Tek Kutupluluktan Çok Kutupluluğa Küresel Dünyanın "Jeopolitik ve İktisadi" Evirilmesi

Yorum

Dünyamız sürekli bir değişim ve devinim içerisinde buda birçok siyasi istikrarsızlıkları, askeri çatışmaları ve ağır ekonomik tahribatları doğurmaktadır. ...

Dünyamız sürekli bir değişim ve devinim içerisinde bu da birçok siyasi istikrarsızlıkları, askeri çatışmaları ve ağır ekonomik tahribatları doğurmaktadır. Dünya İkinci Dünya Savaşından kalan tek-kutupluluk yolundan çıkmıştır. Küresel düzlemde tek-kutupluluk kavramı tarihin tozlu sayfalarında kalarak çok-kutupluluk kavramına evirilmiştir. Bu evirilme dünyamıza, Jeopolitik ve İktisadi anlamda tezahür edecektir. İkinci Dünya Savaşından sonra üstünlük Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) geçmiş ve dünyada tek-kutuplu sistem oluşmuştur. Ancak 21. Yüzyıl ile birlikte tek-kutuplu sistemin kimyasını bozacak olan çok-kutuplu sistem ortaya çıkmıştır.

Ulus-Devletlerin oluşması ve Uluslararası güç kazanma mücadelesi belirli bir dengenin kurulmasını, aynı zamanda farklı ekonomik faaliyetleri de beraberinde getirdi. Adam Smith’in ‘’Ulusların Zenginliği’’ adlı eserinde belirtmiş olduğu ‘’Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’’in(1) üzerinden iktisadi anlamda çok sular akmış oldu. Onun içindir ki tek-kutuplu dünya sisteminin değişimi kaçınılmaz olmaktadır. Küresel mali sistem ağının ABD tarafından yönetilerek manipüle edilmesi, aynı şekilde ekonomiyi yönetmelerini de sağlamıştır. 21. Yüzyılda ise uluslararası mali sistemi elinde bulunduran ABD statükosuna karşı rakipler çıkmıştır. Çok-kutupluluğu temsil eden Çin ve Rusya öncülüğündeki BRICS ile AIIB gibi ‘’Ulus-Üstü’’(2) kurumlar statükonun devamlılığını kırmaya çalışmaktadır. Bu durumun tezahürü ise IMF’nin para birimi SDR'nin (Özel Çekme Hakkı) hesaplanmasında kullanılan rezerv para birimleri (ABD Doları, Avro, İngiliz Sterlini, Japon Yeni) arasına Çin para birimi Yuan'ı rezerv para olarak kabul etmesi (2016) ile belirginleşmiştir. IMF var olan bu gerçekle karşılaşmak istememesine rağmen, Yuan gerçeğiyle yüz yüze kalmıştır.

Çok-kutuplu dünyada ekonomik ve jeopolitik kavramların karşılığı olarak öne çıkmakta olan birçok ülke ve aynı şekilde örgütleri görebilmek mümkündür. Bunların içerisinde özelikle Çin ve Rusya gibi devletler ön plana çıkmaktadır. Küresel düzlemde Çin ve Rusya stratejik yoğunluklarını hem jeopolitik hem de iktisadi olarak güçlendirerek pekiştirmektedir. Rusların adeta genlerinde bulunan ‘’Çevreleme’’ politikası daha da hızlanmıştır. Rusya’nın Kırım İşgali, Ukrayna’nın Doğusuna paramiliter güçler konuşlandırması ve Gürcistan’a askeri müdahalesi Jeopolitik ve İktisadi anlamda güçlenmesini sağlamıştır. Keza aynı şekilde Çin’in dünya politikasında tek-kutupluluk kavramını ekonomik, askeri, jeopolitik ve teknoloji olarak alt üst edip büyük gelişmeler kaydederek güçlenmesi ve hâkim bir politika gütmesi çok-kutupluluğun tezahürü olarak ortaya çıkmıştır.

Çin’in jeopolitik olarak günümüzde artık sadece Güney Çin Denizi'ni hâkimiyetine almakla kalmayıp Afrika kıtasına en büyük yatırımları gerçekleştiren ülke olması ve Ortadoğu’daki varlığını da güçlendirmesi, son yıllarda AB ile ticari antlaşmalar yapması tek-kutuplu dünyamızın varlığının askıya alındığının tezahürüdür. Küresel düzlemde 21. Yüzyılda etki alanı Asya ve Pasifike kaymaktadır. Bu etki alanı Çin öncülüğünde Doğu’nun yükselişidir. Bu etki ABD’nin strateji belgesinde de vurgulanmıştır. Trump, tarafından açıklanan Ulusal Güvenlik Stratejisi Belgesi'nde Çin ve Rusya’ya fazlasıyla atıfta bulunması ABD’nin çok-kutuplu dünya gerçeğiyle yüzleşmesidir. Stratejik belgede Jeopolitik olarak Rusya ama daha da ziyadesiyle Jeopolitik-İktisadi anlamda Çin’in ön plana çıkması ABD’nin tek-kutuplu rüyasının kâbusu olmuş ve olmaya devam edecektir.

Küreselleşen dünyamızda tek-kutuplu gerçeklikten uzaklaşmakla birlikte, çok-kutuplu gerçeklikle yüzleşmekteyiz. Bretton Woods ile meydana gelen ve finans kaynakları olan ‘’Dünya Bankası-IMF’’(3) gibi uluslararası kuruluşların önümüzdeki zaman zarfında Çin’e taşınması ihtimalinin veya öngörüsünün konuşulması bile ABD’nin süper güç konumunu sorgulayacaktır. Dünyamızda çoğalmakta olan ve güçlenen ekonomik entegrasyonlar ile ABD Dolarının etkisi de zayıflayacaktır. Bu da ABD’nin tek-kutuplu hegemonyasının gerilemesine yol açacaktır. Öyle ki ülkemiz (Türkiye Cumhuriyeti) son yıllarda Hazine marifetiyle Çin Devlet Tahvili rezervlerini artırmaya çalışmaktadır. Dünyadaki Dolar rezervinin Çin’de devasa boyutlarda birikmesi bu gerçekliğin yansımasıdır.

Ezcümle; Küresel düzlemde 20. Yüzyıldan kalmış tek-kutuplu dünya tasavvuru yok olmaya doğru evirilmektedir. ABD’nin dünya’ya dayattığı politikalara itiraz eden, uygulamayan hatta kafa tutacak devletler ve örgütler çoğalmaktadır. 21. Yüzyılda artık ABD’nin birçok rakipleri bulunmakta, tek-kutupluluktaki gibi at koşturamayacağının farkında. Onun içindir ki çok-kutupluluğu temsil eden Çin, Rusya, Hindistan, Japonya ve AB gibi devletler-örgütler ABD hegemonyasını zayıflatmaya devam edecektir. Dünyamız hem ‘’Jeopolitik’’ hem de ‘’İktisadi’’ anlamda ‘’çok-kutuplu’’ bir yola girmiştir. Bunun yansımaları muhakkak ki tek-kutuplu sistemin sonuna sirayet edecektir.

Kaynakça

1 – Uluslararası İktisat Teorisi, Erken Ticaret Teorileri, Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Haziran 2012
2 – Uluslararası Siyasi, Askeri, Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Örgütler, Uğur ÖZGÖKER ve Güney Ferhat BATI, Der Yayınları, 2017
3 – Uluslararası Kuruluşlar, Rıdvan KARLUK, Beta Yayınları, 2013
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2786 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1121
TASAM Avrupa 23 652
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1305 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 519
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2056 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2056

Kişisel bilgilerin teknolojideki gelişmeler sayesinde toplanmasına ve izlenmesine dayanan dijital gözetim, teknolojinin desteğiyle zaman ve mekan algısını ortadan kaldırmakta ve hayatın her alanına nüfuz edebilmektedir. Gözetimin araçlara indirgenmesinde ve bu araçların da insan hayatında önemli yer...;

Teknoloji bağlamında tecrübe edilen her alan, farklı deneyimleri de beraberinde getirmektedir. Özellikle Web 2.0 ile ortaya çıkan en birincil problem, teknolojik tabanlı güvenlik açıkları ve 1-0’lardan oluşan ve geride bıraktığımız dijital izlerdir. Bu da insanları dijital gelecekte birçok sorun ile...;

2008-2009 krizi, neo-liberal küreselleşme sürecinin merkezinde yaşanan ve önemli dönüşümleri beraberinde getiren kritik bir eşik olarak nitelendirilebilir. Söz konusu dönüşümlerin başında, artan gelir adaletsizliği ve küresel demokrasinin izleyeceği seyir gelmektedir. ;

Teknik ve teknoloji insanın meydana getirdiği kültürün bir görünümü mahiyetindedir. Bugün için varılan noktada kimileri teknolojiye insanları zor ve sıkıcı işlerden kurtardığı için iyimser bakarken; kimileri de teknolojinin eşitsiz dağılımı sebebiyle sosyal adaletsizliği artıracağını düşünerek ön ya...;

20 yüzyıl ve 21. yüzyıl başlangıçları itibariyle birbirine çok benzemektedir. Bu benzerliğin ana teması, özellikle bilim üretme yöntem ve biçimleri üzerine ciddi eleştirilerin geliştirilmiş olmasıdır. Geldiğimiz 21. yüzyıl başında ise bağlantısallık/bütünsellik bağlamında yeni bilim ve yeni kültür a...;

Afrika, birçok ekonomi ve önemli sektörün toparlanmaya devam etmesi, ekonomik dengesizliklerin iyileşme belirtileri göstermesi ve bölgenin egemen borç baskılarının en kötüsünün geride kalmasıyla 2024'ü ekonomik bir yükselişle tamamlıyor. Dış borç ve borç servis yükleri hâlâ yüksek olmasına rağmen, d...;

Kuzey kutup bölgesinin eteklerinde adı yeşil kendi beyaz dünyanın Avustralya’dan sonra en büyük adası Grönland şimdi Trumpist ABD ile Danimarka ve dolayısı ile AB arasındaki en büyük gerginlik konusu olma adayı. Trump’ın yeniden yönetime gelmesiyle Monroe doktrininden bu yana ilk defa yine “en büyük...;

Türkiye’nin arabuluculuğunda Etiyopya ile Somali arasında 11 Aralık 2024 tarihinde kabul edilen Ankara Bildirisi, karşılıklı kazanımlara yönelik bir iş birliği modelinin geliştirilebilmesini ve ilişkilerdeki gerginlikleri sonlandırmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda, önümüzdeki günlerde başlayacak müz...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...