Akdeniz Kimliği ve Türk Dış Politikası

Makale

Anahtar Kelimeler: Akdeniz Kimliği, Türk Dış Politikası, Doğu Akdeniz, Levant, Kıbrıs Sorunu, Suriye, Doğu Akdeniz’de Hidrokarbon Kaynakları, AB ...

Özet

Bu tebliğin amacı, uluslararası politikada kimlik sorunlarının önem kazandığı bir dönemde, Türkiye’nin Akdeniz kimliği üzerinde durmak, bunun Türk dış politikasına etkilerini ele alarak değerlendirmektir.

Hiç şüphesiz coğrafi açıdan Türkiye de, bir Akdeniz ülkesidir. Birçok kimliği beraberinde taşıyan bir ülke olarak Türkiye, Akdeniz kimliğini, bu kimlik üzerine dayalı dış politikasını yeteri kadar kullanmamaktadır.

Türkiye’nin Akdeniz kimliği, Türk dış politikası ile ilgili eserlerde de, Kıbrıs dışında, üzerinde gereği gibi durulan bir konu olmamıştır.

Türk dış politikasının teorik boyutunu ele alan çalışmalar Türkiye’nin Akdeniz kimliğine dayalı dış politika açılımlarına gerekli şekilde eğilmemiştir.

Türkiye’nin son zamanlarda bir Akdeniz aktörü olarak da ortaya çıktığını görüyoruz. Türk dış politikasında meydana gelen bu gelişme lerin etkisiyle Levant bölgesine yönelik bir ilginin arttığı gözlemlenmektedir.

Türkiye, Kıbrıs sorunu etrafında oluşturmuş bulunduğu Akdeniz politikasını, yeni gelişmelerle, bölgede ortaya çıkan enerji kaynaklarının etkisi ile de yeniden düşünmek durumunda kalmıştır.

Ayrıca, Suriye sorununun etkileriyle bölgeye tekrar giren Rusya, stratejik olarak Akdeniz’i yeniden bir güçler çatışması alanı haline getirmek üzeredir. Bu durum da Türkiye’nin Akdeniz ile ilgisini arttırıcı
bir unsurdur.

Anahtar Kelimeler: Akdeniz Kimliği, Türk Dış Politikası, Doğu Akdeniz, Levant, Kıbrıs Sorunu, Suriye, Doğu Akdeniz’de Hidrokarbon Kaynakları, AB


Giriş ve Konunun Tanımı

Coğrafi açıdan bir Akdeniz ülkesi de olan Türkiye, birçok kimliği beraberinde taşıması itibariyle, Akdeniz kimliğine dayalı dış politikasını yeteri kadar araştırma konusu yapmamıştır.

Gerçekten Akdeniz, 2.5 milyon kilometrekarelik bir denizdir ve 46.000 kilometre sahile sahip olup, 160 adet adayı içermektedir. Bu büyük denizde, bazı bölümler değişik isimler taşımaktadır: Marmara, Ege, Adriyatik gibi. Akdeniz, dünyanın en önemli sekiz boğazının üçünü de içermektedir. Bunlar, Cebelitarık, Çanakkale ve İstanbul boğazlarıdır.

Bu deniz etrafında oluşan tarihte, Arap fetihleri, Haçlı Seferleri, Truva ve Kartaca’nın yıkılışları, İstanbul’un fethi, Osmanlı Devleti’nin dağılması ve Ortadoğu’daki karışıklıklar, son zamanlarda karşı karşıya kalınan mültecilerin ortaya çıkardığı sorunlar akla gelmektedir. Bu denizin kıyılarında ayrıca, tek tanrılı din ortaya çıkmış ve üç büyük din bu bölgede gelişmiştir. Hristiyanlık ve İslamiyet, bu bölgede çatışmışlardır.

Akdeniz ile ilgili büyük bir tarihçi olan Fernand Braudel’e göre, “Akdeniz’de seyahat etmek çağların en derinliklerine dalmak demektir“1.

Akdeniz, Türk tarihi açısından da önem taşımaktadır. Osmanlı Devleti’nin Arap Ortadoğu’sunu ele geçirmesinden sonra, Doğu Akdeniz’de beş asır süren Mısır hâkimiyetine son vermiş ve Osmanlı ağırlıklı bir Doğu Akdeniz ortaya çıkmıştır. Bundan sonra, Sultan I. Süleyman döneminde Barbaros’un Osmanlı hizmetine girmesinden sonra da, Akdeniz’de hâkimiyet sağlamaya çalışan Türkler ve İspanyollar arasındaki mücadele, Türkler lehine sonuçlanmıştır. 7 Ekim 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’ndan sonra, gerilemeye başlayan Osmanlı etkisi ışığında, Osmanlı-İspanyol çatışması Akdeniz’in iki bölüme ayrılması sonucunu vermiştir. Buna rağmen, Osmanlı hâkimiyeti 17. yüzyılda da Akdeniz’de devam etmiştir.2

Türkiye’nin Akdeniz kimliği, Türk dış politikası ile ilgili eserlerde, Kıbrıs dışında, üzerinde gereği gibi durulan bir konu değildir. Türk dış politikasının teorik boyutunu ele alan çalışmalar da Türkiye’nin Akdeniz kimliğine dayalı dış politikasına gerekli şekilde eğilmemiştir.3

Türkiye’nin, son zamanlarda bir Akdeniz aktörü olarak ortaya çıktığını görüyoruz. Türk dış politikasında meydana gelen bu gelişmelerin etkisiyle Doğu Akdeniz, Levant bölgesine yönelik bir ilginin arttığı gözlemlenmektedir. Gerçekten Türkiye, Kıbrıs sorunu etrafında oluşturmuş bulunduğu Akdeniz politikasını yeni gelişmelerle, bölgede ortaya çıkan enerji kaynaklarının etkisiyle de yeniden düşünmek durumunda kalmıştır. Ayrıca, Suriye sorununun etkileriyle bölgeye tekrar giren Rusya, stratejik olarak Akdeniz’i yeniden bir güçler çatışması alanı haline getirmek üzeredir. Bu gelişme, Türkiye’nin Akdeniz’e olan ilgisini artırmaktadır.

TASAM Yayınlarının "Yeni Deniz Güvenliği Ekosistemi ve Doğu Akdeniz" isimli kitabından alınmıştır.

“Yeni Deniz Güvenliği Ekosistemi ve Doğu Akdeniz“ e-kitabı için Tıklayınız
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2751 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 646
TASAM Asya 98 1102
TASAM Avrupa 22 645
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 291
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1393 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 294
TASAM Orta Doğu 23 614
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 188
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1297 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 782
TASAM Türk Dünyası 20 515
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2047 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
TASAM Türkiye 82 2047

Türkiye’de ekonomik büyüme ve kalkınma sürecinde büyük çaplı projelerin gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak, mevcut finansman yetersizliğini en etkin şekilde ortadan kaldıracak bir finansman metodu bankacılık sistemine entegre edilmeye çalışılabilir. Bu çerçevede “Proje Bankacılığı” adı altında ...;

Doğa ne kadar dakik! Hiç sektirmiyor. Evet, olağanüstü kuraklıklar, seller, yanardağ patlamaları, deprem veya yangınlar var. Ama bunların şiddeti artsa bile çoğu kez zamanlama açısından bir belirlilik var. ;

Çin, son yıllarda iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi işbirliklerinin artmasıyla birlikte Türkiye'ye açılıyor. Bunun nedeni, Türkiye'nin stratejik konumu, büyüyen ekonomisi ve ticari ortaklarını çeşitlendirme isteği gibi bir dizi faktördür. Çin, Türkiye'nin Avrupa ve Orta Doğu'ya açılan bir kapı ...;

Türkiye - AB ilişkilerinin tarihsel sürecine baktığımızda temel olarak Politika, Kimlik, Ekonomi, Güvenlik, Enerji ve Göç bağlamında ele alındığını söyleyebiliriz. 1963 yılında Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu’na katılmasıyla başlayan süreç, 1987 yılında tam üyelik başvurusuna ve 1999 yılında n...;

Hepimizin bildiği tek ev olan Dünya’ya artık sığmadığımız günlerdeyiz. Fakat artan insan nüfusu ve dolayısıyla azalan kaynaklar tek sebep değil. Merak, keşfetme tutkusu ve bilinmeze yol alma güdüsü evrende yeni evler bulma arzusunu harekete geçiriyor.;

Geçen hafta toplanan G20 zirvesinde dağ fare doğurdu diyebilirim. Son fotoğrafta, Biden, Modi ve Ursula Von der Leyen adeta halay çekiyor gibiydiler. Oysa ne başardılar? Evet, 55 üyeli Afrika Birliği gruba davet edildi. Bu en fakirlerin gönlü hoş olsun diye mi yapıldı? Yoksa Afrika’yı Rusya’nın penç...;

Ortadoğu tanımı, bölge dışındaki güçler tarafından yapılmıştır. Ortadoğu’nun jeostratejik rolüne baktığımızda ekonomik, kültürel, fiziki, beşeri özelliklerinden kaynaklanan olumlu/olumsuz birçok faktörün etkisi altında kaldığını görmekteyiz.;

Soğuk Savaş sonrasında Asya işbirliğine yönelik daha uygun bir zemin oluştu; o dönemde barış ve kalkınma en çok kullanılan kavramlardı. Asya ülkeleri arasındaki ilişkiler, güvensizlik ve zıtlaşmalardan işbirliği ve koordineli çalışmaya doğru evrim gösterdi. ;

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 1

  • 06 Eki 2022 - 06 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.