Çin Komünist Partisi 19. Ulusal Kongresi

Röportaj

Çin Komünist Partisi 19. Ulusal Kongresi...

Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP), 18. ulusal Kongresinden itibaren elde ettiği kazanımlar hakkında ne düşünüyorsunuz? 18. ulusal Kongre’den sonraki Çin'in ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Başkan Xi Jinping'in yönetim tarzı hakkında yorumunuz nedir?

Xi Jinping’in yönetim tarzının en önemli getirilerinden biri yolsuzlukların ele alınmasıdır. Jinping, yolsuzluk davalarıyla ilgilenirken kararlı ve ciddi davrandı. Bu da ona popülerlik kazandırdı. 18. Kongre’nin öncesinde Çin’in ekonomik büyümesindeki ana odak noktası GSYİH’nın büyümesi olmuştu. Gerçekten de Çin yüksek ekonomik büyüme oranlarına ulaştı ama bu tamamen sorunsuz değildi. Sorunlu alanlardan biri, Başkan Xi Jinping'in çok iyi bir karşılık geliştirdiği yolsuzluk olmuştu.

Önceden hâkim olan “bazı yetkililerin liyakatından ötürü değil de yüksek kalkınma oranları sırasında devlet adına çalıştıklarından dolayı terfi ettirilme“ anlayışını değiştirdi. ÇKP, son beş yılda yolsuzluklarla uğraştı ve yerel yönetimler, kamu kurumları, devlet kuruluşları, finansal kurumlar ve üniversiteler teftiş edilip temizlendi. Sonuç olarak ÇKP, 40 binden fazla parti lideri ve kadroyu işletmelerde kısmi zamanlı “işlerden“ uzaklaştırdı. 200'den fazla bakan yardımcısı ile üst düzey yetkili ve yönetici soruşturma geçirdi.

Sözde "kaplanlar" veya büyük rüşvet davalarına karışanlar dışında, “sinekler“ veya parti tabanlı görevliler ile düşük mevkili memurlarda on yedi binden fazla rüşvet davası; tarım, kırsal alan ve çiftçiler ile ilgili arazi kapma, yıkım ve fon yönetimi gibi başlıca konularda ele alındı. Bunlar, olumlu görülmesi gereken, çok olumlu yönetim meseleleridir.

18. ÇKP ulusal Kongresinden bu yana, kalite ile sürdürülebilir kalkınma, yükselen yaşam standartları ve sosyal uyum konularında ilerleme görüldü. Seçilen yetkililer de buna göre belirleniyor. 2014'ten bu yana, ÇKP Merkez Komitesi'nin parti kadrolarına yoksul bölgelerde ve uzak yerlerde çalışma fırsatı sunma kararı, onlara daha fazla anlayış ve deneyim kazandırdı. Ayrıca ÇKP kendini çevre korumaya da adadı.

Başkan Xi Jinping, Çin’i daha iyi bir yer haline getirmek için “temiz su ve yemyeşil dağlar, ülkenin paha biçilmez varlıklarıdır " felsefesini ileri sürdü. Son beş yılda dünyanın ikinci büyük ekonomisi, bir zamanlar sürdürülemez gelişme nedeniyle kirlettiği çevreyi onarmaya çalışıyor. Chaobai Nehri çevresindeki gelişim bir örnek teşkil edebilir. Başkan Xi Jinping, vizyon sahibi ve güvenilir bir lider olarak harekete geçtiğinde Kuşak ve Yol Girişimi'ni açıkladı.

Bu, Çin'in yurtdışı stratejisini kökten değiştirdi ve Çin yoksul ulusların gözünde bir umut kaynağı oldu. Xi Jinping, Çin'in reformunda inisiyatif ve sorumluluk aldı. Muhtemelen bu, kültür devriminden sonraki ikinci en büyük risktir. Ekonomik büyümeyi %7'nin altına çekme kararı, küresel ekonomiye ayak uydurmak için yeni bir model benimsemenin sonucudur ve basit rakamlarda kalite yönetimi isteği esasen poitif vizyon miktarıdır. Bununla birlikte, Çin'in hala öngörülen seviyelerin üzerinde büyüdüğünü rahatça söyleyebiliriz.


18. ulusal Kongreden bu yana Çin'in diplomasisini nasıl görüyorsunuz? Küreselleşme ve küresel yönetişimde Çin'in rolü ve katkısı nasıl değerlendirilmeli?

Çin yumuşak güç geliştiriyor ve dünya çapındaki diplomatik girişimle uyum sağlıyor. Çin'in dünyada en güçlü devlet geleneğine sahip olduğu ve diplomasinin Çin’de uzmanlık alanı hâline geldiği belirtilmelidir. Çin'in sosyalist karakteri ve temsil ettiği ekonomik gelişim modeli alternatif arayanlar için önemli bir kaynak hâline gelmiştir. Çin, özellikle bu kaos ve küresel ekonomik kargaşa ortamında; küresel kurguda uyumlu bir toplum için yeni bir yol açmıştır. Fakat Çin’in kendi yönetim modelini geliştirmesi için reform politikasının sürdürülmesi gerekiyor.

Çin’in ekonomik büyüme modeli ve sosyal uyumu, küresel ekonomiye entegrasyon girişiminden anlaşılmalıdır. Çin’de hâlâ korumacı önlemler ve hükümetin müdahalesine rağmen, melez örgütlerin varlığı ve piyasa başarısızlığı sorunları devam ediyor. Bu, asimetrik enformasyondan kaynaklanan problemleri çözmeyi gerektiriyor. Menfaatlerini başarılı bir şekilde yükseltmek ve küresel ekonomik yapılarla uyum sağlamak için, artan şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele mesuliyeti üzerinden yönetim reformlarını derinleştirmeye devam etmelidir. Bu, özellikle kurumsal modernizasyon aşaması ve sonrası için kaçınılamaz bir gereklilik hâline gelmiştir. Çin, küresel ölçekte etkin rekabet gücü üzerinden hareket eden güçlerle yarışıyor. Çin'in verimlilik rekabetine ayak uydurması için reform çabalarını tamamlaması gerekiyor.


Çin’in kalkınma biçimini nasıl buluyorsunuz? Fırsatlar, zorluklar ve beklentiler nelerdir?

Yakın zamana kadar Çin'in ekonomik kalkınması; yatırım stratejisi ve GSYİH büyüklüğü açısından değerlendirildi. Bugün, insani gelişme gibi yeni gelişim alanlarına değinmek pek mantıklı değil. Çin, hâlen daha kaliteli bir ekonomi ile kendi tüketimini ve emek ücretlerini aşan GSYİH'sine katkıda bulunmak için iç yatırım çekmeye ihtiyaç duyuyor. Küresel liderlerden biri olma tutkusu özellikle gelişmekte olan ülkeler için, fırsatlar ve rekabetlerde karşılıklı etkileşim yaratmaktadır.

Şu anda Çin'in katkısı küreselden daha çok bölgeseldir. Altyapı çalışmalarına yatırım, sorgulanabilir bir gelişim yoludur. Çin, özellikle yurtdışından gelen enerji üzerine yoğun bağımlılığı nedeniyle er ya da geç yeni bir tedarik zincirine katılmak zorunda kalacaktır. Diğer taraftan siyaset yapıcılar için bir çıkmaz yol yaratan işsizlik problemi için atılım gerekmektedir. Çin, Kuşak ve Yol inisiyatifi ile önceliklerini siyasi işbirliği, altyapı projeleri ile bağlanma, finansal entegrasyon, yeni ticaret bağlantıları, insan mübadelesi, teknoloji ve ar-ge çalışmaları olarak deklare etmiştir. Bu bağlamda, küresel çaplı kuruluşlar kadar bölgesel anlamda da ne ifade ettiğinin anlaşılması için fırsatlar ve rekabetler analiz edilmelidir. Yatırım trendleri çok taraflı olmaktan ziyade iki taraflı olduğundan, ortak karşılıklılık stratejileri, evrensel değerlerde modern yönetim çerçevesi ve uluslararası iş prensipleri ile ilgilenmek amaç olarak görülebilir.


Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) gelişimini ve potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz? KYG’nin uluslararası toplumdaki yansıması nedir? KYG ile ilgili önerileriniz neler olabilir?

Kuşak ve Yol Girişimi (KYG), Çin'in kapsamlı bir yatırım stratejisi ile ekonomisini dışa açan global bir yönelimidir. Çin'in yeniden yorumlanması, eski İpek Yolu'ndan esinlenmiştir. KYG, yoksul ülkelere geleceğin gelişimine yönelik olumlu beklentilerle hedeflerini gösterir. KYG, altmış sekiz ülkeyi kapsamaktadır. Pasifik Okyanusu ile Atlantik arasında ulaşım altyapısı, hızlı tren demiryolları, havaalanları ve limanlarla bağlantı kurmayı amaçlıyor. Güzergâhındaki ülkeleri geliştirme ve seçkinleştirmeyi hedefliyor. Önemli şehirlere yatırım yapmak ve bu bölgelerin küresel tedarik zincirine bağlanması olumlu sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle, KYG ilgili ülkeler tarafından olumlu karşılanmaktadır.

İlaveten, küreselleşme geliştikçe, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için farklı sonuçlar ortaya çıkarır. Önemli küresel sorun alanlarından bazıları, güvenlik, yüksek borçluluk, yoksulluk, iklim değişikliği, mülteci krizi, sağlık, gelir eşitsizliği, cinsiyet eşitsizliği, su temizliği, eğitim vb. alanlarda yer almaktadır. Bu konuların, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki işbirliği yoluyla ele alınması gerekiyor. Çin'in KYG’si bir umut kaynağı olabilir ama beraberinde bazı sorunları da getirebilir.

Çin ekonomisindeki yavaşlama, finansman sorunlarına yol açabilir. Böyle bir durumda ortak ülkelerin kaynaklarının harekete geçirilmesi gerekir. Bununla birlikte, bunu başaracak finansal mekanizmalar mevcut değildir. Bunun dışında, hedef ülkeler çoğunlukla farklı ekonomik ve sosyal yapılara sahiptir. Ayrıca, yasal yapıları değişkenlik göstermektedir. Bugün hâlâ ikili projelerin yönetiminin nasıl ve kimin tarafından yönetileceği bir gizemdir. KYG’nin başarılı bir şekilde tamamlanmasını denetlemek için tanımlanmış bir yönetim yapısı yoktur. Bu ve diğer pek çok sorun KYG’yi zor bir pozisyonda bırakır.


ÇKP'nin 19. ulusal Kongresi için beklentileriniz ve önerileriniz nelerdir? 19. ulusal Kongre sonrasında Çin'in uluslararası arenada nasıl bir rol oynamasını umuyorsunuz?

“Orantılı Risk & Karşılıklı Bağımlılık ile/ve Güç ve Adalet İnşası“

Çin 2016'dan sonraki beş yıl için "orta-yüksek ekonomik büyüme oranları" hedeflemiştir. Çin'in 2010’daki kırsal ve kentsel yerleşim birimlerinde kişi başına düşen gelirin 2020 yılında iki katına çıkması beklenmektedir. Bu tür ekonomik büyümenin daha dengeli, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir kalkınmanın sonucu olması beklenmiştir. Çin ayrıca sanayi sektörünü daha gelişmiş bir hâle getirerek teşvik etmek istiyordu. Tüketimin ekonomik büyümeye katkısını artırmayı amaçlıyordu. Bu nedenle ÇKP için dünyadaki ve Çin'deki gelişim eğilimlerini analiz etmek, ülkenin gelişimi ve halktan beklentiler için yeni gereklilikleri kavramak ve reformun ilerlemesinde parti liderlik deneyimlerini toparlamak önemlidir.
ÇKP 19. ulusal Kongresi bu nedenle çok önemli bir süreçtir. Bu toplantı, müreffeh bir toplum oluşturmak için Çin gelişiminin kritik bir aşamasında yapılacaktır. Kongre’nin çağrısı, tarihine ve tecrübesine dayanarak Marksist teorilere özgün katkılarda bulunması gereken bir ülkeye vurgu yapacaktır.

Bu bağlamda Kongre, insanları sosyalist ilkeler doğrultusunda aşılama ve harekete geçirme konusunda büyük bir öneme sahip. Ancak Başkan Xi Jinping, yapısal sorunları da dâhil olmak üzere çağdaş kapitalizmi daha derin bir şekilde anlamayı istemektedir. ÇKP içinde gerçekleşen bu tartışmalar 19. ulusal Kongre’de, ÇKP Manifestosunda bazı değişiklikler görmeyi umut edebileceğimizi gösteriyor. ÇKP Manifestosu’nda son değişiklik 2012'de gerçekleşti. Aslında, 19. Kongre’deki ÇKP anayasasında yapılan değişiklik, Xi Jinping'in başkanlık ettiği bir toplantıda Merkez Komitesi tarafından hazırlandı.
Bu değişikliklerin, Çin uygulamalarıyla sosyalizmi geliştirmeye vurgu yaparak yeni küresel ve ulusal durumu ele alması bekleniyor. 18. ÇKP ulusal Kongresi'nden bu yana ÇKP Merkezî Komitesinin yeni düşünce ve yeni sosyal stratejileri olan yeni yönetim anlayışlarının benimsenmesiyle gerçekleşecek değişiklikler memnuniyetle karşılanacaktır. Bu bağlamda 19. Kongre; devam eden reformun derinleştirilmesine, hukuka dayalı yönetimin ilerletilmesine ve parti yönetimi içindeki demokratik yönetimin güçlendirilmesine yardımcı olarak, refah seviyesi daha yüksek bir toplum inşa etmeye olanak sağlayacaktır.

Kuşkusuz, Çin Komünist Partisi (ÇKP) kadrolarının kalitesini yükseltmek için yapılan iyileştirmelerle, bu tür hedeflere ulaşmak için artık daha iyi bir konumdadır. 19. Kongre’deki yeni gelişmelerden biri; delegelerin seçilmesidir. ÇKP, yolsuzluktan kurtulmak için parti yetkililerini en yetkili kişiler arasından seçmek üzere prosedürler benimsedi. ÇKP delegeleri, bu yıl ÇKP komiteleri tarafından ülkenin dört bir yanından seçildi. Ancak seçilen bu delegelerin ulusal Kongrelere katılabilmesi için bir nitelik kontrolünden geçerek nihai onay alması gerekecek.

Delegeler, parti anayasası ve ÇKP Merkezî Komitesi gereklerine uygun olarak seçildi ve ÇKP üyeleri; ideolojik ve siyasi açıdan oldukça nitelikli, iyi iş ve yaşam tarzlarına sahip, devlet meselelerini tartışmaya yetkili, dikkat çekici nitelikte olan ve çalışmalarında kayda değer başarılar elde etmiş seçkin kişilerden oluşuyor. Delegeler, sadece parti liderlerini değil, aynı zamanda öncü üretim ve imalat, azınlık etnik grupları, kadın üyeler ve ekonomi, bilim, teknoloji, ulusal savunma, siyaset, yargı sektörü, eğitim, kültür, sağlık, spor ve sosyal yönetim de dâhil olmak üzere çeşitli sektörlerden olan ÇKP üyelerini içeriyor. Gelişim hedeflerine ulaşmaya, reform sürecini gerçekleştirmeye, daha yetkili bir ÇKP yaratmaya, seçim sürecini daha demokratik yapmaya yardımcı olan bu durum hoş karşılanan bir gelişmedir.


( 18 Ekim 2017 tarihinde toplanacak Çin Komünist Partisi 19. Kongresi öncesinde Çin Devlet Otoritesi adına yapılan mülakat metnidir. )
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2782 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1118
TASAM Avrupa 23 651
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

1980'li yıllarda çevre sorunlarının yaşanmasıyla, "sürdürülebilirlik" ve "sürdürülebilir gelişme" kavramları Dünya gündeminde önem kazandı. Sürdürülebilirlik kavramının önem kazandığı sektörlerden biri de, turizm sektörüdür. Turizm sektörünün, doğal ve kültürel kaynaklar üzerindeki etkileri, farklı...;

Son yıllarda teknolojideki ilerlemeler ve uluslararası serbestleşme faaliyetleri, üretim, tüketim ve finans alanlarında küreselleşmiş bir ekonominin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu küreselleşme sürecinin önde gelen aktörlerinden olan çok uluslu şirketler, birden çok ülkede faaliyet göstermektedi...;

Küresel ekonomide son yıllarda bilhassa Çin, Hindistan ve Endonezya gibi kalabalık nüfusa sahip ülkeler, önemli büyümelerin gerçekleştiği ülkeler olarak göze çarpıyor. Bu ülkeler, küresel ekonomik büyümenin son derece kısıtlı olduğu son birkaç yılda büyümenin itici güçleri arasında yer aldı. Türkiye...;

Soğuk Savaş’ın sona ermesi, Avrupa Arktik Bölgesi için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Soğuk Savaş boyunca Arktik, Barents Denizi’nin nükleer silahlı denizaltılar ve yoğun askeri konuşlanmalar için bir operasyon sahası olduğu stratejik bir sınır hattıydı. ;

Küresel ölçekte bir “Türkiye Markası“ olan 10. İstanbul Güvenlik Konferansı (İGK) 2024, TASAM Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü (MSGE) tarafından “Teknopolitik Yeni Dünya Güvenliğin Güvenliği: Akıl, Nesil, Aile, İnanç ve Devlet Güvenliği“ ana teması altında 21-22 Kasım 2024 tarihinde İstanbul’da W...;

Makale, Türk dış politikasının şekillenmesinde güvenlik kültürünün önemli bir rol oynadığını incelemektedir. Güvenlik kültürü, uzun dönemli yapısal ve kısa dönemli konjonktürel faktörlerden etkilenir. Uzun dönemli yapısal faktörler arasında Türkiye’nin kurucu ideolojisi, coğrafi koşulları ve tarihse...;

Dünya sanki “delilik yürüyüşü“ne çıktı. “Topal ördek“ Biden ve ABD’nin dümen suyundaki İngiltere ile Fransa, Ukrayna’ya, Rusya’yı uzun menzilli ABD ve İngiliz-Fransız füzeleriyle vurma izni verdiler. Putin de Nükleer Doktrin’i, Rusya’nın nükleer veya konvansiyonel füzelerle vurulması halinde, sadece...;

İstanbul'da 22-28 Kasım arasında 14. Suç ve Ceza Filmleri Festivali gerçekleştiriliyor. Prof. Dr. Adem Sözüer tarafından kurulan ve hâlâ başkanlığında devam eden Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali şöyle tanıtılıyor.;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...