki tartışmalı noktalardaki mevzi, çadır, duvar güçlendirmesi gibi yapıları kaldırarak çekildiği uydu görüntüleri ile teyit edildi. Aynı gün basına sızan/sızdırılan bilgilerden; tarafların ihtilaflı noktaları bir daha işgal etmeme ve buralarda devriye faaliyeti yapmama konusunda uzlaştığı, 3-4 haftalık bir sürede birbirlerinin taahhütlerini yerine getirip getirmediğini takip edecekleri, bu arada görüşmelere devam edilerek çözüm arayışlarının sürdürüleceği, bu görüşmelerde 1.5 km.lik bir bir tampon bölge oluşturularak askersizleştirme konusuna odaklanılacağı anlaşıldı.[38] Bu bilgiler; sorunun ötelendiği, ana esaslar üzerinde çözüm arayışından kaçınıldığı ve tarafların zamana oynayarak topu taca attığı anlamına geliyordu.

Nitekim tarafların sınır hattındaki stratejik yol inşa çalışmalarından vazgeçmedikleri aynı gün ortaya çıktı. Hindistan Savunma Bakanı Rajanth Singh, basına verdiği bir mülakatta; krizin açıkça beyan edilmeyen ana nedenlerinden biri olan Darbuk-Shyok-Daulat Beg Oldi yolunu Ekim 2020’ye kadar bitireceklerini (bu coğrafyada daha sonrasında hava şartları normal faaliyetlere müsaade etmez) ifade ederken, Çin sınırındaki yol inşa çalışmalarının detaylarını da açıkladı.[39] Hemen ertesi gün (09 Temmuz 2020) Çin tarafından basına verilen bilgilerde; Himalayalar’daki sınır hattında kullanılan özel tasarlanmış iş makinelerinin tanıtımını müteakiben, çatışma öncesi Galwan Vadisi’nde, sadece bir hafta içinde tamamlanan kamp, köprü, geçit, tünel ve barajın rekor inşa sürecinin hikâyesi paylaşılırken, sınır hattında alt yapı çalışmalarına devam edileceği açıklandı.[40]

Bir sonraki gün (10 Temmuz 2020), Himalayalar’daki sınır sorunlarının çözümü konusundaki çalışmaları yürütme maksadıyla iki ülkenin dışişleri bakanlıklarında 2012 yılında kurulan Koordinasyon Grubu (Working Mechanism For Consultation And Coordination on India-China Border Affairs) bir video konferans görüşmesi yaptı. Çalışma sonrası taraflarca yapılan açıklamalarda; birliklerin planlanan şekilde geri çekilmesinde mutabık oldukları, bu konuda yaşanması muhtemel pürüzleri giderme ve alınacak güven artırıcı önlemleri değerlendirme kapsamında kolordu komutanları seviyesinde bir toplantı yapılmasını kararlaştırdıkları ifade edildi.[41] Bu gelişmeler yaşanırken Çin tarafının, Hindistan’ın ABD tarafından yapılan provokasyonlara karşı uyanık olması ve bölge istikrarının bozulmasında araç olmaması yönünde bir uyarısı dikkat çekti.[42] Bu arada Hint ordusu ABD’den yeni teslim aldığı 5 adet AH-64E Apache taarruz helikopterini Leh Garnizonu’nda konuşlandırdı.[43]

Bundan Sonra Neler Olabilir?

Bundan sonra her iki taraf da normal şartlarda gerilimi azaltıcı yönde hareket edecektir, zira her iki tarafın da ağırlık vermek istediği öncelikli sorunları vardır. Sınır sorunu her iki ülkeyi de Himalayalar’a odaklanmak ve ekonomik kaynaklarından önemli bir kısmını buraya ayırmak zorunda bırakmıştır. Sınır hattına kaydırılan birlikler ve bu konuda yapılan harcamalar her iki ülke için de mevcut durumda ciddi bir yük oluşturmaktadır. Napolyon’un da dediği gibi “ordular midesi üzerinde yürürler“. Günümüzde ise orduların yürütülmesi çok daha masraflı hâle gelmiştir. Pandemi sürecinin yarattığı ekonomik ve sosyal sorunlar bütün dünyada olduğu gibi bu ülkelerde de öncelikli bir hâle gelmiştir. Çin, pandeminin çıkışında kaynak ülke olması nedeniyle ciddi bir dış baskı ile karşılaşırken Hindistan pandemi sürecinde en fazla can kaybı veren ülkelerden biri durumuna gelmiş ve başarılı bir seyir izleyememiştir. Çin pandemi sürecinin ilk safhasını atlatmış görünürken Hindistan için bunu söylemek mümkün değildir.

Hindistan, dünyada gelir uçurumunun en fazla olduğu ülkelerin başında gelmektedir. Nüfusunun yaklaşık beşte biri açlık sınırının (çok) altında yaşayan Hindistan’ın pandemi ile mücadelesi çok zor geçecektir. BJP iktidarının geçen yıl yapılan seçimleri kazanmasına rağmen ekonomide düşüşe geçmesine bir de pandemi kaynaklı ekonomik sorunlar eklenince içeride Başbakan Modi’nin karizması ciddi bir erozyona uğramış durumdadır. Azalan kaynaklara rağmen artan askerî harcamalar BJP iktidarının işini her geçen gün daha da zorlaştırmaktadır. Hindu milliyetçiliğinin ayrıştırdığı ve kutuplaştırdığı Hindistan’ın iç istikrarı da ciddi risklerle karşı karşıyadır. Modi iktidarı, Müslümanları kaybetme noktasında yol almaktadır. Keşmir sorunu, kronikleşmiş Pakistan gerilimi, Kuzeydoğudaki ayrılıkçı hareketler, Naxal’ların (Maocu Gerilla Hareketi) bastırılamamış isyanı gibi sorunlara bastırılmış Kalistan Hareketi (Sihlerin Pencap’ta ayrı bir devlet kurma davası) taraftarlarının can suyu verme çabaları da eklenince ülkenin iç istikrarı olumsuz bir görüntü sergilemektedir. Bunların yanında Nepal ile yaşanan sınır krizi de bir başka sorun alanı teşkil etmektedir.

Çin, pandemi ile mücadelede başarılı bir görüntü vermesine rağmen içeride çok rahat değildir. Pandemi Çin ekonomisini de vurmuş durumdadır. Şincan Özerk Bölgesi’nde yaşayan Müslüman Uygur Türklerinin sindirilmiş olması bu bölgenin istikrara kavuştuğu anlamına gelmemektedir. Bu sorun nedeniyle Çin’in yumuşak gücü dünya genelinde kayıplar yaşamaya devam etmektedir. Çin Tibet’i de dış dünyaya kapatmasına rağmen bu coğrafyada istikrarı tam olarak sağlayamamış durumdadır. Tibet sorunu Çin için potansiyel bir kriz noktası olmaya devam etmektedir. Hong Kong’da yaşanan sorun da kolayca atlatılacak bir kriz değildir. Çin, yeni onayladığı güvenlik yasası ile Hong Kong’un muhalif tabanını baskı altına almaya çalışmaktadır. Çin, Hong Kong’un özerk yapısını törpüleyerek, kademeli olarak burada otoritesini pekiştirmeyi hedeflese de bunun kolay gerçekleşmeyeceği açıktır. Çin, Tibet’ ve Hong Kong politikası nedeniyle de dünyada imaj kaybı yaşamaya devam etmektedir.

Çin, içeride yaşadığı sorunların yanı sıra dışarıda da ciddi sorunlar yaşamaktadır. Güney Çin Denizi politikası nedeniyle Vietnam, Endenozya ve Filipinler ile sorun yaşarken, Sarı Deniz ve Doğu sularındaki hak iddiaları nedeniyle Japonya ile anlaşmazlık içerisindedir. Tayvan’ı ülkesine katmak hedefi nedeniyle bu ülke ile çatışmalı bir ilişki yürütürken, Pasifik adaları ve güneyindeki güç politikası nedeniyle Avustralya ile sorunlu bir ilişkiye sahiptir. Bunlara ilaveten, küresel hegemonyasını tehdit ettiği ABD ile soğuk savaşa başlamış bir görüntü vermektedir. ABD ve müttefikleri, pandeminin çıkışındaki rolü nedeniyle de Çin’i baskı altına almaya çalışmaktadır. Pandemi süreci sonrasında Çin’e karşı bu kapsamda gelecek bir küresel baskı politikasının ayak sesleri şimdiden duyulmaktadır. ABD ayrıca üç uçak gemisi filosunu bölgeye göndermiş ve Çin’e karşı açıkça meydan okumaya başlamıştır.
Mevcut açmazlarıyla Çin ve Hindistan, bu kadar sorun üzerine bir de sınır krizi eklemiş durumdadır. Sınır krizinin iki ülkenin de enerjisini soğurduğu bir realitedir. Bu şartlar altında sınır krizinin iki tarafa da taşınması ağır bir yük bindirmeye devam ettiği aşikârdır. Çin ve Hindistan, 1962 savaşından sonra defalarca çatışmanın eşiğine gelse de her seferinde krizi, çatışmaya evrilmeden aşmayı başarmıştır. Geçmişteki krizlerde İki ülke de pragmatik bir tavır sergilemiş; önce çatışma riski bertaraf edilmiş, sonra da kriz soğumaya bırakılmıştır. Bu kriz daha öncekilerden biraz farklı bir mahiyette seyretmiş olsa da taraflar silah kullanmama akdine bağlı kalmayı başarmıştır. Kontrol edilmesi çok güç olan bir çatışma riski iki tarafın da kaçındığı bir olasılık olmaya devam etmektedir. Normal şartlarda, bu kriz sürecinde önümüzdeki haftalarda benzer şeyler yaşanacak ve kriz soğutulacaktır. Bu durum krizin sona erdiği anlamına gelmeyecektir; zira tarafların klasik söylem, iddia ve stratejik hedeflerinde hiçbir farklılaşma emaresi yoktur. Aksine her iki taraf da birbirine karşı iyice bilenmiş durumdadır. Çin tarafı, Hindistan’ın ABD’nin itmesiyle kendisini çevrelemeye, Tibet sorununu suiistimal etmeye ve Karakurum Geçidi’nde Pakistan ile fizikî temasını kesmeye çalıştığını düşünmektedir. Hint tarafında ise mağlubiyet hissi daha da katmerlenmiş ve rövanş alma isteği güçlenmiştir. Bu hislerle dolmuş olarak taraflar zaman kazanmaya, diğer sorunları çözmeye ve bir sonraki krize daha avantajlı girmeye çalışacaktır.

Bundan sonra, çok anormal bir gelişme olmadığı müddetçe, sınır sorunu önce soğutulacak ve sonra da buzluğa kaldırılacaktır. İki ülke bundan sonra medya, vekiller ve müttefikler üzerinden birbirine mesaj vermeye devam ederken öncelikli sorunlarına ağırlık verecek ve sınırdaki birliklerini kısmen geriye çekecektir. Hindistan bu dönemde ilk olarak Keşmir’deki Pakistan sınırından Ladak sınırına kaydırdığı birlikleri yerine çekecek ve pandemi kaosunu aşmaya çalışacaktır. Daha sonra müttefikleri ile Hint Okyanusu’nda yeni tatbikatlara başlarken, mevcut ittifak anlaşmalarını güçlendirmeye ve yeni ülkeleri bu ittifaka çekmeye çalışacaktır. Muhtemelen; Andamar ve Nikobar Adaları’ndaki üslerini ABD, Japonya ve Avustralya savaş gemilerine açacak ve Güney Kore’yi de bu dörtlü ittifak ile daha yakın olmaya teşvik edecek adımlar atacaktır. Endenozya, Filipinler, Vietnam gibi ülkeler ile askerî alanda işbirliğini geliştirmeye çalışırken, Sri Lanka, Maldivler ve Mauritus gibi ada ülkelerinde de inisiyatif almaya çalışacaktır.

Hindistan, pandemi ile mücadelede ülke çapında yeni tedbirler alacak, ekonomik kaybı azaltmaya çalışacak ve Müslüman azınlığı rencide eden politikalara ara verecektir. Babri Mescid yerine yapılmasına başlanan Ram Tapınağı inşa faaliyetinin 19 Haziran 2020’de askıya alınması Hindistan’ın bu konudaki politika değişikliğinin önemli bir emaresidir. Bu arada Hindistan sınır krizi döneminde başını ağrıtan Nepal hükümetini devirmeye çalışacak ve kendine daha yakın bir hükümet ile Nepal sorununu daha yumuşak bir zeminde çözmeyi hedefleyecektir. Bu dönemde irtifa kaybettiği Bangladeş ve Myanmar ile ilişkilerini güçlendirme kapsamında adımlar atarken Butan üzerindeki güvenlik şemsiyesini sağlamlaştırmaya çalışacaktır. Bunun yanı sıra Afganistan gelişmelerinde inisiyatif almaya çalışırken Pakistan’a da Beluci ve Peştun sorunlarını kaşıyarak mesaj vermeye devam edecektir. Keşmir ve Kuzeydoğu eyaletlerindeki ayrılıkçı militanlara yönelik operasyonları artırırken Kalistan Hareketi’ni daha fazla güçlenmeden boğmaya çalışacaktır.

Çin de öncelikle pandeminin ikinci safhasında zaman zaman nükseden vakalar ile yeni enfeksiyon tehditlerine karşı tedbir almaya çalışırken ekonomik kayıpların yarattığı hassasiyetleri gidermeye çalışacaktır. Çin aynı zamanda içeride zafiyet yarattığını düşündüğü ayrılıkçılık potansiyeli taşıyan bölgeleri demir yumrukla yönetme politikasına hız verecektir. Çin, Uygurları sindirme politikasına devam ederken Tibet üzerinde kurduğu baskı çemberini daha da daraltacak, Hong Kong’da hayata geçirdiği güvenlik yasasını şiddetli bir şekilde uygulayacak ve bu konularda karşılaştığı uluslararası baskıyı Rus desteği ile aşmaya çalışacaktır. Güney Çin Denizi ve ülkesinin güneyinde ABD ile girdiği soğuk savaşta geri adım atmamaya çalışırken, Hint Okyanusu coğrafyasında Hindistan ile rekabete devam edecek ve mevcut kazanımlarını korumaya çalışacaktır. Bu arada Nepal hükümetini ayakta tutmaya çalışacak ve Butan üzerinde ortaya attığı sınır hak iddiaları ile Hindistan üzerindeki sınır baskısını canlı tutacaktır.

Yeni dönemde Himalayalar’da iki taraf da temkinli bir yaklaşımla yavaş yavaş birlikleri biraz geri çekerken Ekim ayının gelmesini bekleyecektir. Ekim ayı bu coğrafyayı soğuturken krizi de donduracak ve 2021 Nisan ayına kadar tarafların diğer sorunlara ağırlık vermesine imkân tanıyacaktır. Bu dönemde ABD ve Çin arasında yaşanan soğuk savaş gelişmeleri kriz üzerinde etkili olmaya devam edecektir. ABD başkanlık seçim süreci de küresel ve bölgesel gerilimler üzerinde önemli bir rol alırken Rusya’nın politikaları da bir başka belirleyici faktör olacaktır. Eğer Rusya 2014’teki Kırım’ı ilhakında Çin’in verdiği desteğe karşılık olarak Çin’i, Güney Çin Denizi, Hong Kong, Sarı Deniz ve Tayvan politikasında desteklemeye devam ederse Çin ABD karşısında daha sağlam duracak ve bunu Hindistan politikasına da yansıtacaktır. Çin ve Rusya’nın temkinli işbirliği Çin-Hint geriliminde de önemli bir çarpan olarak hissedilecektir. Rusya’nın, Hindistan’ın istediği silah sistemleri ve savaş uçaklarını teslim etme ve S-400 hava savunma sistemlerini aktive etmedeki zamanlaması Çin-Hint krizinin seyir tüneline fener tutacağı gibi küresel gelişmeleri de etkileyecektir. Bu arada pandemideki aşı çalışmalarının sonuç alma potansiyeli ortaya çıkacak, ABD yeni başkanını seçecek ve Nisan 2021’de erimeye başlayacak Himalaya karlarının dünyayı ısıtma kapasitesi yavaş yavaş emarelerini vermeye başlayacaktır.

[1] Tara Kartha Jun ,“ Galwan Valley clash: From Taiwan and WHO to border infrastructure in Ladakh, theories abound on what triggered China to escalate border row“ “, First Post, 17 Haziran 2020,erişim, 17 Haziran 2020 12 29
[2]“In India, China shipments held up as New Delhi takes steps to block Chinese goods“, Reuters, 24 Haziran 2020, erişim 24 Haziran 2020 22 40
[3] Kunal Purohit,“China-India border dispute: what are New Delhi’s options to respond“, South China Morning Post, 18 Haziran 2020, erişim 18 Haziran 2020 23 24
[4] Amit Baruah,“With China,India will have to be 'atmanirbhar'“, The Hindu, 17 Haziran 2020, erişim 17 Haziran 2020 15 21
[5] Bharat Karnad,“India-China standoff: Creeping land grab is classic Beijing feint; small punitive steps won't help, Delhi must prepare for limited war“, First Post, 18 Haziran 2020, erişim 18 Haziran 2020 22 54
[6] “Galwan Valley clash: Narendra Modi calls for all-party meeting on Friday to discuss situation on India-China border“,Press Trust of India, 17 Haziran 2020, erişim 17 Haziran 2020 12 58
[7] Sushant Singh,“Galwan faceoff,How serious is the situation and what happens next“, The Indian Expres, 17 Haziran 2020, erişim 17 Haziran 2020 2352
[8] Anuradha ve Kamal Chenoy, “China's strategic Mind And Method: "Long-Term Planning" Behind Country's Geo-Political Moves“, Center for Policy Analyses, 22 Haziran 2020, erişim 22 Haziran 2020 22 12
[9] Sreemoy Talukdar,“Galwan Valley clash: Five short-term and three long-term ways in which India can contain the Chinese threat“, First Post 23 Haziran 2020, erişim 23 Haziran 2020 1331
[10] Hemant Krishan Sing ve Arun Sahgal,“A Moment of Reckoning“, Delhi Policy Group-Policy Brief, 21 Haziran 2020
[11] Ghosh Anupama,“The Continuing India China Dispute“, GASAM, 20 Haziran 2020, erişim 21 Haziran 2020 01 13
[12] Vignesh Karthik KR ve Vihang Jumle,“In faceoff with China, neither kinetic nor economic conflict is in India's best interests and government knows it all too well“, First Post, 23 Haziran 2020,erişim, 23 Haziran 2020 13 36
[13] Kunal Purohit, agm
[14] Liu Zhen,“ PLA reveals live-fire drill in eastern Tibet mountains as China-India border dispute claims at least 20 lives“, South China Morning Post, 17 Haziran 2020, erişim 17 Haziran 2020 11 46
[15] China increases military presence in Ladakh“, Kashmir Media Service, 25 Haziran 2020, erişim 26 Haziran 2020 03 42
[16] Ananth Krishnan, “China demands India’s withdrawal from Galwan Valley“, The Hindu, 24 Haziran 2020, erişim, 24 Haziran 2020 23 33
[17] “Ladakh faceoff: India, China corps commanders hold second round of talks for nearly 11 hours, review situation along LAC“,Press Trust of India 23 Haziran 2020, erişim 23 Haziran 2020 13 42
[18] “Ladakh face-off | Destroyed Chinese post back in Galwan Valley“, The Hindu, 24 Haziran 2020 ,erişim 24 Haziran 2020 23 16
[19] “India asks Russia to speed up delivery of missile system, jets amid China border tensions“, South China Morning Post, 23 Haziran 2020, erişim 23 Haziran 2020 12 57
[20]“Indian jets fly over Galwan as China again blames India for clash“, Al Jazeera, 24 Haziran 2020, erişim 24 Haziran 2020 21 38
[21] Hu Xijin,“India gained only casualties from border clash“,Global Times, 24 Haziran 2020, erişim 24 Haziran 2020 21 5
[22] Yang Sheng,“India will pay heavy price if it 'miscalculates China“,Global Times, 24 Haziran 2020, erişim 24 Haziran 2020 22 14
[23] “Weeks after Galwan Valley clash, satellite images show China has built outpost, track along LAC; stone wall erected on Indian side “,The Associated Press, 28 Haziran 2020, erişim 28 Haziran 2020 2312
[24] Kristin Huang,“China and India flex military muscle near disputed border“, South China Morning Post, 26 Haziran 2020 erişim 26 Haziran 2020 2313
[25] “China sent martial artists to LAC before deadly clash: Report“, Al jazeera, 28 Haziran 2020, erişim 28 Haziran 2020 2359
[26] Vijaita Singh,“ Ladakh face-off|Tense standoff continues along LAC“ The Hindu, 28 Haziran 2020, erişim 28 Haziran 2020 2321
[27] Liu Zhen,“The cheap, light howitzer China is rolling out in Tibet“, South China Morning Post, 29 Haziran 2020,erişim Haziran 2020 22 53
[28] Liu Zhen,“Indian missile system order could raise border risk for China“ South China Morning Post, 29 Haziran 2020,erişim Haziran 2020 22 38
[29]“India bans 59 Chinese apps, including TikTok and WeChat, after deadly border clash“, Reuters , 29 Haziran 2020, erişim 29 Haziran 2020 2248
[30] Keegan Elmer,“Indian and Chinese commanders meet as tensions remain high after deadly clash“, South China Morning Post, 30 Haziran 2020, erişim 30 Haziran 2020 21 58
[31] Liu Zhen,“Border tensions remain even as Chinese and Indian commanders continue negotiations“, South China Morning Post, 02 Temmuz 2020,erişim 01 Temmuz 2020 22 43
[32] Ai Jun,“How can India understand China better“, Global Times, 01 Temmuz 2020, erişim 01 Temmuz 2020 22 33
[33]Antara Ghosal Singh,“China-India Border Standoff and China’s India Dilemma“, Delhi Policy Group Policy Brief, 03 Temmuz 2020
[34] Shi Jiangtao veKunal Purohit, “PM Narendra Modi visits Indian troops near Chinese border following deadly clash“, South China Morning Post, 03 Temmuz 2020, erişim 03 Temmuz 2020 23 38
[35]“First China, now Pakistan: India faces prospect of war on two fronts“, Bloomberg, 03 Temmuz 2020, erişim, 03 Temmuz 2020 23 54
[36] “China pulling back troops after deadly border clash: India“, Al Jazeera; 06 Temmuz 2020, erişim 06 Temmuz 2020 23 28
[37] Kinling Lo ve Kunal Purohit,“China-India border: why the devil is still in the detail for troop withdrawal agreement“, South China Morning Post, 07 Temmuz 2020, erişim 07 Temmuz 2020 22 13
[38] Eduardo Baptista,“ Satellite images show Chinese troop withdrawal from front line with India“, South China Morning Post, 08 Temmuz 2020, erişim 08 Temmuz 2020 15 14
[39] Dinakar Peri,“Top priority to complete strategic roads“, The Hindu, 08 Temmuz 2020, erişim 08 Temmuz 2020 14 09
[40] Liu Zhen,“China’s military is using spider excavators to build roads near Indian border“, South China Morning Post, 09 Temmuz 2020, erişim 09 Temmuz 2020 23 52
[41] Suhasini Haidar ve Ananth Krishnan,“ LAC standoff | India, China for timely troop pullback“, The Hindu, 10Temmuz 2020, erişim 11Temmuz 2020 00 52
[42] Mu Lu,“India would not get what it wants from US attempts to disrupt China ties“, Global Times, 09 Temmuz 2020, erişim 09 Temmuz 2020 23 42
[43] “IAF gets last of 5 Apache attack helicopters from Boeing“, The Hindu, 10Temmuz 2020, erişim 11Temmuz 2020 01 09
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2782 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1118
TASAM Avrupa 23 651
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

1980'li yıllarda çevre sorunlarının yaşanmasıyla, "sürdürülebilirlik" ve "sürdürülebilir gelişme" kavramları Dünya gündeminde önem kazandı. Sürdürülebilirlik kavramının önem kazandığı sektörlerden biri de, turizm sektörüdür. Turizm sektörünün, doğal ve kültürel kaynaklar üzerindeki etkileri, farklı...;

Son yıllarda teknolojideki ilerlemeler ve uluslararası serbestleşme faaliyetleri, üretim, tüketim ve finans alanlarında küreselleşmiş bir ekonominin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu küreselleşme sürecinin önde gelen aktörlerinden olan çok uluslu şirketler, birden çok ülkede faaliyet göstermektedi...;

Soğuk Savaş’ın sona ermesi, Avrupa Arktik Bölgesi için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Soğuk Savaş boyunca Arktik, Barents Denizi’nin nükleer silahlı denizaltılar ve yoğun askeri konuşlanmalar için bir operasyon sahası olduğu stratejik bir sınır hattıydı. ;

Küresel ölçekte bir “Türkiye Markası“ olan 10. İstanbul Güvenlik Konferansı (İGK) 2024, TASAM Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü (MSGE) tarafından “Teknopolitik Yeni Dünya Güvenliğin Güvenliği: Akıl, Nesil, Aile, İnanç ve Devlet Güvenliği“ ana teması altında 21-22 Kasım 2024 tarihinde İstanbul’da W...;

Makale, Türk dış politikasının şekillenmesinde güvenlik kültürünün önemli bir rol oynadığını incelemektedir. Güvenlik kültürü, uzun dönemli yapısal ve kısa dönemli konjonktürel faktörlerden etkilenir. Uzun dönemli yapısal faktörler arasında Türkiye’nin kurucu ideolojisi, coğrafi koşulları ve tarihse...;

Ortadoğu, Osmanlı hakimiyeti altında dört yüzyıl boyunca barış ve istikrarın hüküm sürdüğü bir bölge olmuştur. Ancak I. Dünya Savaşı’nın ardından bu düzen sona ermiş ve bölge, büyük devletlerin güç mücadelelerinin etkisiyle zayıf, istikrarsız ve geri kalmış bir yapıya bürünmüştür. Soğuk Savaş’ın son...;

Dünya sanki “delilik yürüyüşü“ne çıktı. “Topal ördek“ Biden ve ABD’nin dümen suyundaki İngiltere ile Fransa, Ukrayna’ya, Rusya’yı uzun menzilli ABD ve İngiliz-Fransız füzeleriyle vurma izni verdiler. Putin de Nükleer Doktrin’i, Rusya’nın nükleer veya konvansiyonel füzelerle vurulması halinde, sadece...;

Teknopolitik, teknolojinin dünya siyasetinde ve toplumsal yapıda oynadığı yeni rolü anlamak için kullanılan bir kavram. Bu kavram, teknolojinin ekonomik, politik ve kültürel dinamikleri nasıl dönüştürdüğünü ve yeni bir dünya düzeni inşa etmekte olduğunu anlatıyor. Teknoloji, artık sadece bir araç de...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...