Peskov’un Şifreleri

Makale

Dmitri Peskov diplomat oğlu bir diplomat. Bir siyasetçi adayı ve 2012 den bu yana Rusya Devlet Başkanı Putin’in basın sözcüsü. Peskov’un birçok özelliği arasında...

Dmitri Peskov diplomat oğlu bir diplomat. Bir siyasetçi adayı ve 2012 den bu yana Rusya Devlet Başkanı Putin’in basın sözcüsü. Peskov’un birçok özelliği arasında Türkiye için önemli olan, çok iyi derecede Türkçe bilmesi. Bunu aldığı eğitime, yeteneğine ve koşulların yarattığı fırsatlara borçlu. Bu kısa ön bilgiden sonra, Peskov’un son basın açıklamalarının ihtiva ettiği şifreleri sizlerle paylaşmak isterim.


"Sadece İki Seçenek Var"

Peskov, 22 Ekim günü yaptığı açıklamada, "Şam'da ya Esad oturacak ya da Fetih el Şam Cephesi. Ülkede siyasi çözümün sağlanması için Şam'da Esad oturmalı" dedi. "Bazı ülkeler Esad'dan kurtulmak için ateşle oynuyor ve teröristleri kullanıyor" diye devam etti. Bir de Esat giderse, Avrupa’nın yeni bir terör dalgası ile çalkalanacağını söyledi. Açıkçası Peskov’a göre “bir ihtimal daha yok“. Veya var, o da ölüme devam mı dersiniz?


“Fütursuzca“ Esad'ın Gitmesi Gerektiğini Söyleyenler Kim?

Türkiye’yi, Türkçeyi çok iyi bilen, hatta Ankara doğumlu bir de kızı bulunan diplomat’ın ilk ima ettiği ülkenin Türkiye olduğunu söylemek yanlış olmaz. “Şam düşerse, siyasi çözümün olmayacağı“ açıklamasının şifresinde bence, Rusya’nın Şam’da ne DAİŞ’e, ne de Türkiye’nin önderliğindeki herhangi bir muhalefet koalisyonuna soluk aldırmayacağı kararlığı gizli.

“Suriye’nin parçalanmaması için her şey yapılmalı“, açıklaması ise, Türkiye’ye, Suriye’nin kuzeyindeki kantonlaşmanın bir Kürt devletine dönüşmesine, Rusya’nın asla müsaade etmeyeceği konusunda verdiği gizli güvence. “Suriye’nin bölünmesi, tüm bölge için felaket olur." ifadesi, hem uyarı, hem güvence, hem de aba altından sopa göstermek gibi bir şey. Unutmayalım, Rusya Suriye’de sadece havada ve denizde değil, aynı zamanda karada, yani arazide bulunan bir güç. ABD eğer Suriye’de yeni bir Afganistan yaşamak istemezse, yeni başkan döneminde, Suriye’ye kara birlikleri yollamaz.


Rusya’nın Suriye’deki Mukayeseli Üstünlüğü

Aralarında yılların hukuku, kadim dostluğu ve birbirinin sırtını koruyup, güvenle kollama ilişkisi var. Ayrıca sadece uzak geçmişin değil, geçmiş bir kaç yılın birikimi ile, lojistic, teknik ve taktik imkanlar göreceli olarak Suriye’de Rusya’nın lehine. Bu bağlamda Türkiye “büyük lokma yutmalı“ ama “büyük sözler“ söylememeli. Zaten Rusya’nın da yaptığı keskin manevralarda, Türkiye’ye bir kez daha uzattığı büyük lokmalar var. Putin bir kez daha gelip, daha önce geri aldığı “Türk Akımı“ gaz boru hattı projesini, Türkiye’ye verdi. Gülerek el sıkışıldı ve Rusya ile yine barışıldı. Enerji zirvelerinde, nükleer enerji santrallerinin Türkiye için önemi yüksek perdeden cihana duyuruldu. İkisi yetmedi üçüncü santral de konuşulmaya başlandı.


Rusya Çantada Keklik mi?

Zaten Akkuyu’nun kaderinde en çok Rusya vardı. Sinop için Japonya başparmağı üzerinde bile dönmeye razı. Üçüncü santral, Çine mi, yoksa Rusya’ya mı nasip olacak? Kalabalık ekonomi ve siyaset, sınır içi ve sınır aşırı gündem derken ipin ucu mikro ölçekte kaçmasın, ihale adayları arasında Rusya hiç mi hiç “çantada keklik“ değil. Rusya Türkiye’ye elbette, bir iş ortağı ve bir menfaat odağı olarak da bakıyor. Ama eğer, Suriye konusunda Türkiye ona istediğini vermezse, Rusya hepsini çantası ile geri alır gider. Bana “önemi yok, biz gürültüye pabuç bırakacak bir ülke miyiz?“ demeyin. Öyle değilsek neden el sıkışıp, geri alınan sözleri yeniden kabul ettik?


“Kılıç- Kalkan“ derken Rusya Tehdidini Yabana Atmamak

“Fırat Kalkanı - Dicle Kılıcı“ derken, Türkiye kendini tam yüzyıl önce, terketmek zorunda olduğu topraklara geri dönme raddesine getirdi. Gerekçe başka, ama heves ve emel başka. Ancak önümüzde iki sorun var. Bunlardan biri, Türkiye’nin, en uzun sınırı ötesindeki uzun süreli varlığı nedeni ile, sadece Şam ve Bağdat rejimi tarafından değil, pek yakında Mısır’ın önderliğinde Tüm Arap camiasında tel’in edilme riski ile karşı karşıya olması. Türkiye’de içeriye verilen mesajları Rusya ve Peskov da duyup anlıyor. Bu açıdan bizim daha da öteye, yani “Dimyat’a pirince gideceğiz“ diye, “evdeki bulguru“ riske atmamamız lazım.


Ne Çabuk ta Unuttuk!

İkinci sorun ise bence daha keskin. Bu sorunu ayırt edemememizde nisyan ile malul hafızamızın payı büyük. Ben bu ülkede Amerikan düşmanlığını, Batı Avrupa tepkiselliğini bir dereceye kadar anlayabiliyorum. Ama anlayamadığım şeylerden biri Rusya korkusuzluğudur. Nasıl unuttuk 93 harbini(1878) ve Plevne’de “Tunayı atlayıp, karakolları yoklayan düşmanı“? Nasıl unuttuk Aziziye tabyasını, Nene Hatunu, Aya Stefanos baskınını? Kars ve Ardahan işgalini, Kars ile ilgili talepleri? Nasıl unuttuk NATO’ya giriş nedenimizi? Nasıl unuttuk, 1950 lili yıllarda elektrik trafoları üzerindeki, iskelet işaretlerinin altına yazılan “komunism ölüm tehlikesidir“ yazılarını? Evet soğuk savaş çoktan bitti. Komunizm de öyle. Ama şimdi daha fazla sıcak savaş için her neden mevcut.


Rusya’yı Tekrar Hatırlamak ve Şifreleri İyi Okumak

Üstelik Rusya şimdi bir de güneyde komşumuz. Üstelik eski dost- yeni düşman Esat’ın aziz ve sırtını asla ona karşı dönmez dostu. Atacağımız adımlarda izan, yutacağımız lokmalarda dikkat, sarf edeceğimiz sözlerde feraset önemli.

Bu ülke bana bilfiil beş cephede savaşan dedelerimden kaldı. Onlar mücadele etti, üzerlerine çöken koca imparatorluktan kurtardıkları bu vatan parçası ile gurur duydu. Onların duygularını, hikayelerini ben bizzat kulaklarımla dinledim. Onun için “Kılıç ve kalkan“ hamlelerinde, bu mirası düşünmek benim için onların anısına saygı. Türkiye içinse bir zorunluluk, hayat memat ve gelecek meselesi.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2782 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1118
TASAM Avrupa 23 651
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Son yıllarda teknolojideki ilerlemeler ve uluslararası serbestleşme faaliyetleri, üretim, tüketim ve finans alanlarında küreselleşmiş bir ekonominin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu küreselleşme sürecinin önde gelen aktörlerinden olan çok uluslu şirketler, birden çok ülkede faaliyet göstermektedi...;

Küresel ekonomide son yıllarda bilhassa Çin, Hindistan ve Endonezya gibi kalabalık nüfusa sahip ülkeler, önemli büyümelerin gerçekleştiği ülkeler olarak göze çarpıyor. Bu ülkeler, küresel ekonomik büyümenin son derece kısıtlı olduğu son birkaç yılda büyümenin itici güçleri arasında yer aldı. Türkiye...;

Soğuk Savaş’ın sona ermesi, Avrupa Arktik Bölgesi için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Soğuk Savaş boyunca Arktik, Barents Denizi’nin nükleer silahlı denizaltılar ve yoğun askeri konuşlanmalar için bir operasyon sahası olduğu stratejik bir sınır hattıydı. ;

Makale, Türk dış politikasının şekillenmesinde güvenlik kültürünün önemli bir rol oynadığını incelemektedir. Güvenlik kültürü, uzun dönemli yapısal ve kısa dönemli konjonktürel faktörlerden etkilenir. Uzun dönemli yapısal faktörler arasında Türkiye’nin kurucu ideolojisi, coğrafi koşulları ve tarihse...;

Ortadoğu, Osmanlı hakimiyeti altında dört yüzyıl boyunca barış ve istikrarın hüküm sürdüğü bir bölge olmuştur. Ancak I. Dünya Savaşı’nın ardından bu düzen sona ermiş ve bölge, büyük devletlerin güç mücadelelerinin etkisiyle zayıf, istikrarsız ve geri kalmış bir yapıya bürünmüştür. Soğuk Savaş’ın son...;

Teknopolitik, teknolojinin dünya siyasetinde ve toplumsal yapıda oynadığı yeni rolü anlamak için kullanılan bir kavram. Bu kavram, teknolojinin ekonomik, politik ve kültürel dinamikleri nasıl dönüştürdüğünü ve yeni bir dünya düzeni inşa etmekte olduğunu anlatıyor. Teknoloji, artık sadece bir araç de...;

II. Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile birlikte modern istihbarat teşkilleri radikal değişimler yaşamaya başladılar. Her şey de önce istihbarat askerlerin işi olmaktan çıktı ve CIA’nın kurulması ile birlikte istihbaratın barışta da ihtiyaç olduğu kabul edilmiş oldu. 1952’de Sherman Kent’in kurduğu ana...;

Çin’in küresel ekonomik sistemin resmen ve fiilen dışında kalıp güçlendiği yıllarda, uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi için büyük bir çaba sarf eden ülkeler, çeşitli yuvarlak masa toplantılarıyla, üzerinde uzlaşılan bir serbest ve adil bir ticaret mekanizması yaratmışlardı. ;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...