Coğrafi konumu, zengin doğal kaynakları, tarıma elverişli geniş arazileri ve kendisini geliştirmekte olan genç nüfusuyla birlikte
Afrika, yükselen güçler nezdindeki itibarını arttırmaktadır. Kıta üzerinde izlemekte olduğu çok taraflı
dış politika anlayışıyla Brezilya, Çin ve Hindistan’ın ardından en çok dikkat çeken ülke görünümündedir.
15. yüzyılın son çeyreğinde dönemin sömürgeci güçleri İspanya ve Portekiz, Güney
Amerika ile
Karayipler’de sahip oldukları tarım alanlarında çalıştırmak üzere milyonlarca Afrikalıyı köleleştirmişlerdir. Bu gerçeğe dayalı olarak eski bir Portekiz sömürgesi olan Brezilya’da ataları Afrikalı olan on milyonlarca vatandaş bulunmaktadır. Brezilya, ayrıca dünyada Nijerya’dan sonra en fazla siyahî nüfusa sahip ülke konumundadır.
Tarihte ortak bir kaderi paylaştıklarına vurgu yapmak suretiyle aktif bir diplomasi yürüterek kıtadaki etkisini her geçen yıl daha fazla hissettiren Brezilya’nın bugün itibariyle 37
Afrika ülkesinde Büyükelçilik düzeyinde temsilciliği bulunmaktadır.
[1] Söz konusu temsilciliklerin büyük bölümü, 2003-2010 döneminde Devlet Başkanlığı görevini yürüten Luiz Inácio Lula da Silva’nın girişimleri sonucunda faaliyete geçmiştir. Aynı dönemde 29 kıta ülkesini ziyaret eden Başkan da Silva, bir anlamda bugünkü güçlü ilişkilerin mimarı olmuştur. Da Silva, 2009 yılında 13.
Afrika Birliği Zirvesi’nin Açılış Seremonisi’nde yaptığı konuşmada, Brezilya’nın
Afrika’ya sömürgeci bir geçmişin sorumluluğuyla gelmediğine vurgu yapmış,
Afrika’yı bir geniş bir doğal kaynak deposu olarak görmediklerini ve deneyimlerini paylaşmak suretiyle
kalkınma projelerinde ortaklık yapmak istediklerini belirtmiştir.
2011 yılının başında göreve gelen şu anki Devlet Başkanı Dilma Rousseff de aynı yıl sırasıyla Güney
Afrika Cumhuriyeti, Mozambik ve Angola’ya birer ziyarette bulunmuştur. Bu yılın Şubat ayında 3. Afrika-Güney
Amerika Zirvesi dolayısıyla Ekvator Ginesi’ne giden Rousseff, buradan Nijerya’ya geçmiş, Mart ayında ise 5. BRICS Zirvesi dolayısıyla Güney
Afrika Cumhuriyeti’ni ikinci kez ziyaret etme fırsatı elde etmiştir. Bahsi geçen ziyaretlerden de anlaşılacağı üzere Brezilya’nın
Afrika politikasında en çok öne çıkan kıta ülkeleri Angola, Mozambik, Nijerya ve Güney
Afrika Cumhuriyeti’dir.
Kıtanın en çok petrol üretmekte olan ülkelerinden Angola ile ilişkilerde
enerji ve altyapı sektörleri öne çıkmaktadır. Enerji sektörüne yönelik yatırımlarda Brezilyalı
enerji devleri dikkat çekerken, başkent Luanda’nın artan nüfusuna paralel olarak ihtiyaç duyduğu elektrik ve temiz su ihtiyacının giderilmesi amacıyla hazırlanan imar planı kapsamında dokuz hidroelektrik santrali ve su arıtma şebekelerinin inşa edilmesi yönünde çalışmalar devam etmektedir. Ülkenin en büyük santralinin tesis edileceği Kwanza Nehri, Brezilya-Angola ortaklığının bir sembolü şeklinde nitelendirilmektedir. Ayrıca endüstriyel tarıma yönelik yatırımların hız kazandığı ülkede Brezilyalı şirketler, en fazla istihdam sağlayan yatırımcılar olarak bilinmektedir.
Brezilya - Mozambik ilişkilerinde de
enerji, altyapı ve tarım konuları öne çıkmaktadır. Mozambik’te son yıllarda artmakta olan kömür ve
doğalgaz üretimi, taşımacılık sisteminin geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Brezilya, Mozambik ve Japonya, “ProSavana Programı“ kapsamında Nacala
Kalkınma Koridoru olarak isimlendirilen ve milyonlarca hektarlık verimli tarım alanlarını üretime açmayı hedeflemektedirler. Projenin finansal ve teknolojik anlamdaki ihtiyaçları, Brezilya ile Japonya tarafından karşılanmaktadır.
Brezilya’nın kıta politikasında değerini arttıran bir diğer ülke de Nijerya’dır. İki ülke arasında 2009 yılında
enerji alanında işbirliğini teşvik amaçlı bir Mutabakat Zaptı imzalanırken, bu yılın Şubat ayında Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff’in Nijerya ziyareti sırasında tarım ve
gıda güvenliği, petrol,
enerji, biyo-yakıt, ticaret ve yatırım, madencilik,
eğitim, havacılık, altyapı,
finans ve kültür gibi çok sayıda konuyu kapsayan genel bir Mutabakat Zaptı daha imzalanmıştır. Görüşmeler sırasında 2012 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacminin, 9 milyar dolara ulaştığına yer verilmiştir.
Brezilya - Güney
Afrika Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler, BRICS başta olmak üzere çeşitli platformların öncülüğünde kurumsallaşma eğilimindedir. Fakat mevcut ticaret kanunları, bu iki ülke arasındaki ticareti sekteye uğratabilmekte ve beklentilerin gerçekleşebilmesi için bu sorunun giderilmesi gerekmektedir. İki ülke, bundan tam on yıl önce Hindistan’ın da iştirakiyle birlikte IBSA Diyalog Forumu’nu oluşturmuşlardır. Brezilya, BRICS Grubu’ndaki ortaklarından Çin Halk Cumhuriyeti ile de
Afrika’ya dair istişarelerde bulunmaktadır. Geçtiğimiz yılın Aralık ayında Pekin şehrinde buluşan iki ülke Dışişleri Bakanlıklarının kıdemli memurları,
Afrika ile ilişkilerinde fikir alış-verişinde bulunmuşlardır.
27 Kasım 2013 tarihinde Güney
Afrika Johannesburg şehrinde gerçekleştirilecek olan Brezilya-Afrika Liderlik Forumu, kamu ve özel sektöre mensup geniş bir kitleyi buluşturacaktır. Brezilya Devlet Eski Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, “bu girişim, Brezilya ile büyük ve güzel kıta
Afrika arasındaki ilişkileri daha fazla geliştirmeye yardımcı olmalıdır“ ifadesiyle foruma ilişkin beklentilerini paylaşmıştır.
Brezilya’nın
Afrika’daki hamleleri, ticari göstergelere de yansımaktadır. 2000 - 2011 yılları arasında Brezilya’nın
Afrika ile ticaret hacmi 4,2 milyar dolardan 27,6 milyara ulaşmak suretiyle altı kattan daha fazla artış kaydetmiştir. Yakın dönemdeki yatırımların seyri ve hacmi göz önünde bulundurulduğunda, artış eğiliminin devam edeceği görülmektedir. Petrol başta olmak üzere diğer doğal kaynaklar, Brezilya’nın
Afrika’dan yaptığı ihracatta geniş bir tutmakla birlikte yatırımların Portekizce konuşan kıta ülkelerinde yoğunlaştığı gözlemlenmektedir.
[2] Enerji ihtiyacına paralel olarak yine ülkenin yüksek nüfusu, tarım sektöründe
Afrika ile işbirliğini cazip kılmaktadır.
Brezilya İşbirliği Ajansı’nın
Afrika’ya yönelik desteklerinin arttırılması yönündeki çalışmalar sürdürülmektedir. Yine Brezilya
Kalkınma Bankası’nın
Afrika’ya yatırım yapmak isteyen girişimcilere sunduğu kredi imkânları genişletilmektedir. Brezilya Hükümeti’nin kıtadaki çalışmalarına paralel olarak özel sektör de etkisini fazlasıyla hissettirmektedir. Sözgelimi Petrobras isimli petrol şirketi; Angola, Nijerya ve
Libya başta olmak üzere 28
Afrika ülkesinde faaliyet göstermektedir. Brezilya’nın kıtadaki en büyük yatırımcısı olarak nitelendirilen Vale isimli şirket ise dokuz
Afrika ülkesinde madencilik, elektrik santrali, demiryolu ve limancılık altyapısı gibi farklı sektörlerde bugün itibariyle toplam 7,7 milyar dolara ulaşan yatırımlarıyla dikkat çekmektedir. Söz konusu şirketin yatırımlarında Mozambik ve Gine, en ön sıralarda gelmektedir. Brezilya’nın madencilik ve
enerji gibi alanlardaki yatırımlarında dikkat çeken ayrıntılardan birisi de kamu-özel sektör ortaklıklarının yaygın olmasıdır. Söz konusu etken, Brezilya’nın kıtadaki rekabet gücünü arttırmaktadır.
Brezilya,
Afrika ülkelerinden alacakları konusunda da bir takım jestler yapmaktadır. Nitekim Brezilya Hükümeti, yakın zamanda aldığı bir karar üzerine bir grup
Afrika ülkesinin 900 milyon
dolar tutarındaki borçlarını iptal edeceğini duyurmuştur. Benzer örneklerinde olduğu gibi kıta üzerindeki ekonomik ve siyasi etkinin arttırılmasını amaçlayan karardan en çok istifade edeceği bildirilen ülkeler arasında Kongo Cumhuriyeti, Tanzanya ve Zambiya’nın isimleri geçmektedir. Bu ülkelerin yanı sıra Fildişi Sahili, Gabon, Gine Bissau, Moritanya, Kongo D.C., Sao Tome & Principe, Senegal ve Sudan’ın bir miktar borçları silinecektir.
Genel olarak tarihsel bağları ve beş kıta ülkesiyle olan dil ortaklığı, büyüme eğilimindeki ekonomisi ve
enerji ihtiyacı,
Afrika Kalkınma Bankası’nın bölge dışı üyesi olması, buna ek olarak BRICS ve IBSA gibi
Afrika pazarını hedefleyen platformlara üyeliği, Brezilya’nın gelecek yıllarda
Afrika ile ilişkilerini daha ileri noktalara taşıyabilmesi konusunda cesaretlendirmektedir.
[1] Brezilya, bu yönden
ABD, Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu’nun ardından dördüncü sırada gelmektedir.
[2] Angola, Gine Bissau, Kape Verde, Mozambik ve Sao Tome&Principe, Portekizce konuşan Afrikalı ülkelerdir.