Ortadoğu’da Terörizmle Mücadele Kapsamında Birleşmiş Milletler’in Rolü

Makale

Özet 1934 yılından bu yana uluslararası topluluğun gündeminde olan terörizm konusunda atılan ilk önemli adım, Milletler Cemiyeti döneminde terörizmin önlenmesi ve cezalandırılması amacıyla hazırlanan bir sözleşme taslağıdır. Sözleşme, 1937 yılında kabul edilmesine rağmen hiçbir zaman yürürlüğe girememiştir....

Özet
1934 yılından bu yana uluslararası topluluğun gündeminde olan terörizm konusunda atılan ilk önemli adım, Milletler Cemiyeti döneminde terörizmin önlenmesi ve cezalandırılması amacıyla hazırlanan bir sözleşme taslağıdır. Sözleşme, 1937 yılında kabul edilmesine rağmen hiçbir zaman yürürlüğe girememiştir.

Birlemiş Milletler’in kuruluşundan sonra özellikle 1963 yılından bu yana uluslararası topluluk, terörist eylemeleri önlemek amacıyla evrensel düzeyde 14 sözleşme ve bu sözleşmelere ilişkin dört değişikliği kabul etmiştir. Anılan sözleşmeler, Birleşmiş Milletler’in bu konuda yetkili organı olan Genel Kurul ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu bünyesinde hazırlanarak bütün üye devletlerin katılımına açılmıştır.

Birleşmiş Milletler bünyesinde uluslararası terörizm konusunda Güvenlik Konseyi’nin almış olduğu kararlar önemli bir yere sahiptir. 11 Eylül terörist saldırıları sonrasında 28 Eylül 2001’de kabul edilen 1373 (2001) sayılı Güvenlik Konseyi kararı ile kurulan Terörizmle Mücadele Komitesi, 1373 (2001) ve
1624 (2005) sayılı Güvenlik Konseyi kararları gereğince üye devletlerin kendi sınırları içinde ve dışında terörizmin önlenmesi konusunda alması gereken tedbirleri ve düzenlemeleri gözetme konusunda görevlendirilmiştir. Terörizmle Mücadele Komitesi’ne yardımcı olması amacıyla kurulan Terörizmle Mücadele Komitesi İcra Direktörlüğü, üye devletlere terörizmle mücadele konusunda yapmaları gereken idari ve yasal düzenlemeler konusunda teknik yardım olanağı sağlamaktadır.

1373 (2001) sayılı Güvenlik Konseyi kararı, üye devletlere terörizmle mücadele konusunda iç hukukta yapmaları gereken düzenlemelerin yanı sıra Birleşmiş Milletler bünyesinde terörizmle mücadele konusunda kabul edilen antlaşmalara taraf olma yükümlülüğü de getirmektedir. Buna koşut olarak da
üye devletler iç hukuklarında gerekli düzenlemeleri yapma konusunda yükümlülük altındadır.

2011 yılından bu yana devam eden Suriye savaşı ve sürecin kötü yönetilmesi nedeniyle ortaya çıkan boşluk, aşırı uç gruplar tarafından hızla doldurulmuştur. Bölgesel güçler arasındaki rekabetin artması ve mezhep ayrılıkları, terörist gruplar in uygun bir zemin hazırlamıştır. IŞİD ve benzeri terörist gruplar, uluslararası barış ve güvenlik in 11 Eylül dehşetini yaşatan El Kaide terör örgütünden bile daha tehlikeli bir hale gelmiştir. Günümüzde IŞİD, uluslararası barış ve güvenlik in en büyük tehdit olarak kabul edilmektedir.

Suriye ve Irak’ta etkinliğini devam ettiren IŞİD, Güvenlik Konseyi tarafından da uluslararası barış ve güvenlik için beklenmeyen önemli bir tehdit olarak nitelendirilmiş ve Konsey, oybirliği ile alınan 2249 (2015) sayılı Kararı aracılığıyla bu örgüt ile mücadele edebilmek için üye devletlerin her türlü tedbiri
almaları gerektiği yönünde çağrıda bulunmuştur. Ayrıca yine oybirliği ile Güvenlik Konseyi, 26 Haziran’da Tunus’un Sousse kasabasında, 10 Ekim’de Ankara’da, 31 Ekim’de Peninsula’da, 12 Kasım’da Beyrut ve 13 Kasım’da Paris’te IŞİD tarafından gerçekleştirilen vahşi terör saldırıları kınamıştır.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesi, IŞİD tarafından gerçekleştirilen ağır, yaygın ve sistematik insan hakları ihlalleri ve kültürel mirasın yok edilmesinden sorumlu kişilerin cezalandırılabilmeleri için üye devletlerin her türlü işbirliğini yapmaları çağrısında bulunmuş ve gerek terörizmin gerek terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla her türlü tedbirin alınması konusunda devletlerin yükümlülükleri hatırlatılmıştır. Öte yandan Birlemiş Milletler ve NATO’nun müdahaleye yönelik isteksiz bir tavrı bulunmaktadır.

15 Aralık 2015’te Suudi Arabistan Ortadoğu’daki terörizm sorunu ile mücadele edebilmek amacıyla 34 devletten oluşan evrensel bir İslami İttifak kurduklarını ve merkezinin Riyad olduğunu açıklamıştır. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu İttifak, IŞİD’in yanı sıra bölgedeki diğer terör örgütleri ile de mücadele etmeyi hedeflemektedir. Suudi Arabistan’ın bölgesel rakipleri olan İran, Irak Şii Yönetimi ve Suriye Esad rejimi ise, İttifak’ta yer almamıştır. Sadece Sünniler’den oluşan bir İttifak olması nedeniyle de eleştirilmiştir.

İttifak’ın kuruluşuna ilişkin açıklamada ise, sadece IŞİD değil diğer terör örgütlerinin de hedef alındığı, amacının Birleşmiş Milletler gibi uluslararası barış ve güvenliğin temin edilmesine yönelik olduğu belirtilmiştir. Bölgedeki önemli Arap ülkelerinin yanı sıra NATO üyesi Türkiye ve çok sayıda Afrika ve Asya ülkesinin de İttifak’ı desteklemesinin öneminin büyük olduğu vurgulanmıştır. Kuşkusuz alınacak tedbirler ve gerçekleştirilecek askeri operasyonların Birleşmiş Milletler Antlaşması ve özellikle Birleşmiş Milletler’in terörizm ile mücadele amacıyla almış olduğu kararlar ile uyumlu olması gerekmektedir.

Bu çalışma ile Birleşmiş Milletler’in uluslararası terörizm ile mücadele yöntemlerinin Güvenlik Konseyi kararları ışığında Ortadoğu’da nasıl uygulandığı güncel gelişmeler özellikle de IŞİD sorunu ve Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan İslami İttifak kapsamında değerlendirilecektir.

Anahtar Sözcükler: Uluslararası Terörizm, Ortadoğu, Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi, terörizmin finansmanı, akıllı yaptırımlar, IŞİD, İslami İttifak.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2711 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1078
Avrupa 22 637
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1381 ) Etkinlik ( 53 )
Alanlar
Balkanlar 24 293
Orta Doğu 23 608
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 3 184
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 77 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 19 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2042 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2042

İnsanoğlunun doğal yaşam ortamı karalardır. Ancak, dünyanın büyük kısmı denizlerle kaplı olup deniz insanoğluna refah, zenginlik ve güç getirecek özelliklere sahiptir. Bu açıdan bakıldığında insan toplulukları, doğal olarak, sosyolojik gelişmelerinin her aşamasında evvela doğal yaşam ortamları olan ...;

Ukrayna’da Rusya’nın yakın zamanda büyük bir saldırı gerçekleştireceği haberlerinden ABD’nin Ukrayna’yı son ana kadar destekleyeceğini deklare etmesine kadar karmaşık ve belirsiz bir durum söz konusu. Rusya ile “sınırsız dostluğu“ bulunan Çin ise bu karmaşık durum karşısında pozisyon belirlemeye çal...;

Geçen hafta Cuma günü (10 Mart 2023) Suudi Arabistan ve İran arasında yeni bir anlaşma imzalandı. Buna yeni bir “Kutsal Cuma“ anlaşması denebilir mi? İki ülke arasındaki en büyük fayın mezhep farkının siyasileştirilmesinden kaynaklandığı düşünülür ve mezhep anlaşmazlığının arkasına gizlenen bölgesel...;

TASAM Staj Programı; katılımcıların akademik çalışma yetkinliği kazanmasına destek olarak kaynaklara ulaşma, bilgi toplama ve iletişim gibi konularda mevcut yetenek ve özelliklerini geliştirmelerini amaçlamaktadır. TASAM’ın mevcut çalışma alanları kapsamında değerlendirilecek stajyerlerin, bu alanla...;

Dünyadaki en güçlü ve etkili istihbarat servisleri açısından merak edilen en önemli konuların başında, Çin’in Afrika’daki askeri ve siyasi stratejik planları gelmektedir. Afrika madenleri ve enerji yatakları Çin’in bu kıtaya yönelmesinde temel etkendir. ;

Göç, ulus-devletlerin düzenlemesi ve kontrol altında alması gereken bir 21. yüzyıl gerçekliği midir? Bu sorunun yanıtına farklı Uluslararası İlişkiler (Uİ) teorilerinden görece farklı yanıtlar verilebileceği düşünülse de ortak bir kabule varılabilir: Uluslararası göçün düzenlenmesi. Göç ve güvenlik ...;

Artık, ulusal ya da uluslararası her seviyede güvenliği geçmişin anlayış ve kurumları ile sağlama imkânı zayıflamaktadır. Hızla gelişmekte olan teknolojilerin neden olacağı ekonomik ve toplumsal dönüşümler, uluslararası düzenin de yeni bir çerçeveye yani devletsiz (sınırların olmadığı post-modern) s...;

ABD’nin Afrika Boynuzu’ndaki güvenlik faaliyetleri Orta Doğu ve Afrika açısından ihtiyaç duyulan güvenlik yapısını ortaya çıkarmakta mıdır? Bu soru ABD’nin bölgesel güvenlik faaliyetlerini yürütürken, ilgili bölgedeki devlet ve farklı seviyelerdeki birimlerle olan ittifak ilişkilerini, destek faaliy...;

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 1

  • 06 Eki 2022 - 06 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.