NATO Üyeliği Türkiye’nin ŞİÖ Üyeliğine Engel Mi?

Haber

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Şanghay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) katılımla ilgili sözleri, sadece ülkemizde değil bütün dünyada ilgiyle karşılandı....

Editörün Notu

Okumakta olduğunuz makale bundan dokuz buçuk yıl önce Jeopolitikçi ve Stratejist Dr. Nejat TARAKÇI tarafından kaleme alınmış ve TASAM internet sitesinde 11 Şub 2013 tarihinde yayımlanmıştı.


Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, örgütün daveti üzerine Özbekistan'ın başkenti Semerkant'ta 15-16 Eylül 2022 tarihlerinde gerçekleştirilen Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi'ne özel konuk olarak katılmasıyla Türkiye-ŞİÖ ilişkileri tekrar yoğun biçimde gündeme geldi.

Jeopolitikçi ve Stratejist Dr. Nejat TARAKÇI’nın yaklaşık on yıl önce kaleme aldığı “NATO Üyeliği Türkiye’nin ŞİÖ Üyeliğine Engel mi?“ başlıklı yazı, bu konuda nelerin değiştiği/değişmediği hususuna, geçmişin vizöründen yeniden bakmak maksadıyla yeniden yayımlanmayı hak ediyor. İyi okumalar diliyoruz.


Giriş

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Şanghay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) katılımla ilgili sözleri, sadece ülkemizde değil bütün dünyada ilgiyle karşılandı. Bunun nedeni, Türkiye’nin milli gücünün bölgedeki göreceli üstünlüğü ve jeostratejik konumundan kaynaklanıyor. Bu bağlamda Türkiye’nin ŞİÖ üyeliğinin Ortadoğu, Doğu Akdeniz, Kafkasya, Karadeniz ve Orta Asya’daki güç dengelerini kökünden değiştirmesinden korkuluyor. Türkiye isterse bu değişimi herhangi yeni bir örgüt üyeliğine gerek kalmadan da yapabilir. Örneğin, mevcut siyasi ve askeri bağlantılarından ayrılarak bağımsız ve bağlantısız bir statüyü tercih edebilir. Veya Rusya ile ikili savunma ve güvenlik anlaşması imzalayabilir. Ancak bir kısım Türk medyası ve ana muhalefet partisi, böylesine önemli bir konuda, ŞİÖ ülkelerinin antidemokratik yönetim sistemlerini ve Türkiye’nin NATO üyeliğini öne çıkaran çok sığ bir yaklaşım sergilemiştir. Düz mantıkla bile bakıldığında Türkiye’nin ŞİÖ üyeliği, ne NATO üyeliğine, ne de Batı eksenli tarihi tercihine aykırıdır.

 

ŞİÖ Neden Kuruldu?

SSCB’nin dağılmasından sonra, ABD ve AB, çok uluslu özel ve devlet şirketleri ile Orta Asya’ya hücum ettiler. Orta Asya ülkeleri 1992 sonrası AB’den 1 milyar Euro üzerinde yardım aldı. O dönemde Kazakistan’ın başkentinde 212 İngiliz firması görev yapıyordu.[1] Batılı devletler, kıta içine sıkışmış Sovyet eskisi bu devletlere özgürlük, demokrasi, refah ve zenginlik vaat ederek önemli kazançlar elde ettiler. Arkadan İngiliz dilinin yaygınlaştırılması yoluyla kültürel emperyalizmin hızlı bir uygulaması başlatıldı. Küresel sistemin Orta Asya’daki temel amacı, geniş tüketim pazarlarının ele geçirilmesinden[2] ziyade, bölgenin jeostratejik kontrolunu sağlayarak Çin ve Rusya arasında tampon bir bölge oluşturmaktı. Böylece hem bölgedeki zengin mineral ve petrol kaynakları kontrol altına alınacak, hem de Rusya ve Çin’in kuzey ve güney eksenleri üzerinden uzun vadede zayıflatılması olanağı sağlanacaktı.

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2716 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1082
Avrupa 22 638
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1381 ) Etkinlik ( 53 )
Alanlar
Balkanlar 24 293
Orta Doğu 23 608
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 3 184
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 77 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 19 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2043 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2043

Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nin küresel hegemonyasını koruma refleksiyle hayata geçirdiği yeni Soğuk Savaş için “Önleyici Soğuk Savaş” tanımını yaptığım ve ABD’yi bu stratejiye iten gelişmeleri aktardığım kitabı 30 Aralık 2022’de Scala Yayıncılık vasıtasıyla yayımladık. ;

Kırgızistan ve Türkiye eski tarihlerden itibaren kültürel bir bağla bağlanmıştır. Türkiye - Kırgızistan arasındaki dinamik ilişkiler sadece ülkelerin arasında değil, halkların arasında da bulunmaktadır. Bu durum ekonomik, sosyal, uluslararası ve özellikle ise askerî alanda işbirliği yapmak isteğinde...;

Son yıllarda Çin, ekonomik ve askeri gücüyle dünya sahnesinde giderek daha iddialı hale geldi. Çin, kendisini küresel meseleleri şekillendirmede daha büyük bir rolü hak eden yükselen bir güç olarak görüyor. Aynı zamanda Çin, ABD ve diğer Batılı güçlerin etkisine karşı temkinli davranıyor ve uluslara...;

Çin başkanı Xi Jinping’in 22 Mart’ta Moskova’ya yaptığı 3 günlük ziyaret, Batıya karşı bir başkaldırı ve Putin’e büyük bir destek olarak algılandı. Çin uluslararası siyaset sahnesinden dışlanan Rusya’dan ne bekliyor? Beklediğini alınca ne yapar?;

Öncelikle iki hususa değineceğim. İlki; “Türklerin denizci olmadığı” ifadesine ilişkindir, bunun Türkleri aşağılayıcı bir ifade olduğunu ve tarihi bilmemekten kaynaklandığını belirtmek isterim. Diğeri ise Mavi Vatan’ın haritasını nasıl çizdiğime ilişkindir. ;

İran coğrafyası uzun yıllardır insanlığın yerleştiği bir bölge olmaktadır. Konum itibariyle Anadolu, Mezopotamya, Kafkasya ve Orta Asya gibi kadim bölgelerin kesişim noktasıdır. Persler ilk olarak Asur kaynaklarında yer almaktaydılar. Yapılan incelemeler ve çalışmalar sonucunda varılan kanıya göre İ...;

Savaşın başlamasından bir yıl geçtikten sonra, Rusya'nın neden galip gelmediği, hem ABD dış politikasında hem de daha geniş anlamda uluslararası güvenlikte en önemli sorulardan biri haline geldi. Cevabın birçok bileşeni var. ;

İnsanoğlunun doğal yaşam ortamı karalardır. Ancak, dünyanın büyük kısmı denizlerle kaplı olup deniz insanoğluna refah, zenginlik ve güç getirecek özelliklere sahiptir. Bu açıdan bakıldığında insan toplulukları, doğal olarak, sosyolojik gelişmelerinin her aşamasında evvela doğal yaşam ortamları olan ...;

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...