Azak Denizi Çevresindeki Gelişmeler Neyin Habercisi?

Makale

Kış, Rusya’nın eskiden en önemli savunma silahıydı. Şimdi ise elindeki doğal gaz kaynakları nedeniyle artık bir saldırı silahı. Kırım Bir Başlangıçtı Adım Adım Donbas Putin’in Onur Projesi Azak Değil, Azap Denizi Yeni Batı Yaptırımlarını Tetikler mi? ...

Kış, Rusya’nın eskiden en önemli savunma silahıydı. Şimdi ise elindeki doğal gaz kaynakları nedeniyle artık bir saldırı silahı. Bileğini bükemediği yakın uzak komşuları üşüterek dize getirebildiği için, hemen her kış başında bir emelini daha gerçekleştirme girişiminde bulunmaktan çekinmiyor. Ağır adımlarla menzil-i maksuduna ilerliyor. Aceleye gerek yok.


Kırım Bir Başlangıçtı

1991 yılında Sovyetler Birliği’nin çökmesi ile Ukrayna’yı “ebediyete kadar beraber“ sloganları ile özgür bırakan Rusya Federasyonu, çalkantılı yıllardan sonra, Sovyetler’in değil ama Çarlık Rusyası’nın özlemi ile tarihi miras olarak kabul ettiği toprakları yeniden ele geçirmek için niyetini her fırsatla açıklamaktan çekinmemiştir. “Kievan Rus“, “Novo Russia“nın yeniden tesis edilmesi için gereken tarihi ve edebî her türlü çoşku, övgü ve başarıya aç Rusya halkını yönetmek için Putin’e iyi bir malzeme kaynağı oldu. Ama söylemleri destekleyecek eyleme de ihtiyaç vardı. İşte Kırım’ın bir referandum ile ilhakı verilen sözlerin yerine getirileceğinin ilk ispatı oldu. Ayrıca, yönetim özrü büyük Ukrayna’nın ekonomik baskı altında tutulması, Donbas halkının Kiev yönetiminden hoşnutsuzluğu nedeni ile Ukrayna’dan ayrılmak istemesi ve bunu en son seçimlerde de ispatlaması, Rusya’nın elini güçlendirdi, Ukrayna için ise bir güç kaybı oldu.


Adım Adım Donbas

Geçtiğimiz Mart ayından beri, Rusya, Ukrayna’nın ticari ve askeri gemilerinin, Kerç Boğazı etrafındaki seyrini zorlaştırıp engelliyor. Batı’dan umduğu desteği göremeyen Kiev yönetimi bu arada Kiev Ortodoks Kilisesi’nin manevi desteğini alınca, bir de Putin’in destekçisi Baş Piskopos Kiril’in hışmını üzerine çekti. Fener Patrikhanesi’nin bağımsız Kiev Kilisesi’ne verdiği destek ise anlaşılamaz ve cılız kaldı. Ama Moskova Kilisesi’nin hayır duasını da alan Putin, artık Karadeniz-Azak Denizi arasındaki hattı, Ukrayna teknelerine kapamayı, sürtüşmeyi tırmandırma ve hedefi bir aşama daha ileriye götürme fırsatı olarak kullandı.


Putin’in Onur Projesi

Kerç köprüsü, fikri zaten yeni değildi. 1930’larda ve 1940’larda, Hitler’in emri ile hem kara, hem de demiryolu işlevi gören bir köprü zaten tasarlanmış ve 10.000 tonluk günlük kapasite ile 1943 yılında Hitler tarafından hizmete sokulmuştu. İşte ilham kaynağı yine yeni istila planları olan 2. Kerç köprüsü, Rusya Federasyonu’na 4 milyar Dolar’a mal oldu. Günlük 40.000 araç taşıma kapasitesi ile inşa edilen, 19 km’lik yeni köprü, Moskova ve Kırım arasındaki organik bağı pekiştirirken, yarımadayı, bir kez daha Ukrayna’dan kopardı. Açılışında, bir turuncu renkli kamyonu bizzat kullanan Putin için bir mühendislik harikası olan Kerç köprüsü, dünyaya Rusya’nın Azak Denizi hedefini bir kez daha gösterdi.

Donbas bölgesinin, günün birinde Rusya’ya ilhakının kaçınılmaz olduğunu düşünmek için pek çok neden vardı. Çünkü Kırım’ın aksi takdirde bir kara açılımı yoktu. Ama yaptırımları yumuşatmanın bir yolunun, Batı’ya sert yaptırımlar uygulamaktan geçtiğini düşünen Putin yönetimi, zevahiri kurtarmak için Kerç Boğazı üzerine bir köprü inşa edince, Batı da daha fazla Rusya yaptırımlarının demir pençesinde kıvranmamak için, eleştirileri sözel düzeyde tutmayı tercih etti.


Azak Değil, Azap Denizi

Şimdi NATO, BM ve Karadeniz güvenliğine büyük bir önem atfettiği düşünülen ABD kucağında nurtopu gibi yeni bir kriz buldu. Kiev hemen sıkı yönetim ilan etti. Bu muhtemel bir çatışma ve zaruret halinin habercisi. Bu 2014 yılından sonra gelişen olaylara tüy dikecek bir gelişme. Her ne kadar, Rusya, Donbas’taki gelişmelerdeki rolünü kabul etmese bile, hem çatışmalarda kullanılan mühimmat, hem de son Donetz-Luhansk seçimlerinin sonuçları, 2019 kışı başlarken Rusya’nın Azak Denizini, Ukrayna için bir Azap denizi haline getirerek, Donbas’ı gönüllü ilhaka tabi tutacağını göstermesi bakımından önemli.

Ukrayna Rusya’nın yaptığını, bir “ekonomik abluka“ uygulaması olarak mütala ediyor. Öyle ya! Donbas’a ve Donbas’tan denizyolu mal sevkiyatı ve Ukrayna balıkçılarının bölgede balık avlaması engelleniyor. Ama bu “ekonomik abluka“dan öte bir yeni siyasi ilhak adımı. Donbas’ın rızası ile ve dünyanın gözü önünde.


Yeni Batı Yaptırımlarını Tetikler mi?

Yoksa kış başlarken yeni Rusya yaptırımları mı? Kim ağzını açarsa, Rusya oraya Kuzey Akım’dan, Güney Akım’dan gaz sevkiyatını kesecektir veya yavaşlatacaktır. Ha ağızlarını açıp, gözlerini yumabilirler. Hatta Ukrayna’yı “haydi aslanım“ diye teşvik edip, silah verebilirler. Yeni Batı yaptırımları sulanarak devreye girebilir. Bir kaç NATO gemisi Karadenize de açılabilir. Tabii bu NATO ve ABD gibi, Rusya ile girift ilişki içindeki NATO üyesi Türkiye için de bir yeni sınav olacak. Bakalım Arjantin’deki G20 toplantısında nasıl sohbet edilir?

Ama merak edilmesin, Ukrayna ve Rusya şu sıra açık ve sıcak bir çatışmaya girmeyecektir. Ancak bu arada Donbas’ta ateş yanmaya, duman çıkmaya kan ve gözyaşı akmaya devam edecektir. Donbas halkı dünyanın bir başka ezilmiş halkı olarak yaşamayı bu kış da sürdürecektir. Dünya buna çare bulamayacağı gibi, Rusya’yı Donbas ilhakı hevesinden de caydırmayacaktır. Donbas, 2019’da olmasa, 2020’de yani ABD’nin seçim yılında Rusya’ya geçebilir. O zamana kadar, dünya bu fikre de alışacağa benzer.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2726 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1089
Avrupa 22 641
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1386 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
Balkanlar 24 294
Orta Doğu 23 611
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 4 185
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 20 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2045 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2045

Bugün, Avrasya denkleminde Kazakistan-Çin ilişkilerini ele alırken, Timurlu imparatorluk vizyonuna göre tanımlanan tarihi perspektifte oluşan Avrasya jeopolitiğine kuşbakışı göz atmak, bugünü ve geleceği değerlendirmemizde önem arz etmektedir.;

1972 yılında gerçekleşen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'ndan günümüze kadar, Dünya Çevre Günü her yıl 5 Haziran'da Dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Dünya Çevre Günü'nde düzenlenen etkinliklerin amacı, çevre sorunlarına dikkat çekerek, toplumda çevre bilincinin artmasıdır.;

“Sosyal Davranışı Modelleme", sosyal, davranışsal ve bilişsel bilim adamlarını matematiksel ve hesaplamalı modeller kullanarak karmaşık sosyal sistemler hakkında düşünmek ve incelemek için gerekli bir araç kiti ile donatır.;

Orta Doğu topraklarının sahip olduğu zengin enerji ve su kaynakları dünya üzerindeki birçok devletin dikkatini çekmektedir. Gücünü maksimize etmeye çalışan Batılı devletlerin siyasi rekabet sahası olarak görülen Orta Doğu, Rusya’nın da dikkatini çekmektedir. ;

Kosova’nın Sırp sınırına yakın ve Sırp nüfusun yoğunlukta olduğu bu kısmındaki dört Sırp belediye başkanının Kurti yönetiminin kararını protesto amaçlı istifası ile 2022 Kasımında artan gerilim NATO’nun müdahale kararına sebep olacak düzeyde büyüdü.;

Çin Halk Cumhuriyeti’nin 1949’da kuruluşundan Soğuk Savaşın sonuna kadar Çin ve Ortadoğu ülkeleri arasındaki ilişkiler çok çabuk gelişti. 950’lerin ortalarında Çin sadece birkaç Arap ülkesiyle diplomatik iletişim içindeydi. Bunun nedeni bu ülkelerin batı emperyalizmi ve kurtuluş mücadeleleri içinde ...;

Türkiye'nin, Yeni İpek Yolu güzergâhında, Orta Koridorun gelişimi, Avrasya üzerinden karasal Doğu-Batı ticaretinde lojistik üs haline gelmesi ve tedarik zincirinde merkez konumda olması, ekonomi ve dış politika önceliklerden biridir. Ayrıca Türkiye'nin bir enerji ticaret merkezi olma rolü güçlenmeli...;

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) [CSTO | Collective Security Treaty Organization] üyeleri, Orta Asya Cumhuriyetleri, Türkiye’nin sınır komşusu Ermenistan ve yine Türkiye’nin en büyük partneri olan Rusya’dır.;

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 1

  • 06 Eki 2022 - 06 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.