MUSLIM Enstitüsü Başkan Sahibzada Sultan Ahmad ALI iyi niyet dileklerinde bulunarak konuşmalarına başlamıştır. Pakistan ve Türkiye’nin genel durumları hakkında değerlendirmelerini dile getirmiş, Pakistan ve Türkiye’nin birbirlerine karşılıklı destek vermeleri gerektiğine dikkat çekmiş, Türkiye’nin bölgesel ve diğer sorunlarının farkında olduklarına, bu problemin bir benzerini de Pakistan’ın Keşmir bölgesinde yaşadıklarına değinmiştir. Sorunların üstesinden gelinmesi adına her iki kurumun kendi yayın organları içerisinde problemlerini dile getiren yazılara yer vererek uluslararası camia üzerinde olabildiğince fazla kişiye ulaşması teklif edilmiştir.
Barış Pınarı Harekâtı için Başkan Sulatan Ahmad ALI; Türkiye’nin uzun süreli bir strateji uygulamasının gerekliliği üzerinde durmuştur. Bunu takiben Pakistan’ın, Keşmir bölgesinde 2004 senesinden bu yana sorunlar yaşadığını vurgularken, Türkiye’nin bölgesel ve iç sorunlarına benzerlikler atfetmiştir. Türkiye’ye izlediği stratejilerden dolayı uygulanması planlanan ambargolar hakkında, Türkiye’nin amaca ulaşmasını zorlaştıracağı görüşü paylaşılmıştır.
TASAM Proje Yöneticisi Ahmet YILDIZ, Türkiye’nin PKK/PYD terör örgütüyle uzun yıllardan beri mücadele ettiğini belirtmiştir. Yaşananların, yabancı devletlerin eskiden terör örgütlerine üstü örtülü yaptıkları yardımları günümüzde artık açıktan açığa yaptığını gösterdiği ifade edilmiştir. Türkiye’nin, yabancı devletlerin destekleriyle Suriye sınırında kurulması planlanan terör devletine müsaade etmeyeceğini ve Türk devletinin her koşulda mücadele edeceği belirtilmiştir.
ABD’nin dış politika tutumunda Başkan Donald TRUMP yönetimine de eleştirilerde bulunulmuştur. TRUMP’ın, dış politikasında “ikili“ olduğunu, bazen söylemlerinin destek gibi gözükmesine rağmen tehdit unsuru oluşturabileceğine dikkat çekilmiştir. ABD’nin Türk dış politikasını etkileyecek ve terör örgütlerini destekler boyutta Türk güvenliğini zarara uğratabilecek eylemlerde bulunduğunun Pakistan tarafından farkında olunduğu belirtilmiştir. Türkiye’nin dış politikasında Batı yardımını aramadan bir yol çizmesi gerektiğini belirten Pakistan heyetince, “Türkiye’nin kaderini Türkler yazmalıdır“ şeklinde tavsiyede bulunulmuştur.
İki millet arasında yer alan sevgi bağına değinen MUSLIM Enstitüsü Başkanı, Pakistan’da Türkiye’ye karşı duyulan sevgi ve sempatinin büyüklüğünden söz edip, Osmanlı Devleti’ne duydukları özlem ve saygıyı ifade etmiştir. Müslümanlık bağlarına dikkat çekerek bunun iki ülke için güçlü bir bağ olabileceğini de sözlerine eklemiştir.