OPEC’in Enerji Fiyatları Üzerindeki Etkisi: 2014-2016 Yılları

Makale

Bu çalışmada OPEC’in enerji fiyatları üzerindeki etkisi literatürdeki kartel teorileri çerçevesinde değerlendirilecek ve 2015-2016 yıllarında hızla düşen enerji fiyatlarının olası sebepleri analiz edilecektir. Bu doğrultuda OPEC tarihinde gerçekleşen kritik episodlar ve bunların fiyatlardaki etkisi karşılaştırılarak halihazırdaki enerji piyasasının durumu ve gelecek öngörüleri tarihsel perspektif verilerek ele alınacaktır. Anahtar Sözcükler: OPEC; kartel; enerji fiyatları...

Özet

Bu çalışmada OPEC’in enerji fiyatları üzerindeki etkisi literatürdeki kartel teorileri çerçevesinde değerlendirilecek ve 2015-2016 yıllarında hızla düşen enerji fiyatlarının olası sebepleri analiz edilecektir. Bu doğrultuda OPEC tarihinde gerçekleşen kritik episodlar ve bunların fiyatlardaki etkisi karşılaştırılarak halihazırdaki enerji piyasasının durumu ve gelecek öngörüleri tarihsel perspektif verilerek ele alınacaktır.

Anahtar Sözcükler: OPEC; kartel; enerji fiyatları


1. Giriş

Günümüzde 13 tane ülkenin üyesi olduğu OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü), dünya petrol üretiminin %40’ını ve bilinen dünya petrol rezervlerinin yaklaşık %70’ini elinde bulundurur. 1973 yılında Arap ülkelerin çoğunluğunu oluşturan OPEC, Yom Kippur Savaşı’nda gelişmiş ülkelerin İsrail’e verdiği desteği öne sürerek petrol ambargosunu hayata geçirdi. Arzdaki düşüşle birlikte hızla yükselen enerji fiyatları, OPEC ülkelerinin karını kısa sürede artırırken, küresel bir ekonomik resesyonun fitilini ateşlemiştir. Bu olayla birlikte OPEC’in fiyat ve üretim stratejisini ekonomik modellerle açıklama gereği ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda OPEC’in bu ekonomik pazarlık gücünü politik bir güce çevirme potansiyelini açığa çıkarmıştır.

OPEC’in petrol fiyatları üzerindeki etkisini açıklamak için “tükenebilen kaynaklar“ , “oyun teorisi“ ve “ekonomik etkinlik“ teorileri araştırmacılar tarafından kullanılan araçlar arasındadır. OPEC’in stratejisini açıklamaya çalışan iki tane hakim görüş vardır. Birincisi ve belki de en yaygın olanı OPEC üye ülkelerinin gelirlerini maksimize etmeye çalışmak amacıyla üretimlerini koordine ederek kartel oluşturması tezine dayanır (bkz. Adelman (1995), Hnyilicza ve Pindyck (1976)). İkinci görüş ise piyasanın daha rekabetçi olduğunu öne sürer. Örneğin, en büyük petrol rezervine sahip Suudi Arabistan’ın fiyat liderliği yaptığı ve diğer OPEC üyesi olan ve olmayan ülkelerin buna göre üretimlerini belirlediği düşünülür (bkz. Alhajji ve Huetner (2000).

Diğer bazı çalışmalarda ise OPEC davranışı kartel dışında modellerle analiz edilir. Örneğin, Johany (1979) ve Mead (1979) mülkiyet haklarındaki değişimlerin 1973 yılındaki fiyat artışı üzerinde temel etken olduğunu savunur. Griffin (1985) ise meşhur ampirik çalışmasında OPEC’in salt teorik bir modelle karakterize edilmesinin zorluğunu vurgular. OPEC’in kısa tarihinde belirli aralıklarda ekonomik ve politik paradigma değişiklikleri ile birlikte farklı ekonomik modellerin öne çıktığını söyleyebiliriz. Bu bağlamda tarihsel kırılma anlarının iyi anlaşılması ve bunun piyasalara etkisinin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ihtiyacı açıktır. Biz de çalışmamızda halihazırdaki piyasanın tarihsel perspektif çerçevesinde analizini yapmaya çalışacağız.


2. Değerlendirmeler ve Sonuç

1970’li yıllarda hızla artan petrol fiyatları, enerji ithal eden ülkeleri alternatif enerji kaynaklarına ve enerji verimliliğine yönlendirdi. OPEC ülkeleri dışında özellikle Alaska, Sibirya, Kuzey Denizi, ve Meksika Körfezi’nde artan üretim, ve talepteki düşüş 1980’li yıllarda fiyatlarda çok hızlı düşüşe yol açtı. Bununla birlikte OPEC’in pazar payı da önemli ölçüde azaldı. Bunun ardından Suudi Arabistan’ın girişimiyle OPEC fiyatları yukarı çekmek için her üye ülkeye üretim kotası koymaya başladı. Böylece arzdaki bu düşüş fiyatları artıracaktı. Fakat diğer üye ülkeler üretimi kısmaya yanaşmayınca, Suudi Arabistan da üretimini artırdı ve varil başına brent petrol fiyatı $10’ın altına inince, üretim maliyeti yüksek olan ülkeler piyasadan çekilmeye başladılar. 2014-2016 yıllarında özellikle Çin’in ekonomik durgunluğa girmesi ve piyasadaki arz fazlasından dolayı petrol fiyatlarında gerçekleşen rekor düşüş, OPEC’in tekrar 1980’li yıllardaki stratejisini uygulamaya yöneltti. Suudi Ara bistan önderliğindeki OPEC mevcut üretimini kısmayarak fiyatların düşmesine göz yumdu, ve böylece pazar payını korumayı başardı. Batı’nın İran’a uyguladığı ambargonun kalkmasıyla birlikte, enerji piyasasına tekrar hızlı bir giriş yapmak isteyen İran acaba OPEC’in mevcut stratejisini revize etmesine neden olacak mı? Yakın zamanda çıkan vadeli ve türev finansal enstrümanlar, ve bunun sebep olduğu spekülatif hareketlerin piyasa kurallarının öngördüğü dengeden getireceği sapmalar, OPEC ‘in stratejilerini ve pazardaki gücünü ne kadar etkileyecek?
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2751 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 646
TASAM Asya 98 1102
TASAM Avrupa 22 645
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 291
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1393 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 294
TASAM Orta Doğu 23 614
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 188
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1297 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 782
TASAM Türk Dünyası 20 515
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2047 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
TASAM Türkiye 82 2047

Türkiye’de ekonomik büyüme ve kalkınma sürecinde büyük çaplı projelerin gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak, mevcut finansman yetersizliğini en etkin şekilde ortadan kaldıracak bir finansman metodu bankacılık sistemine entegre edilmeye çalışılabilir. Bu çerçevede “Proje Bankacılığı” adı altında ...;

Mevcut küresel düzen parçalanma eğilimi gösteren bir momentumun eşliğinde yeni bir dünya düzenine doğru dönüşüme başladı. Büyük güç rekabetinin öne çıktığı bu yeni normalde asıl muharebenin ekonomik cephede gerçekleşeceği söylenebilir.;

Doğa ne kadar dakik! Hiç sektirmiyor. Evet, olağanüstü kuraklıklar, seller, yanardağ patlamaları, deprem veya yangınlar var. Ama bunların şiddeti artsa bile çoğu kez zamanlama açısından bir belirlilik var. ;

Çin, son yıllarda iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi işbirliklerinin artmasıyla birlikte Türkiye'ye açılıyor. Bunun nedeni, Türkiye'nin stratejik konumu, büyüyen ekonomisi ve ticari ortaklarını çeşitlendirme isteği gibi bir dizi faktördür. Çin, Türkiye'nin Avrupa ve Orta Doğu'ya açılan bir kapı ...;

Türkiye - AB ilişkilerinin tarihsel sürecine baktığımızda temel olarak Politika, Kimlik, Ekonomi, Güvenlik, Enerji ve Göç bağlamında ele alındığını söyleyebiliriz. 1963 yılında Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu’na katılmasıyla başlayan süreç, 1987 yılında tam üyelik başvurusuna ve 1999 yılında n...;

Hepimizin bildiği tek ev olan Dünya’ya artık sığmadığımız günlerdeyiz. Fakat artan insan nüfusu ve dolayısıyla azalan kaynaklar tek sebep değil. Merak, keşfetme tutkusu ve bilinmeze yol alma güdüsü evrende yeni evler bulma arzusunu harekete geçiriyor.;

BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın kısaltmasıdır. Dünyanın önde gelen gelişmekte olan ekonomilerinin oluşturduğu bir gruptur ve bu ülkeler dünya kara yüzeyinin yaklaşık %27'sini ve küresel nüfusun %42'sini oluşturmaktadır.;

Yine debdebeli bir zirve, yine israf, bilindik yüzler ve tavırlar. Hindistan’da toplanan G20 zirvesinden söz ediyorum. Dünya Hindistan resmi adını Bharat’a[1] çevirecek mi? Bu yaparken ülkenin Hindu olmayan insanına ne olacak diye düşünürken, G20 2023 teması “Tek Yeryüzü, Tek Aile ve Tek Gelecek“ ol...;

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.