Türkiye'den Yunanistan'a gerçekleşmiş olan göçü göz önünde bulundurduğumuzda, bunlardan en büyük olanı kesinlikle 1922 yılında Yunanlıların yenilgisinden sonra gerçekleşen nüfus mübadelesi idi. Nüfus hareketinin tam olarak hesaplanması ve Yunanistan'a yapmış olduğu etki, ulusal göç içerisinde herkes tarafından fark edilir olmasını sağlamaktadır. Anadolu'nun tarihsel gelişiminin önemi ve bununla bağlantılı birçok konu, Yunan tarihi içerisinde oldukça az ilgi çekmektedir. Daha geniş bir perspektifte, Osmanlı İmparator-luğu'nu parçalaması ve ulus devletin zaferi ile doğrudan bağlantılı olan süreç, nüfus mübadelesinden çok daha önce başladı ve aynı zamanda ardında çözümlenmemiş sorunlar bırakıtı. Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma döneminde, nüfus mübadelesi, açıkça 'ırkların karıştmlmamasını' ifade etmekteydi. Sonrasında, Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçı devletlerinin tümünde homojenlik istemek, ulusal yapı sürecinin gerekli bir parçası olmaya başlamıştı. Her ne kadar birçok ortak payda olsa da her bir milli hikaye kendi özelliğine sahipti. Aynı zamanda şunu da göz önünde bulundurmalıyız ki bu sürecin etkisi, farklı zamanlarda farklı ülkeleri etkisi altına alabilirdi. Şematik olarak anlatırsak, Yunan milli eğitimi ve kimliği, Türklere göre daha eskilere dayanmaktadır. Diğer yandan, Türkiye veya Osmanlı İmparatorluğu, savaşların kaybedilmesinin ardından, mülteci akışının etkisini daha önce de tecrübe etmişti.
Yunanistan 1821 yılında veya başka bir deyişle modern Türkiye'den 100 sene önce ulus devlet haline gelme yoluna girdi. Bu süre zarfında Yunanlıların diğer toplumsal gruplar ile ilişkileri birçok değişim veya ayrışma/çatışma yaşadı. Eski dönemlerde Yunan Krallığı içindeki hizmet kazançları adına yapılan rekabet üzerine odaklanma, yerli ve yabancılar arasındaki temel ayırımdı.1 Söz konusu rekabet, yeni ülkeye ulaşan diğer Yunanlıların rekabetine karşı kendi kazançlarını başarılı biçimde koruyan yerliler tarafından kazanıldı. Diğer taraftan, komşu topraklardaki akraba nüfus, Yunan açılımını haklı çıkaran en önemli kategori oldu. Krallık dışındaki geniş nüfus grubunun mevcudiyeti, Megali Idea olarak bilinen genişleme ideolojisi içerisinde karmaşık olmaya başladı. Daha ileride de göreceğimiz gibi mülteciler yalnızca 1922 yılından sonra önemli bir kategori olarak kabul edilmeye başlandılar.