Stratejik Rapor No: 9, Aralık 2005
Sunuş
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanan Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerin geliştirilmesi yönünde önemli girişimlerde bulunulmuştur. Bu girişimlerin sürekli ve kalıcı bir sistem anlayışı içerisinde planlanması ve yürütülmesi büyük önem arz etmektedir. Aynı şekilde, Yugoslavya'nın dağılmasının ardından Güneydoğu Avrupa'nın yaşadığı bunalım dünyanın dikkatini bu bölgeye çekmiştir. Avrupa ile Orta Doğu ve Orta Asya arasında geçiş noktası olarak önemli bir yer teşkil eden bölgenin istikrarı için, başta Avrupa Birliği olmak üzere,uluslararası arenada çeşitli girişimlerin yapıldığı gözlenmektedir.
Gelişmekte olan yeni süreç içerisinde bölgenin değişik ülkelerinde yaşayan ve Türkiye ile kültürel, dilsel, dinsel ve benzeri bağları bulunan toplumlarla işbirliği platformunun oluşturulması gelecekte karşılıklı çıkarların korunması açısından önem taşımaktadır. Bu maksatla, böyle bir platforma zemin oluşturacak “Orta Asya ve Güneydoğu Avrupa’ya Yönelik Kısa Süreli Eğitim ve Etkileşim Projesi“ hazırlanmış ve uygulanmıştır.
Proje kapsamında; bir sistem bütününün ilk ayağını oluşturacak şekilde, Türk Cumhuriyetleri ile Güneydoğu Avrupa ülkelerinin faal ve seçkin insanları tespit edilmiş, gelecekte ülkelerinde söz sahibi olacak olan bu katılımcılara Türkiye'nin 2000'li yıllarda gerçekleştirdiği yeni açılımlar, siyasî, ekonomik, hukukî ve sosyokültürel zeminde kazandığı vizyon konusunda ilk elden ve detaylı şekilde bilgiler verilmiştir.