Özet
Bu çalışmada OPEC’in enerji fiyatları üzerindeki etkisi literatürdeki kartel teorileri çerçevesinde değerlendirilecek ve 2015-2016 yıllarında hızla düşen enerji fiyatlarının olası sebepleri analiz edilecektir. Bu doğrultuda OPEC tarihinde gerçekleşen kritik episodlar ve bunların fiyatlardaki etkisi karşılaştırılarak halihazırdaki enerji piyasasının durumu ve gelecek öngörüleri tarihsel perspektif verilerek ele alınacaktır.
Anahtar Sözcükler: OPEC; kartel; enerji fiyatları
1. Giriş
Günümüzde 13 tane ülkenin üyesi olduğu OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü), dünya petrol üretiminin %40’ını ve bilinen dünya petrol rezervlerinin yaklaşık %70’ini elinde bulundurur. 1973 yılında Arap ülkelerin çoğunluğunu oluşturan OPEC, Yom Kippur Savaşı’nda gelişmiş ülkelerin İsrail’e verdiği desteği öne sürerek petrol ambargosunu hayata geçirdi. Arzdaki düşüşle birlikte hızla yükselen enerji fiyatları, OPEC ülkelerinin karını kısa sürede artırırken, küresel bir ekonomik resesyonun fitilini ateşlemiştir. Bu olayla birlikte OPEC’in fiyat ve üretim stratejisini ekonomik modellerle açıklama gereği ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda OPEC’in bu ekonomik pazarlık gücünü politik bir güce çevirme potansiyelini açığa çıkarmıştır.
OPEC’in petrol fiyatları üzerindeki etkisini açıklamak için “tükenebilen kaynaklar“ , “oyun teorisi“ ve “ekonomik etkinlik“ teorileri araştırmacılar tarafından kullanılan araçlar arasındadır. OPEC’in stratejisini açıklamaya çalışan iki tane hakim görüş vardır. Birincisi ve belki de en yaygın olanı OPEC üye ülkelerinin gelirlerini maksimize etmeye çalışmak amacıyla üretimlerini koordine ederek kartel oluşturması tezine dayanır (bkz. Adelman (1995), Hnyilicza ve Pindyck (1976)). İkinci görüş ise piyasanın daha rekabetçi olduğunu öne sürer. Örneğin, en büyük petrol rezervine sahip Suudi Arabistan’ın fiyat liderliği yaptığı ve diğer OPEC üyesi olan ve olmayan ülkelerin buna göre üretimlerini belirlediği düşünülür (bkz. Alhajji ve Huetner (2000).
Diğer bazı çalışmalarda ise OPEC davranışı kartel dışında modellerle analiz edilir. Örneğin, Johany (1979) ve Mead (1979) mülkiyet haklarındaki değişimlerin 1973 yılındaki fiyat artışı üzerinde temel etken olduğunu savunur. Griffin (1985) ise meşhur ampirik çalışmasında OPEC’in salt teorik bir modelle karakterize edilmesinin zorluğunu vurgular. OPEC’in kısa tarihinde belirli aralıklarda ekonomik ve politik paradigma değişiklikleri ile birlikte farklı ekonomik modellerin öne çıktığını söyleyebiliriz. Bu bağlamda tarihsel kırılma anlarının iyi anlaşılması ve bunun piyasalara etkisinin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ihtiyacı açıktır. Biz de çalışmamızda halihazırdaki piyasanın tarihsel perspektif çerçevesinde analizini yapmaya çalışacağız.
2. Değerlendirmeler ve Sonuç
1970’li yıllarda hızla artan petrol fiyatları, enerji ithal eden ülkeleri alternatif enerji kaynaklarına ve enerji verimliliğine yönlendirdi. OPEC ülkeleri dışında özellikle Alaska, Sibirya, Kuzey Denizi, ve Meksika Körfezi’nde artan üretim, ve talepteki düşüş 1980’li yıllarda fiyatlarda çok hızlı düşüşe yol açtı. Bununla birlikte OPEC’in pazar payı da önemli ölçüde azaldı. Bunun ardından Suudi Arabistan’ın girişimiyle OPEC fiyatları yukarı çekmek için her üye ülkeye üretim kotası koymaya başladı. Böylece arzdaki bu düşüş fiyatları artıracaktı. Fakat diğer üye ülkeler üretimi kısmaya yanaşmayınca, Suudi Arabistan da üretimini artırdı ve varil başına brent petrol fiyatı $10’ın altına inince, üretim maliyeti yüksek olan ülkeler piyasadan çekilmeye başladılar. 2014-2016 yıllarında özellikle Çin’in ekonomik durgunluğa girmesi ve piyasadaki arz fazlasından dolayı petrol fiyatlarında gerçekleşen rekor düşüş, OPEC’in tekrar 1980’li yıllardaki stratejisini uygulamaya yöneltti. Suudi Ara bistan önderliğindeki OPEC mevcut üretimini kısmayarak fiyatların düşmesine göz yumdu, ve böylece pazar payını korumayı başardı. Batı’nın İran’a uyguladığı ambargonun kalkmasıyla birlikte, enerji piyasasına tekrar hızlı bir giriş yapmak isteyen İran acaba OPEC’in mevcut stratejisini revize etmesine neden olacak mı? Yakın zamanda çıkan vadeli ve türev finansal enstrümanlar, ve bunun sebep olduğu spekülatif hareketlerin piyasa kurallarının öngördüğü dengeden getireceği sapmalar, OPEC ‘in stratejilerini ve pazardaki gücünü ne kadar etkileyecek?
Bu çalışmada OPEC’in enerji fiyatları üzerindeki etkisi literatürdeki kartel teorileri çerçevesinde değerlendirilecek ve 2015-2016 yıllarında hızla düşen enerji fiyatlarının olası sebepleri analiz edilecektir. Bu doğrultuda OPEC tarihinde gerçekleşen kritik episodlar ve bunların fiyatlardaki etkisi karşılaştırılarak halihazırdaki enerji piyasasının durumu ve gelecek öngörüleri tarihsel perspektif verilerek ele alınacaktır.
Anahtar Sözcükler: OPEC; kartel; enerji fiyatları
1. Giriş
Günümüzde 13 tane ülkenin üyesi olduğu OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü), dünya petrol üretiminin %40’ını ve bilinen dünya petrol rezervlerinin yaklaşık %70’ini elinde bulundurur. 1973 yılında Arap ülkelerin çoğunluğunu oluşturan OPEC, Yom Kippur Savaşı’nda gelişmiş ülkelerin İsrail’e verdiği desteği öne sürerek petrol ambargosunu hayata geçirdi. Arzdaki düşüşle birlikte hızla yükselen enerji fiyatları, OPEC ülkelerinin karını kısa sürede artırırken, küresel bir ekonomik resesyonun fitilini ateşlemiştir. Bu olayla birlikte OPEC’in fiyat ve üretim stratejisini ekonomik modellerle açıklama gereği ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda OPEC’in bu ekonomik pazarlık gücünü politik bir güce çevirme potansiyelini açığa çıkarmıştır.
OPEC’in petrol fiyatları üzerindeki etkisini açıklamak için “tükenebilen kaynaklar“ , “oyun teorisi“ ve “ekonomik etkinlik“ teorileri araştırmacılar tarafından kullanılan araçlar arasındadır. OPEC’in stratejisini açıklamaya çalışan iki tane hakim görüş vardır. Birincisi ve belki de en yaygın olanı OPEC üye ülkelerinin gelirlerini maksimize etmeye çalışmak amacıyla üretimlerini koordine ederek kartel oluşturması tezine dayanır (bkz. Adelman (1995), Hnyilicza ve Pindyck (1976)). İkinci görüş ise piyasanın daha rekabetçi olduğunu öne sürer. Örneğin, en büyük petrol rezervine sahip Suudi Arabistan’ın fiyat liderliği yaptığı ve diğer OPEC üyesi olan ve olmayan ülkelerin buna göre üretimlerini belirlediği düşünülür (bkz. Alhajji ve Huetner (2000).
Diğer bazı çalışmalarda ise OPEC davranışı kartel dışında modellerle analiz edilir. Örneğin, Johany (1979) ve Mead (1979) mülkiyet haklarındaki değişimlerin 1973 yılındaki fiyat artışı üzerinde temel etken olduğunu savunur. Griffin (1985) ise meşhur ampirik çalışmasında OPEC’in salt teorik bir modelle karakterize edilmesinin zorluğunu vurgular. OPEC’in kısa tarihinde belirli aralıklarda ekonomik ve politik paradigma değişiklikleri ile birlikte farklı ekonomik modellerin öne çıktığını söyleyebiliriz. Bu bağlamda tarihsel kırılma anlarının iyi anlaşılması ve bunun piyasalara etkisinin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ihtiyacı açıktır. Biz de çalışmamızda halihazırdaki piyasanın tarihsel perspektif çerçevesinde analizini yapmaya çalışacağız.
2. Değerlendirmeler ve Sonuç
1970’li yıllarda hızla artan petrol fiyatları, enerji ithal eden ülkeleri alternatif enerji kaynaklarına ve enerji verimliliğine yönlendirdi. OPEC ülkeleri dışında özellikle Alaska, Sibirya, Kuzey Denizi, ve Meksika Körfezi’nde artan üretim, ve talepteki düşüş 1980’li yıllarda fiyatlarda çok hızlı düşüşe yol açtı. Bununla birlikte OPEC’in pazar payı da önemli ölçüde azaldı. Bunun ardından Suudi Arabistan’ın girişimiyle OPEC fiyatları yukarı çekmek için her üye ülkeye üretim kotası koymaya başladı. Böylece arzdaki bu düşüş fiyatları artıracaktı. Fakat diğer üye ülkeler üretimi kısmaya yanaşmayınca, Suudi Arabistan da üretimini artırdı ve varil başına brent petrol fiyatı $10’ın altına inince, üretim maliyeti yüksek olan ülkeler piyasadan çekilmeye başladılar. 2014-2016 yıllarında özellikle Çin’in ekonomik durgunluğa girmesi ve piyasadaki arz fazlasından dolayı petrol fiyatlarında gerçekleşen rekor düşüş, OPEC’in tekrar 1980’li yıllardaki stratejisini uygulamaya yöneltti. Suudi Ara bistan önderliğindeki OPEC mevcut üretimini kısmayarak fiyatların düşmesine göz yumdu, ve böylece pazar payını korumayı başardı. Batı’nın İran’a uyguladığı ambargonun kalkmasıyla birlikte, enerji piyasasına tekrar hızlı bir giriş yapmak isteyen İran acaba OPEC’in mevcut stratejisini revize etmesine neden olacak mı? Yakın zamanda çıkan vadeli ve türev finansal enstrümanlar, ve bunun sebep olduğu spekülatif hareketlerin piyasa kurallarının öngördüğü dengeden getireceği sapmalar, OPEC ‘in stratejilerini ve pazardaki gücünü ne kadar etkileyecek?