Cumhurbaşkanlığı himayelerinde gerçekleştirilen Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 Projesi kapsamındaki “Referans Değerler, Kurumlar ve Kişiler“ temalı “Değerler İnşası - Türkiye" sürecinde planlanan Marka Şehir Toplantıları; potansiyelinde iddialı Şanlıurfa ile başladı.
Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM’ın Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 7 yıldır sürdürdüğü Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 Projesi, “MakroSüreç“ ve “Stratejik Lokomotif Sektörler“den sonra son ve üçüncü aşama olarak “Değerler İnşası“ Medeniyet İnşası Türkiye Vizyonu çalışmaları ile devam ediyor. Bu bölümdeki planlamaya uygun olarak Şanlıurfa Marka Şehir Toplantısı 21 Nisan 2014 Pazartesi günü Nevali Hotel’de icra edildi. Açılış konuşmalarını TASAM Başkanı Süleyman Şensoy, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet Kaytan ve Vali Vekili Cengizhan Yılmaz’ın yaptığı ve üç oturumla tam gün süren Toplantı’da oturum başkanlıklarını Prof. Dr. Rahmi Karakuş ve Büyükelçi (E) Murat Bilhan yürüttüler.
Şanlıurfa Marka Şehir Toplantısı’na Harran Üniversitesi Rektörü İbrahim Halil Mutlu ve Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sabri Ertekin’in yanı sıra Şehir yönetiminde görev alan bazı bürokratlar, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları yöneticileri ile üyeleri ve basın mensupları katıldılar.
SÜLEYMAN ŞENSOY: “ON YIL, YÜZYILIN GERİ KALANINDAKİ YERİMİZİ BELİRLEYECEK“
TASAM Başkanı Süleyman Şensoy Toplantı’nın açılışındaki konuşmasına, Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 Projesi’ndeki himayelerinden dolayı Cumhurbaşkanlığı Makamına, süreçteki desteklerinden dolayı ilgili sivil ve resmî otoritelere, ev sahipliği için Şanlıurfa Valiliği’ne ve yakın ilgisi için Sayın Vali İzzettin Küçük Beyefendiye teşekkür ederek başladı.
Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 Projesi’ni 7 yıldır sürdürdüklerini, ilk 4 yılda millet ve devlet olmanın temel parametreleri olan “Makro Temalar“ üzerinde çalışıldığını, 2011 yılında yapılan genel seçimlerde hem iktidar hem de bir muhalefet partisinin 2023 konseptini kampanyalarının genel stratejisinin merkezine oturtup kullanmayı tercih ettiklerini söyleyen Başkan Şensoy; “Özellikle 2011 yılından itibaren 2023 yaklaşımının bir devlet ve hükümet politikası haline geldiğini hep birlikte gördük. Proje’de 2011’in ikinci yarısından itibaren zikredilen makro öngörülere Türkiye’yi taşıyabilecek on “Stratejik Lokomotif Sektörler“ üzerinden ikinci aşamayı çalışmaya başladık. Bunun içinde mesleki eğitimden savunma sanayiine kadar pek çok alan var. Bu sektörler, ilgili bakanlıklar ve ilgili kurumlarla katılımcı bir süreç inşası olarak çalışılmaya devam ediyor“ dedi.
Son altı ay içinde de “Değerler İnşası“ başlığı altında “Medeniyet İnşası Türkiye Vizyonu, Referans Değerler, Kurumlar ve Kişiler“ olarak isimlendirdikleri üçüncü aşamaya geçildiğini söyleyen Şensoy, Şanlıurfa’da bulunmalarına bu kapsamdaki “Marka Şehir Toplantıları“nın vesile olduğunu belirtti.
Son on yılda yaşananlarla, karmaşık ve yüksek rekabet ortamında dünyanın geldiği noktayı makro çerçevede “Nasıl bir dünyada yaşıyoruz?“ sorusundan yola çıkarak anlatan Başkan Şensoy “TASAM özellikle dış politika alanında yoğun çalışan bir düşünce kuruluşu olduğu için rekabeti çok daha yakın gözlemleme fırsatımız oluyor. Aslında bu proje de o rekabetin gözlemlenmesinden doğmuştur. Yaşamakta olduğumuz on yıllık dilimi nasıl geçireceğimizin ve görevimizi nasıl yapacağımızın; yüzyılın kalanında nerede olacağımızı belirleyeceğini düşünüyoruz. Bunu da bir slogan ya da hamaset olarak değil bilimsel verilerle ve çok derin bir hissiyatla desteklenmiş bir düşünce olarak değerlendiriyoruz. Bu ülkenin sahipleri, fertleri, vatandaşları, yöneticileri olarak hepimizin, yaşamakta olduğumuz on yıllık dilim içinde çok büyük görevleri olduğunun altını çizmek istiyorum.“ dedi.
Bütün gelişmiş ülkelerde çok basit bir formül olduğunu ancak bizim bunu henüz başaramadığımıza değinen Şensoy sözlerini şöyle sürdürdü “Bir ülkenin siyasi hedefleri, bu hedeflere bağlı ekonomik hedefleri, ekonomik hedeflerine bağlı sektörel hedefleri ve ona bağlı alt sektörel hedefler. Bu dört ayağın aşağıdan yukarıya veya yukarıdan aşağıya olması gerekiyor. Binlerce tekrar yapılmaması ya da bir takım kurumların birbirinin yaptığı çalışmaları iyi niyetle yok eden veya etkisiz kılan politikalar, fiilleri, çalışmalar içinde bulunmaması açısından bu formül çok büyük önem arz ediyor.
Bu anlamda Proje’yi de sadece makroyla ilgilenen, şehirler ya da kurumlar bazında olmayan bir yaklaşım olarak algılamamanızı istirham ederim. Çünkü Şanlıurfa’nın, Gaziantep’in, İstanbul’un, Ankara’nın, Düzce’nin yani hangi ilimiz olursa olsun makro anlamda Ülke’nin nereye oturduğunu görmeden kendi şehirleri için verimli bir perspektif şekillendiremeyeceğinin de altını ısrarla çizmek isterim. Bizim hem insani, ahlaki ve etik değerler anlamında hem de ekonomik anlamda çok boyutlu markalaşmış şehirlere ihtiyacımız var. Bunu hep birlikte uzman ve akademisyenlerimizin de yol göstericiliği altında bugün daha geniş tartışacağız. Ama “marka“ ifadesini salt ekonomik büyüklük ya da sektörel anlamdaki liderlikler olarak algılamak yerine, onlarla birlikte ve onları belki zirveye taşıyacak olan, onların etkisine çarpan etkisiyle çok daha büyük geri dönüşler sağlayacak ahlaki, insani ve etik değerlerle donanmış bir yaşam tarzıyla da bezememiz gerekiyor.“
AHMET KAYTAN: “ŞANLIURFA, PEYGAMBERLER ŞEHRİDİR“
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet Kaytan ise Toplantı’nın açılışında yaptığı konuşmaya “Türkiye’nin gelişen ve büyüyen vizyonuna katkı sunmasını Cenabı Hakk’tan diliyorum“ temennisiyle başladı.
Başkan Süleyman Şensoy’un geniş ufuk turunda, medeniyetimizin değerlerinin göz önünde bulundurularak geleceğin şekillendirilmesi gerektiği ifadesini duyunca oldukça mutlu olduğunu söyleyen Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet Kaytan; “Medeniyet tasavvuru temsili noktasında Şanlıurfa elbette çok önemli. Zira kültür mirasına sahip on iki bin yıllık geçmişi var. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, stratejik konumu ve bereketli topraklarıyla her zaman önemli bir şehir olmuştur. Bu şehir sahip olduğu tarih ve üzerinde barındırdığı medeniyetler nedeniyle adeta bir açık hava müzesidir. Üç semavi dinin atası olarak kabul edilen Hazreti İbrahim (a.s.) Peygamberin doğduğu yerdir. Peygamberler şehri olarak da bütün dünyada bilinmektedir. Bütün bu özelliklerinden dolayı Şanlıurfa’mız bugün olduğu gibi geçmişte de önemli bir dünya kenti idi. TASAM’ın Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 7 yıldır sürdürdüğü Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 Projesi kapsamında bu toplantıyı Şanlıurfa’yı seçerek burada gerçekleştirmelerinden dolayı öncelikle emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.“ dedi.
Ancak medeniyetimizin inşasında, Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 ifadesinin karşısına “Peygamberler Şehri Şanlıurfa“ ifadesinin çok daha iyi yakışacağını söyleyen Ahmet Kaytan, Memur-Sen kurucusu Şunlıurfalı Şair-Yazar merhum M. Akif İnan’ın “Doğ Ey Güneş“ isimli şiirinin “Ey deprem! Gel yetiş bu şehirlerin / Doğayı çarpıtan konumlarına / Dönüştür ey kalbim bahçeli eve / Anlamı ezen o makineleri“ dizelerini ve Sezai Karakoç’un “Balkon“ şiirindeki “Bana sormayın böyle nereye / Koşa koşa gidiyorum / Alnından öpmeye gidiyorum / Evleri balkonsuz yapan mimarların“ mısralarını okuyarak “zikredilen “Marka“ kavramının “Peygamberler Şehri“ ifadesinin karşısında tatmin edici olmadığını söyledi.
CENGİZHAN YILMAZ: “TAŞIDIĞI POTANSİYELLE ŞANLIURFA İLK ÜÇ İL ARASINDADIR“
Şanlıurfa Vali Yardımcısı Cengizhan Yılmaz ise Toplantı’nın açılışında yaptığı konuşmada Şanlıurfa’nın sadece tek bir yönüyle öne çıkarılacak, tek yönüyle altı çizilebilecek tek yönüyle marka olabilecek bir şehir olmadığını belirterek “Evet Şanlıurfa Peygamberler Şehri, Şanlıurfa bir tarım şehri, Şanlıurfa bir turizm şehri, kültür şehri, Şanlıurfa bir hoşgörü şehri, inanç şehri, sabır şehri, sevgi şehridir ve bunu çoğaltabiliriz“ dedi.
Şanlıurfa’da çalışan bir kamu görevlisi olarak, buradaki gözlemlerine dayanarak sahip olduğu büyük potansiyelle Şanlıurfa’nın ilk üç il arasında olduğunu düşündüğünü söyleyen Vali Yardımcısı Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen hafta Turizm Haftası münasebetiyle de sayın Valimizin altını çizdiği bir konu vardı. Şanlıurfa’yı İstanbul’la kıyasladı. Tarihiyle kültürüyle geçmişiyle, insan profiliyle, sahip olduğu genel potansiyel anlamıyla İstanbul ile kıyasladı. Doğrudur, Şanlıurfa bir kıyas gerekecekse İstanbul ile hatta biraz daha güneye inersek Kudüs ile kıyaslanması gereken bir kent. Bu yüzden Şanlıurfa’nın tek yönüyle bir marka şehir olduğunu düşünmüyorum, düşünmek istemiyorum. Şanlıurfa’nın birçok yönüyle ele alınması gerektiğini, bu güce bu potansiyele sahip olduğunu özellikle belirtmek istiyorum“.
ÜÇ OTURUMDA ON KONUŞMACI
Raportörlüğünü İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muharrem Hilmi Özev’in üstlendiği Şanlıurfa Marka Şehir Toplantısı’na konuşmacı olarak Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rahmi Karakuş, Marka Danışmanı ve Yazar Muhterem İlgüner, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve TASAM Kamu Diplomasisi Enstitüsü Direktörü Doç. Dr. Abdullah Özkan, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aynur Can, Yıldız Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Teyfur Erdoğdu, Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergün Yıldırım, Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Abdullah Ekinci, Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, Harran Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. A. Cihat Kürkçüoğlu ve Harran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Güler katıldılar.
Vizyon Belgesi ve Program için aşağıdaki link kullanılabilir:
http://www.tasam.org/tr-TR/Etkinlik/629/tsv_2023_sanliurfa_marka_sehir_toplantisi